Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 33- (1) Suç ile ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiili gerçekleştirmesinden dolayı cezalandırılamaz ve kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
(2) Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da birinci fıkra uygulanır.
(3) Suçluluğu kesin mahkeme kararı ile hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
(4) Hiç kimse, kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(5) Ceza sorumluluğu şahsîdir.
(6) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı hürriyetinden alıkonulamaz.
(7) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
(8) Kamu İdaresi, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(9) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
22.646 yorum:
«En Eski ‹Eski 8001 – 8200 / 22646 Yeni› En yeni»sn jenardi
5 ocakta gelmiş..bilemiyorum ama 3 adet bozma 1 adet red var..belki itiraz konusu farklıdır..
my way
sn arkadaşlar içeriği açabilecek biri lazım gerçe hepside red olsa bile gene moralinizi bozmayın geliş tarihi 5 ocak..sonuçta hangi konuya itiraz edilirse ona bakılmış olabilir sanırım..
my way
bu dosyaların neden BOZMA ile sonuçlandığını bilmemiz gerek. şimdi şöle düşünelim.eğer 31,12,2008 den sonra kanunsuz cezaolmaz hükmü ile BOZMA verilmişse acaba tek bir dosya ile emsal oluşturulup diğerleri es geçilmezmiydi?
yada karşılıksız çek keşide etme suçundan ceza almış birisi haklılık yönü ağır basıyorsa yargıtaya başvurur.temyiz eder.yani bozma kararları acaba 31,12,2008 den öncesini ilgilendirmeyen bir bozma mı acaba?
jenardi
sn jenardi red kararının verildiği dosya karar tarihi 1999 belki çek hesabı açma yasağı falan da olabilir..
içimden bir ses bu iş bitti diyor ama hadi hayırlısı..
my way
İyi akşamlar herkese,
daha öncede sanki bunları okumuştuk.bozma nedenleri yanlış tebligatlar gibi!
ve şunu merak ediyorum yagıtay kararı bozduktan sonra ve kararı postaladıktan sonra alacaklı karşı taraf acaba tekrar dava edebiliyormu yada mahkeme tekrar yargılıyormu? yada tümden herşey ortdan kalkıyormu acaba??
jenardi
aaaaaaaaa evet my way 1999 ... hiçdikkat etmemişi
jenardi
sayın RCN bunları nerde ne zaman okumuştun..??? bnece yargıtayın bunca dosyaya 2009 dan sonra sadece yanlış tebligattan dolayı BOZMA verecğeine innamıyorum. tamam verir ama hepsi mi yanlış tebligat nerdeyse 10 dosya koyduk oraya
jenardi
sn jenardi
red olan dosya da zaten hapis cezası yoktur..10 yıl olmuş..zaman aşımı meselesi var ya..
o dosya bence farklı bir konu..diğerleride zaten bozulmuş..
my way
karar tarihlerine bakıcaksınız arkadaşlar 2009 hepsi...
jenardi
haklısın my way zaman aşımı ile yıtrmış 1999 daki dava...
şimdi içime bir kurt düştü.. şu RCN nin dedikleri. daha evvel bunları okuduk dedi. sn my way sen bu kararları daha önceden gördün mü ben görmedim
jenardi
SAYIN HUKUKÇUMUZ BİR ZAMANLAR ZATEN SÖYLEMİŞTİ,
2009 YILINDA SADECE 1 ONAMA VAR DİYE,ODA O KİŞİ CEZASINI ÇEKMİŞ,VE SONUÇTA KAMU YARARI OLMADIĞINDAN ONANMIŞTIR DEMİŞTİ.
Karar No : 2009/14
Karar No : 2009/77
Karar No : 2009/102
Karar No : 2009/93
Karar No : 2009/62
Karar No : 2009/375
Karar No : 2009/102
Karar No : 2009/100
Karar No : 2009/1064
Sayın Levent in attığı karar noları bunlar.2009 da verilen usulsüz tebligat v.s ile bozulan davalar..Bu yeni gönderdikleriniz bu karar noları içerisinde yok arkadaşlar.
R.C
sn arkadaşlar
içeriği okumadan hala bir şüphe var bende ama nasıl olsa bir okuyan çıkacaktır..
ne dersin jenardi kardeşim..
my way
diyelimki yanlış tebligattan olsun bu bozmalar... koca yargıtay yanlış tebligattan bozma veriyosa ozaman benim çeklerimin hepsi vadesindne 5 ay önce sorulup yazıldı. banada bozma vermesi lazım
jenardi
sn rcn
bu dosyaların hepsi dün karar verilmemiş vaziyette idi bugün eklenmiş..
hergün on sefer bakıyorum ..
my way
sayın RC anlayamadım yani bizim buraya taşıdığımız kararlar levent beyin usulsuz tebligatdan bozmalar arasında yokmu..
jenardi
sevgili my way kötüsünü düşünelim diyelim kardeşim yargıtay ,bu bizim buraya koyduklarımızı usulsuz tebligattan bozdu.. bir posta ve iletişim olayının bozulmada bu kadar etkisi varsa ozaman benim kurtulmam lazım. durumumu biliyosun
jenardi
sn jenardi
sana zaten yırtacağını çok önce söylemiştim vadesinden önce yazılan çekler zaten yırtacak..
sen bizi yalnız bırakmadın okadar..
my way
bence bizim buraya taşıdığımız davaların BOZMA yönüyle alakalı olanlarının içerisinden birinde illaki 31,12,2008 den önce kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ile bozulan bir dava var gibi geliyor bana.. oda emsal oluşturacak
jenardi
Aynen öyle sayın Jenardi.
Levent beyin yolladığı (diğer bloga) kararların tümü bende kopyalı idi hemen açıp baktım.Bugün attığınız kararları okumadım ben sayın My Way de hemen bakıp teyit edicektir zaten.
R.C
sevgili my way bu yola beraber çıktık. ben çok ön planda olamadım burda okadar. bu işi de ben kurtulsam bile beraber çözücez. kaçmak yok.. pazara kadar değil mezara kadar
jenardi
SAYIN MY WAY,
SEN HAKLI OLABİLİRSİN TABİ Kİ,
MUTLAKA YİNEDE BOZMA NEDENİNİ GÖRMEK LAZIM.İNŞALLAH BİZİM BEKLEDİĞİMİZ KARARLA BOZULMUŞTR.
eğer yagıtay bu dosyalardaki bozmaları kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ile bozma vermediyse illaki bizi ilgilendiren bişi de vardır yaw...
jenardi
herkese iyi akşamlar,
arkadaşlar bu esas no ve karar no lar ile tarama yapıyorum ama bilgi bulunamadı diyor nerden girdiniz
saygılar
Ayça
SEVGİLİ RC arkadaşım şu bizim buraya taşıdığımız davalarla levent beyin göndermiş olduklarını sana zahmet bi daha karşılaştırırmısın mükerrerlik olmasın emin olalım. benim gözlerim uyuştu kusura bakma.
jenardi
sn arkadaşlar
hep bu iş bitecek yargı hukuka göre karar verir dedim ne yalan söyleyeyim.
hala temkinliyim kimseye tam emin olmadığım bir konuda bu iş bitti demek içimden gelmiyor ama ümitler 10 kat daha artmalı..
jenardi senin durumun farklı sen zaten çok önce yırttın kardeşim kalıbımı basarım bu konuda..
my way
sevgili ayça içerik yününden girip bizleri bilgilendiremeyeceksne boşuna nedne gireceksin kitekrar biz girdik koyduk oraya işte:)
jenardi
sn ayça
yargıtay dosya sorgulama bölümü 10. ceza dairesi kararları..
my way
sevgili my way allah herkesi kurtaracak görüceksin. tabiki emin olmadan ümit yağdırmak yok..
ama ben şunu sölimki bu kararlar arasında beni ,sizi ilgilendiren pek çok emsal var gibi geliyor bana
jenardi
sayın jenardi,
bende hangi bölümden girdiniz diye soruyorum içeriğini bulabilirmiyim diye
ne var bunda alt tarafı bir cevap vericeksin
saygılar
ayça
sn jenardi
herkes kendi gözleri ile görsün..
laf aramızda 1999 tarihli dosya ilk dikkat etmemiştim benim bile kafamı bozmuştu..red yazısını görünce..
my way
aşk olsun ayca... ben sana seni kırıcak bişi demedim ki...sadece şaka yaptım.. ben heyacandan nasıl girdiğimi biliyormuyum:D:D:
jenardi
Sizin yolladıklarınız :
Karar No :2009/784
Karar No :2009/787
Karar No :2009/779
Karar No :2009/135
Karar No :2009/133
Levent Beyin yolladıkları :
Karar No : 2009/14
Karar No : 2009/77
Karar No : 2009/102
Karar No : 2009/93
Karar No : 2009/62
Karar No : 2009/375
Karar No : 2009/102
Karar No : 2009/100
Karar No : 2009/1064
Gördüğünüz üzere bu dosyalar yeni gibi...
R.C
my way 1999 lu dosya sanırım gümlemiş. zaman aşımı büyük biihtimalle.
ona takılmaya gerek yok artık zaten RED olayının ne demek olduğunu bile bilmiyoruz..
şimdi yapacağımız tek şey bir cünet arkın bulup bu BOZMA ların içeriğini öğrenmek:)
jenardi
sevgili RC birde son bişi isteyeceğim senden şimdi sen mahkeme esas nolarından bakıyorsun. birde eğer elinde levent beyin tam bilgileri mevcutsa yagıtay esas numaralarından bakarmısın.. çokmu şey istiyorum ben yaw?:)
jenardi
sn arkadaşlar
hakim tanıdığı olan varmı onlar sanırım içeriği görebilirler..varsa bir arasın ..
my way
my way RC yi çok yorduk sana sorayım ben. bu levent beyin göndermiş olduğu davalarda hepsi bozma mıydı? ve içerikleri yönünden hepsinin bozma içeriği usulsuz tebligattan mıydı?
jenardi
sn cüneyt
burdaysan bu pc den eniyi sen anlıyorsun..bi zahmet
my way
sn jenardi ben tam dikkat etmedim ..ama zaten yasa 01.01.2009 da boşluğa düştü bu baktıklarımızın hepsi red olsa bile moral bozmazdım buna emin olabilirsin..
05.01.2009 gelmiş dosyalar bu demek oluyor ki infaza itiraz olmamıştır ..kaç dosya var bozulan ona bile tam bakmadım 3 tane gördüm..
usül nasıl tam bilmiyoruz ama mantığım bu iş kapanacak diyor ne yalan söyleyeyim..
my way
Levent Beyin kararları hep BOZMA ve geneli tebligattan.Ben esas nodan , karar no dan , eski mahkeme nosundan çapraz olarak hepsine baktım sayın Jenardi durum lehimize şu anda 1-0 öndeyiz.Bakalım içerikleri ne çıkacak bu yeni dosyaların.
