Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 33- (1) Suç ile ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiili gerçekleştirmesinden dolayı cezalandırılamaz ve kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
(2) Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da birinci fıkra uygulanır.
(3) Suçluluğu kesin mahkeme kararı ile hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
(4) Hiç kimse, kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(5) Ceza sorumluluğu şahsîdir.
(6) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı hürriyetinden alıkonulamaz.
(7) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
(8) Kamu İdaresi, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(9) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
22.646 yorum:
«En Eski ‹Eski 11201 – 11400 / 22646 Yeni› En yeni»sn my way biri red geldi gerekçede tck da belirtilen 45. md aykırılık olmadığından infazın devamına infaz savcısı daha duyarlı gününden önce yazılan çeklere infazı durdurma veriyorlar 10 dairenin kararı bekleniyor.
diğeri de yarın belli olacak ama hakim red verdiklerini beyan etti biraz yüklendim sağolsun anlayış gösterdi inceleyeceğini söyledi bakalım yarın belli olacak
Sayın 21,
Zaten genelde okudugumuz hakim veya savcı yorumlarında 45. maddeden aykırı olmayacağını oradan geçebileceğini ama 52. maddeye geldiğinde (ki bu madde 45.maddenin açık anlatımıymış) burdan geçmesi imkansız yüzde yüz aykırılık var deniyordu.Yani size yarın 45 e aykırı değil falan derlerse 52 ye aykırı e 52 de zaten 45 in anlatımı falan gibi bastırabilirsiniz belki.Aklıma gelmişken yazayım dedim.
Her duyumu paylaşalım , her bilgiyi konuşalım bende bugun Ceza hukukcu birinden duyduklarımı yazdım fakat her duyumu paylaşalım derken Adli para cezasına af isteyelim , karşılıksız çekler artık karşılıklı olacakmış devlet ödeyecekmiş , imzalar elektronik olmuş ondan daha önceki imzalar suç teşkil etmiyormuş ,cezaevleri dolmuş artık evde hapis olacakmış gibi ipsiz sapsız anlamsız duyumlar taşımayalım bu bloga.
Burayı okuyan birçok arkadaşımız acaba birşey varmı diye okuyor sürekli , arada böyle şeyler olunca insanın düşük olan moralide sıfırlanıyor.
Bizim beklediğimiz 3167 yasanın artık uygulanamaz olduğunu yazan yargıtay kararı, sonuç net olarak buna bağlı bunun haricindeki ciddi gelişmeler (vadesinden önce yazılan çek olayı gibi) bizim için bonus , ekstra bir olay.
Unutmayalım biz adam öldürdük yada uyuşturucu imal edip hapise giren şimdide AF isteyen kişiler değiliz.Bizim istediğimiz Kanunsuz suç ve ceza olmaz kavramının artık yazılması ve HAKLARIN geri iadesi.
Herkese iyi sabahlar
R.C
işte gerçekler dile gelmeye başladı :
http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=118309&KTG_KOD=480
Ekonomi gündemi
Karşılıksız çek davaları mahkemeleri kilitledi
06.03.2009 | Aram Ekin Duran | Haber
Küçük esnaf, "karşılıksız çek" davaları nedeniyle mahkemelere taşınıyor. Türkiye genelindeki icra müdürlükleri ile asliye ceza mahkemeleri, karşılıksız çek ve senet davaları dolayısıyla kilitlenirken, karşılıksız çıkan çek sayısının son 6 ayda 5 kat arttığı belirtiliyor. Bin TL'lik çeklerin bile dava konusu olduğuna işaret eden icra avukatları, kriz ile birlikte dolandırıcılık ve sahte çek suçlarında patlama yaşandığına dikkat çekiyor.
Merkez Bankası verilerine göre, karşılıksız çek sayısı şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 53,1 artarak 149 bin 186'ya çıktı. Bu artış, icra müdürlükleri ve icra davalarına bakan Asliye Ceza Mahkemeleri'nde "kaos"a neden oldu. Seratlı Avukatlık Bürosu'ndan Avukat Serdar Seratlı, son 6 ayda karşılıksız çek davalarında yüzde 100'den fazla artış yaşandığını belirterek, "Özellikle matbaacılık, tekstil ve demir-çelik sektöründen çok dava oluyor. Bin TL'lik çekler bile geri dönüyor ve dava konusu oluyor" dedi. Seratlı, çekini ödemeyen şirket sahiplerinin "Kriz nedeniyle işlerim çok kötü. Bu yüzden ödeyemedim. Para kazanır kazanmaz ödeyeceğim" diyerek savunma yaptığını, ancak yasa gereği haciz işleminden kurtulamadığını dile getirdi.
İcra müdürlüklerinin hali içler acısı
Çakmakçı-Sağıroğlu Avukatlık Bürosu'ndan Avukat Mehmet Şerif Sağıroğlu da krizin baş gösterdiği ekim-kasım aylarında 200 bin karşılıksız çıkan çek varken, şu an bu rakamın 1 milyonu aştığını söyledi. Davalar nedeniyle icra müdürlüklerinin "içler acısı" durumda olduğunu vurgulayan Sağıroğlu, "Eskiden kesinleşmiş icra takiplerinde sabah icra müdürlüklerine gelir, öğlen hacze çıkardık. Şimdi icra müdürlükleri randevu usulü çalışıyor. Haciz için neredeyse 1 ay sonraya süre veriyorlar. Bu durum adaletin zamanında tecelli etmesini de engelliyor. Şu anda Asliye Ceza'ların iş yükünün önemli kısmını bu davalar oluşturuyor" diye konuştu.
Avukat da parasını alamıyor
Krizin derinleşmesi ile sahtecilik, dolandırıcılık gibi ekonomik suçlar inanılmaz bir şekilde artığını dile getiren Ahi-Gürler-Taygün Avukatlık Bürosundan Avukat Mustafa Gökhan Ahi ise, son dönemde ceza mahkemelerinin adam öldürme ve gasp davalarından çok çek sahteciliği, sahte belge tanzimi ve dolandırıcılık gibi mali suçlara baktığını kaydetti.
İcra davalarında yaşanan artış, avukatların işlerinde de artış sağladı. Ancak karşılıksız çeklerde yaşanan "ödeme" sorunu avukat ücretlerine de yansıyor. "İş yükü artışına rağmen tahsilatlarımızda yaşadığımız sıkıntılar daha büyük" diyen Avukat Şenol Küni, "Çek senet işlerinde avukatlık ücreti tahsilat yapıldığında ödenir. Tahsilat olmayınca avukatta ücretini alamıyor" dedi.
Karşılıksız çek sıkıntısı yaşanan sektörlerin başında tekstil geliyor. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı (İHKİB) Hikmet Tanrıverdi, sokak aralarındaki küçük butikler ve mağazaların çok ağır bir dönemden geçtiğini söyledi. Küçük esnafın karşılıksız çek davalarından başını alamadığını ifade eden Tanrıverdi, iç piyasadaki talep daralması ve dışarıdaki finansal kaynakların azalması nedeniyle, küçük esnafımız bu tür davalarla karşı karşıya kaldı.
Küçük esnaf, "karşılıksız çek" davaları nedeniyle mahkemelere taşınıyor. Türkiye genelindeki icra müdürlükleri ile asliye ceza mahkemeleri, karşılıksı...
( KB)
HEPİNİZE GÜNAYDIN ARKADAŞLAR KADER ABİDEN BİR HABER YOKMU 3434
günaydın arkadaşlar..
my way
MY WAY ABİ KADER ABİDEN BİR HABER VARMI 3434
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas No : 2006/470
Karar No : 2008/10149
Tebliğname No : 10/04/84251
TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
YARGITAY KARARI
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık Erdinç R. hakkında BURSA 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu, 25.02.2004 tarihinde 2003/699 esas ve 2004/203 karar sayı ile kurulan mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 31.01.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Dosyada mevcut suça konu çek fotokopisine ve ihtar mektubu örneğine göre; şikayet dilekçesini veren İdris Ağaç’ın ciro silsilesi içersinde imzasının bulunmadığı ve ibraz eden hamil konumunda olmadığı görülmekle; suça konu çek aslı ile ibraz anında alınan okunaklı ve onaylı fotokopisi getirtilip, ciro silsilesi içinde katılanın cirosunun bulunup bulunmadığı, dolayısıyla şikayet hakkının mevcut olup olmadığı denetime olanak verecek şekilde tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kabule göre de; hükümde Türk Lirası olarak ifade edilen ağır para cezasının; 5083 sayılı Kanunun 1 ve 2. maddeleri ile 5252 sayılı Kanunun 5/1 ve 8. maddeleri uyarınca Yeni Türk Lirası (YTL) olarak belirlenmesinde ve adlî para cezasına dönüştürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün istem gibi BOZULMASINA, 17.06.2008 günü oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Refik Mahmut H.Ruhi Emel Osman
DİZDAROĞLU GÜL US ÖZGAN BAŞ
sn 3434
haber yok ama yukarıya attığım karar emsal..ama hüküm kurulmuşsa ve ytl ye çevrilmemişse bozma sebebi bu da iyi bir haber..beni etkilemiyor ama mutlaka konuya uyan arkadaşlar çıktur..mesela emir..çekler milyar olarak cezaya tabi tutulmuşsa bozma sebebi..mahkemelerin iş yükü 5 e katlanır..bu da iyi bir gelişmedir
my way
Sn. arkadaşım bence bu davada kabul şikayetci davacının cirontosunun olmaması yani birinci nedeni baz almış gibi geliyor.
tabii buda bir alternatif . böyle durumda olanlar için emsal.
örnek olabilir.
MY WAY ABİ BENDEKİ ÇEKLERİN TAMAMI MİLYAR İYİ BİŞEYMİ HEPSİ 2003 DEN KALMA BİRDE BİTANE BOŞ ÇEKİME 1TRILYON 250 MİLYAR YAZMIŞLAR BU ÇEKİ NASDIL MAHKEMEYE VERECEKLER ACABA BİRDE HEPSİ DIŞBANK ÇEKİ BANKA BİLE KAPANDI YORUNLARSAN SEVİNİRİM 3434
herkese günaydın.2121
sn gül
ikinci kabulden benim anladığım adli para cinsi ytl ye çevrilmediğinden demiş..bu çok önemli ama tabi bir avukata sormak lazım..
sn 3434
bu iyi bir gelişme emsal olabilir hemen avukatını ara bizede haber ver ..hadi hayırlısı..
my way
sn 2121
günaydın..
my way
DOLAR 1.79 TARİHİ ZİRVE 3434
CNN TÜRKTE YIĞIT BULUT DÖNEN KREDİLERDEN BATACAK OLAN ŞİRKETLERDEN BAHSEDİYOR 3434
günaydın arkadaşlar
halis amca dün gece döktürmüş::)))
herkeze günaydın..dd1dd2
sn arkadaşlar
şu an elimde bir çek fotokopisi var ve üzerinde para birimi ytl olarak yazıyor..
soru şu..yukarıdaki yargıtay kararına dayanarak..0cak 2009 da ytl ...tl olduğuna göre uyarlama talebi ile itiraz yapılabilir mi?
2--bu itirazla infaz durur mu?
my way
ceza alanlar yararlanamaz ona göre düzenleme yapmışlardır.içerdekiler için 2121
DOLAR 1.79...
sn 2121
yargıda her karar herkes için geçerlidir..şu yararlanır bu yararlanmaz olmaz..eşitlik ilkesi..
my way
Sn. arkadaşım ben emsal örnekteki iki maddeyide avukatıma attım cevap gelirse yazarım bizimde 2004 çekleri . gerçi avukatım dönmüyorya belki şaşar beşer döner
YA MY WAY ABİ ŞU PİYASADA ÇEKE HAPİS KALKMAZSA NE ZAMAN KALKACAK BUNLAR NASIL ADAM YAW KAFAYI YİYECEM ALLAH BUNLARA VİCDAN VERSİN 3434
sayın my way bıze yaramıyor.cunkı 25 12 2008 de mahkeme toplama yaptı.kkarar verdı.benı tek kurtaracak emsal(hala bulamadım)ceklerın toplamına gore degıl,alt ust sınırdan verılmıs bır yargıtay kararı olur.sızın ıtıraz ne oldu.yaptınız mı?...........................emır
sn 3434
avukatını aradın mı?söylediğim konuyla ilgili..
ÇOK ÖNEMLİ..
my way
sn my way
benim anladığım borcu kabul etmişler fakat verilecek adli para cezası ytl olacağından kararı bzomuş
zaten bozma gerektiren kanunlara baktım hepsi aynı şeyi söylüyor asağı yukarı
sizim elinizde tl çeki var ise bu emsallae olabilir gibi geldi
sayın my way, bu bır forumdan avukat yorumunun bır bolumu.,,,,,,,,ne anladınız.bu gecıcı md.yı bılıyormusunuz....bır yorum beklıyorum.......emır
sn tlgerd
bravo bir küçük nokta bile(karardaki)bozma sebebi..
bizim derdimiz avukatlarla..ne söylesek olmaz diyorlar..çünkü tek karar bu işi bitirecek..ve çıkmasını istemiyorlar..aslında kendileride böyle olduğunu biliyorlar..
örneğin..vadeli çek meselesini bir mahkemeden vasfının 5838 sayılı kanunla kaybolduğunu tespit ettirebilsek ki bu bir tek davayla olur..bu iş bitebilir..
my way
Ayrica, bildigim kadari ile, 08.03.2003 tarihinden önce islenmis suçlara iliskin olarak, yeni çek yasasi'nda özel (geçici) hüküm bulunmaktadir. Kisaca, bu tarihten önce islenmis suçlarla ilgili sorusturma, kovusturma yapilmayacak, dâvâ açilmayacak,açilmis dâvâlar da sona erdirilecek, verilmis mahkûmiyetler de sonlandirilacaktir.
