MADDE 33 - SUÇ VE CEZALARA İLİŞKİN ESASLAR

Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 33- (1) Suç ile ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiili gerçekleştirmesinden dolayı cezalandırılamaz ve kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
(2) Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da birinci fıkra uygulanır.
(3) Suçluluğu kesin mahkeme kararı ile hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
(4) Hiç kimse, kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(5) Ceza sorumluluğu şahsîdir.
(6) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı hürriyetinden alıkonulamaz.
(7) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
(8) Kamu İdaresi, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(9) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.

22.646 yorum:

«En Eski   ‹Eski   12001 – 12200 / 22646   Yeni›   En yeni»
Adsız dedi ki...

merhaba sayın 21 ben buradayım

tolga

Adsız dedi ki...

slm tolga

Adsız dedi ki...

Konya Barosu tarafından “Türk Ceza Kanunu'nun 5. Maddesi Bağlamında Karşılıksız Çek Keşidesinin Suç Olmaktan Çıkarılması Tartışmaları” konulu konferans düzenlendi.


18 Şubat 2009 Çarşamba



Konferansa konuşmacı olarak katılan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Adem Sözüer, ortak hukuk ilkesi kanunları geçerli olması gerektiğini belirterek, Yeni Türk Ceza Kanunu'na(TCK) göre sadece Çek kanunu'nun geçerli olarak uyumlaştırılmadığını söyledi.

Yeni Türk Ceza Kanunu'na göre 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren çek kanunu ile açılan davaların beraat verilmesi gerektiğini belirten Sözüer, TCK 5. maddesinin hiç yürürlüğe girmemiş gibi kararlar alındığını ifade etti. Kanunun uygulama aşamasında belirsizliklerin olduğunu vurgulayan Sözüer, karşılıksız çek keşidesinde kasti olup olmadığı konusundaki belirlenmenin yapılamayacağını söyledi. Adliyelerdeki karşılıksız çek davalarının büyük bir yük oluşturduğunu ifade eden Sözüer,dünyada da çek düzeninde tek kaldığımıza ve diğer ülkelerde çek konusunda bankaların sorumluklukların çok olduğundan herkese çek verilmediğine dikkat çekti. Karşılıksız çek cezalarında adil uygulanabilir cezalar gerektiğini ifade eden Sözüer, kasti olarak ödemeyenler ve gerçekten ödeyemeyenler için ayrı müeyyidelerin uygulanması gerektiğini belirtti. Yasa uygulanabilir hale getirildiği taktirde, çek düzenin değişmesi için bir fırsat olduğuna vurgulayan Sözüer, ticari hayat için güven ortamının sağlanarak modern sistemlere geçilmesi gerektiğini söyledi.

Adsız dedi ki...

Karşılıksız çeklerde ödenecek asgari miktar
Türk Ticaret Yasası'nın 707'nci maddesi uyarınca "Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir." Yasal düzenleme gereği olarak "Keşide günü olarak gösterilen günden önce ödemek için ibraz olunan çek ibraz günü ödenir."
Çek bir ödeme aracı olmasına rağmen son yıllarda, uygulamada ileri bir keşide tarihi atılmak suretiyle çek düzenlendiği, bu bağlamda da çeklerin bono gibi ödeme taahhüdü biçiminde kullanıldığı gözlenmektedir. Ancak keşidecinin vadeli çek düzenlemesi yasaya aykırıdır. Örf ve âdet bu ilkeyi değiştirmez. Vadeli çeki vadeden önce ibraz eden hamilin hukuki sorumluluğu söz konusu değildir.
Çeklerde vade olamayacağından, düzenlenen çekte iki tarih bulunması halinde, önceki tarihin keşide tarihi olarak kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 26.4.2001 E. No: 6458, K. No: 7034)
Bir çek, keşide edildiği yerde ödenecekse on gün; keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. (Türk Ticaret Yasası Madde: 708)
Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede keşide edilen çek, keşide yeri ile ödeme aynı kıtada ise bir ay ve ayrı ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
Bu bağlamda da bir Avrupa ülkesinde çekilip Akdeniz'de sahili bulunan bir ülkede ödenecek olan ve bilmukabele Akdeniz'de sahili olan bir ülkede çekilip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi lazım gelen çekler aynı kıtada keşide edilmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır.
Yukarıda belirtilen müddetler, çekte keşide günü olarak gösterilen tarihten itibaren işler.
Süreler hesap edilirken başladığı gün sayılmaz. (Türk Ticaret Yasası Madde: 729)
Çeklerin süresinde muhatap bankaya ibraz edilmemesi halinde hamil kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını kullanma olanağını kaybeder. Bir başka anlatımla çek süresinde bankaya ibraz edilmemişse, bu çek artık adi havale hükmündedir.
Oluşan bir yargı kararına göre "çekte ibraz süresinin geçip geçmediği hususu, re'sen göz önüne alınmalıdır." (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 17.5.1999 E.No: 6089, K.No: 6474)
Çekle ödemelerin düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkındaki yasanın 10'uncu maddesi gereği olarak "Muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için 28 Ocak 2008 tarihinden geçerli olmak üzere 435 YTL'ye kadar ve kısmen karşılığının bulunması halinde ise bu miktarı her çek yaprağı için 425 YTL'ye tamamlayacak biçimde ödeme yapmakla yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmündedir.
Yasal düzenleme gereği "koşullarına uygun ve karşılığı var olan çek, muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak, çek hesabı açılmış olan şubesi dışında herhangi bir şubeye ibraz edilen çek, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir." (Çekle ödemelerin düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkındaki yasa Madde: 4)
Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde bankanın ödeme yükümlülüğü sorumluluk miktarı saklı kalmak üzere, çek hesabında bulunan miktarla sınırlıdır. Sorumluluk kapsamında olan miktar dahil olmak üzere kısmi ödeme halinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamiline verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkında takip usullerine başvurabileceği gibi; cumhuriyet savcılığına şikâyette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir.
Mevcut düzenlemeler çerçevesinde çek hamilinin çeki ibraz süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz etmesi halinde, banka sorumluluk kapsamında olan ödemeyi yapmakla mükelleftir. Bu bağlamda ibraz süresinden sonra muhatap bankaya ibraz edilen çeklerin karşılığı olmaması halinde dahi muhatap banka sorumluluk kapsamında yapması gereken ödemeden imtina edebilir. Ayrıca ibraz süresi geçen çek için karşılıksız çek suçu oluşmaz.
Gerçekte çek üzerinde yazılı keşide gününe göre daha önce de tahsil için muhatap bankaya ibraz edilebilir. Ayrıca bu çek takas odasına ibraz edilmiş ise yine aynı kural geçerlidir. Eğer çekin ibraz süresi geçmiş ise bu çek için muhatap banka çekle ödemelerin düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkındaki yasanın 10'uncu maddesi uyarınca yapmak zorunda olduğu miktarı ödemekten imtina edebilmektedir. Bir başka anlatımla usulüne uygun çekin muhatap bankaya ibrazı halinde, söz konusu çekin karşılıksız kalması söz konusu ise bu takdirde muhatap banka sorumluluk konusu olan miktarı çek hamiline ödemekle yükümlüdür.