R.C
zaten kendısının avukatı eskı hahımdı. hayat
Sayın My WAy toplam yeni olan 5 adet dosya yukarıda yazdım.
R.C
dikkatimiçeken diğerbirolay sayın my way.. yargıtayın dosya sordulama bölümünde arama yaparken esas noların 50 den -2500 e kadar olan kısmı hep karşılıksız çek
jenardi
sn rc
bu dosyaları yargıtay sitesinden açmanın yolunu biliyormusun..
onu görsek tam emin olacaz ama bir bilen lazım..
my way
ve ayrıca 2008 den kalma dosyalar var ve halen sonuçlanmadı diyor..
2008 dosyalarını bitirmeden 2009 dosyalarının bir kaçının karara bağlanması düşündürücü
jenardi
içerik içerik içerik. yaw nerde bu sitenin müdavimleri.. hadiişte bakın kararlar burda. bize yardımcı olucak cengaverler aranıyor.
jenardi
sn jenardi
günaydın diyecem ama yanlış anlama %90 çek diye en az 20 sefer attım buraya..mahkemeler bu gidişle çek ten başka davaya bakamayacak..
birde bu krizi düşün daha asıl bundan sonra çıp gibi gelecek..
değilse çekte vadeyle oynarlarmıydı soruyorum sana..
my way
sn jenardi buişin profösörü bence şeker abla...bjk
sn arkadaşlar
ya avukat ya hukukçu açar sanırım bu dosyaları..
my way
Sayın My Way giriyorum direkt olarak vatadaş portalı olarak açılıyor.Avukat portalı ayrı olabilir.Dosya icerigini göstermiyor sadece bu biraz önce Jenardi kardeşin attığı bilgileri görebiliyorum.
R.C
selam arkadaşlar
sn jenardi
benim baktıklarım doğru yanlış bilgi vermedim bu gün gündüzden bile girdim baktım yargıtay sitesine..
akşama doğru eklenmiş..belli hergün birkaç defa giriyorum cgk dada 11 nolu dosya var onda karar yok hala ama işte önemli olan içerik..
onu görmemiz şart..
my way
sn jenardi sn rcn
başka red olan dosya varmı? gördünüz mü?
my way
arkadaşlar bir avukat yokmu bunlara bakabilecek
sn arkadaşlar
arıyorum ulaşılmıyor hafta sonuna geldik ya ne gereği var telefon açsın..
birinin başına bişey gelirse pazartesi bakarlar arkadaşlar nasılsa..
my way
arkadaslar dıger sıteden bır arkadasa maıl attım.kendısı malı musavır ve avukat ,hakım tanıdıkları var.belkı ordan bırsey cıkar. emır
myway içimden birhis ne diyor biliyomusun? sölimmi:)
jenardi
arkadaşlar herkez nereye gitti kimseden ses yok
sn jenardi
okadar aradık sonunda papazı bulduk demiyordur o ses umarım..))
my way
burdayız ama sessız bır bekleyıs var. hayat
burdayız ama sessız bır bekleyıs var. hayat
şu ceza genel kuruluna bi baksana sne my way o dosyada sonuç varmı?
ondan sonra sölicem sana içimdeki sesin ne dediğini
jenardi
sn arkadaşlar
benim içimden bir ses sn pervin in aldığı duyum doğruydu ve bu dosyalarda bizi kurtuluşumuz yatıyor diyor..
my way
YES...BJK
bozma kararlarında y.c. başsavcısına geri gönderim rutin bir uygulmamı yoksa savcının istediği bir karar çıkmadığı için isterse ceza genel kuruluna gitmesi için mi gönderildi merak ettim. çünkü bozmaların hepsi başsavcılığa gönderilmiş. sn hukukcu daha öncelerden bir laf etmişti savcılarımız infazların durması için allahtan direniyor diye. İSKENDER
bu arada ceza genel kurulundaki dosya henüz sonuçlanmamış şimdi baktım. İSKENDER
sevgili iskender şuanda biz savcının yada hakimin nereye ne gönderdiği ile değil BOZMA ların içeriğini öğrenmeye çalışıyoruz.bi savcı gönderir diğer savcı kıllık yapar.
jenardi
sn jenardi
cgk daki dosya hala uyuyor.
sn iskender
sonuçta infazın durdurulması yazısını savcılık yazıyor diye biliyorum..
my way
my way ceza genel kurulundaki dosya sonuçlanmadıysa ozaman bu bizim bulduğumuz BOZMA lar da bizi ilgilendirmez gibi geliyor bana. ben ordan çıkacak sonuca kilitlendim. ama umarım yanılırım.umarım bu 5 BOZMA davasında KANUNSUZ SUÇ VE CEZA OLMAZ ilkesi ile ilgili biR BOZMA vardır. ozaman işte kurtulduk
jenardi
sn jenardi bu 5 te 5 sanada biraz manidar gelmiyormu..
sonuçta cgk da 10. daire üyeleride var boş durmayalım cgk nasıl olsa çıkacak değilse bu dosyalar dağ gibi olur bitmez demiş olamazlar mı?
my way
şimdi yarın buraya girecekler arasından muhakkak bir hakim savcı avukat tanıdığı olanlar vardır. ARKADAŞLAR YUKARIYA KOYMUŞ OLDUĞUMUZ BOZMA DAVALARI BUGUN ALINMIŞTIR... MÜKERRER DEĞİLDİR.İÇERİKLERİ BİLİNMEMEKTEDİR.İÇERİKLERİNİ BİZLERLE PAYLAŞACAK OLAN HAKİM AVUKAT VE SAVCI TANIDIKLARINA İHTİYACIMIZ VAR..
jenardi
ve ya başka bir mantık cgk nın katibi belki daha girmedi..p.tesi girecek..
bu iyimser tahminleri çoğaltabiliriz değil mi ama..
my way
Yargıtay Ceza sistemi şöyle işler,
önce dosya savcılığa gider,savcılık görüş bildirir yargıtay cezaya gelir orada tetkik hakimi inceler görüş bildirir sonra hakim üyeler ve tetkik hakimleri karara baglarlar.
sn jenardi. ben savcılığa geri gönderim derken bir yorum çıkarmı diye sordum. beyin jimnastiği misali.. yoksa elbette önemli olan içerik. onu bilmediğimiz için sinekten yağ çıkarmaya çalışıyoruz......İSKENDER
my way şöle düşün...
karşılıksız çek kesmişsin cezan kesinleşmiş.hiç bir somut haklılığın yok...kusurlusun.. yargıtaya gidermisin??? ben gitmem..diyelim ki gittin.ozaman elinde sağlam bir haklılık payın vardır.onu da zaten yagıtay bozar..ben bu 5 davayı kötüsünü düşünerek böle yorumladım.ama usulsuz tebligat ama vadesinden önce karşılıksız kalma...yada vs.
ben kötüyüm my way.. kötüsünü düşünürüm hep. sne bana bakma:)
jenardi
NEYSE YARIN TEKRAR GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE HPİNİZE İYİ GECELER....İSKENDER
sayın jenardı,afıstıyorum.com da bızım bolume yazan khufu rumuzlu bır malı musavır var.bu konuda bayagı ılgılı.bugun yazmıs,hakım dostlarım var dıye.ona maıl attım oradan sızde bır yazın kendısıne belkı dıkkatını ceker.oda cekten karar beklıyor. emır
sn jenardi
yanlış düşünüyorsun bu çek davasında herkes ceza kesinleşmesin diye temyiz eder çünkü yargıtaydan en erken gelen dosya 1.5 yılda gelir gelincede infazın çıkar..
my way
ayrıca ben,im gibi avukatı olanlar ayvayı yer temyiz etmez 1 haftada kesinleşir infaz çıkar ..
ondan sonra yırtınır..
my way
ben dosyalarımı temyize yolluyorum zaman kazanıyım diye,bence yollamak lazım en azından karşı tarafın morali bozulsun...
My way cek sorunu cözülünce lütfen siz avukatınızı baroya ve savcılıga şikayet edin
My way cek sorunu cözülünce lütfen siz avukatınızı baroya ve savcılıga şikayet edin
ya nebilim ben. ben en kötüsünü düşünüyorum işte. inşallah bizimle ilgili bi karar vardır
jenardi
çek sorunum çözülünce ben zaten cinayetten gircem içeri. ilk işim bilgisiz ve beceriksiz avukatımı öldürmek olucak
jenardi
jenardi
siz zaten kötü olaylar düşünürseniz bütün olumsuzluklar sizden eksik olmaz yaşamınız boyunca
sn arkadaşlar
genelde çek davalarındaki ceza yiyen dosyalar sebebsiz de olsa yargıtaya gider..
amaç cezanın kesinleşme süresini uzatmak olur..ve genelde red olur diye düşünüyorum..
ne dersiniz haklı olabilirmiyim..
5 te 5 manidar yani..
my way
my way kardeşim ben çıkıyorum. dualara maillere devam. rehavet yok. ben bugun 75 mail attım.sağa sola.yarın görüşürüz. özgür ve hür kalmak dileğiyle hoşcakalın iyi geceler
jenardi
jenardi
sen zaten yırttın bu iş olmasada bu konuda bana güven..bütün çeklerin vadesinden önce yazılmışsa danayı şimdiden kesebilirsin..fakirler bir et yesin şimdiden bayram etsin..
iyi geceler sana merak etme..
my way
herkese iyi geceler bu arada tüm cimbomluların bayramı kutlu olsun aydınlık yarınlar dileğiyle....bjk
tebligatı 35/1 yapılmayan arkadaşlar var mı bilmiyorum ama benimkilerin hepsi öyle bu konulara zamanında biraz hakim olsam şu an yakalamam olmazdı .... yeni başına gelen arkadaşlar morallerini bozmadan davalarını takip etsinler avukatlarıda iyiyse bence 5 seneden önce davaları bitmez...ama inşallah bu yargıtay kararı olumlu çıkacak ...
