MADDE 33 - SUÇ VE CEZALARA İLİŞKİN ESASLAR

Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 33- (1) Suç ile ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiili gerçekleştirmesinden dolayı cezalandırılamaz ve kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
(2) Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da birinci fıkra uygulanır.
(3) Suçluluğu kesin mahkeme kararı ile hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
(4) Hiç kimse, kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(5) Ceza sorumluluğu şahsîdir.
(6) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı hürriyetinden alıkonulamaz.
(7) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
(8) Kamu İdaresi, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(9) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.

22.646 yorum:

«En Eski   ‹Eski   18001 – 18200 / 22646   Yeni›   En yeni»
Adsız dedi ki...

yok kardeş bu dağıtmak değil zort olan adamların işi

Adsız dedi ki...

yok ya hiç yanılmam valla... bu site aslında temizlenmiştir arkadaşlar...
şimdi anlamaya başladım..ben münakaşanın başından beri yoktum amaherşey açık işte ortada...
kim kime ne yapabilirmiş???
bence kaçak yaşan kişilersiniz..o kadar gücünüz varsa kaçmadan yaşamayı yada kendinizi o evden alacak kişilşerle korumaya çalışın.burada boş palavra işlerle uğraşmayın..
adsız 1 size adam gibi tel vermiş varsa cesaretiniz ararsınız yoksada burada ahkam kesmezsiniz...hadi defolun sitenize salak herifler...

Adsız dedi ki...

arkadaşım çokmu sitiyorsun aranmayı,hayır çok istiyorsan vereyim sitelere arasınlar seni 24 saat...0554 73.......

Adsız dedi ki...

.



































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.




































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.




































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.
.
..



































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.




































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.




































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.
.
..



































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.




































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.




































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.
.
.

Adsız dedi ki...

arkadaşlar buraya yazılanları yönetici silmedikten sonra sonsuza kadar burada kalacak ileride utanacağınız şeyler yazmayın

Adsız dedi ki...

.



































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.




































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.




































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.


































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































.
.
.

Adsız dedi ki...

bu site sabote eden klişi gerçekten karaktersiz ahlaksız itin tekidir.

Adsız dedi ki...

hatta adını gelin birlikte koyalım.burayı sabote eden bu kişiye ne denir

Adsız dedi ki...

hatta adını gelin birlikte koyalım.burayı sabote eden bu kişiye ne denir

Adsız dedi ki...

ÖBÜR SİTENİN KALİTESİNİ VE KISKANÇLIĞINI GÖRÜN ARKADAŞLAR.BAKIN SİTEMİZİ NASIL KAPATMAYA GAYRET GÖSTERİYORLAR.BAKIN ŞUNU SÖYLEYEYİM BURADA 1 KİŞİ DE KALSANIZ BUNLAR SİTEMİZİ GENE KISKANIRLAR.
BUNUN ADI AHLAKSIZLIKTIR.NASIL İNSAN OLDUĞUNUZUN BİZE ANLATIMIDIR. SİZ ASLINDA TUZAĞA DÜŞÜYORSUNUZ.BUNU YAPMANIZ SİZİN ACİZLİĞİNİZİ GÖSTERİR.ASLINDA SİZİN O ÇAK SAYIN MALUM YÖNETİCİLERİNİZİN SİZİ ZİNCİRLERİNİZDEN BAĞLAMASI DA GEREKİR.DEMEKKİ SADECE SİZE BOYUNDURUK YETMİYORMUŞ.
TÜRK MİLLETİYİZ BOYUNDURUĞA GİRMEYİZ...SİZ DEVAM EDİN TARZINIZA BAKALIM İNSANLAR SİZE NE DİYECEKLER.

Adsız dedi ki...

sayın stranger.utanmadan o sitede yazdıklarınıza bakın.bende sizi adam sanmıştım.çok yazık çok..
bu muydu sizin kibar beyefendiliğiniz.beni gerçekten şaşırttınız.
sabote edilen site sizin sitenizin eseridir.bunu anlamamak içim gerçekten çocuk olmak lazım..
ben sizin sağduyulu olduğunuza çok inanıyordum...ama malesefki mevcut siteniz sizin de karakter yapınızı değiştirmiş.siz biliyor musunuz ki orada oynanan oyunları??
alet oluyorsunuz alet ...ama bunu buradan ne kadar anlatmaya çalışsam sabote ediliyorum.eee ne demişler icraatçı icraatını her ortamda yapar...
ama siz bir beyefendi olarak bilinirsiniz...sizin o sitede yazmış olduklarınızı sehven kabul ederim ben.orada yazdıklarınız en son yazacak kişi siz idiniz ve beni sükutu hayale uğrattınız saygılar...

Adsız dedi ki...

günaydın arkadaşlar ,gene sitemiz saldırıya ugramış,yılmayalım devam arkadaşlar yapnlar umuyorumki kendilerinden utanacaktır.

Adsız dedi ki...

site açılmıyor,zor açılıyor ve donuyor ne yapmışlar buraya anlamadın

Adsız dedi ki...

TAVAS ASLİYE CEZA MAHKEMESİ, DOSYA NO : 2007/150 KARAR NO : 2008/37
Yorumlara Git

İnfaz durdurulmayan bir karar örneğidir. İlgili arkadaşlara yardımcı olması için olumlu-olumsuz örnekleri yayınlamaya devam edeceğim.

T.C.
TAVAS
ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
EK KARAR

DOSYA NO : 2007/150
KARAR NO : 2008/37

DAVACI : K.H.
KATILAN : ….. , Altınova Köyü Tavas/ DENİZLİ
VEKİLİ : Av. ….., TAVAS
SANIK : …..
SUÇ : Karşılıksız çek keşide etme
SUÇ TARİHİ : 21/04/2007
KARAR TARİHİ : 14/02/2008
EK KARAR TARİHİ : 16/01/2009

Yukarıda açık kimliği yazılı bulunan sanık hakkında Mahkememizce verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesine müteakip infazı için Tavas C.Başsavcılığına verildiği, hükümlü …’ ın cezasının Yatağan C.Başsavcılığı tarafından infaz edildiği sırada 5252 sayılı TCK nun yürürlük ve uygulama şekli hakkında kanunun geçici 1. maddesi gereğince 3167 sayılı Çek kanunun 5237 sayılı TCK nun genel hükümlerine aykırı hükümlerinin en geç 31/12/2008 tarihine kadar uygulanacak olması ve bu sürenin dolması nedeni ile 5237 sayılı TCK nun 2, 5,7/2,45/1 ve 52/1 maddeleri de göz önünde bulundurularak kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi çerçevesinde 5237 sayılı TCK nun yukarıda sayılı maddelerine uygun bulunmayan mahkememizce verilen ilama konu para cezasının ortadan kaldırılması ve infazının durdurulması konusunda bir karar verilmesi talep edilmiş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Sanık hakkında Tavas C.Başsavcılığının 2007/107 sayılı iddianamesi ile 3167 sayılı kanunun 16/1-3 maddeleri gereğince cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış, mahkememizce yapılan yargılama sonunda sanığın mahkumiyetine karar verilmiş, söz konusu kararın kesinleşmesine müteakip infazı için Tavas C.Başsavcılığına, buradan da sanığın ikametgah adresi olan Yatağan C.Başsavcılığına gönderilmiştir. Bu sırada 5252 sayılı kanunun geçici 1. maddesinde öngörülen sürenin (31/12/2008) dolması sebebi ile 3167 sayılı çek kanunun 5237 sayılı TCK nun genel hükümlerine aykırı hükümler içerdiği ve bu aykırı hükümlerin uygulanmaması gerektiği gerekçesi ile mahkememizden ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere karar verilmesi talep edilmiştir.
Öncelikle TCK nun 5. Maddesinin diğer kanunlar tarafından TCK nun genel hükümlerine aykırı düzenlemeler yapılmasına engel olmadığını belirtmek gerekmektedir. Zira kanunlar hiyerarşisinde kanunların tümü eşit kuvvettedir. Ancak Anayasa diğer kanunların üstündedir ve onlar için bağlayıcıdır. TCK nun 5. maddesi ile öngörülen özel ceza kanunları ve ceza içeren diğer kanunlardaki düzenlemelerin eksik kalan hususlarının TCK nu ile doldurulacağıdır. Yoksa TCK. kendisinden önce yürürlüğe giren ve bundan sonra yürürlüğe girecek ceza normu içeren kanunlar açısından Anayasa niteliğinde değildir. Bu itibarla 3167 sayılı Çek kanunu da halen bütün maddeleri ile birlikte yürürlüktedir. Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmediği veya TBMM tarafından yürürlükten kaldırılmadığı sürece de varlığını koruyacaktır. Çözülmesi gereken sorun 5252 sayılı kanunun 5/2 ve geçici 1.maddesinin ne şekilde yorumlanacağı ile ilgilidir. Söz konusu kanunun 1. Maddesinde, diğer kanunların 5237 sayılı TCK nun 1. Kitabında yer alan düzenlemelere AYKIRI hükümlerinin ilgili kanunlarla gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31.12.2008 tarihine kadar uygulanacağı belirtilmiştir. 3167 sayılı kanunun 16/1 maddesinde öngörülen düzenleme bu anlamda 5237 sayılı TCK nun 1. kitabında yer alan genel hükümlerine AYKIRI bir hüküm değil, FARKLI bir hüküm içermektedir. Netice itibarı ile 3167 sayılı kanunun 16/1 maddesinde de yaptırım olarak adli para cezası öngörülmüştür ve adli para cezası TCK nun genel hükümlerinde yer alan bir yaptırımdır. TCK nun 45. Maddesinin anlatımından da bu husus açıkça anlaşılmaktadır. Zira söz konusu maddede “suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adli para cezalarıdır” denilmiştir. Adli para cezasının TCK nun 52/1 maddesinde de belirtildiği şekilde gün olarak belirtilmemesi onun TCK nun genel hükümlerine aykırı olduğu sonucuna varmayı gerektirmez.
Diğer yandan 3167 sayılı çek kanundaki “ağır para cezası” ibaresi 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı yasanın 5/2 maddesi gereğince TCK da düzenlenen cezalar sistemine uygun değişiklik yapılıncaya kadar “adli para” cezasına dönüştürülmüştür. Dolayısı ile yapılan bu değişiklik 5237 sayılı TCK nun yürürlük tarihi ile aynı tarihtir. Yapılan bu değişiklik TCK nun 5. Maddesine RAĞMEN yapılmış bir değişikliktir. Bu nedenle de ağır para cezasından dönüşen adli para cezaları TCK nun 52/2 maddesindeki düzenlemeye aykırı gibi görünse dahi uygulanması gerekir. Ayrıca 5252 sayılı kanunun 5/2 maddesinde TCK da belirlenen cezalar sistemine uygun değişiklik yapılması için herhangi bir süre sınırlaması getirilmemiştir. Kısaca anlatılmak istenilen ağır para cezasından dönüştürülen adli para cezalarının 5252 sayılı yasanın geçici 1. Maddesi kapsamında olmadığıdır. Söz konusu madde TCK nun diğer genel hükümlerine aykırılıklar bakımından kabul edilmiştir. Bu nedenle 3167 sayılı çek kanunundaki çek bedeli kadar adli para cezası verilmesi yaptırımı halen yürürlüktedir ve uygulanmasına devam edilmelidir.
Ayrıca 5275 sayılı kanunun geçici 1. Maddesinin halen yürürlükte olması göz önüne alındığında da 3167 sayılı yasanın 16/1 maddesinde belirtilen ve gün karşılığı olmayan adli para cezalarının halen yürürlükte oldukları ve infaz kabiliyetlerinin bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir.
Tüm bu nedenlerle ve konunun herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirmemesi göz önünde bulundurularak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda Mahkememizin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen 14/02/2008 tarihli ilamında herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek görülmemiş ve aşağıdaki şekilde ek karar tesis edilmiştir.
H Ü KÜ M : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Hükümlü ….. hakkında mahkememizce verilen 2007/150 Esas, 2008/37 Karar sayılı, 14/02/2008 tarihli ilamın AYNEN İNFAZINA
2- İnfazın durdurulmasına yer olmadığına
3- Ek kararın hükümlüye ve katılan vekiline tebliğine
4- Karar kesinleştikten sonra bir suretin Yatağan C.Başsavcılığı ilamat şubesine gönderilmesine,
Dair; hükümlünün yokluğunda C.Savcısının mütalaasına uygun kararın hükümlüye tebliğinden itibaren 7 gün içinde Denizli Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/01/2009

SAYIN ŞEKER HOŞ Bİ KARAR DEGİL AMA YORUMLAMA İMKANIN VARMI?

Adsız dedi ki...

kimse yokmu arkadaşlarr nerelerdesiniz

Adsız dedi ki...

merhaba arkadaşlar.
herkese güzel bir gün diliyorum...
saygılar...

Adsız dedi ki...

mrb sayın şeker

Adsız dedi ki...

arkadaşlar siteye bişeylermi olmuş?giremiyorum çok zor açıyor sayfayı,donarak açılıyor sayfa ve yorum kısmı.nedendir aceba sadece benim pc den mi kaynaklanıyor acaba?

Adsız dedi ki...

iyi akşamlar arkadaşlar,kimse yokmu?

Adsız dedi ki...

http://yeni-anayasa.blogspot.com/2007/09/madde-32-hak-arama-hrriyeti-ve-adil.html.............ARKADAŞLAR YAZIŞMALARIMIZA BU ADRESTEN DEVAM EDEBİLİRİZ....

Adsız dedi ki...

http://yeni-anayasa.blogspot.com/2007/09/madde-32-hak-arama-hrriyeti-ve-adil.html.....bu adresteyizz

Adsız dedi ki...

ARKADAŞLAR KATKIDA BULUNACAK ,CİDDİ,ÖZGÜRCE HABERLERİNİ VE YORUMLARINI YAZACAK,SANSÜRE KARŞI ,MÜCADELECİ,HAK VERİLMEZ ALINIR FELSEFESİ NE SAHİP,KARARLI,MERT,KİŞİLİK VE GURUR SAHİBİ ,SEVİYELİ,İNSANI İNSAN OLARAK GÖREN...ARKADAŞLARI......http://yeni-anayasa.blogspot.com/2007/09/madde-32-hak-arama-hrriyeti-ve-adil.html.....BU ADRESE DAVET EDİYORUM

Adsız dedi ki...

niçin yeni bir adres??
ben buradayım..

Adsız dedi ki...

SYN SEKER GÜNAYDIN..burası çalışmıyor o nedenle 10 dakikada site açılmıyor donuyor..bilemiyorum ama ben herşeyi denedim 10 dakikada girmiyo siteye donuyor sayfa açılması uzun sürüyor...o nedenle başka yer geregi dogdu orası çok seriii

Adsız dedi ki...

günaydın ,bu deha öncede bu sitede olmuştu..yakın zamanda normale dönecektir umuyorum.
ben burada kalmak istiyorum.boş konuşmaktanda sıkıldım artık.sadece yeni çıkacak bir karar mesnetli yeni bir karar bekliyorum.buralar zaten chat sayfaları ..bana göre üretilen zerre kadar bişi yok.mailler falan boş.bir anlamda siyasi bir karar olacağına göre bence başka bloglarda olmamak lazım.malum burası AKP nin yeri.eğer siz birtakım yerlerde yazdıklarım incelenebilir diye düşünüyorsanız buradan daha iyi bir yer bulabileceğinizi sanmıyorum.
şu an yüzlerce kişinin yazdığı yerlerde bile çözülebilmiş zerre kadar bir durum yok.
onun için ben somut şeyler üzerinde yoğunlaşıyorum.
şu an için siyasi bir karar yada yargıtaydan çıkacak emsal bir karar beklenmelidir.saygılar..