...................yorum ....emır
sn emir
hala itiraz yapamadım..avukat yapacak sallayıp duruyor..
my way
sn emir
tam hatırlamamakla birlikte eski kararlar yeniden yargılama yapılarak 4814 sayılı yasaya göre tekrar hüküm kuruldu fakat yukarıdaki ytl ye dönüştürülmesi kararı bana göre emsal olur..
my way
Arkadaşlar, yazılan mesajları okuyorum bazen içimden gülmek geliyor aglanacak halimize. Öyle ipe sapa gelmez hayaller var ki bu da ruh halimizi çaresizligimizi gösteriyor. Bizim karşımızda öyle güçlü bir lobi var ki sessiz ama çok etkili bakın basın bile o kadar mektuba, maile ragmen kılını kıpırdatmıyor yok sayıyor görmezden geliyor. İsyan ediyorum asalak avukatım diyorki bazı odunlar yanacak bazıları ısınacak bunlar bizlerin felaketinden hala nemalanmaya çalışıyorlar. Yargı tutarsız, mahkemelerde kimin ne yaptıgı belli degil bakın size düşündürücü bir örnek vereyim. Benim çeklerimin hepsi 2004 ve aldıgım cezalar tl 150 dosyadan yargutay birini bozdu gerekçe kararın tl olarak verdigi ytl (2008) olarak verilmedigi geçerli para sisteminin ytl oldugu bedel 25000 tl iyi ama benim çeklerden aldıgım cezaların hepsi tl ytl yok ki nasıl mantık galiba kararlar o günkü hakimin ruh haline baglı. Şu anda bunca tecrübelerime dayabarak şu kanaate vardum yargının yapabilecegi fazla bir şey yok düzenlemenin kesinlikle hükümetin elinde oldugu ve çok acil kesin ve yoruma yer kalmayacak kesin bir yasa çıkarmasında. ama ne yazık akp den hiç umudum yok.
11.06
böyle düşünüyorsan.yapacak birşey yok senin açından..bu ytl meselesi yargıtay kararı yukarıda..eğer bir 25.000 tl çek bozulmuşsa ki kendin söylüyorsun yargıtay kararı ile itirazda hepsi bozulmalı..bunu hepimiz biliyoruz..
fakat pes dedim bıraktım diyorsan gidip teslim olmalısın..buraya yorum yazmana da gerek yok..
my way
sayın adsız
yeri geliyor bizde gülüyoruz eğleniyoruz ama burda yazılanlarada kulak vermemmiz gerekiyor daha çok fazla yanılmadık savunduğumuz konularda
7 ycd kararı dedik adamlar tartışıyorlar emsal olacak diyorlar nerdeyse
yeni çıkan kanun dedik bazı adliyeler beraat verdi
tck 5 dedik bu zaten işi bitiriyor
o lobilerin de sesi kısıldı artık ne yapacaklarını düşünüyorlar şimdi
5 senedir onlar at koşturdu
şimdi sadece atın dizgini kaldı ellerinde
at da yok koşacak yerde
sn cüneyt bu konuyu senin halledebileceğini düşünüyorum..en azından cezaların kesinleşmediğinden hareket kabiliyetin var..ve avukatın bu işi biliyor..
örneğin..vadeli çek meselesini bir mahkemeden vasfının 5838 sayılı kanunla kaybolduğunu tespit ettirebilsek ki bu bir tek davayla olur..bu iş bitebilir..
my way
sayın may way
bu tespit için yazdıklarımı okudunuz mu dün yazmıştım
sn tlgerd
dün bazı yazıları atlamış olabilirim..tekrar atarmısın..
my way
MY WAY ABİ AVUKATIMIN YANINDAYIM ŞU ANDA İNCELETTİM ADLİYEYE GİTTİ AMA BİŞEY ÇIKMAZ DEDİ YARGITAY KARARI HARİÇ HEPSİ BOŞ DEDİ ONU BEKLİYORUM ŞU ANDA 3434
Merhaba arkadaşlar ....ekm2510
MY WAY ABİ SORACAĞINIZ BİRŞEY VARSA SORUN AVUKATIMA BURDAN YAZDIRAYIM 3434
BİRDE MY WAY ABİ SORULARINIZ ÇOK UZUN OLMASIN 3434
sn 3434
yukarıdaki yargıtay kararı için ne dedi..
my way
sayın my way
dün sabah kuzenle konuştum şu tespit davasını
bu davanın hukuk mahkemelerinde açılabileceğini söyledi hukuk mahkemesi karalarının ceza mahkemelerini bağlayıcı özelliğinin olmadığını söyledi
fakat
sözleşmelerle ilgili karaların ceza mahkemelerini bağlayabileceğini,ve bunla ilgili kendisinde bir araştırması olduğunu tanm hatırlayamamakla beraber bağlayıcı olabieceğini söyledi
kendisine bu konuya bakmasını istedim bugün yarun ararım malum devamlı derste oluyor
merak etmeyin ben bu konun arkasındayım hiçbir şeyi cevapsız bırkmadım zaten cezabı alır almaz buray ayazacağım
MY WAY ABİ AVUKATIM YAZDIKLARIMIZIN BİR KISMINI OKUDU GÜLDÜ BİZDEN İYİ BUNLAR VALLA DEDİ 10 DAKİKAYA BURDA 3434
yorumlarımı yanlış anlamayın ben olanları yazıyorum yoksa kimsenin moralini bozmak gibi bir kastım yok ceza evinden de korkum yok iki kez yattım bu ay sonuda aranmam çıkmadan gidip yatacagım her koyun kendi bacagından asılırmış
5 yıldır mücadeledeyim yılmadım ama bazan umutsuzluga kapıldım. isyanım hedefe bu kadar yaklaşmışken pisi pisine yatmak. geçen sefer adımı yazmayı unutmuşum sami kal beni tanıyan tanır. takma isism kullanmam her şeyim açık inş. biterde bütün arkadaşlara konya da etliekmek ısmarlarım
sn 3434
yukarıdaki 5838 sayılı kanun konusunu (vadeli çek )tespiti hangi mahkeme yapar ve dava nasıl açılır..bunları da sorarmısın?
my way
sn tlgerd
vadeli çek meselesinin tesbiti elbette ceza davalarını bağlamayabilir ..fakat bu konu tesbit edildiği taktirde çek dediğimizin bir kağıt parçasından ibaret olduğu ve bonodan farkı kalmadığı ispatlanır..
böyle bir durumda da vasfını kaybettiği için ceza davasına müracaatta hapis cezası verilmesinin dayanağı ortadan kalkar..ama tabi bunu yapabilecek insanlar olmalı..
my way
MY WAY ABİ GERÇEKMİ DİYE BAKACAK ŞİMDİ SAVCI ARKADAŞI VAR KARARI ONA GÖSTERMEYE ADLİYEYE GİTTİ AMA BU İŞ BİR ŞEKİLDE BİTECEK DEDİ GECEN AY ADANA ADLİYESİNE 12 BİN DOSYA GİTMİŞ SADECE ÇEKTEN 3434
sayın my way bu verecegımız dılekcede 5838 varmıydı?esıme yolladım.avukat arastıralım dıyor.neyı arastıracaksa.oyalıyor.adlıye burnunun dıbınde dılekceyı vermedı daha.ben tam hatırlayamadım.--------emır
sn sami kal
ben yukarıdaki yargıtay kararının bağlayıcı olduğunu ve bununla müracaat edildiğinde davanın en azından tekrar yargılanmaya olanak sağlanacağını yazdım..
malum müracaat etmediğin müddetçe hiçbir mahkeme kendiliğinden davayı değiştirmez..
yılgınlık olmamalı yani..
my way
sn 3434
yargıtay kararı adalet org da var herhalde gerçektir..
sn emir
zaten hep avukatların savsaklamasından başımıza bunlar geldi,geliyor..
keşke bir diplomam olsaydı..
my way
Adalet org son iki yorum
10.Ceza Dairesi'nin bu konudaki onama kararı hatalıdır
5252 SK.nun geçici birinci maddesindeki süre 31/12/2008 tarihinde dolmakla,bu Yasanın 01/01/2009 tarihinden sonra uygulanması imkanı artık ortadan kalkmış bulunmaktadır.Bunun anlamı şudur: 01/01/2009 tarihinden sonra (3167 sayılı Kanun da dahil) ceza hükmü içeren bütün özel ceza yasaları,5237 sayılı TCK.nun emredici nitelikteki 5.maddesi hükmü gereğince, genel hükümler bakımından TCK.nun genel hükümlerine tâbi olacaktır.Bildiğiniz gibi 3167 SK.nun 16/1. maddesinde düzenlenen karşılıksız çek keşide etmek suçu,öğreti ve uygulamada genellikle kabul edildiği üzere "şekli bir suç" niteliğindedir.Ne var ki 01/01/2009 tarihinden itibaren bu suç,"kasdi bir suç" haline gelmiş bulunmaktadır.Bu nedenle 3167 sayılı Yasaya muhalefet veya karşılıksız çek keşide etmek suçlarında,artık SUÇ FAİLİNDE ÇEKİ KARŞILIKSIZ OLARAK KEŞİDE ETMEK CÜRMİ KASDI BULUNMAK ZORUNDADIR.Bu kasd aranıp varlığı kanıtlanmadıkça,bu suç faillerine ceza verilemez.
Diğer yandan failin (sanığın) kasdı ispatlanmış olsa dahi,suç failine bu suç için verilecek ceza,(genel hüküm olan)5237 sayılı TCK.nun 52/1.maddesinde düzenlendiği gibi 5-730 gün adli para cezası olmalıdır.3167SY./16/2. madde hükmü ise,uygulama kabiliyetini yitirmiş durumdadır. Ayrıca mükerrirlik bakımandan da TCK.nun 58. maddesinin uygulanması yasal bir zorunluluktur 10.Ceza Dairesinin kararına karşı, CGK.na yapılan itirazen başvurudan emsal bir karar çıkmasını umuyorum. Selam ve saygılarımla. Hakim Derya Konak Kırklareli Merkez Adliyesi 05.03.2009.22:18
------------------------------------------------
bende kanunilik ilkesi ve sanık aleyhine yorum yasağı gereyince sanık aleyhine yorumla 3167 SY nın uygulamasının devamının mümkün olmadıgını düşünmekteyim, 7.CD nin kararı da bence bunu desteklemektedir, Anayasamızın 7,11,38 ve 87 ile 5237 SY 2/1-3 bunu gerektirir, bu gerekçelerle birçok mahkeme beraat kararı vermektedir, ancak takdir edersinizki uygulama birliği açısından bunun Yargıtay Genel Kurulundan geçmesi uzun bir süreçtir. saygılarımla, Hakim yaşar yetiş Şişli Adliyesi 06.03.2009.11:07
-------------------------------------------------------------------
Sn My Way ve Arkadaşlar
Her hangi bir karamsarlığa kapılmamıza gerek yok
yukardaki yorumlar iki değerli Hakimimizin ve bugünkü yorumlar.
Ayrıca çekteki TL ve YTL konusunun faydalı olacağı kanaatinde değilim.
Onlar ayrıntıya girmektir ve ayrıntıda boğulmaktır. Ana konu yukarda değinilen maddeler olmalı bence. ana maddelerden mümkün olmadıkça uzaklaşmamak lazım.
sn emir
5838 ankara hukuklunun yazdığı dilekçede var..bu konudaki kişisel çabaları bırakmamalıyız..bu süreyi kısaltacak..
my way
MY WAY ABİ ASLİYE CEZA MAHKEMELERİ YAPAR DİYOR BİRDE ŞEY DİYOR SAVCILAR YARGITAYDAN KARAR BEKLİYORMUŞ NE KARARI DEDİM TORBA KANUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİĞE BİNAYEN AÇILAN DAVALAR VARMIŞ BİRDE ŞEYDEDİ SAVCI ÇEKTEN ADAM GETİREN POLİSLERE ÇIKIŞIYORMUŞ SİZİN BAŞKA İŞİNİZ YOKMU DİYE SORACAĞIN BİŞEY VARSA SOR AVUKATA CUMA NAMAZINA GİDECEM 3434
sn my way
avukatlık bir sektör zaten hele türkiyede kolay pazar kazanılacak bir sektör
avukatım bana diyorki bu işler bitsin seni yanıma alacam diyor
bende ona bu iş bitisn benden uzak allha yakın ol diyorum
kısaca parayı kim veriyorsa onun işlerini hallediyorlar
araştırma yok kanun okumak yok sadece fakültede okudukları kadarıyla nerde emsal var yargıtay ne dedi ona göre iş yapıyorlar adım gibi eminim
sn 3434
açsınbir tespit davası bakalım mahkemeye o zaman
MY WAY ABİ AVUKATIM DİLEKÇELERİ FAZLA SULANDIRMAYIN DİYOR 3167/16/2HÜKMÜNÜ YİTİRMESİ BİZİ KURTARACAKMIŞ 3434
my way
Hakim Yaşar yetiş
""7.CD nin kararı da bence bunu desteklemektedir, Anayasamızın 7,11,38 ve 87 ile 5237 SY 2/1-3 bunu gerektirir""
Bu kanun maddeleri nedir?
Bakın bu kanun maddelerine göre beraat verilmekteymiş
Yorumlarmısın
Merhaba arkadaşlar,
Hayırlı cumalar herkese.
Sn Tolga 47.5 da bana yazarmısın?
Deniz
sn 3434
avukatına konuyla ilgili bir tesbit davası açtırabilirmisin?
sn cüneyt
bu yorumlar harika..ve daha yorum sırası 5838 e gelmedi..fakat hakimin yorumunda cgk kararının uzun süreceği yazıyor..bizim şu an derdimiz infazları durdurabilmek..yani zaman kazanmak..zaten bu iş bitecek..fakat kaybolan günler çok önemli..tl..konusundaki yargıtay kararı yeniden yargılanmanın yolunu açarsa bu karar çıkana kadar rahat dolaşabiliriz bu da çok önemli..hele ceza evinde olanlar için çok çok önemli..
my way
sn 3434
tck 5 yetmiyormuymuş 16/2 nin hükmünün yitirmesine
MY WAY ABİ SAVCI BU AY İÇİNDE YARGITAYDAN BİR KARAR BEKLİYORUZ DEMİŞ 3434
my way
Burdaki konu şu sayın yetiş
Anayasamızın 7,11,38 ve 87 ile 5237 SY 2/1-3 bunu gerektirir, bu gerekçelerle birçok mahkeme beraat kararı vermektedir
demektedir
itiraz dilekçesine bu madde hukumlerinin olması gerek diye akla geliyor
Belkide varda ben bilmiyorum.