Sn. arkadaşlar,
t.c. danıştay başkanlığından galiba kararlara bakılabiliyo sizde bir denermisiniz
http://www.danistay.gov.tr/dbs/container.jsp
siz bir denermisiniz ...
sn arkadaşlar 2005 yılı cgk kararı sadece bizi ilgilendiren kısmını kopyaladım..
okuyun red kararı neye bağlanmış..
my way
11.5.2005 gün ve 5349 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 5252 sayılı Yasaya eklenen Geçici 1. maddesi uyarınca, diğer yasaların, 5237 sayılı Yasanın Birinci kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri ilgili yasalarda gerekli değişiklik yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar uygulanacağından, Yargıtay C.Başsavcılığının, karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği görüşüyle bozulması yönündeki görüşünde isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı;
sn gül
danıştay bizim davalara bakmaz idare mahkemesi kararlarına bakar bildiğim kadarıyla ..bizim davalara yargıtay bakar..
emeğine teşekkürler..
my way
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık �� ��. Hakkında ANKARA 8. Asliye Ceza Mahkemesi�nce yapılan yargılama sonucu, 27.10.2004 tarihinde 2004/378 esas ve 2004/833 karar sayı ile kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı�nın onama isteyen tebliğnağmesi ile 22.05.2007 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılama sürecinin yasaya uygun olarak yapıldığı; delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı; eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı; vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı; eyleme uyan suç tipi ile yatırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün istem gibi ONANMASINA, 19.01.2009 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasında “Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır” ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinde “Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır” denmesine, sözü edilen kanunların kabul edildiği tarihten sonra 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’da değişiklik yapılmamasına göre; 3167 sayılı Kanunun karşılıksız çek keşide etme suçuna ilişkin 16. maddesindeki yaptırımlarla ilgili hükümlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 20, 43, 52, 53, 60 ve 61. maddelerinde yer alan genel hükümlerine aykırı olduğu, aykırı olan hükümlerin yerine 5237 sayılı TCK’nın genel hükümlerinin uygulanmasında ve buna bağlı olarak sanığın hukuksal durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu, bu nedenle hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyorum. 19.01.2009
Üye
Ali KINACI
NOT:Gerçek kişiler için çek bedeli kadar adli para cezası verilmesiyle ilgili
Arkadaslar bu verilen mahkeme kararları infazın durdurumlasına dair kararlarmı ?
Rumuz: Umutsuz.
Çeklere uygulanan hapis cezası kalktı mı?
30.01.2009
Caner Soner Göksel
tercüman gazetesi yazarı
--------------------------------------------------------------------------------
ÇEK, senet, kredi kartlarını ödemeyenlerle ilgili kanunlaşan sicil affının uygulanabilmesi için altı ay içinde borçluların borçlarını ödemesi halinde Merkez Bankası'ndaki kara listeden silinmiş olacaklar.
Bu yasanın borçlular lehine getireceği hiçbir avantaj yoktur. Çünkü çek, senet ve kredi kartı borcu olanların büyük bir bölümü (kötü niyetli olduğu için değil) parası olmadığı için borcunu bugüne kadar ödeyememiştir. Bugünden sonra da ödenmesini düşünmek saf dillik olur.
Çünkü iyi insanların borçlu yaşaması mümkün değildir. İşin psikolojisi böyledir. Borcunu yasadan önce ödeyenler ve yasanın verdiği zaman dilimi içinde ödemiş olsalar bile yeni bir kredi almak için kredi kurumlarına başvursalar dahi kredi alamayacaklarını hepimiz biliyoruz. Çünkü kredi kurumlarındaki listelerden silinmeleri mümkün değildir. Doksanlı yılların başında yapılan böyle bir uygulama borçlu adına hiçbir artı getirmemişti.
Affedilmeleri gerekir
BU köşede defalarca yazdım. Otuz yıl ticaret yapmış tecrübeli bir insan olarak söylüyorum. Bugün piyasalara canlılık getirmek istiyorsak... Önce vadeli çek alıp vermeyi yasak hale getirmek gerekir... Sonra çekini ödemeyenlere hapis cezası getiren yasaları ortadan kaldırmak şarttır. Gelişmiş ülkeler ve AB ülkelerinde bu uygulamalar yoktur.
Son günlerde birçok hukukçunun gündeme getirdiği 3167 sayılı çek kanununda yer alan kuralların birbirine uymadığı atıfta bulunarak ceza verilmesini düzenleyen kanunların TCK 'nın ilgili maddelerine uyumlu hale getirilmesi için kanun yapıcıya verilen süre 31.12.2008'de bitmiştir.
Yani çek kanununda ilgili değişiklik yapılmadığı için zaman aşımına uğramıştır... Bu sebeple çeklerini ödememiş olanların ve ceza alıp hapiste yatanların derhal affedilmesi gerekmektedir.
Hukukçuların görüşü
BU konuda hukukçular, 'Binlerce çek mağduru olduğunu ve mahkemelerdeki yüz binlerce dosyanın görüşülmekte olduğunu biliyoruz' diyorlar. Kanun koyucu beş yıl içinde uyum yasalarını Meclis'e getirmediğine göre çek yasasındaki hapis cezalarının kaldırılmasını meclis üyelerinin de istediklerini anlamaktayız.
1 Ocak 2009 tarihinde TCK'nın beşinci maddesi yürürlüğe girmiştir. Bu sebeple çek kanunundaki ceza hükümleri ilga edilmiştir görüşünü birçok hukukçu paylaşmaktadır.
TCK'nın hazırlanmasında emeği geçen Profesör Doktor Adem Sözüer ile yaptığım görüşmede çeklerdeki hapis cezalarının net olarak uygulanmamasının ve ceza almış olanların derhal serbest bırakılmasının gerektiği görüşünde olduğunu savundu.
Bu konunun Yargıtay'a intikal edeceği söylentileri var. Türkiye bir hukuk devletidir. Yargıtay'ın da bu konuda aksi bir karar vereceğini düşünmediğini ifade etmiştir.
Şimdi çek cezalılarının Türk hukukundan serbest bırakılmayı beklediklerini bilmek gerekir.
ayça
adscdss
xasdsfds
http://www.yargitay.gov.tr/dosyasorgu.html sayın my way buradan baksanız bı.cıkarmı acaba? emır
sn arkadaşlar
dosyaları açacak biri yok herhalde..içeriğibir türlü göremedik..kimseye de ulaşamıyorum hafta sonu malum..
sitede levent bey olsa o belki açabilirdi..inşallah sayın pervin hanımın duyumu olur..
my way
6-) 3167 sayılı Kanun bakımından değerlendirme
3167 sayılı Kanun m.16/1 son cümleye göre “Bu suçtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir”. Yukarıda da ifade edildiği üzere 5237 sayılı TCK tekerrüre önemli sonuçlar bağlamıştır. Tekerrür bir güvenlik tedbiri olup ancak infaz bakımından sonuç doğurabilir. Halbuki 3167 sayılı Kanun tekerrüre daha ağır olan hapis cezasına hükmedilmesi sonucu bağlamıştır. O halde karşılıksız çek keşide etme suçundan mükerrir olan failin cezasının hapis cezası olarak öngörülebilmesi mümkün değildir.
sn emir
zaten o adresten buldum ama açılmıyor ne yazık ki..
fakat hepsi bozma biri hariç oda 2009 yılı dosyası muhtemelen farklı sebeptendir diye düşünüyorum..
my way
ben bayadır bir uğraşıyorum ama nafile ayrıca yargıtayın sitesinde avukatların girbileceği bir portal yok olsaydı eğer benim avukatın bütün dataları var bende hemen üye oup bakabilirdim ama maalesef yardımcı olamadım arkadaşlar
ayça
kardeşim cezaevinde onasıl dilekçe verecek avukatları zaten ilgilenmiyor bahsettiniz konular onun da işine yarar mı acaba surya
sayın my way dosya numaralarını tekrar yazar mısın birde ben deneyeyim
sn stranger
tabi ki..
Daire Adı: 10. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/7
Geliş Tarihi: 05/01/2009
Mahkemesi: Köyceğiz Sulh Ceza Mahkemesi
Mahkeme Esas No: 2008/82
Mahkeme Karar No: 2008/141
Mahkeme Karar Tarihi: 15/05/2008
Dava Türü: Karşılıksız Çek Keşide Etme
DOSYA SONUÇ BİLGİLERİ
Karar No: 2009/133
Karar BOZMA
Karar Tarihi 19/01/2009
Kapatma Tarihi 03/02/2009
Daire Adı: 10. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/9
Geliş Tarihi: 05/01/2009
Mahkemesi: Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi
Mahkeme Esas No: 2008/903
Mahkeme Karar No: 2008/903
Mahkeme Karar Tarihi: 14/07/2008
Dava Türü: Karşılıksız Çek Keşide Etme
DOSYA SONUÇ BİLGİLERİ
Karar No: 2009/135
Karar BOZMA
Karar Tarihi 19/01/2009
Kapatma Tarihi 03/02/2009
Daire Adı: 10. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/14
Geliş Tarihi: 12/01/2009
Mahkemesi: Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesi
Mahkeme Esas No: 2005/153
Mahkeme Karar No: 2006/97
Mahkeme Karar Tarihi: 10/03/2006
Dava Türü: Karşılıksız Çek Keşide Etme
DOSYA SONUÇ BİLGİLERİ
Karar No: 2009/784
Karar BOZMA
Karar Tarihi 26/01/2009
Kapatma Tarihi 12/02/2009
Daire Adı: 10. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/18
Geliş Tarihi: 12/01/2009
Mahkemesi: Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Mahkeme Esas No: 2006/291
Mahkeme Karar No: 2007/539
Mahkeme Karar Tarihi: 17/07/2007
Dava Türü: Karşılıksız Çek Keşide Etme
DOSYA SONUÇ BİLGİLERİ
Karar No: 2009/787
Karar BOZMA
Karar Tarihi 26/01/2009
Kapatma Tarihi 03/02/2009
sn surya
sizede yardımcı olacağız merak etmeyin..o avukat kazığını iy biliyorum ben..sırtımda taş taşısam bir başkasının daha mağdur olmasını istemem..
my way
arkaşlar lütfen cevap yazarmısınız surya
Yukarıda açıklanmaya çalışılan 5237 sayılı TCK hükümleri lehe kanun uygulaması sorunu doğurmuştur. Bu nedenle bugüne kadar verilmiş kesinleşmiş ya da kesinleşmemiş tüm hükümler bakımından söz konusu dosyaların yeniden incelenmesi sorunu ortaya çıkmıştır. Bu da artık hükme bağlanıp kesinleşmiş dosyaların “Dirilmesi” sonucunu doğuracaktır.
sn emir
pardon red olan 1999 yılı olacaktı kusura bakma lütfen ..kafa iyice gidiyor işte..
my way
çok tşk ederim my way surya
sayın my way,
bizm dosyaları avukat retten sonra şimdi ağır cezaya(bilemiyorum) itiraz etti
sizce burdan ne kadar sürede cevap gelme olasılığı var??
ayça
sn ayça
yargıtay kararı sn pervin in dediği gibi ise ben 52. madde olduğunu düşünüyorum ..o bir cümleden anladığım kadarıyla..
emsal olur ve her şey biter..
biraz daha sabır ben inanıyorum ama görmeden kesin bişey söylemek olmuyor..