Adsız dedi ki...

syn şeker benim bahsettigim,başka bir site degil,gene bu site ama site ana sayfadan 33 madde degilde 32 maddeye giriyorsunuz..buraya 1 saat te yazı yazılamıyor nedenini bilmiyorun...ayrıca gelip gelmemekte de özgürsün.saygılar

Adsız dedi ki...

sayın eski dost.
siz adsız 1 olarak buraya yazan kişisiniz değil mi.
ben dünkü kavgalaı şöyle bir inceledim bu çıktı ortaya.
şimdi şunu sormak istiyorum ne gerek duydunuz ki o şekilde davrandınız?
saygılar

Adsız dedi ki...

ayrıca siz daha önce diğer sitedeydiniz..ben hiç orada olmadım.1. si onları tasvip etmediğim için.(davranış biçimleri açısından) 2. si şahsa özel bir yerde neden olayım ki? diye düşündüm.yani sansürden geçeceksiniz.kim beni sansür edecek.kafasına göre kural tesbit edip milletle oynayacaklar.asıl onların yaptığı vahşet.
cüneyt denen beyefendi değişik nıc lerle gelecek oraya atını koşturacak.buna at yarışında ekürü koşmak denir.yanlış mıyım.siz 1 atla koşacaksınız beyefendi 5 atla koşacak ve sanki bir yarış ortamı oluşturulacak.tamamen kural koyucu şahsı muhterem tarafından.onun için ben burayı herzaman tercih ettim herzamanda ederim.
çünkü ben koyun değilim.koyunları görüyorsunuz norada. kimbilir kimlerin ne mesajları yayınlanmıyor bile orada.çünkü orada hegamonya var.boyunduruk var.
ben özgürlüğümü kimseye vermemeye çalışıyorum da allah aşkına oradaki birkaç zibidiye mi teslim edeceğim.
eskilerin bir lafı vardır...
"alırmısınız arabadan yaş soğanı" derler...
toplama kampı orasıo zayın eski dost toplama kampı...
quatemala örneği. arzu eden kalır orada ..devam da eder.beni ilgilendiren hiçbir yanı yok ...
herkes hakkettiği biçimde yönetiliyor zaten.
şimdi ben bunları yazdım buraya oradakiler buraya gelip okuyacaklar zaten ben biliyorum.
ama okusalarda benim ne demek mistediğimi küçük beyinlerinin köşede kalmış bölümünde değerlendirip bunları anlamayacaklardır.buna da eminim.saygılar...

Adsız dedi ki...

toplama kampının adı sehven yanlış yazılmıştır..
gerçeği GUANTANAMO" olarak düzeltilmiştir...

Adsız dedi ki...

arkadaşlar..buradan bu konu ile ilgili bütün arkadaşlara sesleniyorum..itirazlar,dilekçeler,avkat tutmalar,şu an için bunlar tamamen boş şeyler....bu gün saat o10 da ankarada bürakrasinin hatırı sayılır bir mevkisindeki arkadaşımıza,emekli bir savcı arkadaşını arattırdım.emeki savcı nın hukuk bürosu mevcutmuş ankarada.bütün konuyu arkadaşım anlatacaktı ama hiç konuşturmadı bile,nedeni hepsinden haberimiz var dedi,sakarya ,konya ,şişli mahkemelerinin,ve yargıtay 10 dairedeki görüş farklılıklarının....cgk da bu konunun gündemde oldugunu söyledi,cgk nun da çek cezaları konumuna karar vermek için ,hükümet kanadı ile yaklaşık 1.5 aydır görüş birligine varmak gerektigini savunuyor ve yazışıyorlarmış.yeni çek kanunuda o yüzden seçim öncesi telaşı olmasına ragmen başbakanlıga gönderilmiş.en kısa zaman da son halini alarak mejlise gelecekmiş.şu andada 14 kişilik hukuk çu gurubu ile bu konu şekilleniyormuş....diger mesele bizleri dogrudan ilgilendiren kanun boşlugunu ,bütün hukukçu ve yargıtay üyelerinin sözlü olarak onayladıklarını,fakat yeni çek kanunu yasa koyucu tarafından konulmadıktan sonra,bu boşlukla ilgili itirazın degerlendirilemeyecegini,belirginsizligin şu an devam ettigini,bu belirginsizlik içinde kanun boşlugu itirazlarının olumlu yada olumsuz degerlendirme imkanını bulunmadıgını o yüzden bekleme kararı aldıklarını,ancak yeni kanun yasalaşır yasallaşmaz bu konunun itirazının karara baglanacagını söylemişler.yani yeni kanun yasallaştıgı tarihten önceki çek cezalarının kanunsuz verildigi kesinleşmesi nedeni ile tüm hükümlerin bozulacagı söylenmiş.şu an karar vermemeleri ni de şimdi verecekleri bozma kararından sonra,yeni çek yasasının çok uzun sürecegi için karar tarihinden sonraki çek cezalarının ortada kaldoıgı imiş .o yüzden çek kanununa öncelik verilmesine karar vermişler yargı ve hükümet kanadı,,,,yani arkadaşlar benim anladıgım.çek yasasına öncelik verecekler ,yargıtayın istegi dogrultusunda,yasa kısa zamanda çıkacak ve arkasından kanun boşlugu itirazı karara baglanacak.KENDİSİDE KESİN BU BOŞLUKTAN DOLAYI GEÇMİŞ DAVALAR BOZULACAK DİYOR 60 ,70 DAVAM VAR BİR DİLEKÇE BİLE VERDİRMİYORUM ÇÜNKÜ TAMAMEN BOŞ UGRAŞ DİYOR ÇOK KISA BİR ZAMANIMIZ KALDIGINIDA SÖYLÜYOR.EN GEÇ NİSAN AYI SONU DİYOR....SAYGILAR

21.03.2009 11:58

Adsız dedi ki...

sayın şeker ben sadece bu isimle yazıyorum.ne adsız nede bi başka isimle yazmadım ,yazma gergi de duymam.bunlar çocukça ve basit şeyler.eglence arayan kişilerin tercih edecegi,bir nevi oyun bunlar...benim böyle şeylerle ugraşacak zamanım yok.ben 53 yaşındayım ve çek problemlerim var katkıda bulunmak ve haber almak için buradayım.daha öncede burada dd1dd2 idi ismim şimdi anladınızmı??buyrun geçmiş bütün yazılarımı inceleyin.nasıl bir yapıda oldugumu da anlarsınız.saygılar

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost... ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce de ben yazmıştım.
ama görüyorum ki havanda su dövmeye çalışan arzuhalci gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz.
ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sn cüneyt ve arzuhalci başı sn my way ve ahlaksız başı sn mağdur7 çevredsinde toplanıp dilekçelerini versinler,telefonlarını etsinler aman unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar :)) kimin umrunda ise?? :))
hey allahın çaresizleri..aklınız yok mu sizin?
adam başbakanından telefon bekliyor şu an... sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm için uğraşacak...saf bunlar ya saf...aslında bunlar saf da değil cahil insanlar cahil...
işte tercihlerinde bile cehalet ön planda...
günlerdir mail dediler dilekçe dediler tv dediler vs.vs. boş boş şeylerle umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar..
şimdi bakın sayın eski dost ben o siteye gittiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan) durumuna ve çabalarına üzülüyorum.yazık yani yemin ederim çok üzülüyorum.ama tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için de affetmiyorum.
chat yapıyorlar sadece chat...
neden sayın iskender yazmıyor?
neden yazmıyor biliyor musunuz adam olayı çözmüş... ne demiş bakın okuyun..4 tane yargıtay bozma kararı var bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman anlaşılacaktır...işte olay budur...iskender bey bunu net biçimde açıklamışken sn cüneyt in yok milletvekili araması yok mail atması sorunu çözmez..sn my way in arzuhalciliği de hiç çözmez...ancak zaman kaybı olur.boşuna gözlerine de yazık etmesinler...sn mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez çünkü oranın 3 nolu adamıdır öndeki 2 kişi olayı kişiselleşitirdikleri için bu piyon mağdur7 de küfürler edememekte ve hatta bu yüzden de kudurmaktadır...
dikkat edin ara ara buraya gelip küfürler savuran kişide sn mağdur7 dir..
çünkü edemeden duramaz...ahlaksızdır.. seceresi bellidir.
işte benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay budur.toplama kampı guantanamo daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği görmeleri gerekir...
saygılar...

Adsız dedi ki...

ABİCİM BU ARADA BENİM PC NİN HARD DISC İNİ ALDILAR.GEÇİCİ DİSK VERDİLER BANA ŞİMDİ ONUNLA YAZIYORUM SİZE.ONARDIKLARI ZAMAN MAİLE CEVAP VERECEĞİM ABİ.BU İŞ NETLEŞECEK O ZMAN 3434

Adsız dedi ki...

şaşıranlar var şaşıranlar..dedik ya yan gözle bu sitemiz işte böyle de inceleniyor...:)) hey allahın şaşkınları hey...
aslında 3434 valla bence doğru yere yazdın sen.aklını kullan bence:))

Adsız dedi ki...

şaşıranlar var şaşıranlar..dedik ya yan gözle bu sitemiz işte böyle de inceleniyor...:)) hey allahın şaşkınları hey...
aslında 3434 valla bence doğru yere yazdın sen.aklını kullan bence:))

Adsız dedi ki...

bvdfgafg

Adsız dedi ki...

ŞEKER ABLA 3434 NİCK İLE YAZAN BEN DEĞİL KİM RUH HASTASININ BİRİ ADIMA YAZIYOR ZATEN NEDEN ANLAMADIM DİĞER TARAFTA ŞİMDİYE KADAR TEK BİR YORUMUM ÇIKMADI (GERÇEK 3434)DİĞER TARARTAKİ 3434 ÇİN MALIDIR SAYGILARIMLA :)

Adsız dedi ki...

YA BİRİ SESİMİ DUYSUN NE OLUR DİĞER TARAFTA YAZAN 3434 BEN DEĞİLİM BLOGER HESABI AÇTIM ONA RAĞMEN YORUMUM ÇIKMADI ÖTEKİ TARARFTA BİR SORUN VAR ÖTEKİ TARAFTA ADIMA YAZAN ARKADAŞ BUGÜNE KADAR KİMSEYE HAKARETR ETMEDİM NEDE3N BENİMLE UĞRAŞIYORSUN İLLA KÜFÜR MÜ EDEYİM( GERÇEK 3434)

Adsız dedi ki...

http://yeni-anayasa.blogspot.com/2007/09/madde-32-hak-arama-hrriyeti-ve-adil.html CESUR,KARARLI ,ÖZGÜR,CİDDİ,ARKDAŞLARI BU ADRESE DAVET EDİYORUM

Adsız dedi ki...

http://yeni-anayasa.blogspot.com/2007/09/madde-32-hak-arama-hrriyeti-ve-adil.html CESUR,KARARLI ,ÖZGÜR,CİDDİ,ARKDAŞLARI BU ADRESE DAVET EDİYORUM

Adsız dedi ki...

http://yeni-anayasa.blogspot.com/2007/09/madde-32-hak-arama-hrriyeti-ve-adil.html CESUR,KARARLI ,ÖZGÜR,CİDDİ,ARKDAŞLARI BU ADRESE DAVET EDİYORUM

Adsız dedi ki...

niçin senin adına yazan kişiyi burada arıyorsun 3434 kardeşim.potansiyel suç sayfası mıdır burası?
niçin bilip bilmeden bu işlere karışırsınız siz?
öbür siteden bir provokatör olamaz mı??
bi düşün bakalım ..ok?
saygılar

Adsız dedi ki...

mağdur 07 arkadaşım ağır olmuş biraz. istersen basına bu kadar yüklenme haksızlık olur. onlar demokrasinin sac ayaklarıdır. beğeniriz beğenmeyiz o ayrı. kelimeleri seçerken lütfen biraz daha dikkat. site yöneticisiniz yöneticiliğinizi bilin.....İSKENDER

Adsız dedi ki...

sn mağdur hala göremiyorum özürünüzü.....İSKENDER

Adsız dedi ki...

mağdur07 dedi ki...
SN İSKENDER ben özür dilemesini bilecek kadar mert bi insanım evet,özür dilerim gerçekten...ama sizde bizim gibi günlerce binlerce mail atsaydınız basın ave bunun karşılıgında görmemezliğe gelinseydiniz en az benim kadar sinirlenirdiniz...yinede özür dilerim ama şunu bilinki mutlaka o laf bütün basına değildir...bizi dikkate almayanlara söylenmiştir...eğer siz basına mensupsanız sizlik bir olay değil...
buyrun o zaman toz kondurmadıgınız basın derdinize çare olsun hadi buyrun varmı yürekleri...

21 Mart 2009 Cumartesi 20:24

Adsız dedi ki...

teşekkürler arkadaşlar yazıyı kaldırmışsınız. sadece birşeyi yaparken diğerini yıkmayalım.....İSKENDER

Adsız dedi ki...

21 Mart 2009 Cumartesi 20:26
mağdur07 dedi ki...
yazıyı kendim kaldırdım İSKENDER KARDEŞ dedim ya hatamı bilecek kadar erdemliyim:=))) saygılar sunuyorum dostum

21 Mart 2009 Cumartesi 20:28

Adsız dedi ki...