Türk Ticaret Yasası'nın 707'nci maddesi uyarınca "Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir." Yasal düzenleme ger...
MNetBanner("Referans_bolum_ust_468x60"); http://www.referansgazetesi.com/

Adsız dedi ki...

Sevgili arkadaşlar,

8 Mart kadınlar gününüz kutlu olsun.Burada eşinin arkasında duran her kadına HELAL olsun demek istiyorum.Ne kadınlar gördüm en ufak sıkıntıda kaçıp giden sizlere tekrar tekrar helal olsun kardeşlerim , ablalarım.

Siz o kocaların arkasında durdukca , o aile ollgunusunu yaşattıkca Türk milleti ilelebet payidar olacaktır.Savaşlarda mermi taşıyan , aş pişiren yengelerimiz , atalarımız bu vatanın her tuglasında emek hakkına sahiptir.Sizler bu milletin birer neferi olarak bu hissiyatla hareket ettikçe bu milletin , bizlerin sırtı yere gelmez evelallah.

Sayın Tefeci ,

Senin halin çok feci sen gidip şimdi kendine bir gay bar buluyorsun sonra ordan bir tatlı cocuk bulup tatlı tatlı evine gidiyorsun sonna ben çok yanlışlar yaptım beni cezalandır diyorsun...Senin en iyi yapacagın şey bu.Sitedeki Hanımlar kusura bakmayın.

Yeter bu güne kadar edebimizle yazdık bugunden sonrada edebimizle yazacagız.Salak saçma yazmanız sizin EĞİTİM , AİLE EĞİTİMİNİZ , YAŞAM BİÇİMİNİZ hatta yemeği şapırdatarak yemenizi bile ortaya koyuyor.Yapmayın kardeşim , gidin seviyenizde bir yerde sohbet ediniz , arkadaşlık sitelerine falan gidiniz.Burada insanların eşleri c.evinde , dostları c.evinde bunun vebalini ve ahını üzerinize almayınız.Eğer ben illa alacağım diyorsanız size

“Eûzü bivechillâhil kerîm ve kelimâtillâhit tâmmatilletiy lâ yucaviz hünne berrün velâ fâcirün min şerri mâ yenzilu mines semâi ve mâ yâ’rücü fiyha ve min şerri mâ zeree fil ardı ve mâyahrücü minha ve min fitenil leyli ven nehari illâ târikan yatruku bihayrin yâ Rahman.”

diye dua ediyorum ismini yazmasada rabbim her yerdedir kimin yazdıgını kimin içinden ne geçirdiğini bilir.

Şimdi diyeceksinki bu dua nedir?Sen şeriatcımısın.Hayır efendim şeriatcı degilim rakımı da icerim namazımıda kılarım herşey yerli yerindedir.Ana kalmaz zaten kul ile Allah arasındadır.

Duanın edilişinin sebebini yazayım feyz al sana niye yazdım bunu

"CİNLERİN aralarından İFRİT diye bilinen en güçlüleri, Resûli Ekrem’in Mi’râc olayında semâya yükseldiğini haber alınca, büyük telâşa düşüyorlar. "Şayet Muhammed semâları tanır, Allah’la biraraya gelirse, artık önüne geçilemez olur" diyerek bütün güçleri ile Rasûlullah aleyhisselâmın üzerlerine saldırıyorlar.

İşte o zaman Cebrâil aleyhis-elâm Efendimize bu duayı vahyederek korunmasını öğretiyor. Bu duayı okuyunca da Rasûlullah aleyhisselâm, hepsi yanıyorlar!"

Sen yani TEFECİ kitapta , Alalh katında faiz yiyen , bununla beslenen bir mahlukatsın yani yukarıdaki kavramlara uyarsın.

Bütün ahlarımız senin üzerine olsun inşallah...

R.C

Adsız dedi ki...

amin sayın r.c amin

tolga

Adsız dedi ki...

herkese günaydın 3434

Adsız dedi ki...

günaydın

my way

Adsız dedi ki...

günaydın arkadaşlar.iyi kandiller.2121

Adsız dedi ki...

MY WAY ABİ SALI GÜNÜ SAAT 18:00 DA ADANA KRAL FM DE KARŞILIKSIZ ÇEK MEVZUATI İLE İLGİLİ PROGRAM VAR MERSİNDEN ÇEKİYORSA DİNLE ABİ BEN RADYOYU ARAYIP SORU SORACAĞIM SİZİ BİLGİLENDİRİRİM 3434

Adsız dedi ki...

BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 5838
Kabul Tarihi: 18/2/2009 28.02.2009 Tarihli 27155 sayılı R.G.
MADDE 18- 19/3/1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2- 31/12/2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.”

Açıklama: Bu yasanın Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girdiği 28.02.2009 tarihinden 31.12.2009 tarihine kadar ileri tarihli çeklerin, üzerinde yazan keşide tarihinden önce bankaya ibraz edilmesi halinde karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacaktır. Geçici 2. madde, daha önceden karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılmış davalarda ve soruşturmalarda uygulanamaz. 28.02.2008 tarihinden itibaren 3167 s. Yasayı yürürlükten kaldıracak yeni çek kanunu yürürlüğe girinceye en geç 31.12.2009 tarihine kadar uygulanabilecektir.

ÖNEMLİ NOT: 5838 s. Yasa ile 3167 s. Yasaya eklenen GEÇİCİ MADDE 2. göre; çekin üzerinde yazan keşide tarihinden önce çekin bankaya ibraz edilmesi halinde, 3167 s. Yasada düzenlenen karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacak, ancak; bu durum 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanmasına engel olmayacaktır. İleri tarihli çekin, üzerinde yazan keşide tarihinden önce bankaya ibrazı halinde banka kısmen veya tamamen karşılıksız işlemi yapacaktır. Çek hamili 6762 s. T.T.K. nun verdiği yetkileri kullanabilecek, İcra İflas Kanunu hükümlerine göre takip işlemleri yapılabilecektir. Sadece, 3167 s. Yasada düzenlenen karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacaktır. 08.03.2009
Tayyar Cem ERALP
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı

Adsız dedi ki...

CÜNEYT ABİ NEDEMEK İSTENİYOR AÇIKLARMISIN ABİ SAYGILARIMLA 3434

Adsız dedi ki...

san cüneyt bey yanılmıyorsam burda 28.02.2009 tarihinden itibaren diyor,yani geçmişi kapsamıyor öylemi...o zaman yine hüsran bize...geçen sene erken yazdırılan çeklerime dava açılabilecek yani öylemi,bilgi verirsen sevinirim...