my way
sayın my way yanılıyorsam duzeltın.herhalde sayın kader demıstı (bızı ılgılendıren dosya 2009/11) dıye.hatırlıyormusunnuz.kısıyı karıstırmıs olabılırım.ama sayın kader dıye hatırlıyorum.sızde boyle bırsey konusuldugunu hatırladınız mı.?acaba?hafızanızı bı yoklayın. emır
arkadaşlar iyi akşamlar herkeze
çok yorgunum halı saha macından geliyorum
ne kadar cesaretliyim değilmi saat 9 ile 10 arası sokağa cıkdım ::))
yargıtaya bu acamadığınız dosyalar bu akşam mı gelmiş kusura bakmayın tam anlayadım yazdıklarınızı
sn emir
o dosya yargıtay cgk da daha görüşülmemiş yada neticesi yazılmamış siteye..ama yargıtay 10. dairesi bu konuyla ilgili bozma kararı verdiyse o da bizim için yeterli sanıyorum..
my way
ben yanlıs hatırlamıyorum yanı dımı?11 dıye hatırlıyorum. emır
sn tlgerd
belki sen açmayı başarırsın..yeni bozma kararları..siteye yeni düşmüş ve karar verilen 5 dosya var 4 ü bozma..diğeride 1999 yılı bizim konumuzla ilgili olacağını sanmıyorum..
sn emir
ayrıca cgk da karar çıkmış daha siteye işlenmemişte olamaz mı?
sonuçta sn pervin haber verdi ve ben ona inanıyorum..duyumu doğrudur.benim görüşüm tabi bu..
my way
22.57 adsız
Özetini yayınladığınız Ceza Genel Kurulu Kararı çok önemli bir karar. Bunun linkini verebilirmisiniz? Yahut kararın tamamı varsa siteye koyunuz lütfen
ANARA HUKUKLU
Arkadaşlar bu verılen dosya numaraları ve mahkeme kararları acaba bızım lehımızıe ınfazın durdurulmasına dair verılen kararlarmı ?
Rumuz: Umutsuz
Daire Adı: Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2009/11
Geliş Tarihi: 16/01/2009
Mahkemesi: Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Mahkeme Esas No: 2001/88
Mahkeme Karar No: 2006/554
Mahkeme Karar Tarihi: 20/09/2006
Dava Türü: 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet
DOSYA SONUÇ BİLGİLERİ
Karar No:
Karar
Karar Tarihi
Kapatma Tarihi
sonuclanmamıs dıyor. emır
Arkadaşlar bu verılen dosya numaraları ve mahkeme kararları acaba bızım lehımızıe ınfazın durdurulmasına dair verılen kararlarmı ?
Rumuz: Umutsuz
sn ankara hukuklu
onu ben attım ama 2005 yılı kararı..itiraz reddedilmiş ve 5349 sayılı yasada 31.12.2006 tarihine kadar uygulamanın ertelendiğini gerekçeye yazmış bence şu an yürürlüğe giren 5. madde aynı gerekçe ile bozma nedeni olcak..yanlış mı düşünüyorum..
my way
dıgerlerıne baktım gelıs tarıhker yakın.onlar sonuclanmıs.sızın verdıklerınızıde gırdım,onlarada sonuclanmamıs dıyor.sayın my way dedıgınız gıbı olabılır.heyecan yanı....ınsallah musbettır. emır
Sayın my way
2005 olduğunun farkındayım. Kararın tamamını görürsem bir yorum yapacağım. Eksik bilgiyle birşey söylemek istemiyorum.
teşekkürler
ANKARA HUKUKLU
Arkadaşlar bu verılen dosya numaraları ve mahkeme kararları acaba bızım lehımızıe ınfazın durdurulmasına dair verılen kararlarmı ?
Rumuz: Umutsuz
Selam arkadaşlar şurayı bir okurmusunuz avukatlar isyan ediyor
Tıklaturkhukuksitesi
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.
sayın umutsuz suan ıcın evet demek mumkun degıl.bazı arkadaslarımız ugrasıyorlar.ıcerıgı gormek ıcın.zaten oyleyse hepımızın haberı olur. emır
içeridekilere bir faydası var mı
sn ankara hukuklu
çok uzun ama ne yapayım ..
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
Esas No : Karar No : İtirazname :
2005/10-84 2005/90 2004/26558
Y A R G I T A Y K A R A R I
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi
Mahkemesi : İSTABUL 7. Asliye Ceza
Günü : 16.10.2003
Sayısı : 348-713
Davacı : K.H.
Katılan : Aziz Fatih Nasıroğlu
Sanık : Kemal Cengiz
Temyiz eden : Sanık müdafi
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanığın, 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1 yıl süre ile bankalarda çek hesabı açmak ve çek keşide etmekten yasaklanmasına ilişkin, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 15.05.2001 gün ve 989-2233 sayılı hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 24.03.2003 gün ve 8340-3287 sayı ile;
“08.03.2003 tarih 25042 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Yasada Değişiklik yapılmasına ilişkin 4814 sayılı Yasanın Geçici 1 ve 2. maddeleri ile TCY.nın 2/2. maddesi hükmü nazara alınarak uygulama yapılmasında yasal zorunluluk bulunması” gerekçesiyle bozulmuş,
Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 16.10.2003 gün ve 348-713 sayı ile; 4814 sayılı Yasayla değişik 3167 sayılı Yasanın 16. maddesi uyarınca sanığın çek tutarı olan, 316.000.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, 1 yıl süre ile çek keşide etmekten ve bankalarda çek hesabı açmaktan yasaklanmasına karar verilmiş,
Sanık müdafi tarafından temyiz edilen bu hüküm, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 10.06.2005 gün ve 1236-5918 sayı ile onanmıştır.
Yargıtay C.Başsavcılığınca 17.06.2005 gün ve 26558 sayı ile, “01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 73. maddesi, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı bulunan suçlarda yeni bir kurum olarak getirdiği uzlaşma yöntemini öncelikle uygulanmasını zorunlu olarak öngörmüş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası’nın 253 ve 254. maddelerinde ise uzlaşma usulü düzenlenmiştir.
Karşılıksız çek keşide etmek suçu şikayete bağlı suçlardandır. Gerek yeni maddi ceza, gerek ceza usulü yasalarımız şikayete bağlı suçlarda uzlaşma hükümlerine tabi olmama yönünde istisna kabul etmemiştir. Uzlaşma şikayete bağlı tüm suçlarda uygulama alanı bulacaktır.
Buna göre şikayet vaki olduğunda CYY’nın 253. maddesindeki usül gereği olarak uzlaşma süreci başlatılacaktır. Bu süreçte yasal otorite yönetiminde çek bedelinin veya karşılıksız kalan kısmının önemli bir miktarının ödenmesinin fail tarafından kabul edilmesi ve buna şikayetçinin rıza göstermesi ve sonucunda da tarafların uzlaşıp failin uzlaşılan miktarı ve masrafları ödemesi soruşturmayı ve kovuşturmayı sona erdirecektir. Bu, sanığa yeni ceza yasasının tanıdığı yeni bir imkândır. Zararın uzlaşılan miktarının ve giderlerinin ödenmesi şikayetten vazgeçme yanında ayrı bir takipsizlik veya davanın düşme nedenidir. Hiçbir zaman soruşturma ve kovuşturmada şikayetten vazgeçme hakkını kısıtlayan bir durum yaratmamaktadır. Uzlaşma olmadığı takdirde sonraki her evrede şikayetçi vazgeçme hakkını kullanabilecektir. Yine fail çek tutarının tamamını veya karşılıksız kalan kısmını evrelerine göre değişen tazminat ve gecikme faizini ödemesi halinde ceza davası düşecek veya tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır. Görülmektedir ki uzlaşma hükümleri, 3167 sayılı Yasa’nın “hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçildiğinde de hüküm bütün cezai sonuçlarıyla ortadan kalkar” şeklinde 16/b maddesinin 3. fıkrası ve “Davanın açılmasına engel olan davayı düşüren ve cezayı ortadan kaldıran nedenler” başlıklı 16/c maddesinin uygulanmasına engel değildir.
Uzlaşma ile 3167 sayılı Yasanın 16/b ve 16/c maddeleri çatışmamaktadır. Diğer bir ifade ile uzlaşma hükümleri 16/b ve 16/c maddelerine aykırı değildir. Yani, onların yerine geçip onları ortadan kaldıran, uygulama yeteneğini yok eden düzenleme içermemektedir. Zira, şikayet vaki olduğunda öncelikle uzlaşma hükümlerinin uygulanması yasal zorunluluğu yerine getirilecek; uzlaşılmadığı takdirde 16/b ve 16/c maddelerindeki yetki ve imkânlar özgür irade ile kullanılabilecektir. Bu durumda uzlaşma faile hatta şikayetçiye tanınan yeni bir imkândır. İhtilafın kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli mercilerin daha fazla meşgul edilmeyerek sonuçlandırılması amacını gütmektedir.
Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasada Değişiklik Yapılmasına Dair 5349 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin “Diğer yasaların, 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 1. kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili yasalarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar uygulanır” şeklindeki hükmünün uzlaşma kurumu yönünden uygulama alanı bulunmamaktadır. Zira, uzlaşma yukarıda açıklandığı üzere, 3167 sayılı Yasaya aykırı bir düzenleme değildir.
Uzlaşma, yeni yapılan şikayetlerde ve sürdürülen soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza usulü kurumudur. Uzlaşma için zararın tamamının ödenmesi de şart değildir. Şikayetçi tarafından kabul edilmesi halinde önemli bir kısmı üzerinde anlaşma ve ödeme yeterli olacaktır. Karşılıksız çek keşide etmede de aynı şekilde çekin tam tutarı veya karşılıksız kalan kısmının tamamının ödenmesi şart olmayıp uzlaşılan önemli bir kısmının örneğin, 10 milyarlık çek bedelinin 6 milyarlık kısmının ödenmesiyle uzlaşma amacına ulaşmış olacaktır.
Uzlaşmada temel düşünce, suçu kabul eden failin, suçtan zarar görenin zararının tümünü veya önemli bir kısmını ödemeyi kabul etmesi ve masraflarla birlikte ödemesidir. Burada dikkat edilecek nokta şikayetçinin, suçun kendisine verdiği zararın bir kısmından fedakarlık ederek önemli bir kısmının ödenmesini kabul etmesi mümkün hale getirilmiştir.
Uzlaşma sağlanamaması keyfiyeti, daha sonra şikayetten vazgeçme hakkının kullanılmasına engel teşkil etmediği gibi, şüpheli ve sanığın karşılıksız çekin veya karşılıksız kalan kısmının tamamının tazminat ve gecikme faiziyle ödeyerek suçtan ve cezadan kurtulma imkânını ortadan kaldırmamaktadır.