HER NE KADAR SİTENİZDE OLMASAMDA MÜCADELEMİZ ORTAKTIR PAYLAŞMAK İSTEDİM.. BU ÇOK ÖNEMLİİ BU GÜN SAAT 10 DA YAPILAN GÖRÜŞME TAMAMEN DOGRUDUR.. arkadaşlar..buradan bu konu ile ilgili bütün arkadaşlara sesleniyorum..itirazlar,dilekçeler,avkat tutmalar,şu an için bunlar tamamen boş şeyler....bu gün saat o10 da ankarada bürakrasinin hatırı sayılır bir mevkisindeki arkadaşımıza,emekli bir savcı arkadaşını arattırdım.emeki savcı nın hukuk bürosu mevcutmuş ankarada.bütün konuyu arkadaşım anlatacaktı ama hiç konuşturmadı bile,nedeni hepsinden haberimiz var dedi,sakarya ,konya ,şişli mahkemelerinin,ve yargıtay 10 dairedeki görüş farklılıklarının....cgk da bu konunun gündemde oldugunu söyledi,cgk nun da çek cezaları konumuna karar vermek için ,hükümet kanadı ile yaklaşık 1.5 aydır görüş birligine varmak gerektigini savunuyor ve yazışıyorlarmış.yeni çek kanunuda o yüzden seçim öncesi telaşı olmasına ragmen başbakanlıga gönderilmiş.en kısa zaman da son halini alarak mejlise gelecekmiş.şu andada 14 kişilik hukuk çu gurubu ile bu konu şekilleniyormuş....diger mesele bizleri dogrudan ilgilendiren kanun boşlugunu ,bütün hukukçu ve yargıtay üyelerinin sözlü olarak onayladıklarını,fakat yeni çek kanunu yasa koyucu tarafından konulmadıktan sonra,bu boşlukla ilgili itirazın degerlendirilemeyecegini,belirginsizligin şu an devam ettigini,bu belirginsizlik içinde kanun boşlugu itirazlarının olumlu yada olumsuz degerlendirme imkanını bulunmadıgını o yüzden bekleme kararı aldıklarını,ancak yeni kanun yasalaşır yasallaşmaz bu konunun itirazının karara baglanacagını söylemişler.yani yeni kanun yasallaştıgı tarihten önceki çek cezalarının kanunsuz verildigi kesinleşmesi nedeni ile tüm hükümlerin bozulacagı söylenmiş.şu an karar vermemeleri ni de şimdi verecekleri bozma kararından sonra,yeni çek yasasının çok uzun sürecegi için karar tarihinden sonraki çek cezalarının ortada kaldoıgı imiş .o yüzden çek kanununa öncelik verilmesine karar vermişler yargı ve hükümet kanadı,,,,yani arkadaşlar benim anladıgım.çek yasasına öncelik verecekler ,yargıtayın istegi dogrultusunda,yasa kısa zamanda çıkacak ve arkasından kanun boşlugu itirazı karara baglanacak.KENDİSİDE KESİN BU BOŞLUKTAN DOLAYI GEÇMİŞ DAVALAR BOZULACAK DİYOR 60 ,70 DAVAM VAR BİR DİLEKÇE BİLE VERDİRMİYORUM ÇÜNKÜ TAMAMEN BOŞ UGRAŞ DİYOR ÇOK KISA BİR ZAMANIMIZ KALDIGINIDA SÖYLÜYOR.EN GEÇ NİSAN AYI SONU DİYOR....SAYGILAR



bu yazıyı kim yazmış olabilir??...
saygılar...:))
tamamı doğrudur...

Adsız dedi ki...

SİZİN KADAR SAĞDUYULU VE BİLGİLİ BİR BEYİ İLK DEFA GÖRÜYORUM İSKENDER BEY..
BUDUR İŞTE OLAY...SAYGILAR EFENDİM...

Adsız dedi ki...

SYN ŞEKER ben yazdım bu yazıyı,sabah konuşmadan sonra burayada yazmıştım

Adsız dedi ki...

doğru söze lafımız olmaz sayın eski dost.
ama size lafım olacak elbette.
hatalısınız kabul edin..
saygılar...

Adsız dedi ki...

neden sayın şeker?

Adsız dedi ki...

sayın eski dost..
siz niçin kendinizi adsız 1 diye lanse ettiğiniz halde şimdi burada eski dost oluyorsunuz.lütfen yapmayalım bunu.
ya arkadaşlar gerek bu sitede gerek diğerinde ben hepm bunun mücadeşlesini verdim.
tabi kolay yaz yaz ardından adısza bas yada birinin nıc ini kulşlan.
bu neyi çözer.
alacaklıdan zaten kaçıyoruz teter ertık gerçekten bari kaçmayalım...
lütfen tarzınızı gözden geçiriniz srkadaşım..saygılar...

Adsız dedi ki...

size göre hatalı olabilirim,ama ben katılmıyorum.kolay kolay hata yapacak birisi de degilim...o siteye sadece yazılar süzgeçten geçtigi,ve bir kaç kişinin liderlik takıntısı yüzünden terk ettim.ama düşmanda olmadım neden düşman olayımki hiç bir problemmim olmamıştır.hatta o insanları tanımıyorum bile , yazıyı oraya atmamın sebebine gelince,yeni bir haberi paylaşmak istedim.dolaylı olarak o insanlar benim içinde orada ugraşmıyorlarmı? orada birçok insan ,çoluk,cocuk,gözlerini dikmiş iyi bir haber beklerler.kimi eşi kimi babası kimi oglu,kimi kızı için mücadele vermektedir....YENİ BİR HABERİ ORAYA ATMAMDAKİ RAHATSIZLIGINIZI ANLAMIŞ DEGİLİM...saygılar

Adsız dedi ki...

kimse yokmu yaw..?

Adsız dedi ki...

sayın şeker gerçekten bazı konularda size bişeyler anlatmak hayli zor.....ben sadece ilk zamanlarda dd1dd2 olarak yazmıştım site degiştikten sonra eski dost olarak yazdım başka da bir isimle yazmadım 1 veya bi başka isimle bakın ben 53 yaşındayım ve böyle çocukluklarla ugraşacak ne vaktim var nede o kişilikte biriyim...gerçekten başka isimle yazmadım .lütfen buna inanın.yanlış düşünmeyin,esas hatayı siz yapmış oluyorsunuz inanmamakla..ama düşüncelerinizde ısrar ederseniz sadece siz bilisiniz demek zorunda kalırım saygılar.

Adsız dedi ki...

nası bişi bu dd1dd2 diye yazdım ypok sonra eski dost oldum...
bakın ben hiç böyle olmadım...olmadım da ne oldu.şeker yazdı şeker hakaret işitti.


neredeydiniz o zaman neden bana sahip çıkılmadı..
benim sizi anlayıp anlamamam hiç önemli değil.şahsen ben olsaydım yapılanları görür asla müsade etmezdim ama my way olarak ama eski dost olarak ama dd1dd2 olarak..
niçin şu an sergieldiğiniz sağ duyu örneğini bana yapılırken göstermediniz..illaki size de mi aynı şekilde davranılmalıydı da siz o zaman anlamalıydınız???
şimdi anladınız mı benim buradaki mücadelemi??
sizi özeleştiriye davet ediyorum sayın eski dost yada dd1dd2 yada adsız1 her ne iseniz..saygılar..

Adsız dedi ki...

bakın bana siz anlama öçzürlü ibi davranamazsınız..benim ne kafdar zeki bir insan olduğumu herkes bilir...
üstelik tahsil hayatımda girdiğim mher okulda benim derecelşerim vardır sayın dd1dd2..lütfen konuşurken daha dikkatli olalım:...lafımızı bilelim...saygılı olalım herşeyden önce ki saygı görelim...lütfen beni de zorlamayın...saygılar

Adsız dedi ki...

sizin yazdıklarınız niçin beni rahatsız etsin ki, sayın çok isimli şahıs?? niçin???
bakın lütfen saat 12.30 daki yazıma şu halde.

ne yazmışım ben???
varmı farklı bir şey?
bu sizin yazdıklarınızı ben beynimde çözmüşüm zaten sayın adı (çok) arkadaşım..
onun için sizi sadece alkışladım zaten..her kim olusanız olun yani...ben yiğidin hakkını yiğide veririm..bende siz başka tarz bulamazsınız beyefendi...lütfen beni diğer muhataplarınız ile bir tutmayınız...
saygılar...

Adsız dedi ki...

ben dürüstüm ben doğrucuyum.çünkü ben buralarda en çok hakarete maruz kalanım...
bizim toplumun anlayısıdır bu sayın (çok) nıc li arkadaşım..bu böyledir...saygılar...

Adsız dedi ki...

SAYIN ŞEKER ARKADAŞIM.benim ne size nede bir başkasına saygısızlıgım olmadı halen de öyle bundan sonrada öyle olacak.bakın size diyorumki adsız ve adsız 1 olarak yazmadım diyorum siz gene yazdıgımı idda ediyorsunuz.gerçekten ben yazmadım.gelelim dd1dd2 olarak sitenin eski halindeki yazılarımı rica ediyorum geriye dogru üşenmeyiniz bir okuyunuz ,dize karşı bırakın hakareti saygı seviyesinin altında bir yazı varmı?sade size degil herkeze,bulun bir tane kopyalayın buraya ben bir daha bilgisayarı bile açmam..yok kii......gelelim rahatsız olma yazısına hatalısınız dediniz o yüzden yazdım neden hatalı olayımki,gene aynısını söylüyorum neden hatalı olayım??

Adsız dedi ki...

üstelik gene eski yazılarımı araştır,o durumlarda sizi savunan da ben idim...şimdi dükkanı kapatım eve gitmek zorundayım o yazıları bulup kopyalardım..ama gene yazıyorum sizin zamanınız varsa bakın eski yazılarıma o zaman ki durumda benim sizi savundugumuda görecksiniz emin olun.bakın ters bir yazımı bulursanınz inanın bir daha bilgisayarı bile açmam artık saygılar...iyi geceler yarın 10 açacagım pc yi

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53
eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53
eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53
eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53
eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53
eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53
eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53
eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53
eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhani nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok mail atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay bbudur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

21.03.2009 22:53

Adsız dedi ki...

site düzeldi istediğiniz gibi yazabilirsiniz

tamirci

Adsız dedi ki...

sn cüneytin ağzına sağlık
sen daha fazlasını hak ediyorsun
psikopat,ruh hastası,ahlaksız kere ahlaksız

Adsız dedi ki...

her kim defalarca copy ediyorsa ona müteşekkirim..
çünkü şu an 5 duble viski içtim ve zaten ne yazacak nede copy edecek halim kaldı..

Adsız dedi ki...

şeker765 afiyet olsun 5 duble içtin haaa.....peki boşalan şişeyi naptın:=)))

Adsız dedi ki...

sn adsız arkadaşım. doğru tespitiniz için sizi öncelikle tebrik ederim. ^^ Hey allahın çaresizleri^^ diye yazmışsınız. gerçekten durumu bundan daha iyi özetleyen bir cümle bulunamazdı. tekrar tebrikler. bu arada mail atmak ve vekillere telefonla ulaşmak konusuna gelince; haksızlık yaptığınızı ifade etmeden geçemeyeceğim. çaba herşeyden önce gelir. bunun için insanları lütfen karalamayınız. sizin şurdaki yazılarınız bile konu dışına çıkılsa dahi karşılıksız çek konusuna bir atıftır, bir değerlemedir. bu nedenle sizinde çabanızı kutlamayı içtenlikle istiyorum ve diliyorum ki, çabalayan yürekleri yaralamayın. o vekillerden yapıcı bir sonuç çıkarsa diyecek lafınız kalmaz kendinize. lütfen daha sakin ve yapıcı olun. ve ricam bekle gör politikasından vazgeçin. ben nasıl korkuteli ve malatya adliyelerini arayıp dosya içeriğinin sorup öğrendiysem arkadaşlarımızda vekillerle görüşüp bilgi almaya çalışmakta. ne kadar saygı duyulacak bir çaba. artık sizlerde eyleme geçin ki birbirimize şevk olsun. saygılar.....İSKENDER

Adsız dedi ki...

sn adsız arkadaşım. doğru tespitiniz için sizi öncelikle tebrik ederim. ^^ Hey allahın çaresizleri^^ diye yazmışsınız. gerçekten durumu bundan daha iyi özetleyen bir cümle bulunamazdı. tekrar tebrikler. bu arada mail atmak ve vekillere telefonla ulaşmak konusuna gelince; haksızlık yaptığınızı ifade etmeden geçemeyeceğim. çaba herşeyden önce gelir. bunun için insanları lütfen karalamayınız. sizin şurdaki yazılarınız bile konu dışına çıkılsa dahi karşılıksız çek konusuna bir atıftır, bir değerlemedir. bu nedenle sizinde çabanızı kutlamayı içtenlikle istiyorum ve diliyorum ki, çabalayan yürekleri yaralamayın. o vekillerden yapıcı bir sonuç çıkarsa diyecek lafınız kalmaz kendinize. lütfen daha sakin ve yapıcı olun. ve ricam bekle gör politikasından vazgeçin. ben nasıl korkuteli ve malatya adliyelerini arayıp dosya içeriğinin sorup öğrendiysem arkadaşlarımızda vekillerle görüşüp bilgi almaya çalışmakta. ne kadar saygı duyulacak bir çaba. artık sizlerde eyleme geçin ki birbirimize şevk olsun. saygılar.....İSKENDER

Adsız dedi ki...

Yazık ediyorsunuz siteye,diğer site almış başını gidiyor,sayın sabırın dediği gibi meclise kaldı bu iş yazık yazık yazık

Adsız dedi ki...

c.tesi geceleri benim gecemdir..

ama herşey bir yana burada herkes bir çaba içersinde ama akıl önce gelir.


çok fazla eleştirirkende acaba haksızlık etmiyor muyum diye düşünmüyor değilim..


örneğin valla hiç tanımam ama şu sayın gül ün ve sayın emirin çabalarını üzülerek izlemiyor değilim....


bu kardeşlerimiz yazık ve çok yazık çok saf ve temiz duyguları ile size güvenerek yönlendirmeleriniz çerçevesinde haraket ediyorlar..
onları çok seviyorum ben....
yemin ederim sayın gül ve sayın emir.biliniz ki sizi burada en çok kaale alan ve sizi en çok seven benim.SİZE YEMİN EDERİM..

ama kardeşim şuna da eminim yani yanlış da anlaşılmasın sizi yönlendiren kişiler de kötü niyetli insanlar değiller. ALLAH var yukarıda bunu söyleyemem...

ama bir tek fonksiyon var ... bu insanlar işbilmezliklerle sizi yanlış yönlendiriyorlar kardeşim...


siz bir bayansınız sayın gül...ben sizi çok iyi anlıyorum...sizi seviyorum..ve sizi ayağa kalkarak alkışlıyorum..siz onurlu.... siz eviniz ve eşiniz insan için çabalayan gayret gösteren bir bayansınız..size saygı duymamak elde mi???
hangi vicdan sizi yanılıtabilir???

siz sayın emir sizi daha önceden tanırım..sizi de seviyorum...
siz birtakım şeyleri yanlış değerlendirseniz de ben sizi herzaman sevdim..sizin tarzınızı sevdim.. sizin eşinize olan saygınızı sevdim..sizin çocuğunuz olan saygınız sevdim..siz de benim için özel oldunuz o dakikadan sonra...
ALLAH GÖNLÜNÜZE GÖRE VERECEK...
ALLAH SİZİN MAĞDUR OLDUĞUNUZU BİLİYOR ... ELBETTE KOLLAYACAK..ÇÜNKÜ ALLAH O KADAR BÜYÜKTÜR...

şimdi siz bana güvenin ve beni iyi dinleyin ve uygulayın kardeşim...

bakın size YÜCE ALLAHIN 6 tane ,ki bu 99 tanedir.ama 6 sı çok önemlidir isimlerini vereceğim.

bilgiçlik olarak kabul etmeyin lütfen...sebebini en son açıklayacağım!!! SEBEBİ EN SONUNDA..
bekleyin...

bakın canım arkadaşlarım..yüce ALLAH diyor ki..her ki hangi kulum benim bu isimlerim ile bana dua etsinler el açsınlar...... onların dualarını kabul edeceğim....onların açtıkları elleri geri çevirmeyeceğim......

yani yüce rabbim diyor ki..siz kullarım ben ALLAHIM siz de bana dua edersiniz.ama siz bana dua ederken dikkat edin.beni hoşnut tutun...ben size daha yakın olayım.sizi reddetmeyeyim...

nedir şimdi bu yüce ALLAHIN kendisini anmasını istediği isimleri...