Adsız dedi ki...

3434
Yargıtay Savcısı T.C. Eralp
3167 s. çek kanunu- tayyar cem eralp
3167 s. k. geçici 2.m. - tayyar cem eralap
3167 s. k. - tck. genel hükümler- tayyar

adalet.org'da 3 Başlık altında Hakim ve Savcılar arasında fikir ve görüşlerini almak için tartışma başlattı.
Kendi görüşünü yazmış Hakim ve Savcılarında görüşlerini alacak

olay bundan ibaret
Görüşleri aktarırım

Tayyar beyin görüşüne göre çeke vade konulması geriye işlemez

Adsız dedi ki...

tefeci geldi
tefeci

Adsız dedi ki...

ilk önce şunu belirteyim
dün geceki ???? işaretleri kopyalayan kesinlikle ben değilim
onun için küfürleriniz başkasına gitti
ayrıca şunu da söyleyeyim
ben tefeci olarak size hiç küfür ettim mi
hayır
peki siz niye küfür edip kalitenizi belirtiyorsunuz
çok ayıp size yakışmadı bu.
ayrıca zaten biz de sizin kadar dertliyiz
keşke hapis cezaları kalksada bizde daha rahat para satıp kazansak
millet hapis var diye para almıyor
onun için bende size destek için buradayım
tefeci

Adsız dedi ki...

haber türkte baykal çeklerin ödenememesinden bahsettii.dd1dd2

Adsız dedi ki...

sizin beceremediğiniz şey şudur
siz organize haraket etmeyi beceremiyorsunuz
bir hedef tayin edin önce
sonra mail bombardumanına tutun orayı
kitleyin orayı olay bu
ben de yardımcı olurum
3 tane tefeci yakın arkadaşım var benimde
çevremizde geniştir malum
tefeci

Adsız dedi ki...

BU TAYYAR CEM ERALP DENEN ZEKA ÖZÜRLÜ VE HUKUK FORMASYONU EKSİK ADAM NASIL OLMUŞ DA YARGITAY SAVCISI OLMUŞ HAYRET! DAHA ÖNCE 3167 VE 5252 SK HAKKINDA DA ABUK BİR YORUMU YAYINLANMIŞTI ADALET.ORG SİTESİNDE.. V

VE BİR ÇOK YALAKA HAKİM DE TEŞEKKÜR ETMİŞTİ BU EMBESİL SAVCIYA.

HUKUK KİMLERE EMANET!

Adsız dedi ki...

HERKESİN KANDİLİ KUTLU OLSUN.Benimde eşim çekten 6 aydır hapiste bende çekle ilgili ne varsa araştırıyorum sizin gibi ama bir türlü işin içinden çıkamıyorum allah hepimizin yardımcısı olsun.

Adsız dedi ki...

adsız kişi sen tefeci falan degilsin.sende çek mağduru olarak gözünü bu siteye dikmiş iyi bir haber almayı bekleyen,yanız biraz içine düştügü durumdan dolayı kafayı sıyırmış birisin galiba?kafa doldurmaya ve kendine teselli vermeye çalışır bir halin var.gene devam et ama seviyene dikkat et..dd1dd2

Adsız dedi ki...

Lan tefeci

Senin sülaleni ecdadını sikerim orospu evladı. daha fazlasını istiyorsan kal burda. sıra karına gelecek . yeter lan batırdığınız ocak. topunuzun ecdadını sikeyim .
bir verdiniz 5 aldınız namssuz herifler. para satacakmış. git karını sat lan. hiç değilse birkaç kişinin gönlünü almış olursun.

sen burada bekle daha söyleyeceklerim var sana. şimdi işim var. sizin eve gidiyorum.

Adsız dedi ki...

arkadaşlar lütfen küfülü yazı yazmayalım,unutmayın burda eşi için mücadele eden bayanlarvar.bırakın yazan yazsın ,sadece muatab almayın yeter...bizlerde çok sinirleniyoruz ama burada küfürün çözüm olmayacagını da biliyoruz..ayrıca bir chat sitesi de degil burası.lütfen küfür olmasın rica ediyorum..dd1dd2

Adsız dedi ki...

Yargıyay Savcısı Tayyar Cem Eralp'ın anlaşılmaz bir şekilde çek cezalarına destek verdiği tartışılmaz, mantık ve vicdandan yoksun olarak karşılıksız çek cezalarının devamından yana neden tavır aldığının cevabını ona sormak lazım, bir bankacı bir büyük tüccar olsaydı anlaşılabilirdi ama bir hukukçu olarak anlamak mümkün değil! tabiki akla başka sorular geliyor..

Hukiki nete üye olan arkadaşlarımız varsa
http://www.hukuki.net/forum/member.php?u=22567
buradan bu şahsa özel mesaj gönderip mantıklı bir açıklama alabilirler sanıyorum

Adsız dedi ki...

ulan adsız şerefsiz
senin kadar adi başka bu sitede yok galiba
dünya kadınlar gününde annelere ettiğin küdürlere bak ve utan
söylenecek bişey yok sana sen değerlerini kaybetmişsin
tefeci

Adsız dedi ki...

lan adi mahluk tefeci


senmi değerden bahsediyorsun?
şerefsiz namussuza bak.. lan puşt zordaki insanların kanını emdiniz yıllarca. evlerini aldınız, fabrikalarına el koydunuz. ne değerinden bahsediyorsun haysiyetsiz herif. ocak batırdınız lan. tefeci borcundan ve zulmünden intihar eden bi dünya insan var bu ülkede. sen kalmış çek mağdurlarının sitesinde orospu çocukluğu yapıyorsun. bi de dünya kadınlar gününden bahsediyorsun. namussuza bak! cümle alem karına sövüyor lan etrafa bi kulak versene. kadınlar günüymüş........

Adsız dedi ki...

ZİNDANDAN MEHMEDE MEKTUP (235039 Hit)

Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam,boynunda yafta...

Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mi?..Belki ..Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...

Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna ,ne tırnak!

Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.

Düşün mü,konuş mu, sus mu ,unut mu?
Buradan insan mı çıkar,tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı,asıldı
Kaydını düştüler,mühür basıldı.
Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı

Ondan kalan,boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler,bugün"maruzat"!
Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?

Anlamaz;yazısız,pulsuz,dilekçem...
Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekun içinde yazıl ve çizil!

Insanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik,mintanlarla et.

Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat

Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim,senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan

Karıştır çayını zaman erisin
Kopuk kopuk,duman duman erisin!

Peykeler,duvara mihli peykeler
Duvarda,başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara,bas bas gölgeler...

Duvar,katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin

Sukut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep,ölü ve mezar?

Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç varda ,kalan biz miyiz?

Ses demir,su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden,kader bu,emir...