Ama bu maddelerden bir çok mahkeme beraat veriyor diyor
Dilekçelerimizde varmı bu kanun maddeleri?
TLGERD ABİ VE MY WAY ABİ TEPİT DAVASI AÇACAK 3434
sn 3434
16/2 iptal olursa bende kurtuluyorum şirket çeki temsilen yetkili..fakat konuya genel bakıyorum..gerçek kişi içinde aynı kararın çıkması açısından..
my way
sn cüneyt
ezberledim artık tck1 ve 3 kanunsuz ceza olmaz..38 de sözleşmeyle ilgili hapis cezası meselesi öbürlerini bilmiyorum..
my way
hadi beyler cuma vakti geldi oyalanmayın abdest alıp gidin cumanızı kılın bol bol dua edin bizim durumumuzdakilere
hep aynı
yorumları buraya lehte yazıp yorumları insanı yapıp
uygulamaya geldimi 2 aydan beri br uygulama yapamadılar
kanun acık olduğu na göre daha neyi beklersin be allahın iyi kulu sayın hakimler ve savcılar
diyorum size inanmıyorsunuz
avukatlar bastıramıyor
sn 3434
avukatın ve senin eline sağlık
mearkla bekliyoruz
birde sorarmısın ne kadar sürermiş sonuçlanmsası bu davanın
bi de alehte çıkarsa yırtıp atsın konuyu bir daha gündeme almasını da söyle :)))
My way
o kanun maddelerini öğrenmekte fayda var
Ayrıca Şişli adliyesinde dava dosyaları olan kişilerin 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesine dava dosyalarını taşıyabilirse beraat alacaklarını düşünüyorum çünkü davalar beraat yönünde. Hakim Hakim Yaşar Yetiş çok saygıdeğer bir hukukçu
ARKADAŞLAR
ADALET.ORG SİTESİNDEKİ YORUMLARIN LİNKİNİ BURAYA KOPYA EDEBİLİRMİZİNİZ
Adsız
ne linki? ne kopyası?
yaşar yetiş 11.01.2009.17:30
Değerli meslekdaşlarım,
Yazılanlara büyük ölçüde katılmakla birlikte sonuc yorumda farklı düşünmekteyim. Artık genel hükümlere aykırı düzenleme olamayacağına ve cezaların neler olduğuda genel hükümlerde düzenlendiyine göre 01.01.2009 dan sonra çekten 5 gün apc verilebilecektir ki buda sanık lehine olduğundan geçmişe yürüyecektir.
Ama belkide burada asıl dikkat edilmesi gereken kasıt unsurudur. Şimdiye kadar sanığın mazereti ne olursa olsun(hastalık, cezaevinde olma, v.s.) çeki yasadaki bağlayacı yorumla genel hükümlerdeki kasıt kurallarına aykırı biçimde şekli suç olarak uygulayıp savunmalar gözönüne alınmayarak çekin karşılısıksız çıkması durumunda ceza verilmekteydi, bunun deyişmesi de söz konusu olabilir ancak o zamanda sanıgın çeki vadeli verip ticari imkansızlık nedeni ile ödeyemediyine ilişkin savunması ceza mahkemelerini ticaret mahkemesine dönüştürerek işlemez hale getirecektir.
Ayrıca bundan sonra nasıl bir yasa deyişikliyi olursa olsun şu anda kazanılmış hak olduğundan yeni yasada sorunları çözemeyecek ve bundan sonra bu konu tartışmaya açık olacaktır.
Saygılarımla.
yukarıdaki yorumda da aynı şeyi söylemiş sn yetiş..
sn cüneyt
anayasa 38.madde bizi ilgilendiren diğerleri bizim için teferruat..
my way
ADALET.ORG SİTESİNDEKİ YORUMLARI NEREDEN OKUYORSUNUZ?
http://www.adalet.org/forum/ozelgoster.php?konu=5252%20s.k.nın%20geçici%201.maddesi%20ve%20çek%20kanunu&fid=211967&oturumno=&id=&alan=
5237 2/ 1-3 de önemli
AMA BU LİNKTEKİ YORUMLAR EN SON 21 OCAK TARİHLİ
üzümü ye bağını cüneyt biliyor..
my way
Adsız 12:14
Elimizde olan o ne yapalım eskilerle idare ediyoruz
sn tlgerd
zaten en önemli dayanak noktamız..tck 1 ve 3
my way
yakındır bende çözecem o siteyi az kaldı
Avukat arkadaşımız var siteye üye, o bazı iyi yorumları mail atıyor bizde buraya yazıyoruz hakimlerin görüşü ne doğrultuda hangi maddelerden faydalanırız fikir açısından:)
tlgerd
Biraz zor çözersin yüzlerce kez üye olmaya çalıştım yemedi:))
Arkadaşlar yalnız bir durum daha var
Bir çok Hukukçu bu siteyi takip ediyor
Hukuk sitesinde bu sitenin adı geçti
Haberiniz olsun
Konuşmalarımız ve diyaloglarımız mümkün olduğunca seviyeli olmalı
Kendimizden nefret ettirmeyelim
Hiç bir kışkırtmayada gelmeyelim kelimelerimizi özenli kullanalım
sn cüneyt
zaten sonunda bu sitede arananların hepsini yakalayacaklar.sanırım..tabi koyacak yer olursa..
my way
Sn Cuneyt doğru söylüyor.Belki burayı ziyaret edip bilgi aktarabilirler.Hatta bizden bile feyz alabilirler ....ekm2510
tabi bunun için diğer suçların hepsine af..sadece çek suçlularının cezasının devamı ile ilgili yasa lazım..
çünkü kolluk kuvvetlerinin çek suçlularını yakalamaya sayıları yeterli olmaz diye düşünüyorum..
meclisimiz belki bu af yasasını çıkartır..
my way
Sanmıyorum
O kadar kuşkucu olmaya gerek yok
beni çekten değilde Tartışmadan içeri alacaklar sanırım. Akşam yine Yarsava gideceim
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:2006/16-123
K:2006/127
T:25.04.2006
ÖZET: 5237 sayılı Yasa ile cürüm kabahat ayrımı ve buna bağlı hafif hapis, hapis, ağır hapis ayrımına son verilmiş, kabahatlerin bir kısmı idari yaptırım gerektiren eyleme, bir kısmı da suç haline getirilmiştir. Bu sistem ve yaptırım değişikliğinin sonucu olarak yasalardaki yaptırım sisteminin de 5237 sayılı Yasaya uyarlanması amacıyla 5252 sayılı Yasanın 7. maddesi ile yaptırımı hafif hapis veya hafif para cezası olan eylemler idari para cezasını gerektiren kabahatlere dönüştürülmüştür. Ancak 5358 sayılı Yasa ile, İcra ve iflas Yasasında yer alan yaptırımlar yeniden düzenlenmiştir. Buna göre; tazyik hapsi, disiplin hapsi, hapis cezası veya adli para cezası biçiminde yaptırımlar belirlenmiştir. 2004 sayılı Yasanın değişik 346. maddesi ile de, disiplin veya tazyik hapsine icra mahkemesi tarafından karar verileceği, diğer ceza davaları ile birleştirilemeyeceği hükme bağlanmış, 353. madde ile de icra mahkemelerince verilen tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı itiraz yolu öngörülmüştür.
(2004 s. Yasa m. 346,353)
Ödeme şartını ihlal etmekten sanığın beraatına ilişkin (Beyoğlu Birinci İcra Ceza Mahkemesi)nce verilen 30.06.2005 gün ve 3106/450 sayılı karar, şikâyetçi vekilince 07.07.2005 tarihinde temyiz edilmekle, temyiz istemi karar mahkemesince itiraz olarak, itiraz mercii olan Beyoğlu Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesince ise; verilen beraat kararının hüküm niteliğinde ve dolayısıyla temyize tabi olduğu gerekçesiyle temyiz incelemesi yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
Temyiz mercii olarak dosyayı inceleyen Yargıtay Onaltıncı Hukuk Dairesince de, 01.03.2006 gün ve 12557/1330 sayı ile; verilen kararın İİY.nın 366. maddesi uyarınca onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığınca 07.04.2006 gün ve 162977 sayı ile; "Beyoğlu Birinci İcra Ceza Mahkemesinin 30.06.2005 gün ve 2004/3106 Esas, 2005/450 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, sanık aleyhine Beyoğlu Beşinci İcra Müdürlüğünün 2004/2754 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğu, borçlu sanığın 29.04.2004 tarihli haciz işlemi sırasında ödeme taahhüdünde bulunduğu ancak taahhüdüne uymadığı, bu nedenle cezalandırılması için süresinde dilekçe ile başvurulduğu, şirket yetkililerinin müşterek imza ile işlem yapabileceği, ancak taahhüdün tek yetkili tarafından yapılmış olması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesi ile sanığın beraatına karar verildiği, müşteki vekili tarafından 07.07.2006 günü temyiz isteminde bulunulduğu, söz konusu talep mahkemesince itiraz dilekçesi olarak kabul edilip dosyanın ilgili Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği ancak Beyoğlu Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesince, temyize tabi kabul edilen hükmün mahkemesine iade edildiği ve mahkemesince gönderilen dosyada Yüksek Yargıtay Onaltıncı hukuk Dairesince onama kararı verildiği anlaşılmıştır.
765 sayılı TCK.nun 1. maddesinin 2. fıkrasında, "suçlar cürüm ve kabahattir" denmesine rağmen, 5237 sayılı TCK.da bu ayrıma son verilerek tüm suçlar cürüm olarak kabul edilmiş ve aynı Kanunun 45. maddesinde, suç karşılığında uygulanacak yaptırımlar hapis ve adli para cezası olarak belirlenmiştir.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren, 5349 sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 7. maddesi ile Kanunlarda hafif hapis ve hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür.
Aynı tarihte yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 2. maddesinde "Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanma sını öngördüğü haksızlık anlaşılır" denmek suretiyle kabahatlerin tanımı yapılmıştır.
Kanunun 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğu belirtilmiştir.
Kanunun 29. maddesinde ise, mahkemece verilecek kabahatlere ilişkin kararlara karşı itiraz yoluna gidilebileceğini düzenlemiştir.
01.06.2005 tarihinden önce işlenen ve bu tarih öncesinde müeyyidesi hafif hapis olarak düzenlenen, 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasının 340. maddesinde düzenlenen ödeme şartını ihlal suçunun cezası idari para cezasını gerektirmekte ve verilen karar itiraz yasa yoluna tabi bulunmaktadır.
5358 sayılı Yasa ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasının 340. maddesi, 01.06.2005 tarihli mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak "111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde karşılaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra vezneine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez" şeklinde ve öncesinde hafif hapis olan müeyyidesi de tazyik hapsi olarak değiştirilerek düzenlenmiştir.
5252 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi uyarınca, 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasında 5358 sayılı Yasa ile yapılan ve 01.06.2005 tarihli mükerrer gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan değişiklik ile müeyyidesi hafif hais ve hafif para cezası olan suçlar, disiplin hapsi-tazyik hapsi ve hapis cezası olarak yeniden düzenlenmiştir.
5358 sayılı Kanunla değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasının 346. maddsinde, "Bu Kanun hükümlerine göre disiplin veya tazyik hapsine icra mah suç olarak nitelendirilmemiştir.
5358 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmadan önce "Şikâyet süresi" başlıklı 347. madde "Tetkik merciince bakılan suçlardan dolayı şikâyet hakkı..." şeklinde düzenlenmiş olmasına karşın değişiklik sonrası, "Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı..." denilmek suretiyle disiplin ve tazyik hapsini içeren eylemleri de kapsayacak şekilde daha geniş bir düzenlemeye yer verilmiştir.
5358 sayılı Yasa ile yeniden düzenlenen 348. madde "Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı yetkili İcra Mahkemesi...." demek suretiyle, bu yasada düzenen disiplin tazyik hapsi ve hapis ve adli para cezalarını kapsayacak ve di-siplin-tazyik hapsi cezalarını suç nitelendirmesi dışında bırakacak yeni bir düzenleme etmiştir.
5271 sayılı CMK.nun 2. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde disiplin hapsi tanımlanmış olup, İzzet Özgenç TCK. Şerhinde "hapis cezasından farklı olarak, disiplin hapsinin kişi hakkında, belli bir süreye kadar hürriyetinden yoksun bırakılmasının dışında, hak yoksunluğu gibi başka herhangi bir hukuki sonucu bulunmamaktadır." demek suretiyle bu tür cezaların suç kavramı dışında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
5358 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı İcra ve İflas Ya sasının başlığı "itiraz" olarak düzenlenen 353. maddesinde, bu yasa uyarınca verilen kararlara karşı gidebilecek kanun yolları düzenlenmiş olup, kanun tekfinde adı geçen madde,
"Madde 19- İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İtiraz:
Madde 353-(1) İcra Mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, yargı çevresinde bulunduğu Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
(2) İcra Mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği idari para cezası ile ilgili olarak 31.03.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.
(3) İcra Mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 04.12.2004 tarihli 5271 sayılı Ceza Mahkemesi Kanununun Kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır." şeklinde düzenlenmiş olup
Madde gerekçesinde de;
"Maddeyle İcra ve İflas Kanunun 353. maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Maddenin birinci fıkrasında tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz edilebileceği, ikinci fıkrasında idari para cezasıyla ilgili olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ve üçüncü fıkrasında suçlardan dolayı verilen hükümlerle ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesinin Kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. " Denilmek suretiyle bu kanunda müeyyideye bağlanan eylemleri, Kabahatler Kanunu kapsamında idari para cezası, disiplin ve tazyik hasini gerektiren eylemler ile suçlar olarak üçe ayırmış olup, disiplin ve tazyik hapsine bağlanan eylemleri suç olarak nitelendirmemiştir.