YA REZZAK ..diye başlayın arkadaşlarım....
YA KERİM diye başlayın arkadaşlarım....
YA RAHMAN diye başlayın arkadaşlarım...
YA RAHİM diye başlayın arkadaşlarım...
YA GAFFUR diye başlayın arkadaşlarım...
TA AFÜVV diye başlayın arkadaşlarım...

lütfen dualarınıza başlarken YÜCE RABBİMİN bu isimleri ile başlayın..bakın bu çok önemli..
hatta üşenmeyin bu 6 ismin 6 sını da zikrederek başlayın dualarınıza...


şimdi gelelim başta arz ettiğim ukalalık diye yorumlanabilecek söyleyeceklerimn nedenlerine....


YÜCE ALLAH DİYOR Kİ
ARKADAŞLARIM....BUGÜN BENİM İÇİN NE YAPTIN EY KULUM..???


ANLADINIZ....


İŞTE BENDE HİÇ DEĞİLSE .. EY GAFFUR ... KULLARINADAN 2 SİNE EN AZINDAN MAKBUL DUA İÇİN DOĞRULARI ANLATTIM...SENİN İÇİN YAPTIM BUNU RABBİM...BENİ KORU... BENİ BAĞIŞLA... BENİ SEVDİĞİN KULLARINDAN EYLE...SEN İLAHSIN ...
SEN BİRİSN...ZENGİNLİK KELİMESİ SENİ İFADE ETMEKTE AZ KALIR ...SENİN ZENGİNLİĞİNİ VE SENİN GÜCÜNÜ İFADE EDEBİLECEK HERHANGİBİR KELİME DAHA OLUŞMAMIŞTIR YERYÜZÜNDEKİ HİÇBİR LİSANINDA.. YA KERİM.....


BENİ YÜCE PEYGAMBERİMİZ HZ.MUHAMMED MUSTAFA SALLALLAHİ ALEYHİ VESELLEM EFENDİMİZ YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE BAĞIŞLA RABBİM..


BİRSİN ...TEKSİN...YÜCESİN...


işte bu şekilde dua edelim benim güzel arkadaşlarım gül ve emir...



saygı ve sevgiler size...

Adsız dedi ki...

seker
5 duble viskiden sonra bunları söyleme
zaten yamuksun şimdi çarpılıp yasyamuk olacaksın

Adsız dedi ki...

sayın iskender...
bu copy edilen metin bana aittir..bilemediğim bir kişi bunu defalarca copy pastle etmiştir..

benm hala üzerinde hassasiyetle durduğum gerekçem.boş işlerle çaba sarfetmemektir.
birtakım insanların üzerinde hassasiyetle durdukları ...ancak argümansız ..tamamen soyut verilerle ben asla haraket etmem...

benim beynim somut hitap eder...
soyut aşktır ..hayaldir...kaf dağıdır sayın İSKENDER..
siz beni iyi anlayacaksınız..ben bu enerjinin burada daha akılcı yönlerde kullanılmasını öneririm..
var mıdır buna itirazınız efendim???

sizin ne kadar somut insan olduğunuzu belirten zaten benim sayın iskender.. sizi örnek kulşlandım ben y7azılarımda...sizi tanımam ve sizinle karşılıklı bir kere dahi olsa görüşmem yoktur...


bu anlamda sizin sağduyunuza sığınıyor ve yürekten destekliyorum


saygılar...

Adsız dedi ki...

herkes uyudu gitti buralardan...
gün boyu burada ahkam kestiler..yazdılar çizdiler...
bir gün daha geçti işte... neyi çözdüler neyi hallettiler???

yanıt= hiçbirşey...

burada bunları dile getirmeye çalışrken bitakım insanlar hedef değiştirme çabaları ile güncellemeyi engelleme çabasındadırlar..bu benim tarafımdan asla gözden kaçmaz...

zaman geçmekte .. herkes seviye anlamında ..kültür anlamında ...bilgi anlamında .. yerini almaktadır...

değer bu kişilerin durumuna göre verilir... yazılarımda bu açık ve nettir...

kimseye boyun bükmem ..kimseye yardakçılıkda yapmam (örnekleri diğer sitede sayılamayacak kadar çoktur)

onun için bi oturun..bi düşünün... sonra da deyin ki bu kişi haksız... deyin çekinmeyin ...ben haksız olayım...israrcı olmam...ama bana haksızlığımı mispat edecek deliller ve argümanlarla gelin...
boş vaatler ve boş mesnetsiz karalama ve suçlamalarla karşıma SAKIN DA SAKIN ÇIKMAYIN...
benim için en alçak kişi .. en karaktersiz kişi odur...
saygılar...

Adsız dedi ki...

herkese iyi geceler dilerim...
bana kırılan gücenen varsa eğer..önce bir özeleştiri yapsın .sonra bana dönüp eleştiri yapsın..buna hiç ama hiç lafım olmaz..
insanlara saygım sonsuzdur..yeterki art niyet olmasın...

burada dert ortağı olacağımız yerde , birtakım ahlaksızlıklar lehine düzen bozmanızın mantığını biri anlatmalı bana...


kişisel hiçbir kimseyle hiçbirşekilde problemim yoktur..(bu sadece nevi şahsına münhasır 1 kişi için geçerli değildir)
o kişide kenisini biliyordur elbette...


olsun ama bazı insanlarıda oldukları...hataları ile kabul emek de bize yakışacaktır...
öyle olmaya çalışıyor ...
saygılarımı sunuyorum hepinize...
hoşçakalınız...

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa bundan 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhangi nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok sağa sola mailler atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay budur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

Adsız dedi ki...

MY WAY ABİ DİĞER TARARFTA YAZAN 3434 BEN DEĞİLİM BENİM YAZILARIM ORDA HİÇ ÇIKMITOR BU YAZIYI GÖREN OLUSA LÜTFEN ORAYA YAZSIN( GERÇEK 3434)

Adsız dedi ki...

ŞEKER 765 NEDEN BENİM ADIMA YAZIYORSUN BEN SANA NE YAPTIM O KADAR KÜFÜR ETTİM SENİM HİÇ Mİ ŞEREFİN HAYSİYETİN YOK 3434

Adsız dedi ki...

Yiğit Bulut
Yazara ulaşmak için : ybulut@gazetevatan.com
İşverenler de isyan ediyor!
Bir okurumdan mektup aldım. Kendisi bir işveren. Orta ve küçük ölçekli bir işveren. Mağdur...

Alacaklarını alamıyor, ödemesi gerekenleri ödemiyor. Onun durumunda “borçlu” ama siyasetçilerimizin iddia ettiğinin aksine “namusuyla” borçlu, binlerce insanımız var...

Zor durumda. Haykırıyor. Haklı olduğu yüzlerce nokta var.

Bakalım ne diyor sevgili okurum;

“...Sn.Bulut, yüksek tahsilli, kriz kurbanı müflis bir tüccarım. Lütfen haberlerde işsizler kadar bir nebzede işverenlerin durumuna değinilsin, sanki bizim durumumuz işçilerden iyi mi? Neticede vasıflı bir ücretli ekonomi biraz toparlanınca tekrar işini bulur ve normal yaşamına döner. Biz tüccarlar ne yapacağız, nasıl tekrar ayağa kalkacağız düşünen var mı? Yılların birikimi bütün varlığımız, kredibilitemiz, aile düzenimiz herşeyimiz gitti. Siz bankacılık sektörünü bilen insansınız soruyorum size, bu ülkede ticari siciliniz bozulursa bunu düzeltmeniz kaç yıl sürer?

Yani bir tüccar, yukarıda saydığım telafisi hemen hemen imkansız çok büyük bedeller ödemektedir. Bunlar yetmezmiş gibi birde aleyhimize açılmış karşılıksız çek davalarından hapis cezalarıyla karşı karşıyayız. Geçen gün Bursa’da 34 yaşında gencecik bir tüccar, karşılıksız çekine hapis cezası çıkmasından dolayı kendini astı, intiharlara bakın hepsi tüccar, çünkü onlarda kayıplar korkunç boyutlarda, İşçilerden çok farklı... Bu nasıl bir adalet ki; krizden dolayı batmış vatandaşlarını bir de borcundan dolayı içeri tıkıyor...

Sayın Bulut, mevcut çek yasasındaki cezai yaptırımların 31.12.12008 tarihine kadar yeni Türk Ceza Kanunu ile uyumlu hale getirilmediği için 01.01.2009 tarihinden itibaren artık uygulanamaz olduğu ve yeni yasa çıkıncaya kadar bu davalara ve devam eden mahkumiyetlere beraat kararı verilmesi gerektiği üst düzey bir çok hukukçumuz tarafından söylenmektedir. Bunların başında Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ve özelliklede İ.Ü.Hukuk Fakültesi Dekanı Adem Sözüer gelmektedir...

Bazı Hakimlerimiz bu davalara “İNFAZIN DURDURULMASI” veya “BERAAT” yönünde kararlar verirken, bazı hakimlerimiz “tersi yönde karar vermektedirler”! Acaba diyorum, bunu düşündüğüm için bile utanıyorum ama diyorum; “AVUKAT VE BANKA LOBİLERİNİN” baskısıyla mı “HAPİS” cezaları devam etmektedir! Çünkü yeni düzenleme ile avukatların ekmeği kesilecek ve bankaların batık kredilerle lgili yaptırımları azalacak! Örneğin, bir adliyede 3.ve 11.Asliye Ceza mahkemeleri çek davaları ile ilgili “BERAAT” kararı verirken, aynı binadaki diğer mahkemeler “HAPİS” cezası vermektedir. Bir başka olay da başka bir ilde başka bir Adliyede yaşanmaktadır, Asliye Ceza Mahkemelerinin daha önce vermiş olduğu hapis cezalarına mahkum avukatlarının yaptığı “Tahliye” itirazları reddedilmekte olup, aynı bina içindeki üst mahkeme olan 1. Ağır Ceza Mahkemesi bu defa itirazların kendilerine yapılması durumunda bu Asliye Ceza Mahkemelerinin kararlarının hatalı olduğu gerekçesiyle bu cezalara “TAHLİYE” kararı vermektedir. Bu emsal kararlar 4 tane olup, sonuncusunu ek’te gönderiyorum...

Sayın Bulut soruyorum; insan özgürlüğünün kısıtlanması ile ilgili böyle bir çifte standart başka hangi ülkede vardır? Hangi ülkede Bankacılık lobileri bu kadar güçlüdür!!

Sevgili dostlar, Adem Sözüer bu işi en iyi bilen isimlerden biri ve yaptığı açıklamalar sonrası gazetelere yansıyan haberi de aynen aktarıyorum; “...Hukukçu Prof. Dr. Adem Sözüer, yaptığı açıklamada yürürlükte olan TCK’nın cezaların niteliği ve ceza sorumluluğuna ilişkin kurallarla, 3167 sayılı Çek Kanunu’nda yer alan kuralların birbirine uymadığını söyledi. TCK’ya atıfta bulunarak ceza verilmesini düzenleyen kanunların, TCK’nın ilgili maddelerine uyumlu hale getirilmesi için 31 Aralık 2008 tarihine kadar süre bulunduğunu söyleyen Sözüer, ‘Çek Kanunu’nda ilgili değişiklik yapılmadı. 31 Aralık 2008’den itibaren TCK’nın genel kuralları Çek Kanunu’nun cezalarına ilişkin kuralları ortadan kaldırmış oluyor dedi...”

Sonuç: Maalesef bu ülkede “Bankacılık” lobileri çok güçlü ve ne tür bir düzenleme yapılırsa yapılsın; Türkiye’de sistem hep vatandaşın aleyhine işliyor!

Son söz: “Ben güçsüzün, fakirin, ezilmişin yanındayım” diyen Sayın Başbakan Erdoğan’a sesleniyorum; gelin “Mortgage” yasasını düzelterek başlayın ve vatandaşın aleyhine “güçlünün” leyhine olan bütün düzenlemeleri değiştirin! Samimiyseniz bunu yapın! Her gün bankalara “posta” koyup, bütün düzenlemeleri . sayın adsız başkalarının çabalarını karalayacagınıza birazda siz çaba gösterin.yukarıyı okuyun demekki çabalar boşa gitmiyormuş. galiba sizin tuzunuz kuru. bu güne kadar kimse ile polemige girmedim girmemde bırakın artık bu koca karı dedikodularını, iş yapın icraat gösterin.yapamıyorsanızda saygı gösterin. akıllı olun yoksa..sami kal

Adsız dedi ki...

sami kal..
benim yazdıklarım sizin nerenize dokundu acaba da buraya gelip çirkin çığlıklar atıyorsunuz...
ne oldu yani bunu mail olarak attınız da karar mı çıktı??? kanun mu oluştu??
içerideki arkadaşlarımızı serbest mi bıraktılar??
şu seçim yoğunluğunda yalova kaymakamlığı yapmayın bana...
ben ne demişim ne yazmışım iyi okuyun...

Adsız dedi ki...

demekki çabalar boşa gitmiyor. bu günkü vatan gazetesinden Yigit Bulut'un yazıYiğit Bulut
Yazara ulaşmak için : ybulut@gazetevatan.com
İşverenler de isyan ediyor!
Bir okurumdan mektup aldım. Kendisi bir işveren. Orta ve küçük ölçekli bir işveren. Mağdur...

Alacaklarını alamıyor, ödemesi gerekenleri ödemiyor. Onun durumunda “borçlu” ama siyasetçilerimizin iddia ettiğinin aksine “namusuyla” borçlu, binlerce insanımız var...

Zor durumda. Haykırıyor. Haklı olduğu yüzlerce nokta var.

Bakalım ne diyor sevgili okurum;

“...Sn.Bulut, yüksek tahsilli, kriz kurbanı müflis bir tüccarım. Lütfen haberlerde işsizler kadar bir nebzede işverenlerin durumuna değinilsin, sanki bizim durumumuz işçilerden iyi mi? Neticede vasıflı bir ücretli ekonomi biraz toparlanınca tekrar işini bulur ve normal yaşamına döner. Biz tüccarlar ne yapacağız, nasıl tekrar ayağa kalkacağız düşünen var mı? Yılların birikimi bütün varlığımız, kredibilitemiz, aile düzenimiz herşeyimiz gitti. Siz bankacılık sektörünü bilen insansınız soruyorum size, bu ülkede ticari siciliniz bozulursa bunu düzeltmeniz kaç yıl sürer?

Yani bir tüccar, yukarıda saydığım telafisi hemen hemen imkansız çok büyük bedeller ödemektedir. Bunlar yetmezmiş gibi birde aleyhimize açılmış karşılıksız çek davalarından hapis cezalarıyla karşı karşıyayız. Geçen gün Bursa’da 34 yaşında gencecik bir tüccar, karşılıksız çekine hapis cezası çıkmasından dolayı kendini astı, intiharlara bakın hepsi tüccar, çünkü onlarda kayıplar korkunç boyutlarda, İşçilerden çok farklı... Bu nasıl bir adalet ki; krizden dolayı batmış vatandaşlarını bir de borcundan dolayı içeri tıkıyor...