Sonuç olarak uzlaşma, 3167 sayılı Yasanın 16/b ve 16/c maddelerine aykırı değildir. Soruşturmada ve davada ayrı bir uygulama yeri vardır. Yeni Ceza Yasasının getirdiği bu imkândan sanığın mahrum edilmesine yol açacak yorum ve uygulama uzlaşma kurumunun temel fikrine aykırılık oluşturacaktır.” gerekçeleriyle itiraz yasayoluna başvurularak, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılması, 5271 sayılı CYY.nın 254. maddesi uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere, Yerel Mahkeme hükmünün bozulması isteminde bulunulmuştur.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okunup, konu müzakere edilmiş ve açıklanan karara varılmıştır.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın karşılıksız çek keşide etmek suçundan, 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli olan 316.000.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına,1 yıl süre ile çek keşide etmekten ve bankalarda çek hesabı açmaktan yasaklanmasına karar verilen somut olayda; Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında, sübut ve nitelendirmede herhangi bir uyuşmazlık bulunmayıp, çözülecek sorun, 5237 ve 5271 sayılı Yasalarla hukukumuza giren uzlaşma kurumunun, 5349 sayılı Yasa ile 5252 sayılı Yasaya eklenen, Geçici 1. maddedeki düzenleme karşısında, karşılıksız çek keşide etmek suçlarında uygulama olanağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
12.10.2004 gün ve 25611 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren, 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın, 73. maddesinin 8. fıkrasında; “Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir.” hükmü ile hukukumuzda uzlaşma kurumuna yer verilmiş, düzenlemenin amacı ve uygulanma koşulları ise madde gerekçesinde şu şekilde açıklanmıştır. “uzlaşma, esasında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yer alması gereken yeni bir kurumdur; ancak Ceza Kanununda esas hükmün yer alması ve Usul Kanununda uygulamanın düzenlenmesi zorunludur.
Fıkrada ceza adalet sisteminde reform sayılabilecek bir kurum olarak "Uzlaşma" kurumu tanımlanmıştır.
Çağımızda suç mağdurlarına karşı ceza adalet sisteminde, mağdurların yararları yönünde yeni bir duyarlılığın ortaya çıktığı görülmektedir. Ülkemizde bugüne kadar mağdurlara karşı gösterilen özel dikkat sadece bazı adam öldürme, terör ve örgütlü suçlar bakımından söz konusu oluyordu. Bazı özel kanunlarda (örneğin 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdî Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda olduğu gibi) suç mağdurlarına veya ailelerine Devletin tazminat ödemesi öngörülmektedir.
Bununla beraber çağdaş ceza kanunlarında diğer bir kısım suçlar bakımından da koruma ilkeleri meydana çıkmaya başlamıştır. XXI. Yüzyıl adalet sistemi mağdurun tatmin edilmesini de ön plâna çıkarmış bulunmaktadır. Bugün anlaşılmıştır ki, suça karşı salt ceza yaptırımları yeterli değildir. Zararın giderilmesi ve onarım, hiç şüphesiz, adaletin temel amacını oluşturmaktadır. Ancak bu, tek görünüm değildir.
Uzlaşmanın hedefi suçun işlenmesinden sonra fail ve mağdur arasında meydana gelen çekişmeyi, bir arabulucunun girişimini sağlayarak çözmek ve adaleti sağlamaktır. Failin neden olduğu zararın giderilmesi, fail-mağdur arasındaki barış, uzlaşmanın asıl unsurunu oluşturur. Fail-mağdur arasında uzlaşma dışında da, tazminatın sağlanması olanaklıdır. Ancak uzlaşma kurumunda, zararın giderilmesi ve onarım yanında ayrıca bir moral unsur da vardır. Bu nedenle fail-mağdur arasındaki uzlaşma suçun faili bakımından cezanın "özel önleme" fonksiyonuna yardım ettiği gibi mağdurun ve genel olarak kamunun da yararlarının korunmasını sağlar. Fail, uzlaşma ile, işlediği suçun sorumluluğunu kabul edip üstlenerek ve sonuçlarını da gidererek toplumla yeniden bütünleşme olanağını elde etmiş olur. Böylece failin ceza sorumluluğunu tespit ve zararın giderilmesi için gereken yapılmış bulunacağından, mağdur bakımından da adalet yerine getirilmiş olur. Fail-mağdur arasındaki uzlaşma, bundan başka, kamuda da, fiille ihlâl edilmiş olan hukuk kurallarının geçerliliğini vurgulamış ve dolayısıyla kamusal barışın yeniden kurulmasına hizmet etmiş olur.
Tasarının kabul ettiği sisteme göre, uzlaşma aşağıdaki esaslara göre gerçekleştirilmektedir.
a) Uzlaşma sadece soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar için geçerlidir. Böylece sadece küçük ihtilâfları içeren suçlar bakımından (hakaret, sövme, tehdit, basit nitelikli eylem gibi) bu yola gidilebilecektir. Bu ayırım ile, hukukumuzda yargı organlarının daha ağır suçlara ayırabilecekleri zaman alanı genişletilmekte ve küçük suçlarda tamamen yenileştirilmiş bir yaptırım sistemi geliştirilmektedir. Tasarı, ceza adaletinde onarıcı bir sistemi böylece organik olarak gerçekleştirmektedir.
b) Failin suçu ve sorumluluğunu kabullenmesi gerekir. Fail fiilini inkâr etmemelidir. Fail, kendisine isnat olunan suçları işlemediğini öne sürecek olursa o zaman ceza yargılama kuralları uygulanarak durumun aydınlatılması gerekir ve uzlaşma kurumu işletilmez.
c) Fail suçtan doğan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemeli ve gidermelidir. Zararın giderilmesi failden dikkati çekecek surette büyük miktarda edimlerin yerine getirilmesini veya kişisel bir takım özverilerde bulunmasını gerektirdiği durumlarda, failin bütünüyle veya geniş bir kısmı itibarıyla mağdurun zararlarını tazmin etmeye çalışması aranır.
d) Fail ve mağdur özgür iradeleri ile uzlaşmalıdırlar. Uzlaşma yoluna gidecek olan fail ve mağdur, bu yolu, gönüllü olarak kabul etmelidirler. Fiil, doğru olarak ve her iki tarafça kabul edilebilecek şekilde saptanmalı ve bir çözüm yolu bulunmalıdır.
e) Fail veya mağdurun uzlaştıkları Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptanmalıdır. Suçtan doğan zararın onarımına veya zararın giderilmesine ilişkin taraf iradeleri ceza yargılama hukuku kurallarına göre saptanacaktır.
f) Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı fail-mağdur arasındaki uzlaşmayı saptadığında kamu davası açmayacaktır. Bu tespit kovuşturma evresinde hâkim tarafından yapıldığında fail hakkında mahkûmiyet hükmü verilemeyecektir. Bunun anlamı şudur ki, failin suçun zararlı sonuçlarını gidermek üzere yapacağı hareketler, ceza kovuşturmasının başlamaması veya son verilmesi ile sonuçlanacaktır.”
Uzlaşma usulü ise; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 253, 254 ve 255. maddelerinde düzenlenmiş olup, maddedeki hükümler şu şekildedir.
“Uzlaşma
MADDE 253. – (1) Cumhuriyet savcısı, yapılan soruşturmanın durumuna göre, kanunun uzlaşma yapılabilmesi olanağını verdiği hâllerde, faili bu Kanunun öngördüğü usullere göre davet ederek suçtan dolayı sorumluluğunu kabul edip etmediğini sorar.
(2) Fail, suçu ve fiilinden doğmuş olan maddî ve manevî zararın tümünü veya bunun büyük bir kısmını ödemeyi veya zararları gidermeyi kabullendiğinde durum, mağdura veya varsa vekiline veya kanunî temsilcisine bildirilir.
(3) Mağdur, verilmiş olan zararın tümüyle veya büyük bir kısmı itibarıyla giderildiğinde özgür iradesi ile uzlaşacağını bildirirse, soruşturma sürdürülmez.
(4) Cumhuriyet Savcısı, fail ile mağdur arasında uzlaşma işlemlerini idare etmek, tarafları bir araya getirerek bir sonuca ulaşmalarını sağlamak üzere, fail ve mağdurun bir avukat üzerinde anlaşamadıkları takdirde, bir veya birden fazla avukatın uzlaştırıcı olarak görevlendirilmesini barodan ister.
(5) Uzlaştırıcı, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaşmayı sonuçlandırır. Cumhuriyet savcısı bir defaya mahsus olmak üzere bu süreyi otuz gün daha uzatabilir. Uzlaştırma süresince zamanaşımı durur.
(6) Uzlaşma müzakereleri gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma sırasında ileri sürülen bilgi, belge ve açıklamalar taraflarca izin verilmedikçe daha sonra açıklanamaz. Uzlaştırmanın başarısız olması nedeniyle daha sonra dava açılması halinde uzlaştırma sırasında failin bazı olayları veya suçu ikrar etmiş olması davada aleyhine delil olarak kullanılmaz.
(7) Uzlaştırıcı, yaptığı işlemleri ve uzlaşmayı sağlayıcı müdahalelerini belirten bir raporu on gün içinde ilgili Cumhuriyet savcısına sunar.
(8) Zarar, uzlaşmaya uygun olarak giderildiğinde ve uzlaştırma işleminin giderleri, fail tarafından ödendiğinde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir.
Mahkeme tarafından uzlaştırma
MADDE 254. – (1) Kamu davasının açılması halinde, uzlaşmaya tâbi bir suç söz konusu ise, uzlaştırma işlemleri 253 üncü maddede belirtilen usule göre, mahkeme tarafından da yapılır.
(2) Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde davanın düşmesine karar verilir.
Birden çok fail bulunması hâlinde uzlaşma
MADDE 255. – (1) Aralarında iştirak ilişkisi olsun veya olmasın birden çok kişi tarafından işlenen suçlarda, ancak uzlaşan kişi uzlaşmadan yararlanır.”
Görüldüğü gibi suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması veya kovuşturulması şikayete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla, mağdur ve failin özgür iradeleri ile uzlaştıklarının, CYY.nın 253, 254 ve 255. madde hükümleri uyarınca soruşturma aşamasında C.Savcısı, kovuşturma aşamasında ise hakim tarafından saptanması halinde, kovuşturmaya yer olmadığına veya açılan davanın düşürülmesine karar verilecektir.