Madde, tasarı ve Adalet Komisyonu raporu gerekçeleri ile birlikte değerlendirildiğinde, suç olarak nitelendirilen eylemler için temyiz; kabahat, yaptırmı disiplin ve tazyik hapsi olarak belirlenen eylemler için itiraz yasa yolunun benimsendiği anlaşılmaktadır.
Adalet Komisyonu tarafından, İcra ve İflas Kanunun 16. Bap kapsamında tanımlanan fiiller karşılığında idari para cezasının verilmesinin uygun olmayacağı düşüncesiyle ikinci fıkranın metinden çıkarılması suretiyle madde kabul edilmiştir.
Kabul edilen maddenin birinci fıkrasında "İcra Mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı... itiraz edilebilir" denmek suretiyle müeyyidesi tazyik ve disiplin hapsi olarak düzenlenen eylemlerden dolayı verilecek tüm kararlara karşı (niteliğine bakılmaksızın) itiraz kanun yoluna gidileceği kabul edilmiştir. Aksi düşünce, disiplin hapsi ve tazyik hapsi ile cezalandırılma durumunda itiraz yasa yoluna gidilerek, kararın bağlı bulunulan Ağır Ceza Mahkemesine, beraat kararı verilmesi durumunda ise temyiz yasa yoluna gidilerek Yargıtay'a gönderilmesi anlamına gelecektir. Ayrıca; müeyyidesi disiplin veya tazyik hapsi olarak belirlenen eyemlerden dolayı yargılama sonucu mahkemece verilen "beraat" kararı da 5271 sayılı CMK.nun 223/2. fıkrası kapsamında bir beraat kararı niteliğinde olmayıp, eylemin sübut bulmaması halinde "disiplin-tazyik" hapsi verilmesine yer olmadığı" veya "talebin reddi" niteliğindeki bir karardır. Çünkü beraat kararı suçlar nedeniyle yapılan yargılama sonucunda verilebilen bir hükümdür.
Maddenin ikinci fıkrasında, İcra Mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 5271 sayılı CMK.nun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak, 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasının 340. maddesi müeyyidesi itibariyle suç olarak düzenlenmediği için bu fıkranın olayımızda uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Müeyyidesi disiplin ve tazyik hapsi olarak belirlenen ve yukarıdaki açıklamalar ışığında suç olarak nitelendirilmeyen eylemlerden dolayı (01.06.2005 tarihinden sonra verilen kararların, "Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2005 gün ve 2005/16 HD-146 Esas, 2005/139 Karar sayısı ilamında da belirtildiği üzere) yasa değişikliğinde geçici düzenlemeyle aksi belirtilmediği için 5358 sayılı Yasanın 353/1. fıkrası uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olması gerekmektedir." gerekçeleriyle itiraz yasa yoluna başvurularak;
Özel Dairenin 01.03.2006 gün ve 12557/1330 sayılı kararının kaldırılarak, Beyoğlu Birinci İcra Ceza Mahkemesinin 30.06.2005 gün 3106-450 sayılı hükmü hakkında, itiraz mercii olan Ağır Ceza Mahkemesince bir karar verilmesi için incelenmeksizin mahalline gönderilmesine karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle itiraz, Ceza Genel Kurulunca değerlendirildi, gereği konuşulup düşünüldü.
Sanık aleyhine Beyoğlu Beşinci İcra Müdürlüğünün 2004/2754 esas sayılı dosyasında yapılan icra takibinde, borçlu sanığın 29.04.2004 tarihli haciz sırasında ödeme taahhüdünde bulunup, ancak taahhüde uymaması nedeniyle, cezalandırılması istemiyle yapılan başvuru üzerine, Beyoğlu Birinci İcra Ceza Mahkemesince, taahhüdün geçersiz olduğu gerekçesiyle verilen beraat kararına karşı yasa yoluna başvurulması üzerine, istemin karar mahkemesince itiraz, itiraz mercii olan Beyoğlu Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesince ise; verilen beraat kararının hüküm niteliğinde ve dolayısıyla temyize tabi olduğu, hükmü inceleyen Onaltıncı Hukuk Dairesince de, istemin temyiz niteliğinde olduğu kabul edilerek, temyiz incelemesi yapılan somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, tazyik ve disiplin hapsini gerektiren eylemler yönünden verilen kararların temyiz yasa yoluna mı, yoksa itiraz yasa yoluna tabi olacağı noktasında toplanmaktadır.
5237 sayılı TCY'sında, cürüm-kabahat ayrımı ve buna bağlı olarak da yaptırım sisteminde yer alan ağır-hafif hapis ayrımına son verilmesi üzerine, yasada kabahat olarak öngörülen bir kısım eylemler 5326 sayılı Kabahatler Yasası ile idari yaptırımı gerektiren eylemler olarak düzenlenmiş, bir kısım eylemler ise suç haline getirilmiş, bu sistem ve yaptırım değişikliğinin zorunlu sonucu olarak, özel Yasalardaki yaptırım sisteminin de 5237 sayılı Yasaya uyarlanması amacıyla 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe konulan, 5252 sayılı Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasanın 7. maddesi ile yasalarda, yaptırımı hafif hapis ve hafif para cezası olarak öngörülen eylemler ve buna bağlı olarak, İcra ve İflas Yasası'nda, yaptırımı hafif hapis olarak öngörülen eylemler idari para cezası gerektiren kabahatlere dönüştürülmüştür.
Ancak bu genel uyarlama hükmünün yetersiz olduğunu gören yasa koyucu, 01.06.2005 gün ve 25832 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren, 31.05.2005 gün ve 5358 sayılı Yasa ile İcra İflas Yasasında yer alan eylemler ve yaptırımları yeniden düzenlemiş, bu kapsamda bir aydan üç aya kadar hafif hapis cezasını gerektiren İcra İflas Yasasının 340. maddesi de; "111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." şeklinde değiştirilmiş, ayrıca 337, 338/2, 339, 341, 343 ve 344. maddelerdeki eylemler kabahat olarak düzenlenip, disiplin hapsi veya tazyik hapsi şeklinde yaptırımlara bağlanmış, 331, 332, 333, 333/a, 334, 335, 336, 337/a, 338/1, 342, 345/a,345/b, maddelerindeki eylemler ise suç olarak düzenlenip, hapis cezası veya adli para cezası biçiminde yaptırımlara bağlanmıştır.
Anılan Yasanın 5358 sayılı Yasa ile değişik 346. maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre disiplin veya tazyik hapsine icra mahkemesi karar verir.
İcra mahkemesinin görevine giren bu işler, diğer mahkemelerde görülen ceza davaları ile birleştirilemez.
Bu Bapta yer alan suçlarla ilgili davalara, icra mahkemesinde bakılır." hükmüne yer verilip, "İtiraz" başlıklı 353. maddesinde ise; "İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
İcra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır." hükmü getirilmiştir.
Anılan maddenin değişiklik gerekçesinde; "Maddenin birinci fıkrasında tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara ağır ceza mahkemesinde itiraz edilebileceği, ikinci fıkrasında idari para cezasıyla ilgili olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ve üçüncü fıkrasında suçlardan dolayı verilen hükümlerle ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir." şeklinde açıklamalara yer verilmiş, Adalet Komisyonunca, icra ve iflas Yasasının 16. Bap kapsamında tanımlanan fiiller karşılığında idarî para cezasının verilmesinin uygun olmayacağı düşüncesiyle söz konusu maddenin ikinci fıkrası metinden çıkarılmıştır.
Görüldüğü gibi, İcra ve İflas Yasasının 16. bab kapsamındaki fiiller ikili bir ayrıma tabi tutularak, bir kısım eylemler suç olarak düzenlenip, hapis ve adlî para cezası şeklinde yaptırımlara bağlanmış, diğer bir kısım eylemler ise, kabahat olarak düzenlenmek suretiyle, yaptırımları disiplin veya tazyik hapsi şeklinde belirlenmiştir.
Suç olarak düzenlenen eylemler nedeniyle verilen hükümlerle ilgili olarak 5271 sayılı Yasanın yasa yollarına ilişkin hükümleri uygulanacağıdan, bu suçlar nedeniyle 5271 sayılı Yasanın 223. maddesinde hüküm olarak belirtilen "beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararları ile adlî yargı dışındaki bir yargı mercine yönelik görevsizlik karan" 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca temyize ilişkin hükümleri yürürlükte bulunan 1412 sayılı Yasanın 305 vd. maddelerindeki koşulların da bulunması halinde temyiz yasa yoluna tâbi olacaktır.
Kabahat olarak düzenlenen eylemler nedeniyle verilen kararlar ise, İcra ve İflas Yasası'nın 353/1. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tâbi olacaktır. Anılan fıkradaki "İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir." şeklindeki düzenleme tek başına ele alındığında, tazyik ve disiplin hapsine karar verilmesi halinde, bu kararlara karşı itiraz yasa yoluna başvurulabileceği yolunda yorumlara yol açabilmekte ise de, hükmün konuluş amacı, 5358 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler ve getirilen yeni sistem ve 353. maddenin 2. fıkrasındaki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, vasa koyucunun yalnızca verilen tazyik veya disiplin hapsine ilişkin kararları değil, disiplin veva tazyik hapsini gerektiren fiiller nedeniyle verilen her türlü kararı itiraz yasa voluna tâbi kılmayı amaçladığı açıkça anlaşılmaktadır. Aksi kabul aynı eylem nedeniyle, daha ağır sonuç doğuran "disiplin ve tazyik hapsi" kararlarının itiraz yasa yoluna, daha lehe sonuç doğuran kararların ise temyiz yasa yoluna tâbi kılınmasını sonuçlayacaktır. Böyle bir kabul ise yasanın dayandığı sisteme aykırı olacağı gibi hüküm sonucuna bakılarak yasa yolunun saptanmasına yol açacak ve verilen hükme bağlı olarak başvurulacak yasa yolu değişeceğinden hukuki istikrarı zedeleyecektir.
Diğer yönden, Beyoğlu Birinci İcra Ceza Mahkemesince, taahhüdün geçersiz olduğu gerekçesiyle verilen beraat kararının da, 5271 sayılı CMY.nın 223. maddesi anlamında hüküm sayılmasına olanak bulunmamaktadır. Zira 5271 sayılı Yasanın 223. maddesinde anılan hükümler, ceza yasası veya özel ceza yasalarında ve bu bağlamda İcra ve İflas Yasasında suç olarak düzenlenen eylemler bakımından yapılan yargılama sonucu verilen kararları ifa de etmektedir. Bu nedenle eylemin tazyik hapsini gerektirmediği yönündeki saptamayı ifade eden karar teknik anlamda beraat hükmü sayılmadığından, CMY'nın 223. maddesinde belirtilen hükümlere yasa yolu açısından bağlanan sonuçların bu karara bağlanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Somut olayda; itiraz yasa yoluna tabi bulunan karara yönelik başvurunun, Özel Dairece de, 5320 sayılı Ceza Yargılama Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasa'nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY'nın 317. maddesi uyarınca reddi ile itiraz konusunda karar verilmek üzere, dosyanın 5271 sayılı Yasanın 264 ve İcra ve İflas Yasası'nın 353/1. maddeleri uyarınca icra mahkemesinin yargı çevresi içinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken onama kararı verilmesi isabetsizdir.
Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri, mahkemece verilen beraat kararının 5271 sayılı Yasanın 223 ve 1412 sayılı Yasanın 305. maddesi uyarınca temyiz yasa yoluna tabi bulunduğu gerekçesiyle, Yargıtay C.Başsavcı-lığının itirazının reddi yönünde oy kullanmışlardır.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının (KABULÜNE),
2-Yargıtay Onaltıncı Hukuk Dairesinin 01.03.2006 gün ve 12557-1330 sayılı onama kararının (KALDIRILMASINA),
3-Şikayetçi vekilinin temyiz inceleme isteminin CMUY.nın 317. maddele-ri uyarınca (REDDİNE),
4- Dosyanın, 5271 sayılı Yasanın 264 ve İcra ve İflas Yasasının 353/1. naddeleri uyarınca icra mahkemesinin yargı çevresi içinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine gönderilmek üzere, Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 25.04.2006 günü yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.
(Kaynak: Yıl:0 Ay:0 Sayfa:0)
sayın kader
nerlerdesin ne oldu bir haber versydin
my way abi! kader abi ortadan kaybolu ne oldu acaba heralde olumsuz bişey varki yazmadı 3434
benım ondan hıc umıdım kalmadı.oglunu cıkarmıs olsaydı.mutlaka haber verırdı.emır
sn cüneyt
çek yasasındaki suç cürümmü(kast)yoksa kabahatmı..
üstteki cgk kararı
cürümse neden kast aranmıyor..
kabahatsa neden idari para cezası değilde adli para cezası veriliyor..
yorumlar lütfen..
my way
bence çarşamba olayını tuturamadı
ve
vazgeçti bu sevdadan
artık okumakla yetiniyor
jazz
Bütün düğümler Ceza genel Kurulundaki Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/11 sayılı dosyasında
Her şeyi o çözecek
Sabır
Sabır
3434 sen salakmısın kader uludağ hukukçu lave bunlar hep aynı kişi hala anlamadınmı ...
sn 3434
avukatın tesbit davasını açayım dedimi?tlgerd sormuştu yorumu bu konuda ne oldu..ne kadar sürer yorum yaptı mı?
my way
sn. arkadaşlarım
kanal a cezaevlerini gösteriyor
yakınları olanlar izleyin
sayın my way okudum
ama anlamadım o kadar avukatlığım yok
ama çek kanunu zaten kendi içinde ceza içeren bir kanun olduğundan dolayı bu karar çek kanunu ilgilendirmiyor diye yorumlanmıştır
2006 yılı içinde zaten böyle tartışmalar hiç olmadı
my way
yaptırımı hafif hapis olarak öngörülen eylemler idari para cezası gerektiren kabahatlere dönüştürülmüştür adli sicil kaydına girmez
Çek suçları sicil kaydına giriyor
demekki cürüm
ama çek yasası 2002 den sonra özel yasa niteliğinde
kast aranmıyor
yasalarımız karmakarışık
Hakimler ve savcılarda işin içinden çıkamıyor
Biz nasıl çıkalım
her sene yasalar değişiyor yap boz gibi
sn cüneyt
yukarıya attığın yorumlara da bakarsak kastın aranması lazım fakat kimse peşine düşmüyor.
bu cezalarda bundan çıkıyor..yukarıda tl...ytl meselesi bile bozma sebebi ama bunu uygulattıracak avukat nerdeeeeeee..
my way
bu iş bitsin avukatlar yasasında görevi savsaklama suçu var..ağır cezaya açılıyor ve yargıtay son noktayı koymuş..ceza çıkıyor..
kesin dava açacağım..para bile veremesen davaya bakmak zorunda..cezasıda bayaa ağır..
my way
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, katılan hakkında açılan davayı takip etmek için anlaşıp vekalet alan sonra, müvekkilin davanın masraflarını vermemesi üzerine duruşmalara katılmayıp davayı takipsiz bırakan avukatın ‘görevi savsama’ suçundan mahkum edilmesi gerektiğine karar verdi.