Garip pencerecik,küçük daracık;
Dünyaya kapalı,Allah'a açık

Dua,dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla,hep yoncalanmış

Bir soluk,bir tütsü,bir uçan buğu
İplik ki incecik,örer boşluğu

Ana rahmi zahir ,şu bizim koğuş
Karanlığında nur,yeniden doğuş....
Sesler duymaktayım;Davran ve boğuş!

Sen bir devsin,yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im,sevinin ,başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
Gün doğmuş ,gün batmış ,ebed bizimdir

NECİP FAZIL KISAKÜREK

Adsız dedi ki...

ZİNDANDAN MEHMEDE MEKTUP (235039 Hit)

Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam,boynunda yafta...

Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mi?..Belki ..Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...

Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna ,ne tırnak!

Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.

Düşün mü,konuş mu, sus mu ,unut mu?
Buradan insan mı çıkar,tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı,asıldı
Kaydını düştüler,mühür basıldı.
Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı

Ondan kalan,boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler,bugün"maruzat"!
Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?

Anlamaz;yazısız,pulsuz,dilekçem...
Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekun içinde yazıl ve çizil!

Insanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik,mintanlarla et.

Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat

Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim,senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan

Karıştır çayını zaman erisin
Kopuk kopuk,duman duman erisin!

Peykeler,duvara mihli peykeler
Duvarda,başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara,bas bas gölgeler...

Duvar,katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin

Sukut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep,ölü ve mezar?

Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç varda ,kalan biz miyiz?

Ses demir,su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden,kader bu,emir...

Garip pencerecik,küçük daracık;
Dünyaya kapalı,Allah'a açık

Dua,dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla,hep yoncalanmış

Bir soluk,bir tütsü,bir uçan buğu
İplik ki incecik,örer boşluğu

Ana rahmi zahir ,şu bizim koğuş
Karanlığında nur,yeniden doğuş....
Sesler duymaktayım;Davran ve boğuş!

Sen bir devsin,yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im,sevinin ,başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
Gün doğmuş ,gün batmış ,ebed bizimdir

NECİP FAZIL KISAKÜREK

Adsız dedi ki...

Yazıklar olsun sizlere, bu kadarmı insanlıktan nasibinizi alamadınız, biraz insan olun insan, burada çok zor durumda olan insanlar var burayı bu şekilde yazılarla meşgul etmeyin. Bakın insanların ahı tutar Allaha inanıyormusunuz bilemem ama ah tutacağına inanın, sizden babanızdan cocuklarınızdan bunun ahı çıkar buna inanın. Tamam Çek vermişler ödiyememişler bunun cezası var, ama buradan medet uman masum aileler ve çocuklarıdır aklınızı başınıza alın. her şeyin bir hesabı var burada yaptığınızın bir hesabı olmayacakmı sanıyorsun adın tefecimi her neyse..

Adsız dedi ki...

Arkadaşlar lütfen sabır ve biraz seviye galiba birileri reyting peşinde, yada egolarını tatmin ediyorlar. Kanunlar genel müdürlügündeki incelenmesi tavsiye edilen taslak eski. Yeni taslakla alakası yok yılmayalım. Necip Fazıla rahmetve mevlid kandilinizi tebrikler. Sami Kal

Adsız dedi ki...

BURAYI KARIŞTIRAN KARAKTERSİZ BİZİN DERDİMİZ BİZE YETER LÜTFEN BURAYI MEŞGUL ETMEYİN BİRAZ ŞEREFİNİZ VARSA ALLAH RIZASI İÇİN LÜTFEN 3434

Adsız dedi ki...

3167 s. K. GEÇİCİ 2.M. - Tayyar Cem Eralp
BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 5838
Kabul Tarihi: 18/2/2009 28.02.2009 Tarihli 27155 sayılı R.G.
MADDE 18- 19/3/1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2- 31/12/2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.”

Açıklama: Bu yasanın Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girdiği 28.02.2009 tarihinden 31.12.2009 tarihine kadar ileri tarihli çeklerin, üzerinde yazan keşide tarihinden önce bankaya ibraz edilmesi halinde karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacaktır. Geçici 2. madde, daha önceden karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılmış davalarda ve soruşturmalarda uygulanamaz. 28.02.2008 tarihinden itibaren 3167 s. Yasayı yürürlükten kaldıracak yeni çek kanunu yürürlüğe girinceye en geç 31.12.2009 tarihine kadar uygulanabilecektir.

ÖNEMLİ NOT: 5838 s. Yasa ile 3167 s. Yasaya eklenen GEÇİCİ MADDE 2. göre; çekin üzerinde yazan keşide tarihinden önce çekin bankaya ibraz edilmesi halinde, 3167 s. Yasada düzenlenen karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacak, ancak; bu durum 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanmasına engel olmayacaktır. İleri tarihli çekin, üzerinde yazan keşide tarihinden önce bankaya ibrazı halinde banka kısmen veya tamamen karşılıksız işlemi yapacaktır. Çek hamili 6762 s. T.T.K. nun verdiği yetkileri kullanabilecek, İcra İflas Kanunu hükümlerine göre takip işlemleri yapılabilecektir. Sadece, 3167 s. Yasada düzenlenen karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacaktır. 08.03.2009
Tayyar Cem ERALP
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
----------------------------------------------
Sayın Eralp,
Sizin görüşünüze katılamıyorum. Kannatimce lehe düzenleme getiren bu kural 28/02/2009 tarihinden önce düzenlenmiş olup ta üzerinde yazılı tarihten önce bankaya ibraz edilen tüm çek keşidecileri için uygulanmalıdır. Ben bu tarihten önceki karşılıksız çek düzenleme suçlarına ilişkin tüm infaz evraklarını gerekli incelemeleri yapmaları için mahkemelerine iade ettim.
Mesela 28/02/2009 tarihinden önce iki ayrı keşideci tarafından düzenlenen ve keşide tarihleri 31/03/2009 olan iki çekten biri 27/02/2009 da bankaya ibraz edildiğinde ibraz geçerli olduğundan 1. çekin keşidecisi cezalandırılabilecek oysa aynı anda düzenlenen diğer çek ise 01/03/2009 da ibraz edildiği için bu keşideci cezalandırılamayacaktır. Bunu kabul etmek hukuka uygun olurmu yada benmi yanlış yorumluyorum? lütfen bu kuralın 28/02/2009 tarihindin önceki soruşturma ve kovuşturmalarda neden uygulanamayacağına dair gerekçenizi mümkünse biraz açarmısınız. saygılarımla Edremit Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Kemal Mecit 08.03.2009.14:58
-------------------------------------------------

Adsız dedi ki...

Cüneyt gene bizi güldürecek bir yorum attın helal olsun..

...neden uygulanamayacağına dair gerekçenizi mümkünse biraz açarmısınız...

Helal olsun Kemal savcıya. "Mümkünse" gerekçeleri bi sırala bakalım diyor.Kanunda bunun uygulanamayacağını belirten bir madde varmı yokmu birazdan yorum yazarlarsa öğrenmiş olacağız.