5237 sayılı Yasanın; “Özel kanunlarla ilişki” başlığını taşıyan 5. maddesindeki; “Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.” hükmü uyarınca uzlaşmanın, koşullarının bulunması halinde gerek TCY.nda, gerekse ceza hükmü taşıyan Özel Yasalarda yer alan suçlar bakımından uygulanacağı konusunda bir kuşku bulunmamakta ise de, 5349 sayılı Yasa ile 5252 sayılı Yasaya eklenen Geçici 1. madde ile diğer yasaların TCY.nın Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümlerinin uygulanmasına ilgili yasalarda değişiklik yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar devam olunacağından, 3167 sayılı Yasa hükümlerinin bu kapsama girip, girmeyeceği, başka bir deyişle, aykırı düzenlemeler içerip içermediğinin de değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında’ki Yasanın 16. maddesinde karşılıksız çek keşide etme suçu düzenlenmiş olup, madde uyarınca karşılıksız çek keşide edenler, çek bedeli kadar ağır para cezasıyla, mükerrirler ise bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaklardır.
Aynı Yasanın 16/a maddesinde , karşılıksız kalan kısmına ibraz tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasaya göre faiz yürütüleceği belirtilmiş,
“Soruşturma ve kovuşturma usulü, görevli ve yetkili mahkeme” başlıklı 16/b maddesinde; maddede yazılı suçtan soruşturma ve kovuşturma yapılmasının şikayete bağlı bulunduğu, hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçildiğinde de, hükmün bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılacağı, hükmüne yer verilip,
“Davanın açılmasına engel olan, davayı düşüren ve cezayı ortadan kaldıran nedenler” başlıklı 16/c maddesinde; düzeltme hakkının kullanılması veya henüz dava açılmadan, çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmının %12 tazminat ve faiziyle birlikte ödenmesi halinde ceza davası açılmayacağı, dava açıldıktan sonra hüküm verilinceye kadar %15 tazminat ve faizle birlikte ödeme halinde, hüküm verildikten sonra, hüküm kesinleşinceye kadar %18 tazminat ve faizle birlikte ödeme halinde ceza davasının düşeceği, hüküm kesinleştikten sonra %20 tazminat ve faizle birlikte ödeme halinde ise hükmün bütün cezai sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılacağı ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Görüldüğü üzere, esasen 3167 sayılı Yasada da uzlaşmaya ilişkin hükümler yer almaktadır, ancak; her iki yasanın getirdiği sistem ve olanaklar arasında çeşitli farklılıklar bulunmaktadır,
Şöyleki;
1-Uzlaşma için failin mutlak olarak suçunu kabul etmesi gerektiği halde, 3167 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ödeme ile sonuç alınması için failin suçunu kabul etmesi gerekmez,
2-Uzlaşmada, mağdurun zararının tümünün veya büyük bir kısmının ödenmesi zorunlu olduğu halde, 3167 sayılı Yasaya göre şikayetten vazgeçme, failin hiç ödeme yapmaması halinde de mümkündür,
3-Uzlaşma için fail ve mağdurun anlaşmalarında zorunluluk bulunduğu halde, 3167 sayılı Yasaya göre fail mağdurdan bağımsız olarak ödemede bulunabileceği gibi, mağdur da bağımsız olarak şikayetten vazgeçebilir.
4-Uzlaşma hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir, ancak karşılıksız çek keşide etme suçunda mağdur ve fail hüküm kesinleştikten sonra da anlaşabilirler,
5-Uzlaşma, yalnızca suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olması halinde mümkün olup, 3167 sayılı Yasada anlaşma için bu tür bir sınırlama bulunmamaktadır,
6-Uzlaşmadan sadece uzlaşan fail yararlanabilmekte, diğer şerikler yararlanamamakta, 3167 sayılı Yasada ise, ödeme halinde diğer failler de yararlanmaktadır.
7-Fail ile mağdur arasında uzlaşma sağlandıktan sonra, zararın giderilmeyen bölümü için, icra takibi yapılamayacağı gibi, hukuk mahkemesinde de dava açılamaz, oysa suçtan zarar gören, şikayetinden vazgeçtiği sırada, şahsi haklarından vazgeçtiğini açıklamadıkça, bu konuda icra takibi yapması ve hukuk mahkemesinde dava açması mümkündür.
Bu açıklamalardan da anlaşıldığı gibi, ilk dört hususun birbirinin tamamlayıcısı oldukları, birinin diğerine aykırılık oluşturmadığı savunulabilirse de, diğer hususlar 5237 sayılı TCY.nın Birinci Kitabının 73/8. maddesinde düzenlenen uzlaşma kurumuna açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
11.5.2005 gün ve 5349 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 5252 sayılı Yasaya eklenen Geçici 1. maddesi uyarınca, diğer yasaların, 5237 sayılı Yasanın Birinci kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri ilgili yasalarda gerekli değişiklik yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar uygulanacağından, Yargıtay C.Başsavcılığının, karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği görüşüyle bozulması yönündeki görüşünde isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı;
“5237 sayılı TCY.nın 73/8. maddesinde uzlaşmanın koşulları, 5271 sayılı CYY.nın 253,254 ve 255. maddelerinde ise uzlaşmanın yöntemi ve sonuçları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Hukukumuza 5237 ve 5271 sayılı Yasalarla giren bu yeni kurum, düzenlenişi itibariyle hem maddi, hem de usul hukuku müessesesi özelliklerini taşıyan karma bir nitelik göstermektedir.
5237 sayılı Yasanın 73/8. maddesi uyarınca uzlaşma şikayete bağlı bulunan ve suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi bulunan tüm suçlar açısından geçerli olup, maddede başkaca bir ek koşul veya sınırlandırıcı herhangi bir husus yer almamaktadır. Hukukumuzda, bazı suçlar açısından, uzlaşmaya benzer düzenlemeler yer almakta ise de, mağdurun zararının giderilmesi ve onarıcı adalete yardımcı olan bu normların TCY.nın 73/8. maddesinde düzenlenen uzlaşma ile bir ilgisi ve bu düzenlemeyi etkileyici veya düzenlemeden etkilenici herhangi bir yönü bulunmamaktadır.
Uzlaşmanın hedefi suçun işlenmesinden sonra fail ve mağdur arasında meydana gelen çekişmeyi, bir arabulucunun girişimini sağlayarak çözmek ve adaleti sağlamaktır. Failin neden olduğu zararın giderilmesi, fail-mağdur arasındaki barış, uzlaşmanın asıl unsurunu oluşturur. Bu haliyle uzlaşma faile ve mağdura yeni bir imkan tanıyarak, ihtilafın kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli mercilerin daha fazla meşgul edilmeyerek sonuçlandırılmasını amaçlamaktadır. Fail-mağdur arasındaki uzlaşma suçun faili bakımından cezanın "özel önleme" fonksiyonuna yardım ettiği gibi mağdurun ve genel olarak kamunun da yararlarının korunmasını sağlar. Fail, uzlaşma ile, işlediği suçun sorumluluğunu kabul edip üstlenerek ve sonuçlarını da gidererek toplumla yeniden bütünleşme olanağını elde etmiş olur. Böylece failin ceza sorumluluğunu tespit ve zararın giderilmesi için gereken yapılmış bulunacağından, mağdur bakımından da adalet yerine getirilmiş olur. Fail-mağdur arasındaki uzlaşma, bundan başka, kamuda da, fiille ihlâl edilmiş olan hukuk kurallarının geçerliliğini vurgulamış ve dolayısıyla kamusal barışın yeniden kurulmasına hizmet etmiş olur.
Fail ve mağdur arasındaki uyuşmazlığı, ceza yargılaması dışına çıkarıp, karşılıklı anlaşma çerçevesinde çözmeyi amaç edinen uzlaşma, devreye girdiğinde, gerek ceza gerekse hukuk yargılamasını devre dışı bırakır, diğer bir anlatımla uzlaşmanın devreye girmesiyle soruşturmanın, yargılama aşamasında ise kovuşturmanın sonraki aşamalarına geçilemez.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde,
TCY.nın 73/8 ve CYY.nın 253 vd. maddelerinde düzenlenen uzlaşma hükümleri, 3167 sayılı Yasanın 16/b ve 16/c maddelerinin yerine geçip onları ortadan kaldıran ve uygulama yeteneğini yok eden düzenlemeler olmayıp, bu düzenlemeleri de kapsayan, fail ve mağdura sağlanan hak ve yetkileri genişletici ve tamamlayıcı hükümler olup, 3167 sayılı Yasa hükümlerine aykırılık oluşturmadığı gibi, onlarla da çatışmamaktadır.
Bu nedenle şikayet bulunduğunda, öncelikle uzlaşma hükümlerinin uygulanması yasal zorunluluğu yerine getirilecek; uzlaşılmadığı takdirde 3167 sayılı Yasanın 16/b ve 16/c maddelerindeki yetki ve olanaklar özgür irade ile kullanılabilecektir.
Yeni Ceza Yasasının getirdiği bu olanaktan sanığın yoksun bırakılmasına yol açacak çoğunluk görüşünün, uzlaşma kurumunun temel yapısına da aykırılık oluşturacağı düşüncesinde olduğumdan, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü gerektiği görüşündeyim,”gerekçesiyle,
Diğer beş kurul üyesi ise, haklı nedenlere dayanan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü gerektiği görüşüyle,
Karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2-Dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, ilk müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından 05.07.2005 günü yapılan ikinci müzakerede oyçokluğu ile karar verildi.
sn ankara hukuklu
benim savunduğum şu
o tarihte ertelendiğinden dolayı red ettiyse ..
bugün yürürlük kazandığından 01.01.2009 tarihi itibariyle bozacak..
siz belki daha iyi anlatarak herkese bir nefes aldırırsınız..
konu uzlaşma ama tck 5. maddede
var..
my way
Teşekkürler my way
ANKARA HUKUKLU
Tıklaturkhukuksitesi
Tıkla
çek kanunu ek madde turkhukuksitesi
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.
arkadaşlar 2003 t6eki kararı neden atıyorsunuz burayada sayfayı dolduruyorsunuz...
sayın ankara hukuklu, bugun kı kararlara baksanız.belkı sız gıremedıgımız bolume ulasabılırsınız. emır
sn ncdt
bedava ekmek yok..avukatlarda bundan sonra çalışıp kazanacaklar demi ama:))
my way
avukatlar çıldırmış:=)))))))))))))
sayın my way hukuklu arkadas neye tesekkur ettı.anlayamadım.cıktı mı acaba? emır
:))
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.
gercekten savundugumuz gerceklesıyor galıba.benım avukat 3gundur ortada yok. emır
arkadaşlar ne yapalım biliyormusunuz,bu kanun kesinleşince bizde avukatların siteye girelim delirtelim onları =:))))
senin sadece avukat yok emir,benim avukat ım aynı zamanda 20 yıllık arkadaşım dün o bile sinirlendi bize,çekleri kesiyorsunuz sonra ödemiyorsunuz kriz çıkartıyorsunuz,sonrada ağlıyorsunuz diyor :=)))) bunları sinirinden söylüyor tabiii:=)))
sn ncdt
2002 yılı anayasa mahkemesi kararını o siteye atsanda tartışıp kendilerini yormasalar avukat arkadaşlar..))
my way
ben giremedim neyazıyor orda surya
bızım avukatıda esım ıslerı ıyıyken okuttu.ev tuttu,baktı.ama sımdı....................emır
yada arkadaşlar şöyle yapalım,herhangi bi yargıtay kararını copy yapsakta yeni tarih koysak,ve red yazısınıda altına koyup,şok şok şok yargıtay hapis cezasını onadı desek olmazmı,onuda avukatların önüne atalım :=)))))
Sn arkadaşlar bir kaç gündür baktığım haber programlarında özellikle ırak'ın kuzeyi ile yapılan görüşmelerden bahsediyorlar bu gecede vardı skytürk te habertürk te kısacası seçim sonrası ufukta af var o da özellikle bize değil dağdakine arada biz de kaynıcaz galiba....