Daire, verdiği emsal kararında, avukatların görevini, “özen, doğruluk ve onur” içerisinde yerine getirmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekerek, “Sanık avukatın, davayı takipsiz bırakarak katılanın mağduriyetine neden olması eylemi görevi savsama suçunu oluşturduğu gözetilmeden yasal temelden yoksun gerekçelerle beraat kararı verilmesi bozmaye gerektirmiş.”
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, katılan hakkında açılan davayı takip etmek için anlaşıp vekalet alan sonra, katılanın davanın masraflarını vermemesi üzerine duruşmalara katılmayıp, davayı takipsiz bırakan avukatın ‘görevi savsama’ suçundan mahkum edilmesi gerektiğine karar verdi.
Daire, bir hukuki uyuşmazlık nedeniyle başkasını temsil etme görevini kabul ederek vekalet ilişkisi kurulmasını sağlayan avukatın, müvekkilinin menfaatine ve iradesine uygun bir sonuca yönelen bir iş görmesi gerektiğine dikkat çekti.
Duruşmalara katılmayan avukatın, o işe ait vekalet görevini Avukatlık Yasası’nın 41. maddesine göre durumu müvekkiline tebliğinden itibaren 15 gün süre ile sürdürmesi gerektiğini vurguladı.
Daire, verdiği emsal kararında, avukatların görevini, “özen, doğruluk ve onur” içerisinde yerine getirmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekerek, “Sanık avukatın, davayı takipsiz bırakarak katılanın mağduriyetine neden olması eylemi görevi savsama suçunu oluşturduğu gözetilmeden yasal temelden yoksun gerekçelerle beraat kararı verilmesi bozmaya gerektirmiş” görüşünü dile getirdi.
Yargıtay’ın emsal kararının ardından, parasını alamadığı için müvekkillerine haber vermeden davaları takip etmeyen avukatlar, ‘görevi savsama’ suçunu işledikleri gerekçesiyle mahkum olacaklar
T.C.
Y A R G I T A Y
4. Ceza Dairesi
BOZMA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas no :97/260
Karar no :97/402
Tebliğname no:4/22036
Görevi savsama suçundan sanık Hikmet Demirdöğen hakkında TCY.nın
230/1, 59, 72, 647 sayılı Yasanın 4, 6. maddeleri uyarınca 591.666 lira ağır
para cezasıyla hükümlülüğüne, cezasının ertelenmesine ilişkin ARAÇ Asliye
Ceza Mahkemesinden verilen 1995/98 Esas, 1995/136 Karar sayılı ve 27.12.1995
tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi üst C.Savcısı tarafından istenilmiş
ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C.Başsavcılığının 27.12.1996 tarihli
bozma isteyen tebliğnamesiyle 6.1.1997 tarihinde daireye gönderilen dava
dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar,
belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler
yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Görevi savsama suçu, bir memura yasal düzenlemelerle verilen bir
görevin yapılmaması veya gecikme ile yapılması halinde oluşur.
Sanığın idarece verilen silahını yitirdiğinin kabul edilmesi
karşısında suç kastının nasıl oluştuğu açıklanmadan, görevi savsama suçundan
hükümlülüğüne karar verilmesi,
2- Kabule göre de, devletce bir zararın meydana gelmesi karşısında,
T.C. Yasasının 230. maddesinin 2. fıkrası yerine 1. fıkrası ile hüküm
kurulması;
Yasaya aykırı ve üst C.Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki
düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi
aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm
mahkemesine gönderilmesine, 27.1.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
21.2.1997.
Sami Selçuk Yücel Kocabay Erol Çetin Birol Kızıltan Fadıl İnan
Başkan Üye Üye Üye Üye
MY WAY ABİ TESBİT DAVASI AÇACAK AMA ADANA ADLİYESİNE SADECE GEÇEN AY 12 BİN DOSYA GİTMİŞ ÇEKTEN,KISA ZAMANDA BİRŞEY ÇIKMAZ DEDİ 3434
link aşağıda avukatlarla ilgili yeni karar üsttekini yanlış atmışım ..özür..
my way
http://www.cigm.adalet.gov.tr/yaziliemir/4c/2006-13756.pdf
Samanyolu Haber cezaevine girdi !
Samanyolu Haber Tv özgürlüğün başladığı ya da bittiği yer olan kapıaltından geçti ve cezaevlerine girdi.
Hırsızlık, cinayet, gasp, dolandırıcılık...
Suç ve ceza; ardı cezaevi...
Cumhuriyet tarihinin en yüksek doluluk rakamlarına ulaşan cezaevlerinde kimler var, neden buradalar ve nasıl yaşıyorlar?
Hayatlarında neler kaybettiler, cezaevinde neler kazandılar?
26 ceza infaz kurumunda, farklı suç profillerine sahip 100'ü aşkın mahkum suçu, cezayı, pişmanlığı ve özlemleri KAPIALTI programına anlattı. İşte 11 Mart Çarsamba günü saat 21:20'de
ekm2510
sn emir haber varmı antalya ceza evinden
hangi arkadaşımızdı
antalya ceza evinde infaz savcısı çek dosyalarını istedi diyen
haber var mı ???
AVUKATIN GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMASI KARAR ÖRNEĞİ
T.C. Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu
Esas No: 2001/25 Karar No: 2001/76 Tarihi: 20.04.2001
ÖZET:
Haksızlığı tartışılmayacak kadar açık olan taleplerle şikayetçiyi zor durumda bırakan ve rahatsız eden Avukatın eylemi disiplin suçu oluşturur 1136 s. m. 34)
TAM METİN:
İtiraz Olunan Karar: Aydın Barosu Disiplin Kurulunun Uyarma cezası verilmesine ilişkin 03.08.2000 günlü 2000/5 Esas, 2000/10 Karar sayılı kararı.
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
Taksitli satış yapan bir firmanın vekili olan Şikayetli Avukatın, müvekkili firmadan mal satın alan ve 09.08.1999 tarihli satış sözleşmesine göre 97.500.000 TL, borcun birinci taksitini 30.09.1999 günü ödemesi kararlaştırılan Şikayetçiye 08.09.1999 tarihinde gönderdiği yazı ile borcun tamamını en geç on gün içinde ödemesini bildirdiği, aksi takdirde icra takibine girişeceğini ve yazıda dökümü bildirilen asıl alacak, işlemiş faiz, işleyecek faiz, avukatlık ücreti, tebligat ücreti, tahsil harcı, haciz masrafı ve diğer masraflar toplamı (207.200.000) TL. ödemek zorunda kalacağını ihtar ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
Satıcı ve alıcı arasındaki sözleşmede açıkça belirtilen ilk taksitin ödeme gününden yirmi iki gün önce, henüz muaccel hale gelmemiş bir borç için Avukatın borcun tamamının ödenmesi hususunda borçluya ihtarname göndermesi ve üstelik bu ihtarnamede tanıdığı süreninde ilk taksit tarihinden önceki bir günde sona ermesi, Avukatlık Yasasının 34. maddesinde ve Meslek Kurallarının 3 ve 4. maddelerinde yer alan ilkelere ters düşmektedir.
Avukat, müvekkilinin talimatı ne yolda olursa olsun, görevini yerine getirirken bağımsızlığını korumak, hukuktan ve yasalardan yana olmak ve mesleğin itibarının zedelenmesine neden olabilecek davranışlardan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenle haksızlığı tartışılmayacak kadar açık olan taleplerle şikayetçiyi zor durumda bırakan ve rahatsız eden Avukatın eylemi disiplin suçu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirme isabetli bulunmuş ve kararın onanması gerekmiştir.
(Eylemin niteliğine göre tayin edilen cezanın hafif olduğu saptanmış; ancak şikayetçi karara itiraz etmediğinden daha ağır bir ceza tayini mümkün olmamıştır.)
Sonuç olarak, itirazın reddiyle, Aydın Barosu Disiplin Kurulu'nun Uyarma cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi.
Daire:4
Tarih:2008
Esas No:2008/2254
Karar No:2008/15675
Kaynak:YKD. 2008/10. Sayı.
İlgili Maddeler:TCK.m. 257/2. ;1136 S.K.m.34. ve 41.m.
İlgili Kavramlar:AVUKATIN GÖREVİNİ İHMALİ
nl2br(Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle,başvurunun nitelik,ceza türü,süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar,belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Bir hukuki uyuşmazlık nedeniyle başkasını temsil etme görevini kabul ederek vekalet ilişkisi kurulmasını sağlayan avukat,müvekkilinin menfaatine ve iradesine uygun bir sonuca yönelen bir işi görmeyi,zaman kaydına tâbi olmaksızın ve nispeten bağımsız olarak yapma borcunu, amacın elde edilememesinden doğacak sonuç ona ait olmamak üzere yürütür.Duruşmalara katılmayan avukatın o işe ait vekalet görevini 1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın 41. maddesine göre durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile sürdürmesi ve aynı Yasa'nın 34.maddesi uyarınca bu sürede görevini "özen,doğruluk ve onur" içerisinde yerine getirmesinin zorunlu bulunduğu gözetildiğinde,avukat olan sanığın,katılanın hakkında açılan tenkis davasını,adına takip etme husususunda anlaşıp vekalet almasından sonra,katılanın masraflarını vermemesi nedeniyle duruşmalara katılamaması karşısında, anılan Yasa'nın 41.maddesi uyarınca davayı takip etmeyeceğini müvekkili katılana bildirmesi gerektiği gözetilmeden,davayı takipsiz bırakarak katılanın mağduriyetine neden olması biçimindeki eyleminin 5237 sayılı TCY'nin 257/2. maddesine uyan görevi savsama suçunu oluşturduğu gözetilmeden yasal temelden yoksun gerekçelerle beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı ve katılan Esra'nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesinden başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,07.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. )
MY WAY ABİ ŞİMDİ AVUKATIM ARADI 10 MARTTA BİR KARAR ÇIKACAKMIŞ YARGITAYDAN! KİMDEN ALDIN BU BİLGİYİ DEDİM AVUKAT ARKADAŞI YARGITAYLA GÖRÜŞMÜŞ 10 MARTTA BİŞEY ÇIKMAZSA DİLEKÇEYİ VERİRİZ DEDİ AMA YİNEDE FAZLA ÜMİTLENMEYİN SADECE BİR BİLGİ İNŞALLAH DOĞRUDUR 3434
ANLAYAN VARSA YARGITAYIN SİTESİNE BİR BAKSIN 3434
sn 3434
dünde hukukuniçinden gelen biri de senin avukat arkdaşın olmasın
3434
Benim Avukat Ceza G. Kurulunun 10 martta karı sonuçlandıracağını söyledi.
İnşallah şehir efsanesi değildir.
Doğru bir söylenti olsunda, önümüzü görelim cezaevimi başka birşeymi ne olacaksa olsun bir an önce
Değerli arkadaşlarım,
Dünden beri olan gelişmeleri iki avukatımla da değerlendiriyoruz ve av. larımız araştırmaları neticesinde şu sonuca ulaştılar...
1. yargıtay 7. ceza dairesinin verdiği karar 3167 sayılı çek kanununun 16/1 maddesi için de geçerli sayılacaktır.. Adli para cezası ve hapis ceası bu madde uyarınca veriliyordu biliyorsunuz...
2. Yargıtay 10. ceza dairesinin ise halen 31.12.2008 tarihinden önceki gibi davranarak çek cezalarını onamasının ciddi bir yanlış olduğu,
Bu iki farklı kararın kesinlikle Yargıtay'ın içtihatlar yüksel kuruluna götürüleceğini ve 7. ceza dairesnin verdiği karar doğrultusunda içtihat olarak yayınlanacağı görüşündeler...
Bunun sebebi ise, 7. ceza dairesi en güncel duruma göre kararını değiştirmiş ancak 10. ceza dairesi eski duruma göre karar vermeye deavm etmektedir..
Sonuç olarak;
İhtiyacımız olan Yargıtay İçtihatı için bekleyeceğiz... Bu çıkışlar ve oluşan iki farklı görüş ve kararlar hepimizin lehine gelişiyor ve devam edecektir..
Bu bilgileri de siz saygıdeğer kadar arkadaşlarımla paylaşmak istedim..
Görüldüğü üzere ''laga luga adam'' olmak yerine sessizce de olsa uğraşıyoruz hepimiz için..
Saygılarımla
NICKMAN
başlayacam bu söylentilere
böyle birşey var mı
10 martta karar verceğim
diyen kim yargıtay 10.daire
o kim peki
5 üyeden oluşan topluluk
peki hangi üye söylemiş
dairei kalmemi
yoksa ali kınacı mı
10 Mart Salı gününe geliyor.Sanıyroum CGK toplantıları salı günleri oluyor.Oraya atıfta bulunmuşlar yani bi bakalım belki bu salı çıkar gibilerden.
Herkese selamlar günümüz olumlu haberlerle dolu dolu geçsin inşallah.