Bu diğer savcı her ne hikmetse sürekli bu 3167 nin uygulanması gerekir , gerekir ,gerekir diye başlıklar açmaya sürekli hapisi destekler yazılar yazmaya başladı bu biraz manidar.

R.C

Adsız dedi ki...

bakın arkadaşlar adalet org sıcak bir yer ve bu cem eralp in orada sağlam lobisi var. ocak ayındaki yazısıyla neredeyse tüm adalet orgtakileri etkiledi ve lehe bir durum oluşmadı. Ve karşımıza durdu durdu yine cem eralp çıktı gerisini biz düşünelim nelerle karşılaşacağımızı

doğrucu

Adsız dedi ki...

arkadaşlar boşuna şu tefeci yüzünden canınızı sıkıyorsunuz aldırmayın benim eşim o tefeciler yüzünden hapiste 3 tane arabasını aldılar elinden çeklerini ödeyemedi onların yüzünden ve şuan hapiste ben 3 yaşındaki oğlumla mağdur durumdayım 6 aydır kiramı ödeyemiyorum d.gaz faturamı vs ödeyemiyorum o ve onlar gibilerini allaha havale ettim sizde öyle yapın şu mubarek günde küfür ederek boşu boşuna günaha girmeyin.

Adsız dedi ki...

Evet doğrucu bende onu diyorum.Bu kadar katı savunması ve ortada dayanaklar yokken istediği gibi kanunun yorumlamaya çalışması biraz manidar.Amaç Hukukun üstünlüğü ,kanunların netliğini korumakmı yoksa istenildiği gibi kanunların esnemesi , yorumlanmasımı çözemedim halen.

Madde çok açık Lehe olan kanun geriye işler diyor.Peki geriye işleyemez diyen kanun varmı?Bakalım birazdan öğreneceğiz eğer cevap yazarsa son yoruma.

Savcı acıkca yazmış 27.02.2009 suçlu bir gün sonra 01.03.2009 suçsuz..böyle şeymi olur mantıklı geliyormu?

R.C

Adsız dedi ki...

yine mi eralp

tolga

Adsız dedi ki...

Evet Tolga aynen..

R.C

Adsız dedi ki...

bızım savcıda eralp'ın ogrencısı herhalde...aynı seyı savunuyor...bakalım ne cevap gelecek.EMIR

Adsız dedi ki...

HAYDA ARKADAŞLAR NEDİR BU TAYYAR AMCADAN ÇEKTİĞİMİZ

Adsız dedi ki...

Merakla ne acıklama gelecek bekliyoruz hep beraber.Yani şu maddeden bu kanundan falan mı yazılacak yoksa benim fikrim bumu yazılcak? Aralarında daplar var tabi bekleyip göreceğiz.

R.C

Adsız dedi ki...

sn arkadaşlar

sn cüneyt arkadaşımızı yoğun çabasından dolayı tekrar kutluyorum..

yorumlara gelirsek benimde bir sorum olacak savcı ya..

madem bu ülkede geçici kanunlar uygulanmıyorsa...

TCK nun 5. maddesi 5349 sayılı yasanın geçici 1.maddesiyle bu ülkede 4 sene ertelendi..o zaman bu geçici maddeye neden sayın savcı bu konuya bir yorumgetirmedi..

ayrısa sayn savcının zaman bakımından verdiği örnekler çok açık..bu yasanın çıkacağı basına yansıdğı zaman binlerce vadeli çekin hesapta para yoksa yazıldığını anlamak için müneccim olmaya gerek yok..

bu konuya aksi yorum yapanlar sadece kendileri üzerinde şüphe uyandıracaklardır..kanunlar açıktır ve kıyas yapılamaz ilkesi yürürlük kazanmıştır..

sündürmeye çalışmak sadece insanları farklı şekilde düşünmeye itecektir..

my way

Adsız dedi ki...

sayın Yargıtay Savcısı Tayyar Cem ERALP'in adalet.org da yayınlanan 31.07.2006 tarihli mekalesinden alıntıdır:
Fransız’ların ve Belçika’nın Ruanda’da dini, dili, rengi aynı olan tek bir ulusu nasıl tutu’lar ve tutsi’ler diye ikiye bölüp birbirini öldürttüklerini… Cezayir’de yapılan soykırımı… Cezayir halkını aşırı dinciler ve dinci olmayanlar diye ikiye ayırıp vahşice cinayetler işlettiklerini… Afganistan’da önce Talibanı kurdurup, sonra Afgan halkını kendi kardeşlerine öldürttüklerini… Irak’ta, önce kafalarına aylarca bomba yağdırıp sonra aleviler, Sünniler, Türkmenler diye ayrılık yaratıp çarşıda, pazarda, cami önünde bomba yüklü araçlarla toplu katliamlar yaptırdıklarını biliyorum… Biliyorum ve şaşırmıyorum.
Çünkü onlar kurnaz… Akıllı… Pişkin… Herkesin gözünün içine bakarak Irak’a demokrasi getirmek için geldiklerini söylemekten çekinmezler… Yerli işbirlikçi bulmakta hiç zorlanmazlar…Bizler safız… Her zaman onların oyunlarına geliriz… Afrika’nın kara derili insanını vahşi hayvanlar gibi yakalayıp köle olarak satan… Savaşmayı bile bilmeyen Kızılderilileri vahşice katledip Aztek ve İnka medeniyetlerini yağmalayan acımasız Avrupalı, bizim gibi saf ulusları kandırmakta hiç de sıkıntı çekmemiştir…
Ama onlar kurnaz… Alevi’yi Sünni’ye, Sünni’yi Alevi’ye, Kürt’ü Türk’e, Türk’ü Kürt’e düşman etmeyi çok iyi becerirler… Kardeş kardeşi boğazlasın ki; onlar da ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına el koyabilsin, sömürebilsinler…. Çünkü onlar kurnaz, akıllı, bizler saf insanlarız… 1968 ve devamı yıllarda Türk gençliği kominist – faşist diye vuruşturulmadı mı?…
Daha da çok okumalıyım ki; Türbana karşı olma ve laikliği savunma görüntüsü altında faaliyet yürüten bazı kurnazların, vatandaşımın saf ve temiz dini duygularını rencide ederek, ülkeme; Hırıstiyanlığı, Yahudiliği ihraç etmek isteyen misyonerlere hizmet edip etmediklerini… Türbanı savunma ve laikliğe karşı olma görüntüsü altında faaliyet yürüten bazı kurnazların ise, vatandaşımın saf ve temiz dini duygularını sömürerek ülkeme; radikal İslama dayalı bir rejim ihraç etmek isteyen ve şeriatla yönetilen devlet yada devletlerin amacına hizmet edip etmediğini anlayabilmeliyim… Bölücüyü, bölücü olmayandan; bir yabancı ülke işbirlikçisi haini namuslu bir vatandaştan ayırabilmeliyim…
Öyle bir bilinçle görevimi yapmalıyım ki:

Bir yabancı ülke vatandaşını, kendi ülkemin vatandaşından, güçlü bir ülkenin vatandaşını zayıf ve yoksul bir ülkenin vatandaşından ayırmamalıyım.
Kendi ülkemin vatandaşları arasında; dil, din, ırk, renk, mezhep, cinsiyet v.s. ayırımı yapmadan hepsini de birbirine eşit insanlar olarak görmeliyim… Ne Türkü Kürde, ne Kürdü Türk’e, ne Türkü yada Kürdü; Ermeni yada Rum yada Yahudi asıllı bir vatandaşa, ne Sünniyi Aleviye, ne Aleviyi Sünniye yada Şafiye, nede erkeği kadına üstün görmemeliyim… Görmemeliyim ki; o kurnazlar ülkemin vatandaşlarını kötü emellerine alet edemesinler. Ülkemin vatandaşlarına acı çektirip göz yaşı döktüremesinler… Analarını ağlatamasınlar…

Ben bir Cumhuriyet savcısı olarak; vatandaşımın devletine ve adaletine olan güvenini sarsmadan, hukuka uygun ve yasalar çerçevesinde herkese eşit ve adil davranarak devletime, vatanıma, milletime en iyi şekilde hizmet edebileceğimi düşünüyorum.

İşte o zaman; o kurnazlara ve o işbirlikçilerine kullanabilecekleri fırsatı vermemiş olurum…

Anayasa ve yasalarımızda da“bütün insanlar, yasalar önünde eşittir.” diye yazmıyor mu?…
Bizim asıl görevimiz de bütün insanlara eşit davranmak değil midir?…


Ne diyor Sayın Savcımız;
çevrilen uyunları, halkın nasıl kullanıldığını nasıl istismar edildiğini
beyan ederken
çelişkiye düşüp
""adaletine olan güvenini sarsmadan, hukuka uygun ve yasalar çerçevesinde herkese eşit ve adil davranarak devletime, vatanıma, milletime en iyi şekilde hizmet edebileceğimi düşünüyorum.""

Kısaca kanun Koyucu önüme ne yasa getirirse uygularım diyor""

oldumu şimdi sayın savcım
Yukarıda yazdığın haklı değerlendirmeleri nasılda bir anda çöpe attın.
Türlü türlü oyunlar ama ben yasaları uygularım!!
Yasayı hazırlayanlar siyonistlerin, CIA nın temsilcisiyse!!
sen yinede yasaları uygularsın
Vicdan!!!
onu kim uygulayacak?

Saygılarımla Tayyar cem Eralp
Adalet ve hukukunda nasıl kullanıldığını Biliyorum ve şaşırmıyorum!!

Adsız dedi ki...

arkadaşlar.
herkesin kandilini kutlar, sağlıklı, huzurlu,
özgürlükler,dolu nice kandiller dilerim.

bayan arkadaşların,da 8 mart dünya kadınlar günü'nü kutlarım.

Adsız dedi ki...

sn cüneyt
cem eralp,in yukarıdaki makalesini adalet org sitesine atma şansın varmı?
meslektaşları kime hizmet ettiğini görsünler.

Adsız dedi ki...

arkadaşlar
cem eralpin bu makalesini kim buraya attı ?
nereden buldunuz?

Adsız dedi ki...

21
onu yapamam ama hukiki net e uyedir sayın savcımız
hukiki nete uye olan bir arkadaşımız açtığı konuya yada ozel mesaj atarak burdaki linki vererek okuması sağlanabilir diye düşünüyorum

Adsız dedi ki...

Cuneytin adalet org a yazı atmasının uygun olmayacagını düşünmüş belirtmiştim tekrar aynı şeyleri söylüyorum.Cuneyte güvenipte kullanıcı kimliğini vermiş bir kişiyi zor durumda bırakmayalım diyorum yine.

Savcının yasa koyucu diye tabir ettiği hükümet kanadının kimlerin elinde olduğunu biz bilemeyiz ama Türk milletinin ve halkının elinde olmadığı kanısını ben yogun bir biçimde düşünüyorum.

My Way işte istediği gibi kanunları esnetme kanunları kullanarak bir kısımı ezme bir kısımı yüceltme böyle birşey olsa gerek.İnsan hukuk fakultesi okurken tüm geçmişini , tüm geleceğini , tüm siyasi düşüncelerini bir bir elemeli diye düşünüyorum.Yoksa kanun ne diyorsa onu kayıtsız şartsız yaparım , hukuk dışı uygulama yapmam demekle ortadan kalkmış bir sucu veya cezayı infaz etmeye devam etmek birbirine tamamen ters çelişen ve kafalarda soru işareti yaratan bir durum olarak boylu boyunca karşımızda yatıyor.

R.C

Adsız dedi ki...

21
Ben attım
altınada kendi yorumumu yazdım
Ne diyor Sayın Savcımız;
la başlayan benim yorumum

Adsız dedi ki...

sn cüneyt sağol
hukuki nette birini bulursak oaraya atalım.
bu makalesi de adalet org tamı yayınlanmış

Adsız dedi ki...

http://kendihalinde.wordpress.com/2006/09/11/kusura-bakmayin-ben-de-kendimi-yazdim/

Adsız dedi ki...

sn savcı o'gün hukuku adaleti savunurken bu günde bankaları faktorink leri ve geçen günkü bir yorumda belirtildiği gibi şimdi de para para para nın satın aldığı emir eri olan fikirleri savunuyor

Adsız dedi ki...

http://kendihalinde.wordpress.com/2006/09/11/kusura-bakmayin-ben-de-kendimi-yazdim/

altına yorum yazdım inşallah okur
hukiki.net e üye bir arkadaşımız özel mesaj atsa çok iyi olur

Adsız dedi ki...

sn arkadaşlar

normal bir vatandaş olarak bir takım önerilerde bulunma hakkımız bizimde var sanırım..