Sayın Bulut, mevcut çek yasasındaki cezai yaptırımların 31.12.12008 tarihine kadar yeni Türk Ceza Kanunu ile uyumlu hale getirilmediği için 01.01.2009 tarihinden itibaren artık uygulanamaz olduğu ve yeni yasa çıkıncaya kadar bu davalara ve devam eden mahkumiyetlere beraat kararı verilmesi gerektiği üst düzey bir çok hukukçumuz tarafından söylenmektedir. Bunların başında Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ve özelliklede İ.Ü.Hukuk Fakültesi Dekanı Adem Sözüer gelmektedir...

Bazı Hakimlerimiz bu davalara “İNFAZIN DURDURULMASI” veya “BERAAT” yönünde kararlar verirken, bazı hakimlerimiz “tersi yönde karar vermektedirler”! Acaba diyorum, bunu düşündüğüm için bile utanıyorum ama diyorum; “AVUKAT VE BANKA LOBİLERİNİN” baskısıyla mı “HAPİS” cezaları devam etmektedir! Çünkü yeni düzenleme ile avukatların ekmeği kesilecek ve bankaların batık kredilerle lgili yaptırımları azalacak! Örneğin, bir adliyede 3.ve 11.Asliye Ceza mahkemeleri çek davaları ile ilgili “BERAAT” kararı verirken, aynı binadaki diğer mahkemeler “HAPİS” cezası vermektedir. Bir başka olay da başka bir ilde başka bir Adliyede yaşanmaktadır, Asliye Ceza Mahkemelerinin daha önce vermiş olduğu hapis cezalarına mahkum avukatlarının yaptığı “Tahliye” itirazları reddedilmekte olup, aynı bina içindeki üst mahkeme olan 1. Ağır Ceza Mahkemesi bu defa itirazların kendilerine yapılması durumunda bu Asliye Ceza Mahkemelerinin kararlarının hatalı olduğu gerekçesiyle bu cezalara “TAHLİYE” kararı vermektedir. Bu emsal kararlar 4 tane olup, sonuncusunu ek’te gönderiyorum...

Sayın Bulut soruyorum; insan özgürlüğünün kısıtlanması ile ilgili böyle bir çifte standart başka hangi ülkede vardır? Hangi ülkede Bankacılık lobileri bu kadar güçlüdür!!

Sevgili dostlar, Adem Sözüer bu işi en iyi bilen isimlerden biri ve yaptığı açıklamalar sonrası gazetelere yansıyan haberi de aynen aktarıyorum; “...Hukukçu Prof. Dr. Adem Sözüer, yaptığı açıklamada yürürlükte olan TCK’nın cezaların niteliği ve ceza sorumluluğuna ilişkin kurallarla, 3167 sayılı Çek Kanunu’nda yer alan kuralların birbirine uymadığını söyledi. TCK’ya atıfta bulunarak ceza verilmesini düzenleyen kanunların, TCK’nın ilgili maddelerine uyumlu hale getirilmesi için 31 Aralık 2008 tarihine kadar süre bulunduğunu söyleyen Sözüer, ‘Çek Kanunu’nda ilgili değişiklik yapılmadı. 31 Aralık 2008’den itibaren TCK’nın genel kuralları Çek Kanunu’nun cezalarına ilişkin kuralları ortadan kaldırmış oluyor dedi...”

Sonuç: Maalesef bu ülkede “Bankacılık” lobileri çok güçlü ve ne tür bir düzenleme yapılırsa yapılsın; Türkiye’de sistem hep vatandaşın aleyhine işliyor!

Son söz: “Ben güçsüzün, fakirin, ezilmişin yanındayım” diyen Sayın Başbakan Erdoğan’a sesleniyorum; gelin “Mortgage” yasasını düzelterek başlayın ve vatandaşın aleyhine “güçlünün” leyhine olan bütün düzenlemeleri değiştirin! Samimiyseniz bunu yapın! Her gün bankalara “posta” koymayın...
BU YAZIYI BURAYA SN SEKER765 E İTHAFEN KOYDUM,GÖRSÜN BAKİİM ÇABALARIN KARŞILIGI VARMI YOKMU,SEN BEKLE OTUR ŞEKER BİZ MÜCADELEYE DEVAM
sen basit işlerle uğraş,5 duble viski iç...haaaa gerçekten boşalan şişeyi ne yaptın merak ettim...

Adsız dedi ki...

SN SAMİ KAL dostum demekkiikimizinde amacı aynıymış,birilerine tokat atmak ve uyandırmak =:)))

Adsız dedi ki...

syn serpil 41 arkadaş ,ben kimseyi oraya yönlendirmeye ugraşmıyorum,aksine o siteyide elimden geldigi kadar koruyor ve taktir ediyorum.oradaki 2 kişi hariç tüm arkadaşlara saygı duyuyorum ve mücadelelerini de destekliyorum.....o siteden 2 arkadaş buraya bile adsız olarak müdahele edip saçma sapan şeyler kopylıyor.(bakınız geçmiş yazılar)bunların gereksiz oldugunu savunuyorum her hangi bir siteyi işlemez halae getirmek te kimin çıkarı olabilir.ben elimden geldigi kadarda o siteyi takip ediyorum,orada verilen adreslere hiç ihmal etmeden bende maail atıyorum.çok önemli gördügüm haberide arkadaşların bigilenmesi açısından hemen oraya atıyorum......serpil 41 arkadaş yanlış düşündügünü tekrar hatırlatır saygılar dilerim

Adsız dedi ki...

demekki adsız ortaya çıktı buda gösteriyorki bu sayfada kendin çalıyon kendin oynuyon şunu unutma hepimiz aynı gemideyizgemi battımı hepimiz bogulacagız eger sen gerçekten çek magduruysan tabi senide ayırmayacaklar. soararım sana kaç gün ceza yattın yoksa kaçakmısın sana inanmıyorum. şunuda belirtiyim eger sonucuna katlanamayacaksan suç işlemiyeceksin eger ceza yatamıyacaksan hele hiç sesini çıkarma. Bak eger kaçaksan türk polisis her an arkanda bunu untma paketlendinmi beni çok anarsın.her neyse bay, bayan, yada üçüncü cins.kendine iyiy bak egenu tatmine devam

Adsız dedi ki...

terbiyeden nasibini alamamış ve almasıda mümkün olmayan şahsı pislik...
bu tür makaleleri biz çok gördük canım...
yazıldı da ne oldu..
bu ülkenin önde gelen saygın profları yazdı da ne oldu...
bunlar yalova kaymakamlığı yalova...
ben somut şeylerle uğraşırım diye kaç defa yazmam ve senin gibi zibidinin anlaması gerekir acaba?
terbiyesiz insanların bulunması gereken yer burası değil..hadi çöplüğünüze bakim...

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa bundan 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhangi nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok sağa sola mailler atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay budur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

Adsız dedi ki...

GUANTANAMO kapatılacak...ben BARAC OBAMA...
NEWYORK TİMES.31/12/2008

Adsız dedi ki...

SAYIN MAĞDUR 07 BURAYI OKURSAN LÜTFEN DİĞER TARAFTA YAZ DİĞER TARARTA YAZAN 3434 ŞEKER 765 !GERÇEK 3434

Adsız dedi ki...

GUANTANAMO kapatılacak...ben BARAC OBAMA...
NEWYORK TİMES.31/12/2008

Adsız dedi ki...

olur anam babam emrin başım gözüm üstüne emrin olur çöplügümüze döneriz. yalnız şu peçeni bir kaldırsanda en azından benim gibi adın soyadın msn adresini yazsanda samimiyeti ilerletsek şimdi kanatim geldi galiba sen üçüncü cinssin

Adsız dedi ki...

adsız yazıyorsun kimsin yazsana o zaman zıbıdı...

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa bundan 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhangi nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok sağa sola mailler atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay budur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

o ayol şimdi kırıldım sana şekercigim daha tanıyamadınmı seninle karaköyde aynı odada çalişmıştıkya

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

OROSPU ÇOCUĞU YİNE Mİ ADIMA YAZIYORSUN SEN! SEN NE MESHEBİ GENİŞ İNSANSIN SEN SENİN ANAN GERÇEKTEN OROSPU HERALDE YOKSA SENİN GİBİ BİR PİÇ DOĞURAMAZ ŞEREFSİZ !GERÇEK 3434

Adsız dedi ki...

3434 Kime dediğini anlamış değilim ama anladığım birtek şey var bu sen olamazsın..3434 bu değildir .o kişiyi tanırım ben asla küfür falan etmez..

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

PİÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇ YETER ARTIK YERİME YAZMA SENDE HİÇ Mİ ŞERED NAMUS YOK !GERÇEK 3434

Adsız dedi ki...

valla olamaz bu 3434 arkadaşımız eski buradaki 3434 değil.bu kişi onu provoke ediyor anlaşıldı.

Adsız dedi ki...

ŞEKER 765 KESİNLİKLE BENİM EĞER ADIMA YAZAN SEN İSEN ÇOK AYIP EDİYORSUN BEN SANA NE YAPTIM BUGÜNE KADAR 1 KERE BİLE KÜFÜR ETMEDİM SEN YAZIYORSAN ÇOK AYIP !3434

Adsız dedi ki...

gerçek3434 yazdığından belli.gerçeği öyle bişi yazmaz.zaten sahte olan da ben sahteyim demez..
herkimsen o kişiyi provoke etme bence.o öbür sitededir ama iyi arkadaştır..senimn gibi ahlaksızda değildir o.

Adsız dedi ki...

ŞEKER 765 BUGÜNE KADAR HER YORUMUMUN SONUNDA SAYGILARIMLA YAZDIM ADANALIYIM SANA HEP ABLA DİYE HİTEP ETTİM !YANİ KÜFÜRLÜ YAZAN BENİM YAZANA DEĞİĞL YAZDIRANA BAK 3434

Adsız dedi ki...

nediyorsunuz siz.eğer eski 3434 iseniz benim nasıl mbiri olduğumu bilirsiniz.ben böyle şeylerle neden uğraşayım.burada bi yığın ahlaksız var benim işim onlarla sayın 3434.çok ayıp ama sana hiç yakışlmadı bu. ve ben hala sen 3434 değilsin diyorum.

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

BAK ABLA SEN YAZIYORSAN YAZMA MSN DEN BEN OLMADIĞIMI MY WAY E SÖYLEDİM DİĞER TARAFA YAZMIYORUM ÇÜNKİ HİÇ BİR YORUMUM ÇIKMIYOR ÇOĞU İNSANDA YORUMLARIN ÇIKMAMASINDA ŞİKAYETÇİ LÜTFEN RİCA EDİYORUM ADIMA YAZMA !SAYGILARIMLA GERÇEK 3434

Adsız dedi ki...

bak şunu iyi bil 3434 ..gerçeksende bil yalansanda bil...
burada organize oyunlar oynanıyor. ben bu organizasyonun bozulması için uğraş veriyorum.burada insanları birbirine düşüren çok nıc li kişi ve kişiler var.
sanal ortamda bu kolay tabiki.
saygılar

Adsız dedi ki...

ŞEKER ABLA BENİMLE UĞRAŞMA YİĞİT BULUTA MESAJ AT SAYGILARIMLA !3434

Adsız dedi ki...

NE O LAN SAHTE 3434 BURAYA MI GELDİN DİLENMEYE İT3434 (HEMDE ÇOK GERÇEK)

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa bundan 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhangi nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok sağa sola mailler atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay budur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

Adsız dedi ki...

ŞEKER ABLA YORUMUN ORDA ÇIKIYORSA ORAYA YAZ HİÇ BİR YORUM ORADA ÇIKMIYOR SANIRIM TEKNİK BİR SORUN BURAYA GERİ GELSİNLER SAYGILARIMLA !3434

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

ŞEKERCİK AĞZIN BU KADAR LAF YAPIYO AÇSANA Bİ BLOG SENİ YAKINDAN İZLEMEYE DEVAM EDELİM BURADA HARCANIYOSUN SEN YA

NİYAZİ

Adsız dedi ki...

ADIMA YAZAN 3434 SANA SADECE GÜLÜYORUM MESHEBİN ÇOK GENİŞ İÇİNDE AT KOŞTUR O KADAR KÜFÜR ETTİM TIK YOK HELAL OLSUN BE !3434

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

KES LAN BEN GERÇEK 3434 ÜM..
SAHTEKAR ÇİN MALI HADİ DEFOL BURAYADA MI GELDİN SEN.

Adsız dedi ki...

niyazi ne yolunda gittin sen kardeşim??

Adsız dedi ki...

SON OF BİTCH ! LIAR 3434

Adsız dedi ki...

S.ORADAN SAHTE ÇİN MALI 3434.

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa bundan 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhangi nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok sağa sola mailler atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay budur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

Adsız dedi ki...

Sayın seker75 ben eskidosta yazdım amacevap vermedi nolur siz yardım edin ben burdaki yazılarınızı tesadüfen buldum çek verenlere yardım ediyorsunuz nolur banada yardım benim çok büyük bir sorunum var bana yardımcı olurmusunz rica etsem ne olur yalvarıyorum.
Ben büyük bir firmada sekreter olarak çalışıyorum, patronum kasa anhtarını bana teslim etmişti, çek defterleri kasadaydı patronum çek yazacağı zaman çek defterini istiyor bende kasayı açıp çek defterini patronuma veriyordum.
Yazdığı çekler karşılıksız çıkmış sende suç ortaımzın diye beni şantaj etti zorla bana zuhulu avrette bulundu polise şikayet edemedim çünkü bende çek verme suçuna ortak olmustum
hergün bana şantaj ediyor zuhulu avrette bulunuyor biz mutaasıp bir aileyiz benide isteyenler var kabus gibi oldu kurtulmak için ne yapmalıyım
Bana bir çare gösteriniz lüdfen karşılıksız çek verme suçu ne zaman af oluyor çekte benim imzam yok adım yok ama karşılıksız çeki patronuma verme suçum var ludfen yardımınızı bekliyorum

Adsız dedi ki...

annaniz hanımefendi size yardımcı olabilir diye düşünüyorum kardeşim...eğer olmazsa diğer sitede "it" gurubu var oraya sorabilirsiniz..onlar çok iyi bilirler bu tür ince işleri kardeşim...
saygılar...

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa bundan 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhangi nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok sağa sola mailler atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay budur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

Adsız dedi ki...

ŞEKER ABLA BU 3434 SEN DEĞİLSEN BENDE ERMENİYİM!

Adsız dedi ki...

hopalaaaaa

tefeciii geldi tefeciii
varmı para isteyen
ballı lokma tatlısı

tefecii

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

site kalabalıklaşmaya başladı..demekki it gurubu buranın popülaritesini engellemedi...saygılar...

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

HOŞ GELDİN TEFECİİİİİ:)

Adsız dedi ki...