R.C
şimdi burda bizim derdimiz bitti avukat görevini yapmıyo ona dava açalıma geldi iş
görevini yapmıyosa değiştirin kardeşim avukatınızı dava açacaksanızda açın bu buradaki konu değil
osman
tlgerd
10. Ceza Dairesi karar vermiyecek
C.G. Kurulunda 3167 sayılı kanuna muhalefetle ilgili 2009/11 sayılı dava dosyası var
Karar oradan çıkacak
10.Ceza Dairesi onama kararına itiraz edildi
şimdi dosya CGK da
avukatlara bakın
her
türlü haberi öğrenebiliyorlr ama işlerini yapmıyorlar
haber peşinde koşacaklarına
kanunlr acık onu ispat etsinler
basiretsiz adamlar avukatlar
sn nickman
yargıtay sitesinde cgk da 2009/11 nolu dosya bu olabilir...
sn tlgerd
10 mart salı günü oluyor..daha önce bu sitede sanıyorum sn kaderdi cgk nın salı günü toplandığını söylemişti..
tabi sadece yorum yapıyoruz..duyumlara göre kesin bilgim yok..
my way
Arkadaşlar,
Hukukun içinden biri bana göre şeker'di. Yorumlarını okursanız farkedersiniz ki;
Argüman kelimesi ve bana teşekkür edin cümlesi onun tarzıdır.
Yine de 10 mart gerçek bir duyum olabilir kanısındayım. Salı ve perşembe toplandıklarını biliyoruz sonuçta. Yapacak bir şey yok onu da bekleriz.
Deniz
C G Kurulu salı günleri
san cüneyt bende biliyorum o dsyayı ve kimin karar vereceğini
ben ondan bahsetmiyorum zaten
cgk karalarını aylar sonra öğreniyoruz da toplantı yapılacak ve karar vercekleri günü ve konuları hemen öğreniyoruz
pes yani
Sayın My Way ,
Çekteki TL , YTL olayı için 2008 başında bir kanun çıkarmışlardı çekler üzerinde YTL yazıcak diye sonra 2009 da bi kanun yazdılar 1.1.2009 itibari ile TL yazıcak çekler üstünde diye.Arıyorum bulursam atacağım.
TCK 7/4 e görede 2008 de YTL yazması uygundur yani çekler 2008 de YTL olarak yazıldıysa 2009 da artık TL oldu ama benim 2008 çekleri YTL diye itiraz bir işe yaramaz.Çünkü 2008 yılında YTL yazması öngörülüyordu.Benim fikrim bu.
R.C
YOK TLGERD ABİ YA İSTERSENİZ ADINI VEREYİM AVUKATIMIN BENİ POLEMİKLERE SOKMAYIN BEN BİLE İNANMADIM Kİ AVUKATIMA SADECE AVUKATIN SÖYLEDİKLERİNİ AKTARDIM O KADAR BEN KİMSEYE ÜMİT FALAN VERMEDİM ŞİMDİYE KADAR YANLIŞ ANLAMA OLMASIN LÜTFEN 3434
sn r.c
yukarıdaki yargıtay kararı ytl olduğundan verilmiş..yani paranın adı değişmiş bahsettiğimkonu bu..
my way
Bence zaten 5 üyeli bir daire bu yükü üzerine almak istemediği için bu tür kararlar verdi.CGK kaç kişi bilmiyorum ama CGK bir karar verince ne yaptınız , böyle kararmı olur denilmiyor diye biliyorum.Ama 10 daire böyle bir karar verirse o 5 kişinin üstüne gidilecek.Yani hakimlerimiz Yargıtay 10.daireye attı 10.dairede CGK ya attı..Ortada bir olay var ama kimse cıkıpta KRAL ÇIPLAK demek istemiyor.Bu kadar bekledik Salıyıda bekleriz.
R.C
Arkadaşlar
şimdi avukatımla az önce bu sayfada yazılan haberi paylaştım.. Yani 10. ceza dairesinin onama kararına olan itirazının CGK. da olduğu ve 10 mart ta bunu görüşeceklerini söyledim..
Verdiği cevap aynen şu...
'' Mahkemeler direniyor 10. ceza dairesinin kararlarına..söylediğimiz noktaya gidiyor..bu çok iyi gelişme..sonuç olumlu olur''
Hadi hayırlsı beyler
NICKMAN
arkadaşlar yeni bi duyum aldım
çeki imzalarken imzayı sol elle atanlar affa giriyor sağ elle atanların cezası 2 katına çıkıyormuş çok sağlam bir yerden öğrendim
sol elle atanların gözü aydın
sn 3434
ben seni birşeyle suçlmıyorum
benim işim işini yapmıyanlarla
haber peşinde koşanlarla
En doğru istihbarat benim istihbarat:) Kaynağından haberleri alıyorum!
iş C. G. K bitecek 55 üye karar verecek bu iş bitecek:)
adsız densiz
neden affa girdiğini de biliyormusun
elini kestikleri için bir daha elini kullanammasından dolayı
yersiz espirileri kendinize saklasanız
TLGERD ABİ İNAN BENDE BIKTIM PAZARTESİ PERŞEMBE İŞLERİNDEN HERGÜN ÜMİT VERİYERLAR BİRŞEY ÇIKMIYOR AVUKATIMA SEN ARA DEDİM YARGITAYI ORADA İŞLER TELEFONLA YÜRÜMEZ DEDİ AVUKAT ARKADAŞIN NASIL BİLGİ ALMIŞ DEDİM BİLMİYORUM DEDİ YANİ 10 MART İŞİDE YALAN GİBİME GELİYOR SAYGILARIMLA 3434
Arkadaşlar
Konuyu çok fazla dağıtmaya gerek yok.. Kafalarımızı da karıştırmayalım.
Asıl önemli konu "kast" konusudur.
Yazdığımız dilekçede de buna vurgu yapmıştık. Çekte vadeyi tanıyan son torba yasa da esasen bu kast konusundaki tezi güçlendirmektedir. Vadesinden önce çeklerin arkasının yazılmaması hususu, Ceza Hukuku bakımından tek başına çeki çek olma vasfından çıkarır mı, bu husus tartışılacaktır. Şimdilik bu konuyu geçiyorum..
Kısaca şöyle toparayalım ve kafalarımızı netleştirelim: 1.1.2009'dan itibaren TCK Genel Hükümler uygulanacaktır. Bu hususta bir tartışma yok zaten. Eskiden "objektif sorumluluk" esasına göre ceza verilen ve "şekli suç" olarak tanımlanan karşılıksız çek suçu artık kasıtlı suç haline gelmiştir. Ya kast olacak yahut olası kast olacak. Şayet kast aranacaksa, bugüne kadar verilen cezalar geçersiz olacaktır.
Yok şayet yine eskiden olduğu gibi "objektif sorumluluk" esasına göre ceza verilecekse bu defa "olası kast"ın varlığı kabul edilecek ve TCK 21/2 uygulanması gerekecektir. TCK 21/2 ise olası kastın varlığı halinde cezalarda indirime gidilmesini emrediyor. Bu durumda da yine, bugüne kadar verilen cezalar geçersiz olacaktır. (1.1.2009'a kadar verilen cezalarda varlığı kabul edilen "Olası kast" halinde, eski kanuna göre cezalarda indirim gerekmiyordu. Yeni TCK'daki indirim, emredici hükümdür.)
Özetle, paniğe gerek yok.. Bu ülkede hukuk var.. Yargıtay'ın kararını bekleyelim. Verilecek karar önemli bir karardır ve bu tür kararlar, bizim sabırsızlığımız ölçüsünde, akşamdan sabaha çıkmaz. yıllar boyu emsal olacak bir kara çıkacak, kolay değil... Ne zaman toplanır, ne zaman karar verir bu Yargıtay'ın bileceği iştir, spekülasyonlara da inanmayın.
Kanaatimce Yargıtay, TCK 21/2nin iptal isteminin sonucunu bekledi. Sonuç çıktı ve yasa maddesi iptal edilmedi. Bu demektir i artık "objektif sorumluluk" konusu 21/2 ye göre sınırları tayin edilmiştir ve tereddüte mahal yoktur. Şimdi Ceza Genel Kurulu mutlaka bir karar verecektir. Aksi yönde bir karar beklemiyorum. Yargıtay, yüksek mahkemedir ve hukuku "eğip bükmez".
Biraz sabır lütfen...
ANKARA HUKUKLU
Hay ağzına sağlık Ankara Hukuklu
teşekkür ederim.
R.C
sayın ankara hukuklu
siz ebütün kalbimle inanıyorum
ve olayların bu doğrultu da olduğunuda kabul diyorum
bir hukuk insanı olarak sizi görüp
şu soruyu sormak istiyroum
aknunlar bu kadar açık secik olduğuna göre neden yeel mahkemeler bu işi çözemiyor aynı zamanda niye avukatlar bu konuyu kavramamaya özen gösteriyorlar
bu işi yargıtaydan sonra cgk ya kalması biraz mantıksız değil mi
inanmayın bu insanlara kardeşim kader ankara hukuklu hukukçu bunlar hep aynı kişi size duymak istediklerinizi söylüyorlar....
ozaman my way r.c strenger 21 tolgada aynı kişiler :)
Diğerlerini bilmem ama Hukukçu hiç kimseyi aldatmadı, yalan yanlış bilgi vermedi, gereksiz umutlara yol açmadı.
Teşekkürler Hukukçu.
Sayın tlgerd
Diyorsunuz ki:
"kanunlar bu kadar açık secik olduğuna göre neden yeel mahkemeler bu işi çözemiyor aynı zamanda niye avukatlar bu konuyu kavramamaya özen gösteriyorlar
bu işi yargıtaydan sonra cgk ya kalması biraz mantıksız değil mi"
Sorularınıza cevap vermeye çalışayım..
1. Yerel Mahemeler Açısından : Yerel mahkemelerin iş yükü haddinden fazladır. Bir asliye ceza hakimi hergün bakmakta olduğu onlarca dosya yükünden başını alıp, yeni mütalaalara fazlaca zaman ayıramayabilir. Üstelik çok sayıda kişiyi ilgilendiren ve genel mahiyette bir konu varsa yerel mahkemeler "çekimser" davranabilir ve yüksek mahkemenin görüşünü bekleyebilir. Zira ortaya çıkan durum esasen hukuki olmaktan öte "idari" bir durumdur ve şaşkınlık, kararsızlık oluşması normaldir.
2. Yüksek Mahkeme Açısından: Yargıtay , bu tür durumlarda karar vermek için çok acele etmez. Doktrinde ve yargı çevrelerinde farklı görüşler varsa onlara da bakar, fikrini olgunlaştırır, öyle karar verir. İnsanların hürriyetiyle ilgili kritik bir konu... Yasama organının atladığı bir durum sebebiyle, çözümün yargıdan beklendiği fiili bir durum var.. Ve bu durum birden fazla Ceza Dairesini ilgilendirdiği için de Ceza Genel Kurulu karaına ihtiyaç var.
3. Avukatlar Açısından: Avukatlık, hukukun adilane tecellisi için ihdas edilmiş müesseseler değildir. Savunma kurumudur avukatlık.. Günümüzde ise ticari gayelerin ağır bastığı bir kurum haline dönüşmüştür ve avukat, kira derdi olan, vergi problemi olan, hatta bazan geçim sıkıntısı olan etten kemikten bir kişidir... "Nasıl yaparım da adaletin tecellisine katkıda bulunurum" diye düşünmez avukat..
Bu, onun işi değildir. Diğer taraftan bilgi yetersizliği de olabilir.. Günceli takip etmiyorsa, yeterince okumuyorsa bilmemesi gayet normaldir.
Neyse, siteyi fazla meşgl etmeyelim... Konu uzun...
ANKARA HUKUKLU
Arkadaşlar ,
Hepiniz belli bir yaştasınız ki karşılıksız çek davalarınız olmuş bu blogdasınız.Bu yaşlardada yazım tarzından , söyleyiş biçiminden kimin kim olduğunu daha anlayamıyorsanız artık yapıcak birşey yok.Boş geyikleri bıraksakta ne yapılabilir nereye mail atılır , gelen duyumlar ne şekilde yorumlanmalıdır ona baksak.Sayın Cüneyt sayesinde içeriden yorumlara ulaşma şansımız var sağolsun oda atıyor okuyoruz yargı kanadında kafalardaki fikirler ne yönde şekilliniyor onu ögreniyoruz bu bizim için önemli.Sayın Ankara Hukuklu kardeşimiz bir hukukcu gözüyle olayları irdeliyor , Sayın My Way detaycı ve inceleyeci yönüyle ortaya bilgiler veriyor degerlendirmeler yapıyor , tlgerd ,3434,ekm2510,gül,21,2121 ve bir çok arkadaşımızda fikir beyan ediyorlar herkes yapıcı olmaya çalışıyor.Sizde birilerine birşey diyeceğinize Allah aşkına fikir beyanında bulunun yorumlamalara katılın.
R.C
diyelimki her yazan KADER yada my way - yada R.C vs vs vs vs.Ne olacak yani....Adı geçen insanlar ne yapıyor.Paramı talep ediyor,bir çıkarlarımı var , küfürmü ediyorlar...O nedenle kimin kim olduğunu bırakın da birlik ve beraberlik içinde olalım.Özelliklede my way-Cuneyt ve diğer arkadaşların haklarını yemeyelim.Sn my way farkındamısınız sürekli burada nöbette gece gündüz sabah....
Emeği geçenlere tşk ediyorum.