çok okumak elbette insanlara artı değer kazandırır..hatta zamanında kitap alamadığı ve okuma şansı olmadığından yakınan sermayeye düşman bir kişiliğin,farkında olmadan savunduğu fikirlerin sömüren sermayeye yakın söylemlerinin olduğu zamanlarda ortaya çıkabilir..

ama önemli olan insanların ilk önce kendi görev yaptıkları konuları eksiksiz öğrenmeye çalışmak olmalıdır..

bu da genel kitapları okumak yerine rahmetli Sulhi dönmezer ve Hayri Domaniç gibi ceza hukuku konusunda duayyen olan profösörlerin görüşlerini okuyup değerlendirmekle olacaktır..

insanlar kendi konularında okuyarak bilgilerini pekiştirdikten sonra(özellikle kamu görevi yapanlar)genel konulara belkide emekli oldukları zaman bakacaklar ve kamuya zarar verir durumda kendi yorumlarını yapacaklardır..

my way

Adsız dedi ki...

sn cüneyt

başka yorum geldimi acaba tahminime göre 10 yorumdan 9 u karşı olacaktır..bence bu yazılara sn adem sözüer inde yorum yapması lazım..adam bişey söyledi sonra kayboldu..

my way

Adsız dedi ki...

adem sözüeri aramızdan biri arasa bu cem erapi anlatsa ve adaletorgta çarpıştırsa ne güzel olur.Bence bir ablamız ararsa iyi olur

tolga

Adsız dedi ki...

adam saldırır gibi üç konu birden açmış adalet orgtaki sanki hırsla koşuyor.yoksa adamın yazdığı kitaplardan yayınevlerinden alamadığı paralara istinaden elinde çekler mi var da böyle yapıyor

doğrucu

Adsız dedi ki...

60 yaşının üzerinde bir adamsın ne uğraşıyorsun garibanlarla
ölümde var
ölümde vaaaaaaaar
ölümde vaaaaarrrrrr
ölümde vaaaarrrrrrrr

doğrucu

Adsız dedi ki...

Ne hikmetse okul yıllarında asosyal, içine kapanık tipler daha sonra çok etkin görevlere geliyor...

Bu özelliklerin nedeni olasılıkla aşağılık kompleksleridir sanıyorum..

Bu insanlar genellikle daha sonra acımasız ve keskin kişilikler haline dönüşüyor ve geçmişin bastırılmış duygularını, nefretlerini kullandıkları yetki aracılığıyla kusuyorlar..

Üstelik bu olumsuz özelliklerini de sanki bir erdemmiş gibi sağa sola lanse ediyorlar bu şekilde...

İyi ki çoğunluk değiller...

Anfa

Adsız dedi ki...

süper bir yorum anfa sana en içten duygularımla katılıyorum


doğrucu

Adsız dedi ki...

my way abi adalet orgta başka yorum yok mu?


tolga

Adsız dedi ki...

3167 s. K. GEÇİCİ 2.M. - Tayyar Cem Eralp'in açtığı konuya 2. yorum

Sayın Eralp'e bu soru konuya ve önceki konulara katkıları için müteşekkirim.
Ancak iş bu soru konudaki görüşlerine ben de katılamıyorum.

5838 Sayılı Yasanın 18 nci maddesi "19/3/1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. Geçici Madde 2. "31/12/2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” şeklinde düzenleme getirmiştir. Düzenleme DÜZENLEMENİN BİTİŞ TARİHİ OLARAK 31/12/2009 tarihini getirmiş ise de, başlangıç tarihi getirmemiştir, Dolayısıyla bu düzenleme ile 31/12/2009 tarihine kadar KEŞİDE TARİHİNDEN ÖNCE YAPILAN TÜM İBRAZLAR GEÇERSİZ KILINMIŞTIR. Kanun koyucu kanunun yürürlüğünden sonrayı anlamamızı sağlayacak şekilde "YAPILACAK" ibrazlar ibaresini kullanmadığından, yerine geçmişede şamil olacak şekilde "muhatap bankaya ibrazı" ibaresi kullanıldığından düzenlemenin başlangıç tarihinin kanunun yürürlük tarihi olduğu kabul olunmamalı, 31/12/2009 tarihine kadar tüm keşide tarihinden önce ibraz edilmiş olan çekleri kapsadığı da gözetilmelidir.

Ancak bu halde bile suçun unsurlarının oluştuğunda herhangi bir tereddüt yoktur, Zira kanun 31/12/2009 tarihine kadar keşide tarihinden önce bankaya ibrazı geçersiz kılmıştır. Gerçersiz kılınan VAKİTSİZ İBRAZDIR. Bu düzenleme ile, çek yaprağı hukuki açıdan kambiyo senedi vasfından hiç bir şey kaybetmediği gibi cezai açıdandan çek kanununun korunmasından yararlanmaya devam edecektir. Şu farklaki eğer çek yaprağı keşide tarihinden önce ibraz edilmiş ise, bu ibraz geçersizdir. Ancak ibraz ilelebet geçersiz değildir. kanun koyucu bu ibrazın keşide tarihinde yapılması gerektiğini söylemekle aslında vaktinden önce yapılan ibrazın KEŞİDE TARİHİNE KADAR GEÇERSİZ OLDUĞUNU, bu tarihte GEÇERSİZ İBRAZIN GEÇERLİLİĞİNİN BAŞLADIĞINI dolayısı ile kabul etmiştir.

Bu nedenle zikrolunan kanuni düzenlemenin keşide tarihinden önce ibraz edilmiş çek yapraklarına dair açılan ceza davalarında beraat kararı verilmesi yönünde etkisi yoktur diye düşünürüm.

Öte yandan İnfaz Cumhuriyet Savcılarının infaz evrakını elinde tutup, bu konuda bir karar verilmesini esas mahkemesinden talep etmeleri çok haklı bir talep ise de, bu talep sonucu gelen kadar infazın durdurulmasına dair ortada bir karar olmadığından infaz için aramaya ya da infaza devam etmeleri gerekirken infaz evraklarının toptan geri gönderilmesini hukuk çerçevesinde açıklamak zordur.
Saygılar sunarım. Bakırköy Adliyesi Hakimi Ferşat Aydın 08.03.2009.17:24
-------------------------------------------------------------------

Adsız dedi ki...

ne oldu sustunuz :)
sayın tayyar cem eralp hepinizi susturdu :) küçük dilinizi mi yuttunuz?

tefecinin şahidi

Adsız dedi ki...

tefecinin şahidi Hakim ferşat beyde seni susturdu

User dedi ki...

Selam arkadaşlar savcı hukuki net'e 4 yazı yazmış oda 4-5 sene önce yeni yorumu yok
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kasıt ve Kötü niyet yoksa, ekonomik suçlarda, Devlet veya şahıslara olan borç yüzünden hapis cezası insan onuruyla oynamaktır.

Adsız dedi ki...

sn my way
hakimin yorumuna ne diyorsun?

Adsız dedi ki...

niye beni sustursun hakim ferşat alehinize yazmış :) okuman yok galiba :)


tefecinin şahidi

Adsız dedi ki...

dua edinki ferşat babada olmasın dosyanız:)


tefecinin şahidi

Adsız dedi ki...

sn şahit
maşallah bakıyorum da tefeci lobisi iyi çalışıyor tefeciden sonra da şahidi türedi boşuna uğraşmayın bu blog da para satamazsınız!çünkü burada hetkes paralı sizin sayenizde cebimiz dolu sizin paranızlan fing atıyoz simdi siz uğraşın lobi yapın ve parayı nasıl geri alacağınızı düşünün.

Adsız dedi ki...

tefecinin şahidi
Hakim kıskançlıktan olsa gerek Savcılara atıf yapıyor
neden savcılar mahkeme kararı olmadan infazları durduruyor diye soruyor, illaki mahkeme diyor..