BU ÇOK ÖNEMLİİ DÜN C TESİ SAAT 10 DA YAPILAN GÖRÜŞME TAMAMEN DOGRUDUR.. arkadaşlar..buradan bu konu ile ilgili bütün arkadaşlara sesleniyorum..itirazlar,dilekçeler,avkat tutmalar,şu an için bunlar tamamen boş şeyler....bu gün saat o10 da ankarada bürakrasinin hatırı sayılır bir mevkisindeki arkadaşımıza,emekli bir savcı arkadaşını arattırdım.emeki savcı nın hukuk bürosu mevcutmuş ankarada.bütün konuyu arkadaşım anlatacaktı ama hiç konuşturmadı bile,nedeni hepsinden haberimiz var dedi,sakarya ,konya ,şişli mahkemelerinin,ve yargıtay 10 dairedeki görüş farklılıklarının....cgk da bu konunun gündemde oldugunu söyledi,cgk nun da çek cezaları konumuna karar vermek için ,hükümet kanadı ile yaklaşık 1.5 aydır görüş birligine varmak gerektigini savunuyor ve yazışıyorlarmış.yeni çek kanunuda o yüzden seçim öncesi telaşı olmasına ragmen başbakanlıga gönderilmiş.en kısa zaman da son halini alarak mejlise gelecekmiş.şu andada 14 kişilik hukuk çu gurubu ile bu konu şekilleniyormuş....diger mesele bizleri dogrudan ilgilendiren kanun boşlugunu ,bütün hukukçu ve yargıtay üyelerinin sözlü olarak onayladıklarını,fakat yeni çek kanunu yasa koyucu tarafından konulmadıktan sonra,bu boşlukla ilgili itirazın degerlendirilemeyecegini,belirginsizligin şu an devam ettigini,bu belirginsizlik içinde kanun boşlugu itirazlarının olumlu yada olumsuz degerlendirme imkanını bulunmadıgını o yüzden bekleme kararı aldıklarını,ancak yeni kanun yasalaşır yasallaşmaz bu konunun itirazının karara baglanacagını söylemişler.yani yeni kanun yasallaştıgı tarihten önceki çek cezalarının kanunsuz verildigi kesinleşmesi nedeni ile tüm hükümlerin bozulacagı söylenmiş.şu an karar vermemeleri ni de şimdi verecekleri bozma kararından sonra,yeni çek yasasının çok uzun sürecegi için karar tarihinden sonraki çek cezalarının ortada kaldoıgı imiş .o yüzden çek kanununa öncelik verilmesine karar vermişler yargı ve hükümet kanadı,,,,yani arkadaşlar benim anladıgım.çek yasasına öncelik verecekler ,yargıtayın istegi dogrultusunda,yasa kısa zamanda çıkacak ve arkasından kanun boşlugu itirazı karara baglanacak.KENDİSİDE KESİN BU BOŞLUKTAN DOLAYI GEÇMİŞ DAVALAR BOZULACAK DİYOR 60 ,70 DAVAM VAR BİR DİLEKÇE BİLE VERDİRMİYORUM ÇÜNKÜ TAMAMEN BOŞ UGRAŞ DİYOR ÇOK KISA BİR ZAMANIMIZ KALDIGINIDA SÖYLÜYOR.EN GEÇ NİSAN AYI SONU DİYOR....SAYGILAR

Adsız dedi ki...

bak çok komik.
bu sayın sahte 3434 ün işidir.
tefecide kendisidir.hoşgeldin diyende kendisidir.amacı provakasyondur.
biz neler gördük burada neler.sen devam et. sahte çin malı 3434

Adsız dedi ki...

eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa bundan 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhangi nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok sağa sola mailler atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay budur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

Adsız dedi ki...

ben BARAC OBAMA....
sevgili arkadaşlar beni dinleyin..
GUANTANAMO yı kapatacağım...dağıtacağım orayı...sizlerde hürriyetinize kavuşacaksınız...3 tane seviyesiz kişiliksiz kişinin peşinden ayrılacaksınız..
sevgiler...saygılar....

Adsız dedi ki...

Burada makara yapanlar başta şekermisin nesin adam gibi yorum yapıcaksanız yapın zaten başımızdaki dertten tepem atık abuk subuk şeyler yazıyonuz keyfiniz gıcır galiba bu siteyi şikayet ediyorum AKİM e herhalde ilgilenirler ilgilenmezlerse kendileri bilir????

HCKR

Adsız dedi ki...

bak çok komik.
bu sayın sahte 3434 ün işidir.
tefecide kendisidir.hoşgeldin diyende kendisidir.amacı provakasyondur.
biz neler gördük burada neler.sen devam et. sahte çin malı 3434

22.03.2009 14:46


seker765 dedi ki...
eeee geldinizmi lafıma sayın eski dost...ben sizin şu yazdıklarınızı hülasa bundan 1 ay önce yazmıştım.
ama görüyorumki havanda su dövmeye çalışan ARZUHALCİ gurup tarzlarına devam ediyorlar..ellemeyin etsinler en azından zararı olmaz ama zerre kadar da faydası olmaz..ama guantanamo toplama kampındaki arkadaşlarımızı boyunduruk altına alan çok bilmiş copy ci başı sayın cüneyt ve arzuhalci başı sayın my way ve AHLAKSIZ BAŞI sayın mağdur7 çevresinde dolaşıp dilekçelerini versinler (!) telefonlarını etsinler...ama unutmasınlar milletvekillerini de mutlaka arasınlar...:)) kimin umrunda ise :))
hey ALLAHIN çaresizleri....
aklınız yok mu sizin??
adam başbakanından telefon bekliyor şu an...sen kimsin ki seni dinleyecek de çözüm üretecek???...:))
elbette ok diyecek..BU SİYASET GEREĞİDİR...
saf bunlar ya saf....
aslında bunlar saf da değiller bence ..cahil insanlar cahil...
işte bunların tercihlerinde bile cehalet ön planda..
günledir mail dediler...dilekçe dediler...telefon dediler...vs.vs..
boş boş şeylerle ve umutlarla insanları morfin yutmuş gibi oyaladılar ve oyalamaktadırlar....
şimdi bakın sayın eski dost yada herhangi nic !!!!
ben o siteye girdiğimde sadece birkaç kişinin (eşi içeride olan)
durumuna ve çabalarına üzülüyorum...
amaaaa tercihlerini bu sersem gurupta kullandıkları için onları da affetmiyorum...
chat yapıyorlar sadece chat....
neden sayın iskender yazmıyor???
neden yazmıyor biliyormusunuz??
adam olayı çözmüş de ondan...
ne demiş bakın okuyun...4 tane yargıtay bozma kararı var.bunlar avukatlara satıldığında gerekçeleri görülecek ve emsal olup olmadıkları o zaman netleşecektir...
işte olay budur.......
iskender bey bunu net birşekilde açıklamış iken sn cüneyt in yok milletvekili araması..yok sağa sola mailler atması sorunu çözmez..
sayın my way in ARZUHALCİLİĞİ de hiç çözmez.........
ancak zaman kaybı olur.....
boşuna gözlerine de yazık etmesinler..
sayın mağdur7 nin de o sitede mutlu olduğu asla söylenemez...
çünkü oranın 3 nolu adamıdır...
2 kişi olayı kişisiselleştirdikleri için bu piyon MAĞDUR7 küfürler edememekte, ve hatta bu yüzden kudurmaktadır...
bütün bunlar gerçektir....
dikkat edinizi ara ara buraya gelip küfürler savuran kişi de sayın MAĞDUR7 dir...
çünkü edemeden duramaz..
bu kişi AHLAKSIZDIR ve SECERESİ BELLİDİR...
işteeeeee benim şeytan üçgeni diye vasıflandırdığım olay budur....
toplama kampı GUANTANAMO daki arkadaşlarımızın artık bu gerçeği
görmeleri gerekmektedir....
saygılar......

Adsız dedi ki...

22 Mart 2009 Pazar 15:06
serpil41 dedi ki...
sayın mağdur.göle maya çalmak olmazmı o.ayrıca ben bu siteye daha öncede girdim ama hiçkimse bana sizin davrandığınız biçimde yaklaşmadı.ben kötü bişey mi söyledimde bana böyle cevap verdiniz.san mağdur ben organize gitmeninin faydasını anlatmak istedim.ama yani siz beğenirsiniz beğenmezsiniz belli bir seviyede karşılıklı yazmamız gerekmezmi
saygılarımı sunarım

Adsız dedi ki...

22 Mart 2009 Pazar 14:59
mağdur07 dedi ki...
SN SERPİL41 bilmiyorum burda öylesine mi varsınız,yoksa amacınız dalga geçmekmi,burda hedef falan yok,biz bugüne kadar hedefteki insanlara binlerce mail attık sonuç çkımadı,ama hiç ummadıgımız bir yazar derdimzie ortak oldu,onun için girin internetten gazetelere ve ekonomiyle ilgili yazarlara rast gele atın mailinizi...denize olta misali....teşekkürler

22 Mart 2009 Pazar 15:06

Adsız dedi ki...

şu halde konumuzla ilgili konuşacak olursak
bankalarında sorumluluklarını arttırmak gerekir.önüne gelene çek vermemelilerdir.
işte sorun burada başlamakla beraber krizin de etkisi büyüktür.ancak belli bir karşılık mutlak ve olmazsa olmaz istenmelidir..bu ipotek yada taşınmaz rehni vs.vs. gibi. ve bu sorunlarla karşılaşıldığında onlar devreye sokulmalıdır.
bankalarda çek alacaklısını bunlarla korumalıdırlar.ancak olayın öncelikle bir (0) lanması gerekir.
çıkacak yasalarla vatandaşını mağdur etmeyecek bir orta yolla bu birikim ortadan kaldırılıp daha sağlıklı ve işler bir mekanizmanın oluşması gerekir.
bu anlamda çekin özel bir ödeme aracı olduğu bundan sonra artık çok daha iyi bilinmelidir.
açıkçası bankalar ellerini taşın altına daha fazla sokmalıdırlar.
bence kişiye özel limitler uygulanabilir.munzam karşılıklar base konu edilerek.
yani çek artık bu ülkede sorunlu halinden kurtarılmalıdır.bunlar köklü çözümlerdir.
gnümüze gelince bekleyen binlerce davalar vardır içeride yatan insanlar vardır..öncelikle bu pislik temizlenmelidir. ve belli tedbirler çerçevesinde (az önce örneklenen) MADDİ SUÇA MADDİ CEZA mantığı ile ama alacaklıda olmazsa olmaz korunarak sistem değiştirilmelidir.
buda benim görüşümdür.
saygılar size zaman

Adsız dedi ki...

yani çeki alacak olan alacaklının
öncelikle limit bildirimi ve yazılabilmesini öngören banka mutabakatı da bir çözümdür.
tarihli çek de kullanlıabilir elbette çek yazanın düzenini bozmadan o dengeyi sağlayarak.
kişinin ileriki vadeli yazdığı çekler kendi uhdesinde değil sadece banka mutabakatı ile gerçekleştirilmesi ve çek in sağlıklı bir ödeme enstrumanı hale getirilmesi de akılcılık olur.
yani dışarıdaki çeklerinizin miktarının çokluğu sizi bankadan alacağınız çekin engeli olmamalıdır değil üzerine yazan meblağın alacaklı mutabakatı ile yazılımının engellenmesi olmalıdır.
kısacası mevcut varlıklarınızı aşan miktarlarla kümülatif çek yazılması bununla gerçekleşmelidir.
macera ve risk arayan senet bono poliçe gibi ödeme araçlarını alacaklı ile karşılıklı gündemde tutabilir elbette.bu da ticareti engellemez..
ancak çeke bir hüvviyet kazandırır...
yani sadece elinizdeki çek yaprağı miktarı önemli olmayacaktır bu sistemle...
çekte kullandığınız rakamlar söz konusudur onlar da munzam karşılıklarla ve banka mutabakatı ile sağlıklı olacaktır.
alacaklı kişi en kötü şartlarda alacağını tahsil edebileceği güvenini bulmalıdır. borçlu da disipline olur. sistem ve ticaret daha sağlıklı yürür...
saygılar

Adsız dedi ki...

bu anlamda MADDİ SUÇA maddi ceza uygulaması gerçektir.hapis utancı bu şekliyle de ortadan kalkacaktır.
o zaman ülkemiz hiç değilse bu sorunda AB ülkeleri seviyesine ulaşabilir..

Adsız dedi ki...

22 Mart 2009 Pazar 10:04
3434 dedi ki...
NEDEN YAZDIKLARIM YAYINLANMIYOR BENİM MAĞDUR7 ARKADAŞIM 3434

Adsız dedi ki...

BU YAZDIKLARIMI SAYIN AKP MİLLETVEKİLLERİNE VE MECLİSTE BULUNAN DİĞER MİLLETVEKİLLERİNE BİR ÖRNEK TEŞKİL ETMELİ VE BU ÇEK SORUNUNU UTANÇ BELGESİ HALİNDEN ÇIKARTARAK ÇÖZMELERİNE YARDIMCI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM.
ÖDÜN TEK TARAFLI VERİLMEMELİDİR.
BAKINIZ BURADA ALACAKLI KORUNMUŞTUR.BORÇLU DA KORUNMUŞTUR.HER NE KADAR ELLERİNİ TAŞIN ALTINA BİRAZ DAHA FAZLA GİRECEĞİ GÖRÜLMEKLE BERABER BANKALARDA KORUNMUŞTUR.
GÜNCEL KISA KISA VE DAYANAKSIZ KARARLARLA BU İŞİN ÇÖZÜMLENMESİ ZORDUR.
KÖKLÜ ÇÖZÜM GEREKİRÇ BU SADECE FİKİR BEYANIDIR. ELBETTE ÜZERİNDE DAHA ÇOK ÇALIŞILARAK YENİ İTHAL FİKİRLERLE BU KAPSAMI GENİŞLETİLEREK DAHA NET BİR OLUŞUM YAKALANACAKTIR...
SAYGILAR

Adsız dedi ki...

TÜRKİYE BÜYÜK MÎLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın R. Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla

Dt. Şevket KÖSE Adıyaman Milletvekili


08.03.2003 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren ve 4814 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun'da yer alan düzenlemeler konusunda, on binlerce yurttaşımız mağduriyet yaşamaktadır. Çek bedeli kadar ağır para cezasını hükmeden yasa, aynı zamanda para cezası ödenmediği takdirde hapis cezası Öngörülmekte ve bu ceza ertelenmemektedir. Üstelik borcu da devam etmektedir. Bu bağlamda:

1. Avrupa Birliği'ne uyum çerçevesinde, ilgili yasa Avrupa Birliği kriterlerine uygun mudur? Avrupa Birliği ülkelerinde bu gibi uygulamalar bulunmakta mıdır?

2. Yasada herhangi bir düzenleme yapılması düşünülüyor mu?

3. Çok sayıda işadamı ve esnafın ticari yaşamdan çekilmesine neden olan bu yasanın, hem vicdani sorumlulukla hem de hukuk ilkeleriyle bağdaştığını düşünüyor musunuz?

Arkadaşlar Yazılı soru önergesi sahibi Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket KÖSE'yi destekliyelim.