Elbette bizi yanıltanlar ve kötü niyetli olanlarda varsa sadece allaha havale ediyorum....ekm2510
YİNE ORTALIK KARIŞTI VALLA BEN BİL ANLAMAZ OLSUM KİM KİMDİR MY WAY ABİ ,TLGERD,EMİR ,AYÇA,07 MAĞDUR,21 R.C BUNLAR GİBİLER KESİN VAR AMA LAVE ,ŞEKER ,ANKARA HUKUKLU, KADER AYNI KİŞİ GİBİ 3434
ÇOK DOĞRU SÖYLÜYORSUNUZ R.C VE EKM2510 ABİ 3434
EKM2510 ABİ SİZ DAHA YENİ GELDİNİZ YUKARDA YAZDIM AVUKATIM 10 MART TARİHİNDEN BAHSETTİ YARGITAY BİR KARAR ALCAKMIŞ SİZCE DOĞRU OLABİLİRMİ SAYGILARIMLA 3434
Sayın Ankara Hukuklu ,
Yine tam üzerine bastınız tebrik ederim.Avukat arkadaşlarımız kendi içlerinde o kadar paraya bagımlı bir hale gelmişler ki çogu bir büro altında bir avukat vergi nosu altında 3 avukat falan çalışıyor vergiyi bölüşüyorlar , yetki belgesi veriyorlar birbirlerine , CMUKtan dolayı davalara giriyorlar kacırmıyorlar bir çogu şu an para onlar için çok önemli heleki kriz varken onların işi daha çok.Sonuçta olan bize oluyor yeni yasa takiplerini yapamıyorlar , bu karar nedir nedendir demiyorlar varsa yoksa Yargıtay kararları.Bir hukuk sitesinde aralarında ayrılıklar vardı Yargıtaycılar , Yargıtaycı olmayanlar gibi.
Bizim için şu an sadece "zaman" var bu benim şahsi inancım kimseye umut yada olumlu düşünce vermek değil niyetim tek niyetim pozitif düşünmenizle pozitif sonuçlara ulaşma isteğimdir.
R.C
BURAYI DEVAMLI İZLİYORUM VE İLK DEFA YORUM YAZDIM
GİDİN DİĞER HUKUK SİTELERİNE BAKIN, BURDAKİ BİLGİLERİN BİNDE BİRİ BİLE YOK. BİR ŞEKİLDE BURAYA BİLGİLER AKTARILIYOR DİĞER HUKUK SİTELERİ BURADAN BİLGİLERİ KOPYA YAPIP ORALARA AKTARIYOR,
MY WAY, CUNEYT, NİCKMAN, HUKUKCU VE DİĞERLERİ EN DOĞRU HABERLERİ BURADA VERİYORLAR
EN DOĞRU HABERLER BURADA ÇÜNKÜ BURADAKİ HABERLER DİĞER SİTELERE TAŞINIYOR
Arkadaşlar,
BU, SİTEYE SON YAZIM...
Daha önce bir dilekçe yazdım, birkaç kez de görüş ve yorum yazdım. Bazı "geç anlayan" arkadaşlar hala aynı şeyleri tartışıyor.. Bu kişi kader mi ahmet mi mehmet mi diye. Ben kimliğimi söyledim. Ank. Hukuk mezunu, çek cezalısı bir iş adamıyım. Kimse değilim.
Farklı nicklerle girip manyaklık yapacak biri gibi mi görünüyorum? Zaman ayırıp birkaç kişiye daha faydam olabilir mi diye uğraşıyorum.
Size kolay gelsin... Benden bu kadar...
ANKARA HUKUKLU
EKM2510 ABİ AVUKATIM BUGÜN BENİM İÇİN ADLİYEYE GİTTİ ADANA ADLİYESİNE GEÇEN AY KARSILIKSIZ ÇEKTEN 12 BİN DOSYA GİTMİŞ DOĞRUYSA KORKUNÇ BİR RAKAM AVUKATIM SAVCI ARKADAŞINA SORMUŞ BU İŞ YAKINDA ÇÖZÜLÜR YARGITAY KARARI BEKLENİYORMUŞ BİZİ KURTARACAK 3167/16/2 İMİŞ AYRICA YENİ ÇIKAN TORBA KANUNDAKİ DEĞİŞİKLİĞE BİNAYENDE İTİRAZLAR VARMIŞ ÇEK DEĞERLİ EVRAK OLMA ÖZELLİĞİNİ KAYBETMİŞ BEN AVUKATIN YALANCISIYIM MAHKEMEYE TESPİT DAVASI ACACAKTIM AVUKATIM 10 MARTI BEKLE DEDİ DEĞERLİ YORUMLARINIUZI BEKLİYORUM SAYGILARIMLA 3434
Sn 3434 , Ben meseleye farklı yaklaşıyorum..Ülke bu durumdayken k.çeklerede birşeyler düşünmeleri gerekiyor.Eminimki düşünüyorlar.İnancım kesin ve katidir.Bizi sevdiklerinden yada düşündüklerinden değil...Büyük bir olay bu ve haklı olduğumuzu biliyorlar.Tarihlere bakmam ben ,sonuç önemli...K.kartlarına af-ssk,bağkur af-öğr. kredilerine af-vergiye af vs-KARŞILIKSIZ ÇEKLER HALLEDİLMEDEN HANGİ AFFI ÇIKARTIRSAN ÇIKART HİKAYE...Fakat mesele öyle kolay bir şey değil,Bütün ticaret erbabını , sanayiciyi,hukuku , borçluyu,alacaklıyı vs düşünmen gerek ve kıvırman gerek....
şu anda yapılan bu..BİZ AF ÇIKARTMADIK , YASADA KANUNDA BOŞLUKLAR VAR DİYECEKLER VE HAPİS KALKACAK...BEN BUNA İNANIYORUM....
ekm2510
Sn ANKARA HUKUKLU
Lütfen sizler ihtiyacımız var
zıt yorum ve eleştiri yapan aolabilir ama hepimizi aynı kefeye koymayın, bizlere haksızlık yapmış olursunuz
Sayın Ankara Hukuklu dertdaşım ,
Zaten amaç bizleri birbirimizden uzaklaştırmak değilmi? Neden bu tür mesaj atanlara paye veripte kurunun yanında yaşıda yakıyorsun (bu yaşlar içinde sende varsın) biz bir kader birliği yaptık bu birliği kimse bozamaz , bu kadar cezalar alınmış , bu akdar borçlar oluşmuş biz ölmemişizde bir kaç kelime cümle ilemi bırakacagız işi.
Karar yinede senindir saygı duymakla yükümlüyüz ama bence kulak asma biz işimize bakalım.
R.C
Sayın ANKARA HUKUKLU
Deyim yerindeyse, Papaze kızıp oruç bozmayınız lütfen....
Biz sizden çok yararlandık , hala da yararlanıyoruz..
Anfa
Papaza olacaktı elbette...
Anfa
daha çoook bilgisine ihtiyacımızın olduğu kişileri kaçırırsınız çooook sonrada neden yazmıyor diye birbirinize sorarsınız
Sayın Cüneyt ,
Yorumlarda bir tane hakimin , savcının ters bir yazısını görmedim kaçırdıysam beni düzelt lütfen.Hepsi bizim lehimize konuşuyorlar gibi.Araya giren avukatlar varmı Alehte konuşmaya çalışan?Yorum yazan?
R.C
SAYIN ANKARA HUKUKLU KAÇ YAŞINDASINIZ SİZ ÇOCUK GİBİ KÜSÜYORSUNUZ BUGÜNE KADAR KİMSEYLE DALAŞMADIM AMA SİZDE KİMSEYİ GİDERİM DİYE TEHDİT ETMEYİN GİDERSENİZ GİDERSİNİZ BİZ BURDAYIZ3434
ben birşey teklif edeceğim , sizdende olur bekliyorum....Şu andan itibaren ADSIZ yada altında isim bulunmayan yada saldırı amaçlı yazılara cvp yazmayalım ve bunu ilke edinelim.Bunu bilmeyen arkadaşlarımızda eğer böyle bir yanlışa düşerse uyaralım , diyelimki : prensip kararı aldık ltfn cvp yazmayın diyelim...
Bu kararı almazsak ,çok yakın dostlarımızı sürekli kaybedeceğiz.Doğrudur , bu site çok emsal,bilinçli,araştırmaya dayanan bir sitedir.Bir çok foruma emsal teşkil ediyor.Ortamımız bozulmasın,daha güçlü ve birliktelik olsun....saygılarımla
R.C
Mantıklarını yitirmemiş Bir kaç Avukatın dışında, genelde Avukatların yorumlarını aktarmıyorum, Okuyunca benim asabım bozuluyor aktarıp burdakilerin morallerinide bozmak istemem, önemli olan Savcı ve Hakimlerin bu konuya yaklaşımıdır bence
SAYIN CÜNEYT ABİ ÇOK HAKLISINIZ ÖNEMLİ OLAN SAVCILARIMIZ VE HAKİMLERİMİZİN GÖRÜŞLERİ AVUKATLAR TABİRİMİ MAZUR GÖRÜN AKBABA GİBİ CENAZEDEN MEDET UMUYORLAR 3434
İnsanların Adı varmı yokmu ona bakmayın, yorumlarına bakın.
adsızlarla muhatap olmayalım diyerek de bir sürü insanı paylaşımdan uzak tutuyorsunuz.
Bizim lehimize konuşan bu uygulamanın kanunsuz olduğunu savunan hatta hakimlerle bile çatışan bir kaç dirayetli avukat var, isimlerini burada yayınlasam hangi baroda olduğunu!! faydası olurmu acaba. Avukat tutmak isteyenler o isimler ulaşabilir onlarla davalarını çözerler.. ama bilmiyorum tabiki!
Faydası olurmu?
Sayın Cüneyt ,
Tamda tahmin ettiğim gibi birkaç tane kendini paraya esir etmiş avukat arkadaşın gereksiz , desteksiz ve haddini aşan yorumları olduğunu varsaymıştım.Senin bunları elediğini tahmin ediyordum ki elemek en doğrusu yoksa insanlar cidden avukat katili olacaklar.
Bu ince düşüncenden dolayı teşekkür ederim.
Daha bugün bir dosya fotokopisini istedim avukatımdan gerek yok dedi , vadesinden önce yazılmış çek varmı yokmu ona bakacagım dediğimde verdiği cevap farketmez çekte vade olmazdı..Kendisine bu yönde beraatler olduğunu , yeni kanun oldugunu soyleyince , yeni kanunmu cıkmış hiç duymadım yalan haberdir dedi , kendisine sarf ettiğim sözleri blogda bayanlarda oldugu için burada yazmıyorum.Sonuçta biz sade vatandaş olarak kendilerine bilgi , öğretim sunuyoruz bir de üstüne para veriyoruz ona yanıyorum.
R.C
bencede 3434 haklı ,nedir bu arkadaşlar ,en ufak bişeye kızan giderim diyor.bu siteye giren sadece bizim için girmiyor,elbette kendisi için giriyor yorum alıyor yorum yazıyor ,haber alıyor haber veriyor vs vs.burada ortak bir noktamız var o nun mücadelesi için burdayız.buradaki insanların hiç biri bizi kurtaramaz hatta kendinide kurtaramaz..yanii kimse kimseyi kurtarmak için burda degiller.sadece fikir ve haber alışverişinde bulunuyoruz..ona kız buna kız giderim falan boşverin arkadaşlar,herkez her şeyi yazıyor,ciddiye almayın olur biter.zaten kendini kanıtlayan insanlar daha iyi tanınıyor ve biliniyor.dd1dd2
Sevgili arkadaşlar,
Hepimizin sinirleri gergin, aileleri perişani, gelecekleri ipotek altında... Zaten düşmüş,statü kaybetmiş ryh halimizle çırpınıyoruz.. Yapmayın lütfen bari kadar arkadaşları olarak birbirimize girmeyelim.. Bu kadar sayımız falzayken bile yandaş bulmaya çalışırken bu kadar yandaşın birbirine düşmesini engelleyelim hep birlikte..
Katıldığım konu şudur ki, sadece inançlarınızı beklentilerinizi paylaşırken lütfen kimse biryerlerden ciddi haber bulmuş gibi buralara yazıp da kimsenin ruh halini bozmasın.. Zaten ne uyku kaldı ne yaşama sevinci.. Sarılacak tek kitle beğensenizde beğenmeseniz de yalnızca bizleriz...Dua edelim de bunu şu anda yaptığımız gibi paylaşalım yoksa içerde zaten seve seve kucaklaştıracaklar bizleri...
Lütfen saygıdeğer ve haberlerine güvenilir arkadaşlarımızı da bu siteye küstürmeyin.. Bilgi alış verişimiz devam edecek... En azından ben ve arkadaşlarım yoğun şekilde kulis yapmaya devam ediyoruz.. Öldük bittik desek de kulis yapacak kadar gücümüz de çevremiz de mevcut halen...
Saygılarımla
NICKMAN
çekler günüde muteberdir 5838 sayılı kanun için yapılan yorum...
Bu arada, büromdaki bütün kıymetli evrak hukuku kitaplarını çöpe atıyorum. Hepsi bize yanlış öğretmiş çünkü...
Ne diyor bu kitaplarda,
ÇEK BİR ÖDEME ARACIDIR, ÇEK KREDİ ARACI DEĞİLDİR,
ÇEKTE VADE OLMAZ,
ÇEK GÖRÜLDÜĞÜNDE ÖDENİR.
Yalana bak yalana... Hepsini çöpe atıyorum, hemen şimdi...
Av. Hakan EREN 20-02-2009, 17:14
Sayın Cüneyt ,
Aslında herkesin avukatı var.Fakat bu konuda en çok direnen bizim haklı olduğumuzu savunan bir iki avukat arkadaşımızın ismini verebilirsin bence mahsuru yok.Avukatı hiç iş yapmayanlara bir yardımın dokunmuş olur kanaatindeyim.
R.C
SAYIN 15:13 BİZ İSİME BAKMIYORUZ AMA YORUMUNUZUN YANINA (ELMA, ARMUT )YAZSANIZ NE KAYBEDERSİNİZ HİÇ DEĞİLSE İNSABLAR MUHATTABINI BİLİR HAKSIZSAM SÖYLEYİN LÜTFEN SAYGILARIMLA 3434
21-02-2009, 13:37 #5
Gamze Dülger
Türk Ticaret Kanunu'na aykırı Çek Kanunu ......
ekm2510
Büyük bir ihtimalle bu avukatın büyük meblağlarda vadesinden önce yazdırılmış çek davası vardır ondan yazmıştır bunları.Ama fakultede öğretmiyorlarmı yeni kanun çıkabilir , eski kanunu ortadan kaldırabilir diye..Yoksa 1926 da yazılan bir kanun herdaim devam eder mi diye öğretiliyor acaba?