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.
sn emir
anlatması daha doğrusu açıklaması çok zor ben bir buçuk aydır uğraşıyorum anlatamadım..
çünkü gerçekten zor..ama sn ankara hukuklu arkadaşımız ilmi bir dille anlatacaktır konuyu..
ama her şey lehimize gelişiyor..
benim anladğım bu..
my way
af olsa seçimden önce olur seçimden sonra oy lazım değilki surya
.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas No : 2006/1285
Karar No : 2008/5876
Tebliğname No : 10/2006-2653
TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
YARGITAY KARARI
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık Sinan K. hakkında İSTANBUL 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu, 21.07.2005 tarihinde 2004/2124 esas ve 2005/1622 karar sayı ile kurulan mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, aynı Mahkemenin hükmün kesin nitelikte bulunduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine ilişkin 17.10.2005 tarih ve 2005/95 müteferrik sayılı kararının da sanık tarafından temyiz edildiği, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ret kararının kaldırılarak hükmün bozulmasını isteyen tebliğnamesi ile 14.02.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dairemizce de kabul edilen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.11.2005 tarih ve 2005/10/140-143 sayılı kararında da açıklandığı üzere; 4814 sayılı Kanun’la değişik 3167 sayılı Kanun’un 1. fıkrasında, “...karşılıksız çek keşide eden hesap sahipleri ve yetkili temsilcilerinin çek bedeli tutarı kadar ağır para cezası ile cezalandırılacağı”, aynı maddenin 3. fıkrası ile de “...ayrıca suçun niteliğine göre 1 yıl ile 5 yıl arasında belirlenecek bir süre için çek hesabı açtırmaktan yasaklanmasına” karar verileceğinin öngörülmesi karşısında, anılan mahkumiyet hükmü kesinlik kapsamı dışında kaldığından, temyiz talebinin reddine ilişkin karar kaldırılarak yapılan incelemede:
Şikayet dilekçesini veren G. Plastik Yapı Elemanları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi‘nin, ciro zincirinde imzasının bulunup bulunmadığı, dosya içinde mevcut çek fotokopisinin arka yüzüne ait bilgilerin okunaksız olması ve dosya içinde muhatap banka tarafından düzenlenen ihtarnamenin de olmaması sebebiyle anlaşılamadığından; suça konu çek aslı veya ibraz anında alınan okunaklı ve onaylı fotokopisi getirtilip, şikayetçinin cirosunun bulunup bulunmadığı, dolayısıyla şikayet hakkının mevcut olup olmadığı denetime olanak verecek şekilde saptanarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün istem gibi ONANMASINA VE MARKALAR KANUNUNUN ÇEK KANUNU İLE AYNI BAĞLAMDA GÖRÜŞÜLEMEYECEĞİNE VE ÇEKTE TARİH OLMASININ SADECE BANKALARI BAĞLAYACAGINA VE KARŞILIKSIZ ÇEK KESMEK FİİLİNİ ETKİLEMEYECEĞİNE 1427.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...............DESEK VE BUNU O SİTEYE POSTALASAK NASIL OLUR ARKADAŞLAR :=))))
sayın arkadasım bende aynı sekılde dusunuyorum.ama bu cıglık bu sekılde mı nıhayet bulacak?yazık bu mıllete?cektıklerımız......yasadıklarımız.................onların sayesınde sonlanacak gıbı gorunuor.ne acı!!!!!!!! emır
sn ncdt
o siteye yorum atabiliyordun değil mi?
my way
AVUKATLARI SEVİNDİRELİM BİRAZ:=)))
şöyle bi siteleri gezdim..herkes havanda su dövüyor.hiçbir yeni oluşum yok.copya ğzerine kopya yapıyorlar.üretilen elde var sıfır.
konunun özeti yargıtaydan çıkacak karar bekleniyor.o da önümüzdeki hafta içerisinde çıkacak inşallah..
Bu da tüzel kişiler için itiraf :))Tıkla
tüzel kişi turkhukuksitesi
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.
sn arkadaşlar
üç saat önceye göre çok daha neşeliyim..neden karamsar olmaya çalıştığınızı sorabilirmiyim?
gerekçeniz ne?
my way
yok salı yok çarşamba diye günler geçiyor ya içerdekiler kardeşim evlenip yuva kuramadan yaş 35 yolun yarısı dedi surya
sabırla beklemek gerekiyor.
Arkadaşlar,
Ceza genel Kurulu’nun 2005 tarihli bu kararı, mevcut durumda vereceği kararın bir habercisi olarak yorumlanabilir. Zira bu kararda, 3167 Sayılı Çek Kanununda öngörülen davayı ortadan kaldıran veya sona erdiren uzlaşma benzeri hükümlerin, Türk Ceza Kanunundaki “uzlaşma” hükümlerine aykırı olduğu belirtilmekte ve bu aykırı hükümlerin 31.12.2008 tarihine kadar uygulanabileceğine işaret edilmektedir.
Şu halde 31.12.2008 tarihinden sonra TCK genel hükümlerine aykırı maddeler artık geçerli olmayacaktır. Bu zaten herkes tarafından bilinen bir durum.. Esasında bu kararında Yargıtay Ceza Genel Kurulu, şuna özellikle dikkat çekmektedir: 3167 Sayılı Kandaki düzenleme, TCK’daki uzlaşma hükümlerine “kesin olarak” aykırı mıdır, değil midir? Ve çoğunluk “aykırıdır” diyor.. Aykırılık böylece tespit edildikten sonra, “aykırı hükümler 31.12.2008 tarihine kadar uygulanabilir, TCK’daki uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerekmez” diyerek bu yönde karar veren mahkemeyi teyit ediyor ve Başsavcının itirazını reddediyor.
Özetle, bu lehimize bir durumdur.. Ceza Genel Kurulunun bu hususta vereceği kararın bir habercisidir.
ANKARA HUKUKLU
ben bu siteden başka siteye bakmıyorum artık en güvenilir site bizim için bu site,inşallah çek cezası olan herkes bu siteye ulaşabilir.....
yolun sonu artık..%90 ihtimalle lehimize çıkacak...%10 ihtimalle alyehte olacak..zaten o zaman yeni anayasa beklenecek.(allah korusun)
1 hafta artık çok da uzun sayılmaz.bekleyip göreceğiz.
sayın my way sıze guvenıyor ve su andan ıtıbaren karamsarlıgı bırakıyorum.o demır parmaklıklar acılacak,az kaldı.10 mart oglumun dogumgunu babası yetısır mı dersınız? emır
arkadaşlar şunu unutmayalım,hükümet bu çek kanunu değişikliğini gündeme getirmeseydi ne yapabilirdik,hangimizin aklında vardı bu kanunun değişeceği,buna şükür diyelim ve sabırla bekleyelim..az kaldı ya sabırrrr
sn ankara hukuklu
bravo 2 ay oldu anlatamadım.inşallah moraller biraz düzelir herkesin..
my way
sn emir içimden bi ses içimden bir ses 4 mart ta oğlunuz babasına kavuşur...
kanun değişikliğine hacet bile yok..şu an elde edilen lehte kararlarla %90 diyorum.onun için rahat olmak gerekir.
gerekçemiz iyi bir şey olacak derken hep hüsran artık hayatımız da hiç iyi şeyler olmayacakmış gibi geliyor babamın 30yıllık emeği evimiz bugün bir mafya bozuntusuna gitti daha yazıyım mı
benı aglattınız.tesekkurler.ancak ceken halden anlarmıs.sagolun,var olun.emeklerınıze tesekkurler arkadaslar. emır
insanlar inanıyor ama belirli bir tarih olmaması herkesin canını fena sıkıyor.......
surya demeyi unutmuşum
Sn my way o siteye yorum atamıyorum üyelik yok ama okuyabiliyoruz.(üyelik tc kimlik falan istiyo bozar:) )
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.
arkadaşlar tarih konusundada müsterih olun,ilk çek dosyasında yargıtay bozma kararı verecek bu da çok fazla zaman almayacak göreceksiniz...
Yargıtay 10.ceza dairesinin 2009/57 sayılı dosyasını takip edin derim
sn emir
1 martta benim doğum günüm belki ona yetişmez ama oğlunuzun doğum gününe yetişeceğine kalpten inanıyorum..
sn mağdur 07
yeni çek yasası metnini okuyun ve 2006 yılında hazırlandığını ve bu konunun hükümetle ilgisi olmadığını aksine engellemek için elinden bişey gelse yapacağını anlayın artık..
bu konu yargı da ve son sözü o söyleyecek ..iyiki de öyle..
my way
inşallah evimiz gitti hiç olazsa kardeşim çıksın onun canı sağolsun surya
her sıkıntının bir ferahlığı vardır.ancak isyan etmemek gerekir.
ne geldiyse ALLAH tan ,ne gelecekse gene ALLAH tan.burada hiçbirimiz kötü niyetli değildik..şartlar böyle gelişti..kötü niyetliler zaten firarda..vur kaççılar..asla ve kataa kendimi öyle hissetmedimiburada olan hiçkimseninde hissetmesini istemem.
inşallah herkes sevdiğine kavuşacak.sıkıntı ile kaçmak zorunda olanlar rahatlayacak.ALLAH elbette bize yardım edecek...bakın dua ederken bile en önce söylememiz gereken şeyin YÜCE RABBİM BANA YARDIMLARINI ESİRGEME olmalıymış.bu sizin 30 saniyenizi alır..ama mutlaka söyleyin arkadaşlar...saygılar...
sn ankara hukuklu
yukarıdaki yargıtay kararlarının içeriklerini görme imkanınız var mı ?acaba
my way
sonuç ne olursa olsun bu sitenin en güzel tarafı dertleri aynı olan insanların dertleşebilmeleri bu bile süper birşey haksızmıyım arkadaşlar....kararda olumlu çıktı mı harika olacak inşallah ondan sonra tek iş normal hayata alışmak.....
surya
evin mafyaya nasıl gitti anlatırmısın
sn my way dostum bence istese yapabilirdi,eğer çok isteseydi 31.12.2008 tarihine kadar düzenlenmesi gereken maddeyi mutlaka ve mutlaka düzenlerdi,sümenaltı yapmazdı yani..ayrıca yeni anayasayıda oku,orda bütün ekonomik suçlara ceza kalkıyor.....
allah herkesin gönlünün murdını versin allaha emanet olun iyi geceler surya
sn şeker
teşekkürler emeklerinize ve gayretlerinize ..
my way
ha şunu biliyorum ,bir hükümet yetkilisinin,zamanında bu cezayı ağırlaştırdıkki piyasa daha ciddi olsun diye ama bakıyoruzki tam çıkmaza girdi ekonomi.
sayın seker ıyıgeceler.............hosgeldınız.......................emır
Arkadaşlar
Uzun zamandır siteyi izliyorum fakat fazla yorum yapmıyorum. Ankara Hukuk mezunu ve fakat avukatlık yapmayan bir çek cezalısıyım. Buradaki çoğu insan gibi çekten çıkmış hapis cezalarım var.