Tel: 4205716 - 17
Faks: 4206956
Cep: 533/7464864

Adsız dedi ki...

ESKİDOST tebrik ederim,her ne kadar aramızda olmasanda bişiler yapmak adına bizden çalıp buraya koymakta güzel....ama ŞEKER765 ten izin aldınmı burada yayınlamak için :=))))

Adsız dedi ki...

slm ben aysun yaşım 28 eşim ali ise 35 bundan 4 yıl kadar önce idi o zamanlar afyonda bir tavuk çiftliğinde ailece çalışıyurduk tabi çftlikte bizim gibi çlşan 4 aile daha vardı biz işe yeni başlamış ve acemi idik gündüz eşimle yumurta toplayıp yoruluyoruz akşamda çok fazla sex e zaman ayıramıyorduk derken kahya remzi abinin karısı zehra ablayla biraz içli dışlı olmaya başladık tabiki günler geçtikçe konu sex e geliyor ara sıra sexten konuşurken
-fazla sex e zaman ayıramıyoruz ben çok istiyorum ama ali yorgun olunca olmuyor dedim.
-kızım onun kolayı var ben sana porno cd vereyim kocana izlet bakalım ne olacak remzi abin hergece izler hergece siker bende bıktım kız olmassa kocaları değişelim deyip şaka yaptı
ve akşama bana cd verdi gece vcd ye filmi koyup biraz kendim izledim altım ıslanmıştı. yatak odası olmadığı için aynı odada hem otuma odası hem yatak odası olarak kullannılıyordu ali nin sikini yavaş yavaş oynamaya başladım ali uyuyordu fakat siki tepki vermeye başlamış ve yavaşça gözünü açtı tabi biraz korktum çünki ilk defa ali ile porno seyredecektik
-bu ne kız nerden buldun bunu zilli derken bitaraftanda gözünü ayırmıyordu
-neyapacan buldum işte deyip sikini ağzıma alıp iyice sertleştiriyordum yan gözle ali ye baktığımda filmden gözünü alamıyordubende iyice yalıyor göz ucu ile filme bakıyordum tv de adam kadını yalıyor kadın zevk çığlığı atıyo ali ye hadi sende yala dedim oda ilk defa amımı yalamaya başladı çok farklı bir zevkmiş bana göre sikişmekten daha zevkli geldi bende aliyi yalıyor iyice azdırdım derken ali ilk defa suratıma boşaldı biraz iğrendim ama olsun kalkıp yüzümü yıkayıp alinin yanına uzandım o hala filmde idi o rahatladı ama ben gelmemiştim onun sikini oynamak için elimi attığımda şok olmuştum yine kalkmıştı çünki ali hemen om dakika sonra sı bu şekilde sertleşmez idi tekrar yalamaya başladım o ben yalamak istedi ve devam ettik ben hadi artık deyp üzerine oturdum ali nin siki de öyle hafife alınacak bir sik değil 18-19 cm fakat kafası çok iri gövdesi kafasına göre ince bir yapısı var bayağı ıslandığım için corp girdi ve o gece ali ilk defa 4 kez boşaldı bense 1-0 yenik başlamama rağmen 5-4 skorla sabah banyo yaptık.
öğle molasında zehra abla
-ne o kız halsiz gördüm seni diyip hınzır hınzır güldü işe yaradı herhal
-evet hemde nasıl diyip gülüştük
daha sonraki günlerde değişik film lerde alıp aynı ve daha farklı fantaziler yaptık yine böyle film lerden birinde ilk defa zenci koca yaraklı gurup pornosu getirdi gece izledik seviştik ertesi gün
-abla o ne öyle heriflerin yarağı takma falan herhalde kol gibi yarakmı olur dedim
-niye olmasın kızım remzininki de öyle sadece rengi kapkara değil ama kol gibi girdimi insanın nefesini keser
-hadi ya olurmu öyle falan derken baya bir konuştuktan sonra-
kız merak ediyorsan ben seni çaldırınca gel pencereden izle bizi ben perdeyi ayarlarım dedi
akşam oldu el ayak çekildi telefonum birdefa çaldı baktım ali uyumuş hemen çıktım zehra ablanın evine doğru karanlıkta yanaştım cama karı koca film izliyorlar yaz gecesi olunca pencere de aralı filmin ve içeridekilerin sesleri net geliyordu zehra abla
-hadi len azdım gari sikcesen sik yosa yatcam gali hep senin canınmı çekcek bugünde benim canım çekti işte
-tamam gız al şuncazı azınada az gubarıversin deyip indirince donunu ayy diyivermişim oda ne öyle yarakmı olur at yarağı gibi tamam alininkide uzun ama bu hem uzun hem kalın kafası mantar gibi hiç sivri değil neredeyse önce ağzına alıp sonra amına yerleştirdi deli gibi sikiyordu ben izlerken amım sulandı ve titremeye başladım fazla seyretmedim ayrıldım ertesi gün
-gördünmü kız yarağı nasıl sikt gece bende heycanlandım sen seyredince heycanımdan arkadan bile verdim 1 yıldır vermiyordum .
-ne arkadanmı nasıl kız abla sen oradan damı yapıyon hem o yarak nokta kadar yere girmez
kız sen gece seyretmedin demi görmedinmi nasıl bağırttı beni
-o kadar kalmadım tüh ya keşke göreydim
-kız senin için bidaha veremem bak geceden beri kıçımın üzerine oturamıyorum
derken 1 ay sonra yine izliyorum yine film alışverrişleri devam ediyor ama aklımdan remzinin yarağı çıkmıyor zehra abla 1 hf talığına köye gitmişti yokluğunun 3,günü bizim kümeste arıza var remzi abi unu yapıyor kocam yumurta topluyor bende remzi abiye anahtar veriyor yardım ediyordum tabi aklım hep sikinde olunca gözüm kayıyor oda zannedersem fark ettiki yarak belirginleşmeye başladı yarım saat sonra
-ali gel sen şu motoru sök ben sanayiye gidip yapılacak işi yaptırayım. dedi eşimde
-abi ben anlamam istersen sanayiye ben gidip geliyim sen bunu hallet dedi tamam dendi ali gitti remzi abi de bana
-şu takım odasından falancayı getir dedi ben gittim fakat istediğini bulamayınca
abi yok bulamadım dedim
-nası bulamazsın orada işte ben biliyorum gel göstereyim dedi
beraber gittik kapıyı örttü ve
-bak burda aradığın dedi
döndüğümde kol gibi siki dışarıda idi hiç tepki vermeden hemen ağzıma sığdığı kadar alıp yalamaya başladım iyice kazık olmuştu koltuğumun altından tutup kaldırdı dudaklarıma yumuldu sonra eteğimi yukarı kaldırıp amımı yalamaya başladı zaten sırılsıklamdı hiç konuşmuyor sadece sevişiyorduk beni çevirdi hafif domalttı aleti kıçıma sürtmeye başladı hemen olmaz dedim yapacaksan önden yap tamam deyip kafasını dudaklarının arasına sürttü ve abandı canım yandı ama olsun dedim daha girmemişti tabi girermi kafası mantar gibi zar zor soktu canım yanıyor bi taraftanda titriyordum yılan gibi girdikçe giriyor bir türlü sona varmıyordu sonunda dibe vurdu ohhhh demişim ne oldu kız canına değdi herhal kafamı salladım çünkü nefesim kaesilmişti birkaç gitgelden sonra ben geldim
o da içine mi dışınamı dedi ve daha ben bişey diyemeden çıkarttı kalçamda ılık ılık hissettim toplandık önce o sonra ben çıktık kümeste bana
-birşey anlamadım akşam ali yi uyut gel dedi
akşam aliyi uyutup saat 2 gibi vardım camdan girdim yine film izliyor gel dedi hemen yumuldu memelerimi sıkıyor beni perişan ediyordu amımı yaladı sonra yavaş yavaş birgüzel sikti iki posta amıma kaydı dinlenirken anal cd koydu bak bakalım dedi ve tekrar am yalamaya devam etti ben izliyor fakat cesaret edemiyordum beni domalttı götümü bol kremledi ve ali hiç burdan yaptımı diye sordu hayır dedim yüklendi ama olmuyor birtürlü giremedi hemen kalkıp mutfağa gitti elinde bir tabak birde yumurta vardı ne yapacan dediğimde kızım bu yarakla ablanıda ilk arkadan sikeceğimde yumurta kullandım dur deneyelim yumurtayı kırıp beyazını sikine götüme boca etti ve itelemesi bir oldu ne olduğunu anlayamadan yarısı girdi ama ölüyorum zannettim sonra yarısı derken tamaammıı içinde idi sonra çıkarttı götümde rüzgar esiyordu yumurta yı tekrar sürüp birdaha iteledi birkaç girgelden sonra içimi doldurdu .
işte böyle devamı var sonra patron duymuş o yaptı patronun oğullları tam iki yıl çiftli orospusu oldum
bana ulaşmak isteyene

Adsız dedi ki...

slm oncelıkle hıkaym tamamen gercektır zaten anlıycaksınız . ben 23 yasında 1 78 boyun da fena sayılmıycak bırıyım nyse hıkaymıze gecelım bundan altı ay once nette bırıyle tanıstım adının nehır oldugunu soledı kendısı ogrencıydı tabe ıst dısında ydı o gece epey konustuk bana numarasını verdı ertesı gun aradım onu bı ıkı hafta gectı bole bı gun onun ıst bula glıp gelemıycegını sordum gelebılrıım dedı zaten hıc ıst bulu gormemıstı gelmek ısıtyordu ve c.tesı gunu gelecgını soledı o gun persembeydı ıkı gun nasıl geccektı bılemıyordum
neyse o gun tarıhın yazılcagı gun geldı kız arabadan ındı allahım sankı bı ruyaydı metroya atlayıp evın yolunu tuttuk eve geldıgımızde zeynebe elındekı cantayı yatak odasındakı bazanın altına koydum nerrye oturalım dıye sordugum da banan farketmez dedı zaten bazanın ustundeydık ıkımızde kızın gozlerıne baktıgım da evet benı ıstıyordu o ısııgı gorebılıyordum mekan_47hot.com bı anda dudaklarımız yapıstı kzıın uzerınde yolda rahat etmewsı ıcın esfoman gıymıstı hemen uzerındekı alt ı ındırdım bekledıgım an buy du ıste kız dudaklarımı nasıl emıyo koparırcasına emıyo bende o buyuık goguslerı ısıırıyo dum oda bos durmuyor uzerımdekı gomlegın dumelerını acıyordu ıkı dakka sonra ıkımızde cıplaktık ve ateslı beedenlerımız bır olmak ıcın yanıyodu suanda bıle bıhoş oluyorum artık dayancak gucu kalmamıstı benım olmak ıstıyordu haykırırrcasına senın olmak ıstıyorum dıyodu benımde dayanacak gucum kalmamıstı on dakkadır sevısıyorduk ve buyuk aletımı kızın o kuck mınnacık .... sokmak ıcın yavas yavas dokundurdum o anda alev gıbı yanıyordu ıcı bunu farketmek zor olmadı ben abanmadan kız benı kendıne cektı bende bı anda abanınca cıkardıgı cıglık kulaklarımdan gıtmıyo hala ve ıcınde gıdıp gelıyodum bı anda yatagın uzerıne kalktı ne oldu dıye sordugum da bana verdııgı cvp melek oldum dmeezmı yat lan dedım ben daha bosalmadan o bosalmıstı ve o sınırle nasıl becerıyormuydum yoksa parcalıyormuydum

Adsız dedi ki...

.














































































































































































































































































































































































.
.














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































.

Adsız dedi ki...

.














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
.
.

Adsız dedi ki...

.














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..














































































































































































































































































































































































..













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.













































































































































































































































































































































































.














































































































































































































































































































































































.
.
.
.
.
.
.
.

Adsız dedi ki...

.




























































































































































































































































































































































































































.............................................................................................................................

Adsız dedi ki...

1
















































































2













































































































3




















































































4








































































5

































































































6










































































































































6




























































































































7



















































































































8







































































































































9



























































































































10

Adsız dedi ki...

.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
.

Adsız dedi ki...

sizlerrr acınacakk zavallı insanlarsınız.ne istersiniz buradan ve buradaki insanlardan?canınız bişeyler istiyorsa uygun chat siteleri mevcuttur.gidin oralara ne yaparsanız yapın.buradaki insanlar magdur duruma düşmüş,çolugu çocugu perişan olmuş,ve buradan bir haber alabilirmiyim umudu ile buradan ayrılamayan insanlar.bu konuların dalgası ,gırgırı ,şakası olmaz,ayıptır,günahtır.insanlara saygınız yoksa biraz kendi kişiliginize barii saygınız olsun...bir 5 dakika düşünün kendi kendinize,ben ne yapıyorum elime ne geçiyor,yaptıklarım insana yakışıyormu diye.....sizin çocuklarınız yokmu eşiniz yokmu?anneniz yokmu?sömürüle sömürüle ne hale geldi insanlar.kimi para içinde yüzüyor kimi ekmek parası bulamıyor.bir onurlu insan olarak ,hak arama yerine sizler böyle geyige devam ederseniz,unutmayın bir gün aynı konuma düşüp ne yapacagım derken ,burası aklınıza gelecek ve o zaman insanlıgınızdan ve kendinizden nefret edeceksinizzzz....yapmayın buraya bu tür yazılar yazmayın arkadaşlar burası chat sitesi degilve buradaki insanlarda zaten sizinle yazışacak kapasitede insanlar degilll

Adsız dedi ki...

.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.































































































































































































































































.













































































































































































































































.
































































































































































































































































..













































































































































































































































.
































































































































































































































































.
.
.
.

Adsız dedi ki...

DİKKAT DİKKAT DİKKAT
ÖBÜR SİTEDE HALİS CAN DİYE YAZAN KİŞİ MY WAY DİR.
BUNU ANLAMAMAK İÇİN APTAL OLMAK LAZIMDIR.KENDİLERİ VE CÜNEYT NIKLİ KİŞİ 3 ER 5 ER NIK İLE ORADA KAMUOYU YARATMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR.DUYURULUR.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.
10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

10.CD.
E: 2005/3633 K: 2006/9044
3.7.2006

* KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
* ÇEKTE İMZA ARAŞTIRMASI
* TEBLİGAT

3167 SK 16, 7201 SK 10, 7201 SK 35, CMUK 225

ÖZET: 4814 sk.nun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden sonra düzenlenen birden fazla çekin karşılıksız çıkması halinde sanık hakkında, 3167 sk.nun 16/3 maddesi gereğince 1 ila 5 yıl arasında belirlenecek süre için ayrı ayrı “çek hesabı açmaktan yasaklanma kararı” verileceği nazara alınmadan sanık hakkında bir kez çek yasaklama kararı verilmesi doğru değildir.