R.C
SAYIN R.C ABİ MALESEF AVUKATLAR ARAŞTIRMACI DEĞİL GERÇEKTEN ÇOK HAKLISINIZ BENİM AVUKATIMDA PARA ALMADAN TELEFON BİLE ETMİYOR 3434
SAYIN R.C ABİ BUNLAR YASALARI ALLAHIN KANUNU SANIYOR SANKİ KURAN'I KERİM! BİRTEK KURAN DEĞİŞMEZ GERİSİ HİKAYE 3434
Sevgili 3434 ,
Şu işler bi hayırlısıyla bitsin kesin kararlıyım avukata dava açacağım hiç bir davaya girmemiş , itiraz etmemiş , temyiz etmemiş.İlgilenmemiş yani.Bence burdaki bir çok arkadaş bu iş bittikten sonrada bu blogda arada sırada yazacak ortak kararlar alırız ilerde.
R.C
Arkadaşlar
Burada olan insanların büyük çoğunluğu Ticaretle uğraşan konumları itibariyle geniş bir çevreye sahip olan kişiler, bu insanların iflas etmeside bir şey değiştirmez geniş bir çevremiz var bazı bilgilere sahip olabiliyoruz, ve bu cezaevi sorunu ve serbest dolaşım hareket özgürlüğü olsa kısa süre içinde herkes borcunu ödeyecektir.
O yüzden gereksiz polemiklerle bozulmuş morelleri dahada bozmayalım her şey düzelecek buna inancım sonsuz..
Şimdi çıkıyorum ve YARSAV'a gidiyorum, bu kanunsuzluk konusunda açıklama yapsınlar isteyeceğim ,gerekirse kavgada edeceğim.
söz konusu Ergenakon olunca bas bas bağırıyorlar onlar bu ülkenin vatandaşı biz ilkel kabile vatandaşımıyız:)
bu ANKARA HUKULU DENEN ŞAHIS.BENCE HUKUSUZ BİRİDİR.
sahtekarın tekidir.hukula bağdaşmayan öngörüleri vardır.bu kişi oyalamaktadır buradaki insanları.bu kişi kimbilir hangi siteden kovulup buralara gelmiştir bunu bilmiyporum.ancak küfür etmesi zaten onun iyi bir tahsil görmediğinin ifadesidir.bu kişi buraya gelip sağdan soldan kopyalarla kişilik araştırması içine girmektedir.bence site sakinlereinin bu kişiyi buradan atması bu sersem herifi kale almaması gerekir.
şimdi neden?
bunu anlatayım .bilgileri çelişkilidirçdikkat edin birbiri ile bağlantılı hiçbir yorumu yoktur.
bense onun hocasıyım arkadaşlar.bu da bir gerçektir.
burada açıklamak zorunda değilim ancak şunu biliniz.bugün yargıtaydan beklediğimiz bir karar vardır bu bugün de çıkabilir.ancak çıkmaz ise szie emsal olacak bu karar 10 MART 2009 da çıkacaktır.
bu kesin bilgidir.
son bir öneri eğer bu ankara hukuklumudur hukuksuz mudur bu adamı buradan atmaz iseniz ben sizlere yanıt vermeyeceğim bundan sonra.şimdi siteyi izlemeye devam ediyorum.bu şerefsiz şahsı buradan atın.size söyleyeceklerim vardır.
--HUKUKUN İÇİNDEN BİRİ--
Buyur burdan yak
Bizim her hangi birini atmaya yetkimiz olmadığı gibi varsa bir çelişki tartışır veya gerekçelerini sıralarsınız. Siz eğer hukuk bilgisi almış bilgi ve deneyime sahip bir kişiyseniz bizim bu blogdan kimseyide atamıyacağımızı bilirdiniz.
herkesin izlemesine açık bir forumdur
Amacınız nedir
Dürüst ve samimiyseniz önyargısız bilgileri paylaşırsınız
Paylaşım için şart arıyorsanız akılları fikirleri parada olan basit avukatlardan bir farkınızda kalmaz.
allah aşkına bırakın hiç biriniz bir şey paylaşmayın 20 gündür adsız sapsız ipsiz dediniz kendinize isim verdiniz birbirinize girdiniz bu ne çelişkidir böyle aylardır siteyi takip ederim gerektiğinde fikir beyan ederim 1 aya kadar bu tür şeyler yoktu bu sitede bırakın artık bu polemikleri yazacaksanız doğru düzgün yazmayacaksanızda hiç bir şey yazmayın yeter artık kimse kalmadı sitede bu densizliklerden dolayı
SAYIN HUKUKUN İÇİNDEN BİRİ KENDİ EGOLARINIZ BİZİ HİÇ İLGİLENDİRMİYOR LÜTFEN BİZİ RAHAT BIRAKIN ANKARA HUKUKLUYA KÜFÜRBAZ İMASI YAPIYORSUNUZ SİZDE ONA ŞEREFSİZ DİYORSUNUZ BURADAKİ KİMSE KÜFÜR İÇEREN ŞEYLER YAZMIYOR RİCA EDİYORUM SEVİYEYİ DÜŞÜRMEYİN AYRICA HOCAYIM DEMİŞSİNİZ ÜSLUBUNUZ BİR HOCAYA YAKIŞIYORMU HİÇ SAYGILARIMLA 3434
PEKİ ŞU HALDE LAYİK OLDUĞUNUZ ŞEKİLDE YÖNETİLİYORSUNUZ .
SAKIN SAKIN BANA BİRŞEY SORMAYINIZ.
BU SALAK ADAMIN PEŞİNDEN DEVAM EDİNİZ .ÇÜNKÜ SİZ ONA LAYİKSİNİZ.AMA BİLİNİZ SİZİNLE TOP GİBİ OYNAMAKTADIR.ÜZÜLÜYORUM HALİNİZE.
UMUT TACİRİ ANKARA HUKUKLUNUN İSMİNİN ÖNÜNE KONMALIDIR.
--HUKUKUN İÇİNDEN BİRİ--
SON KEZ YAZIYORUM.SİZİN BEKLEDİĞİNİZ ŞU OLACAKTIR..........
10 MART 2009
BUNDAN ÖNCESİ İÇİN HİÇKİMSE AHKAM KESMESİN. KARAR BUGÜN SAAT 17 YE KADAR ÇIKMAZSA TARİH BUDUR VE KESİNDİR.YAZIN BUNU BİR KENARA
--HUKUKUN İÇİNDEN BİRİ--
snhukukun içinden biri madem hocasın ve ankara hukulunun yazdıklarını ve yorumlarını beğenmiyors ve tutarsız diyorsun bir dilekçede sen yaz veya bir yorumda(tutarlısından olsun) sen yap
Sayın Hukukun içinden biri ,
Bu blog özgür ifade alanıdır.
Kendi fikirlerini yazabilme kabiliyetine sahip herkes bu blogdayazı yazabilir.
Bunu ben söylemiyorum sitenin kendisi söylüyor.Burada kimsenin kimseyi atma , cıkarma , yasaklama yetkisi yoktur zaten olmamalıdır.
Fikir özgürlükleri her ortamda var olmalıdır bu gelişmiş toplumların bir göstergesidir.Lehte fikirler olabileceği gibi alehtede fikirler olabilmelidir.Eğer dogru olmazsa yanlışı yanlış olmazsa doğruyu bulamazsınız bu bir gerçektir.
Önemli olan sizin karşı fikirlerden ne kadar yararlandığınız , karşı fikirlerin sizi ne kadar bağladığır.
Beğenmediği fikirlere ivedilikle ve sert uslublarla karşı çıkan kişilerin kendilerine olan inanışları ve kendi fikirlerine olan güvenleri az demektir ki bu kişinin savunduğu fikirlere , görüşlere , açıklamarına gölge düşürür.
Sizin eğer savunduğunuz görüşün yani bu 10 mart meselesinin kesin bir kanıtı var ise bunu paylaşabilirsiniz.Yok eğer böyle bir kanıt diyorsanız söyledikleriniz bizim için varsayımdan öteye geçemiyecektir.Burada herkes temenni ve isteklerini paylaşabilir sizede bu tür düşüncelerinizi paylaşmayınız demiyoruz , fakat kendinizi buradaki bir başkasından üstün görmenizi kesin olarak kabulde etmiyoruz.Şu anda burada isterse Cumhurbaşkanı yazı yazsın bulundugumuz ortamda protokoller geçerli olmadığından dolayı oda bir site sakini olarak yanıt ve yorum alacaktır.
R.C
Sayın 3434, hemşerimsiniz.
Ben ismimi soyismimi rahatlıkla yazabilirim.
Bundan rahatsızlık duymam.
15:13 deki mesajı yazan benim.
Ben insaanların adı önemli değil yaptıkları ve yorumları önemli bunu ifade etmeye çalışıyorum.
Hak ararken bir sürü olumlu mesajları sırf adsız yazdı diye hakaretler yapıldı.
Aferdersiniz ipsiz sapsız dengesiz denildi bütün adsızlara.
Bakın siz ne güzel 15:13 diye tanımlayabiliyorsunuz.
Sorun isim sorunu değil.
Bunlara takılmayalım benim istediğim bu.
HUKUKUN İÇİNDEN BİRİ--
cezaevine girmemek için birilerine gebe kalmaktansa gider onurumla yatarım.
İnfazım olmadığı halde eğer Ülkemin insanlarına bir faydası olacağını bilsem ve mağdur insanların kurtulacağından emin olsam gider kızılayın göbeğinde kendimi yakarım ve bunu yapmak için bile bir an olsun tereddüt etmem.
Sen ne yapıyorsun?
Bence önce kendini sorgula..
hakaretlerini o şekilde sırala
SAYIN 15:51 NERDEN HEMŞERİYİZ SİZ NERELİSİNİZ SAYGILARIMLA 3434
Genelkurmay'dan Ailelere Çağrı
Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, 2009 Yılında Terör Örgütünden Kaçıp Teslim Olan 14 Kişiden 13'nün Kanun Kapsamında 5 Gün İçinde Serbest Bırakıldığını Belirterek, 'Bu Yasal Sürecin Başta Çocuklarını Örgüte Kaptıran Anneâbabalar Olmak Üzere Herkes Tarafından Çok İyi Anlaşılması ve Bilinmesi Önem Arz Etmektedir'dedi,
Haber Yayın Tarihi: 06.03.2009 13:39
bizde teslim olsak acaba bizide 5 günde serbest bırakırlarmı.
ayıp ya bi terör örgütü kadar bile iyimser olamamışız devletimize YAZIKLAR OLSUN BİLE-BİZİ DÜŞÜRDÜKLERİ DURUMLARA
atris
Ya arkadaş unutuyoruz galiba burası internet ortamı kim kimdir kimse bilemez burada yapılacak olan sadece hoşgörüdür bende noktası virgülü yazılanları okuyorum her şeye cevap vermek zorundamıyım HAYIR her şeyi biliyormuyum HAYIR nedir alıp veremediğimiz adı üstünde internet yani dünya git başka sayfaya ha ben problemliyim diyosan napalım senide çekecez dedimya İNTERNET burası SANAL ALEM..
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.
sayın 3434 çok önemli değil bununla meşgul etmek yanlış ama söyleyeyim.
Mersin'liyim.
Arkadaşlar,
Hemen gaza gelmeyin...
Yazı yazmasını bilmeyen bir adam ben Hukuk Hocasıyım diyor, siz de ciddiye alıp yanıt veriyorsunuz..
Yapmayın Allahaşkına..
Anfa
sn arkadaşlar
sn ankara hukuklu konuya çok vakıf ve eğitiminin hakkını veren,ayrıca bizim ricamızla kendine saklamayıp bizimle paylaşan zararı hiç olmayan,aksine fayda sağlayan bir arkadaşımızdır..
bunun böyle olduğunu,parası olmayan avukat tutamayan arkadaşların olduğunu ve bir dilekçe yazıp bizimle paylaşmasını istediğimde dilekçe yazarak ve dilekçedeki konuların son derece mantıklı ve kabul görmemesi imkansız konular olduğunu görünce anladım..
bu siteye çok az yorum yazan ve şüphesiz en fazla katkı sağlayan ANKARA HUKUKLU dur son yaptığı yorumlara bütün kalbimle katılıyorum..
my way
sn arkadaşlar
sanki sn şekerin sesini duyar gibi oldum acaba yanılıyormuyum?
my way
KENDİ ADIMA SN ANKARA HUKUKLUYA TEŞEKKÜR EDERİM...
SAYIN MY WAY ABİ KİMSE ANKARA HUKUKLUNUN KATKILARINA BİRŞEY DEMİYOR AMA BİRİNE BİŞEY DENSE HEMEN BEN GİDİYORUM GÜLE GÜLE FALAN DİYOR SAYIN KADER, SAYIN ŞEKER ,SAYIN ANKARA HUKUKLU HEP AYNI SÖYLEM GİDERLERSE GİDERLER NE YAPALIM OKADAR AŞAĞILIK İŞ YAPMIŞ SUÇLU İNSANLAR DEĞİLİZKİ MUTLAKA KAPRİSSİZ BİRİLERİ GELİR BURAYA SAYGILARIMLA! SAYGIZLIK ETTİYSEM KUSURA BAKMAYIN 3434
MY WAY ABİ ŞEKER ABLA 4 GÜNDÜR YOK İNŞALLAH BAŞINA BİŞEY GELMEMİŞTİR 3434
Evet my way bende ankara hukukluyu destekliyorum.
sayın may way klavyeniz güçlü bilginizde şöyle bir AHİM! e bir dilekçe yazsanızda bizde ingilizcesini halletsek hep beraber göndersek. bu arada bu işide aradan çıkarsak .ilginize şimdiden teşekkürler.SAMİ KAL
Sn my way size katılıyorum aynen dediğiniz gibi ne avukat var nede imkan sn ankara hukuklu ve siz adını sayamadığım diğer arkadaşlar sayenizde ayakta duruyoruz..
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.
hukukun içinden biri şekerin ta kendisidir
kaale almayınız
Yorum Gönder