Sitenin herkese daha fazla yardımcı olması açısından bazı hususlarda anlaşmalıyız diye düşünüyorum. Ben tekliflerimi aşağıya yazıyorum..Amacım şu: Gereksiz bilgi kirliliği olmasın ki, arasıra siteye gönderilen "işe yarar" bilgileri kaçırmasın kimse..
1. Mevcut uygulamanın adaletsiz ve acımasız olduğu hususunda herkes mutabık. Bu konudaki yakınmalarımızı artık yazmayalım.
2. Yargıtayın yahut hükümetin ne karar vereceği hususundaki tahmin ve temennilerimizi sadece somut verilere dayandıralım.. Fal bakmayalım. Eğer ulaştığımız yeni bir bilgi yahut belge yoksa gereksiz yorum yapmayalım..
3. Kişisel polemiklere girmeyelim, mevcut psikolojimizi dizginlemeye çalışalım ki iletişim sağlıklı olsun.
İyi geceler..
ANKARA HUKUKLU
kardeşimin ortağına güvendik evi ona ipotek verdik oda bizi yarı yolda bıraktı suç bizde güvendik ev gitti 30 senelik emek gitti
YÜCE ALLAHIN EN ÇOK SEVDİĞİ VE KENDİSİNE SÖYLENMESİNİ İSTEDİĞİ VE BUNU ÖNEMSDİĞİ İSİMLERİ VAR.
BU İSİMLERLE DUALAR EDİLİRSE MUTLAK KİŞİNİN LEHİNE OLURMUŞ.ALLAH KENDİSİNE BU GÜZELLİKLE YAKLAŞAN ELLERİ GERİ ÇEVİRMEKTEN HİCAP DUYARMIŞ.KULUM BANA EL AÇTI İCABET EDEYİM DERMİŞ.
ŞİMDİ BEN BU 6 İSMİ YAZIYORUM..PEKÇOĞUNUZ ZATEN BİLİYORSUNUZDUR.UJALALIK OLARAK KABUL ETMEYİN LÜTFEN...
"YA REZZAK-YA KERİM-YA RAHMAN- YA RAHİM-YA GAFFUR- YA AFÜVV
ŞİMDİ DUALAR EDERKEN BU İSİMLERİNDEN KULLANIRSANIZ ALLAH ONUN İÇİN MUTLAKA AÇILAN AVUCA İCABET EDERMİŞ.KARŞILIĞINI MUTLAKA VERİRMİŞ.
DİN DERSİ GİBİ OLDU AMA ..ŞÖYLE DE BİŞİ VAR..SORUYOR ALLAH KULUNA..BUGÜN BENİM İÇİN NE YAPTIN??
HİÇ DEĞİLSE BENDE BUNU YAPTIM DİYEBİLİRİM..SAYGILAR..
sn mağdur o7
haber manşetlerine bak lütfen..
...çek yasası ve sicil affı jet hızıyla mecliste.....
sonra ne oldu çok geç olduğu anlaşıldı 1 gün bile olsa lehe olan konu kazanılmış hak oluyordu..
ondan sonra o 1500 gün adli para cezası olan yasa tekrar tozlu raflara geri döndü..
inşallah bu konu bizi kurtardıktan sonrada bir çok ülkede 100 yıl önce uygulanmaz hale gelmiş çeke hapis cezasını çıkarmazlar..
bu sayın kaderin de bahsettiği gibi çocuklarımız ,torunlarımız için çok önemli..
olur ya düşmez kalkmaz bir ALLAH..
my way
arkadaşlar komik gelebilir ama hepimize moral olması adına. süper loto yine devretti 23 trilyona doğru gidiyor. şans oyunları ve kumara hayatta inanmam ve güvenmem ancak bu önümüzdeki hafta bu lotoyu bende hayatımda bir ilk yaparak oynayacağım eğer ikramiye bana vurursa yemin ederimki bu sitede listede adı olan herkesle tek tek kontak kurup 1. acil infazların durdurulması için gereken parayı 2. hepimizin konusuyla özel olarak ilgilenecek bir avukat ordusu munci inci başkanlığında (başbakana yakın diye) 3. hepimizin içinde bulunabileceği tecrübelerimizi paylaşabileceğimiz bir iş kuracağım. bu arada sayın emir gün içindeki ithamım için özür dilerim. densiz bir kaç kişi beni çok sinirlendirdi. my way beyi ve şeker hanımı severim o yüzden sinirlendim.
Sayın My way
Bahsettiğiniz kararları ben de göremiyorum.
ANKARA HUKUKLU
herkese iyi geceler.hoşçakalın..saygılar.
Sn arkadaşlar karabekir rumuzlu arkadaşın kanunu yorumu..... Çek kanunu ve Türk Ceza kanunu paralelinde bunları söylemiştim. Şu anda ortaya çok büyük sorunlar çıktı. Bundan 6-7 ay kadar evvel bunlarla birlikte durumu Adalet Bakanlığına bildirmiştim ve Adalet Bakanlığı konu üzerindeki çalışmaların devam ettiğini ve görüşlerimin dikkate alınmak üzere kanunlar dairesi başkanlığı (mıydı acaba) na gönderildiğini belirtmiştiler.
Hasılı 31.12.2008 tarihine kadar düzenleme yapılmadı. Şimdi elde olaya uygulanacak ceza normu yok. TCK'nın 52. maddesi infaz hakkında uygulanmak zorundadır. Veya Ceza infaz yasasının 106. maddesi TCK'nın 52. maddesindeki adli para cezası rejimini esas aldığı için nispi nitelikteki çek kanunundaki para cezasının hapse çevrilmesi mümkün değildir. Hatta sitede bulunan makalede de saçma şekilde hakimlerin nispi nitelikteki cezayı 52. maddeye göre belirleme yetkileri de bulunmamaktadır. Zira ceza kanunundaki hükümlerde kıyas yapılamazsa; olaya uygulanacak norm bulunmadığında hakim yeni bir norm da yaratamaz. Kişileri cezadan kurtaracak bütün şartlar fail lehine yorumlanır. Kaldı ki; şu anda faillerin lehine yorumlanacak bir durum da yoktur. Şu anda bu suçtan dolayı hüküm almış olup da cezaları infaz edilmemiş kişiler hakkında uygulanacak bir ceza normu kalmamıştır.
Zira: TCK'daki 52. madde bütün kanunlar hakkında uygulanacaktır. 52. madde nispi para cezasını düzenlememiştir. Ceza infaz yasasının 106. maddesi de nispi para cezası rejimine uygun değildir. Bu sebeplerle kişilerin salıverilmesi gerekir. Bana kalırsa ne asliye ceza mahkemelerine Cumhuriyet Savcılarının danışması gerekir ne de Yargıtay'dan karar beklemenin lüzumu yoktur. İnfaza bakan kurum aynı zamanda kanunların uygulanmasına da bakmaktadır. Örneğin TCK'daki bir madde ile hırsızlık suç olmaktan çıkartılsayda Cumhuriyet Savcıları cezaya hükmeden mahkemeden tekrar yeni karar mı isteyecektiler yoksa mevcut kanuni düzenlemeye göre hırsızlık fiilini ika etmiş kişileri serbest mi bıracaktılar?--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.
sn ankara hukuklu
yukarıdaki yargıtay kararlarının içeriklerini görme imkanınız var mı ?acaba
my way
28.02.2009 00:30
bu soruya cevap vermeyi unuttunuz sanırım..
my way
my way kardeşim haklı olabilirsin ama,zaten ben allaha büyük konuşmayayımda bir daha ne çek kullanırım nede çocuklarıma kullandırırım,benim eskiden hep bi hayalim vardı,bi iş kurup o işi büyütmek ve çocuklarıma bırakmak,,,ama şimdi kesinlikle ya okuyun yada girin bi yerde çalışın diyorum....iş kurmakmı tövbeeeeeeeee
sayın arkadasım ınan cok kırıldım.ama tahmın edıyorum senden buyugum.ben bıle cokk hatalar yapıyorum.ben olmadıgımı anlamana sevındım.tesekkurler.sayın sekerede selam verdım ama almadı.onunda ablasıyım sanırım.ıyıgeceler.mutluluk bundan sonra yakanızı hıc bırakmasın............................................emır
Sayın my way
Önceki sayfada buna da cevap vermiştim kaçırmış olabilirsiniz.
Maalesef göremiyorum..
ANKARA HUKUKLU
sn ncdt
bu yorum harika ve aylar önce belki 6 ay oldu bu karabekir rumuzlu hukukçu fakat hukukla ilgilenmeyen..akrabası iflas ettiği için çekten ceza almış ve ona yardımcı olmak adına yazan..
arkadaşın yazılarına verilen bir cevapta kemal yıldırım adında bir avukatın 31.12.2008 tarihini telaffuz etmesiyle bu konuyu araştırmaya başladım..
52. madde olayını defalarca yazdım ama anlatamadım fakat herşeye rağmen o maddeden dolayı belkide göremediğimiz kararlardan bir tanesi ile hür olduğumuzu düşünüyorum..
my way
O Yorumların link i
Tıkla
turkhukuksitesi
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.
sn ncdt
evet gördüm pc den pek anlamıyorum ..bi girdiğim siteye bir daha bazen giremiyorum ama ..
karabekiri taktir ettim..adam gibi adammış..6 ay bu tarih geçsin ve unutsunlar diye bekledim..inanırmısın?
ilahi adalet tecelli etti..
my way
Yorum Gönder