3167 sayılı yasanın 4814 sayılı yasa ile değişik 16/b-4 fıkrası uyarınca; CMUK.nun 225. maddesi açıklamasını taşıyan davetiyenin 7201 sayılı yasanın 10. maddesi usulüne uygun şekilde öncelikle sanığın bilinen adresine tebliğe çıkartılması, yeni adres bildirilmeden adres değişikliğine gidilmiş olması ve yeni adresin tebligat memurunca da belirlenememiş olması nedeniyle tebliğ işleminin gerçekleştirilememesi durumunda, anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat işlemi yapılabileceği gözetilmeksizin; sanığa doğrudan 7201 sk.nun 35 . maddesine göre davetiye tebliğ edilmesi suretiyle yasal savunma hakkının kısıtlanmış olması doğru değildir.

Suça konu çeklerdeki keşideci imzalarının dosyada bulunan ve noterce düzenlenmiş yetki belgesindeki imza ile açıkca benzememesi karşısında çek asılları getirtilip imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, çeklerdeki imzanın çek keşide etmeye yetkili kılınmış vekile ait olduğunun tespiti halinde eylemde şikayet bulunduğu dikkate alınarak, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi suretiyle delillerin birlikte taktir edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekir.

3167 sayılı kanunda değişiklik yapan 4814 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya Türkiye Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenen 2003/1 sayılı tebliğin yayımı tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve “vergi kimlik numarası” içermeyen çeklerin zorunlu unsurları bulundurduğu kabul edilmiş; ancak 31..07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde “vergi kimlik numarasının” bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceği kabul edilmiştir. Çekte 4814 sayılı Yasa ile getirilen vergi kimlik numarası zorunluluğu gözetilerek, eldeki çeklerin ileri tarihli olarak tedavüle konulup konulmadığı, sanıktan ve ilk cirantadan sorulmalı ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirilme işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Suça konu çeklerin 151517, 154881,154882 ve 154899 seri numaralı olanlara ilişkin ihtar evrakları getirtilmelidir.
647 sk.nun 5275 sk. ile yürürlükten kaldırılmış olması ve bu kanunda gecikme zammının öngörülmemiş olması nedeniyle, para cezasının ödenmemesi durumunda gecikme zammının uygulanmasına olanak yoktur.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi yanlış yorumlanarak, avukatlık ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan “katılan vekili” lehine hükmedilmesi doğru değildir.

Adsız dedi ki...

DİKKAT ..DİKKAT ..DAİKKAT ..
ÖBÜR SİTEDE "HALİS CAN" NIKİ İLE YAZAN ŞAHIS "MY WAY" DENEN ŞAHISTIR. SİTE SAHİBİ CÜNEYT İLE BİRLİKTE 3-5 AYRI NİK KULLANARAK İNSANLARI KANDIRMAKTA .SİTELERİNE DOLMUŞ MUAVİNLİĞİ İLE YOĞUNLUK KAZANDIRMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR..

Adsız dedi ki...

şu halde konumuzla ilgili konuşacak olursak
bankalarında sorumluluklarını arttırmak gerekir.önüne gelene çek vermemelilerdir.
işte sorun burada başlamakla beraber krizin de etkisi büyüktür.ancak belli bir karşılık mutlak ve olmazsa olmaz istenmelidir..bu ipotek yada taşınmaz rehni vs.vs. gibi. ve bu sorunlarla karşılaşıldığında onlar devreye sokulmalıdır.
bankalarda çek alacaklısını bunlarla korumalıdırlar.ancak olayın öncelikle bir (0) lanması gerekir.
çıkacak yasalarla vatandaşını mağdur etmeyecek bir orta yolla bu birikim ortadan kaldırılıp daha sağlıklı ve işler bir mekanizmanın oluşması gerekir.
bu anlamda çekin özel bir ödeme aracı olduğu bundan sonra artık çok daha iyi bilinmelidir.
açıkçası bankalar ellerini taşın altına daha fazla sokmalıdırlar.
bence kişiye özel limitler uygulanabilir.munzam karşılıklar base konu edilerek.
yani çek artık bu ülkede sorunlu halinden kurtarılmalıdır.bunlar köklü çözümlerdir.
gnümüze gelince bekleyen binlerce davalar vardır içeride yatan insanlar vardır..öncelikle bu pislik temizlenmelidir. ve belli tedbirler çerçevesinde (az önce örneklenen) MADDİ SUÇA MADDİ CEZA mantığı ile ama alacaklıda olmazsa olmaz korunarak sistem değiştirilmelidir.
buda benim görüşümdür.
saygılar size zaman

Adsız dedi ki...

yani çeki alacak olan alacaklının
öncelikle limit bildirimi ve yazılabilmesini öngören banka mutabakatı da bir çözümdür.
tarihli çek de kullanlıabilir elbette çek yazanın düzenini bozmadan o dengeyi sağlayarak.
kişinin ileriki vadeli yazdığı çekler kendi uhdesinde değil sadece banka mutabakatı ile gerçekleştirilmesi ve çek in sağlıklı bir ödeme enstrumanı hale getirilmesi de akılcılık olur.
yani dışarıdaki çeklerinizin miktarının çokluğu sizi bankadan alacağınız çekin engeli olmamalıdır değil üzerine yazan meblağın alacaklı mutabakatı ile yazılımının engellenmesi olmalıdır.
kısacası mevcut varlıklarınızı aşan miktarlarla kümülatif çek yazılması bununla gerçekleşmelidir.
macera ve risk arayan senet bono poliçe gibi ödeme araçlarını alacaklı ile karşılıklı gündemde tutabilir elbette.bu da ticareti engellemez..
ancak çeke bir hüvviyet kazandırır...
yani sadece elinizdeki çek yaprağı miktarı önemli olmayacaktır bu sistemle...
çekte kullandığınız rakamlar söz konusudur onlar da munzam karşılıklarla ve banka mutabakatı ile sağlıklı olacaktır.
alacaklı kişi en kötü şartlarda alacağını tahsil edebileceği güvenini bulmalıdır. borçlu da disipline olur. sistem ve ticaret daha sağlıklı yürür...
saygılar

Adsız dedi ki...

bu anlamda MADDİ SUÇA maddi ceza uygulaması gerçektir.hapis utancı bu şekliyle de ortadan kalkacaktır.
o zaman ülkemiz hiç değilse bu sorunda AB ülkeleri seviyesine ulaşabilir..

Adsız dedi ki...

BU YAZDIKLARIMI SAYIN AKP MİLLETVEKİLLERİNE VE MECLİSTE BULUNAN DİĞER MİLLETVEKİLLERİNE BİR ÖRNEK TEŞKİL ETMELİ VE BU ÇEK SORUNUNU UTANÇ BELGESİ HALİNDEN ÇIKARTARAK ÇÖZMELERİNE YARDIMCI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM.
ÖDÜN TEK TARAFLI VERİLMEMELİDİR.
BAKINIZ BURADA ALACAKLI KORUNMUŞTUR.BORÇLU DA KORUNMUŞTUR.HER NE KADAR ELLERİNİ TAŞIN ALTINA BİRAZ DAHA FAZLA GİRECEĞİ GÖRÜLMEKLE BERABER BANKALARDA KORUNMUŞTUR.
GÜNCEL KISA KISA VE DAYANAKSIZ KARARLARLA BU İŞİN ÇÖZÜMLENMESİ ZORDUR.
KÖKLÜ ÇÖZÜM GEREKİRÇ BU SADECE FİKİR BEYANIDIR. ELBETTE ÜZERİNDE DAHA ÇOK ÇALIŞILARAK YENİ İTHAL FİKİRLERLE BU KAPSAMI GENİŞLETİLEREK DAHA NET BİR OLUŞUM YAKALANACAKTIR...
SAYGILAR

Adsız dedi ki...

boşa çabalar var görüyorum.ancak kötü niyetli çabalar değil bunlar.ama şu gerçeği artık herkes kesinlikle görmelidirlerki.bu iş HUKUKİ VE SİYASİ bir iştir.
meclisten bir kanun çıkacaktır....elbette bizi çok yakından ilgilendirecektir.
yargıtaydan bir karar çıkacaktır.emsal karar lehte midir aleyhte midir.elbette bizi ilgilendirecektir...

şu an için sağa sola mail atmalar ...sağa sola telefon açmalar...hele ki şu günlerde olayı asla çözmez...


soruyorum niçin ben oturup beklemekten başka çare kalmamıştır dediğimde bi ton tepki alıyorum...


şimdi de alacağım biliyorum o tepkileri..duygu sömürüsü ile işte mağdur insanlar ne yapsınşlar ne etsinler..siz çaresizlik nedir bilirmisiniz gibi cümlelerde çözmez bu işi.

ALLAH insanlara akıl vermiştir fikir veröiştir..önümüzde güzel gelişmelerde vardır.bakın 4 tane bekleyen emsal karar açıklanma safhasındadır...acaba bu kadar gayret verilmiş olan o 4 yargıtay kararını mı değiştirecektir? insanlar bu kadar istiyor diye silip tekrar mı yazacaklardır?

ütopya davranış biçimleri yüzeyseldir.gün geçiştirir ve insanları morfin yutmuş hale sokar.
anlamsız ümitlenmeler insan psikolojisini zorlar.bu da sağlığınız demektir.bence bir müddet beklemek en azından şu yargıtay kararlarını almak gerekir..

zaten siyasiler kanun safhasında olayı gündeme taşıyarak tepkileri ölçerek adımlarını geri yada ileri olarak atarlar.siyasetin gereği budur.

kimse bana kızmasın benim kimsenin düşüncelerini
karşı tezle çürütmeye falan da çalışmıyorum..

aklın hükmettikleri bunlardır..ilk gün yazdım hala yazıyorum ve görüyorumki bunca çabadan sonra da bazı arkadaşların düşünceleri farksızdır.

inşallah güzel günler gelecektir.her sıkıntının elbette bir ferahlığı olacaktır.ALLAH çekemeyeceğimiz taşıyamayacağımız kadar zorluk vermez.

herkese saygı ve selamlarımı sunuyorum..hoşçakalın..

Adsız dedi ki...

ŞEKER ABLA SANA KIZDIĞIOM İÇİN ÇOK ÖZÜR DİLERİM HAKLIYMIŞSIM MAĞDUR 07 TAM BİR KARARTERSİZ ADAM KAFASINA GÖRE YAYINLIYOIR BEĞENMEZSE YAYINLAMIYOR KARAKTERSİZ HERİF !3434

Adsız dedi ki...

ben artık kimin 3434 olduğunu iyice şaşırdım.çok muhtemel bu mağdur7 yazıyor orada sizin adınıza.

seviyeleri belli o kişilerin sayın 3434...

bulmuşlar 3-5 tane zavallı cahil bayan arkadaşlarımızı...birkaçtane ipsiz sapsızı birkaç tane de ahlaksızı kendiside olmuş site yöneticisi!! :))) hey allahın şaşkını sen önce kendini bi yönetseydinde şu anki konuma düşmeseydin...
orada bişey yaptığını zannediyor..

morfin verip uyutmaya çalışıyor insancıkları...neymiş mbakın bir yazısına moral bozacak hi,çbirşeyin yayınlanmasına izin vermezmiş seresem adam...sen kimsin ...hürriyeti nasıl kısıtlarsın...

bak bas bas bağırıyorsun hürriyet ..hürriyet diye?? hani nerede kaldı senin hürriyet anlayışın.insanları niçin hegamonya altına almaya çalışıyorsun.kendini ispat ettiğini mi zannerdiyorsun ey mağdur7..
sen zaten burada TERBİYESİZLİĞİN ile kendini kanıtladın...
neyin mücadelesi bu?

bak 3434 kardeşim...ben seviyesi düşük...kalitesi düşük...beyni çalışmayan...ahlaksız...terbiyesiz.. insanların arasında olamam.
ne deedim onu yapıyorum...
ne dedim tek de kalsam buradayım...
tek miyim şimdi burada?_? tekim değil mi?
ben mutluyum no problem yani...
orada birkaç zibidinin etki sahasına mı gireceğimde bu vasıflarımdan ödün vereceğim.

aslan terbiyeciliğine soyunmuş birkaç zibidi... aslanlarda belli...
beni uzaktan yakından ilgilendiren hiçbirşeyleri yok onların...
saygılar...

Adsız dedi ki...

mağdur07 dedi ki...
SN 21 bende tam size muz göndermek için bahçeye gitmiştim,evet diğer siteye baktım vallahi moral oldu,biz neymişiz beeee0:))))

22 Mart 2009 Pazar 00:47


mağdur07 dedi ki...
SN 21 olsun boşver sonunda adam yerine koymuş ya sırası farketmez:=)))))
haaa bu arada alanyada muz çokta sana layıgını bulamadım onu arıyorum =:)))

22 Mart 2009 Pazar 01:15


mağdur07 dedi ki...
my way dostum onlarda boş durmasınlar bişiler yapsınlar...
ver sen onlarada milletvekillerin bakanın ve yargı üyelerinin odacılarının numarasını ver onları arasınlar:=)))))))9

22 Mart 2009 Pazar 01:30

mağdur07 dedi ki...
DOSTUM MY WAY,ben k.maraşlıyım iz maraşı ilk sütçü imamın attığı kurşunla aldık....kim inanırdı o kurşunun koca fransız ordusunu ordan atmaya yeteceğine....
burdada önemli olan ilk kurşunu natmak sen ben diye bişi yok...hatta şeker765 bile atabilir ,yeterki olumlu bişiler olsun ve bu adaletsizliğe dur densin...
eminim şeker bu yazıyı okuyor ve çıldırıyordur =)=)))

22 Mart 2009 Pazar 01:41

mağdur07 dedi ki...
SN TLGERD sende şu yanlış ingilizceni düzelt bir an önce:=))))))))))))
I Hope Freedom Nowadays olacak:))

22 Mart 2009 Pazar 11:14

mağdur07 dedi ki...
Heyyyyy!
Ne bakıyorsunuz öyle?
Neden susuyorsunuz?
Ve neden hersey dilsiz?
Konuşsanıza biraz,
Nutuklar çekin özgürlük üzerine!
Şarkı söylemektir özgürlük,
Bazen de küçücük bir buse...
Özgürlük oturmak ulu bir çınar gölgesine,
Özgürlük yürümek uçsuz bucaksız yerlere,
Özgürlük hayal kurmaktır alabildiğine...
Ağlayabilmektir özgürlük,
Hiç bilmediğin bir insanın üzüntüsüne...
Kırmızı giyebilmektir bazen de...


BUNLARMI KONUYLA İLGİLİ YORUMLAR??? NİÇİN BUNLAR SİLİNMİYOR??? NİÇİN???
NİÇİN BU ÇİFTE STANDART????
BOYUNDURLUKSA ÖZETİ BANA UYMAZZ....

Adsız dedi ki...

BU ARADA "HALİS CAN" İSİMLİ ŞAHIS DA MY WAY İN TA KENDİSİDİR.
DAHA BAŞKA NIC LERDE KULLANMAKTADIR.
CÜNEYT EFENDİNİNDE BİRKAÇ NICI MEVCUTTUR..
BUNLARIDA BİLİN SAYIN 3434

«En Eski ‹Eski   18001 – 18200 / 22646   Yeni› En yeni»

Yeni anayasa yapılmalı mı?

AKP'nin tavrı kürt sorununun çözümüne olumlu katkı yapıyor mu?

DTP'nin tavrı kürt sorununun çözümüne olumlu katkı yapıyor mu?