"""Düzenleme DÜZENLEMENİN BİTİŞ TARİHİ OLARAK 31/12/2009 tarihini getirmiş ise de, başlangıç tarihi getirmemiştir, Dolayısıyla bu düzenleme ile 31/12/2009 tarihine kadar KEŞİDE TARİHİNDEN ÖNCE YAPILAN TÜM İBRAZLAR GEÇERSİZ KILINMIŞTIR. Kanun koyucu kanunun yürürlüğünden sonrayı anlamamızı sağlayacak şekilde "YAPILACAK" ibrazlar ibaresini kullanmadığından, yerine geçmişede şamil olacak şekilde "muhatap bankaya ibrazı" ibaresi kullanıldığından düzenlemenin başlangıç tarihinin kanunun yürürlük tarihi olduğu kabul olunmamalı, 31/12/2009 tarihine kadar tüm keşide tarihinden önce ibraz edilmiş olan çekleri kapsadığı da gözetilmelidir.""""

demekle geçmişi kapsadığını kabul etmiş:)

Adsız dedi ki...

ne oldu cüneytiniz my wayiniz sustu dut yemiş bülbül oldular


sadece şahidi :)

Adsız dedi ki...

kabul etmiş ama son cümlelerini iyi oku :)

Öte yandan İnfaz Cumhuriyet Savcılarının infaz evrakını elinde tutup, bu konuda bir karar verilmesini esas mahkemesinden talep etmeleri çok haklı bir talep ise de, bu talep sonucu gelen kadar infazın durdurulmasına dair ortada bir karar olmadığından infaz için aramaya ya da infaza devam etmeleri gerekirken infaz evraklarının toptan geri gönderilmesini hukuk çerçevesinde açıklamak zordur.
Saygılar sunarım. Bakırköy Adliyesi Hakimi Ferşat Aydın

sadece şahidi

Adsız dedi ki...

kabul etmiş ama son cümlelerini iyi oku :)

Öte yandan İnfaz Cumhuriyet Savcılarının infaz evrakını elinde tutup, bu konuda bir karar verilmesini esas mahkemesinden talep etmeleri çok haklı bir talep ise de, bu talep sonucu gelen kadar infazın durdurulmasına dair ortada bir karar olmadığından infaz için aramaya ya da infaza devam etmeleri gerekirken infaz evraklarının toptan geri gönderilmesini hukuk çerçevesinde açıklamak zordur.
Saygılar sunarım. Bakırköy Adliyesi Hakimi Ferşat Aydın

sadece şahidi

Adsız dedi ki...

sn 17.00
kabul olayında size katılıyorum geçmişi de kapsadığını hakim kabul etmiş infaz yorumuna ne diyorsunuz.

burada kendisi le çelişmiyormu dediğiniz gibi kabullenememi var

Adsız dedi ki...

kaç kişi kaldınız?

:)))))))))))))



sadece şahid

Adsız dedi ki...

hepinize geçmiş olsun.........


NİKAH ŞAHİDİ !!!1

Adsız dedi ki...

my way ve cüneytleriniz dondu kaldı:)


sadece şahid

Adsız dedi ki...

HADEEEE DAĞILALIM BEYLER ARTIKKKK......


BOZACININ ŞAHİDİ !!!!!!!

Adsız dedi ki...

21
çelişmiyor
savcılar mahkeme kararı olmadan infazları durdurmalarını açıklamak zor diyor,
gelin mahkemelerden bu kararı verelim..
Edremit savcısı Eralpe ben düşüncenize katılmıyorum infaz dosyalarını iade ettim diye cevap verdi ya!! ona hitaben tamam haklısın yerinde bir karar gibi gözüksede, mahkeme kararı olması gerekir bunu kanunda açıklamak zor diye atıfta bulunuyor,, yani bana gelsin ben karar veririm eyy savcı sen değill diyor..

Adsız dedi ki...

Lan tefeci

ben buradayım haberin olsun. başlama yine orospu çocukluğuna. dünküler az geldi galiba. fazlasını istiyorsan konuşmaya devam et

Adsız dedi ki...

aferin bu tayyar abime yine nasılda yönlendiriyor herkesi :)



sadece şahidi

Adsız dedi ki...

YAPCAK Bİ ŞEY YOK VALLA DURUM BU......


'''''''ŞIRACI ''''''''

Adsız dedi ki...

adalet.org yorumları
------------------------------------------------------------------
DÜZELTME:
"Bu nedenle zikrolunan kanuni düzenlemenin keşide tarihinden önce ibraz edilmiş çek yapraklarına dair açılan ceza davalarında beraat kararı verilmesi yönünde etkisi vardır diye düşünürüm." Hakim Ferşat Aydın Bakırköy Adliyesi 08.03.2009.17:24 08.03.2009.17:26
-----------------------------------------------------------------

Adsız dedi ki...

cüneyt yeme bizi düzeltmeymiş :)


sadece şahid

Adsız dedi ki...

Lan tefeci

ben buradayım haberin olsun. başlama yine orospu çocukluğuna. dünküler az geldi galiba. fazlasını istiyorsan konuşmaya devam et

Adsız dedi ki...

:) ne oldu sustunuz bu kadar mı birlikteliğiniz üretkenliğiniz sesiniz :)


sadece şahidi

Adsız dedi ki...

sn cüneyt
sağol şimdi bu düzeltme ile yüreğime su serptin.

sn cüneyt bana bir üst mahkemeye (ağır cezaya)itiraz dilekçesi örneği lazım bir çok yere baktım bulamadım senin bulma şansın varmıdır?

Adsız dedi ki...

ankara hukuklu da gelmiyor siteye artık sağolsun aki evveler onuda kaçırttı.
sağolsun o bize örnek dilekçeler yazıyordu o da gelmez oldu artık.

Adsız dedi ki...

31.12.2008 TARİHİ SONRASINDA, KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETME SUÇUNA UYGULANACAK OLAN TÜRK CEZA KANUNU HÜKÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
I- GENEL OLARAK
01 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın “Özel kanunlarla ilişki” başlığını taşıyan m. 5 “(1) Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.” hükmünü getirmektedir.
Ceza hukuku kuralları hukuk düzenimizde esas olarak Ceza Kanunu adı verilen bir ana metinde toplanmıştır. Bunun dışında YTCK m. 5’in deyimiyle “özel ceza kanunlarında ve ceza içeren kanunlarda” yani örneğin, Çek Kanunu, İcra İflas Kanunu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Basın Kanunu gibi başka bazı yasalarda da ceza hukuku kurallarına yer verildiği görülmektedir.
TCK m. 5 hükmü eski TCK m. 10’daki düzenlemeden oldukça farklıdır. En önemli fark genel kanun olarak TCK’nın sadece özel kanunda bu konuda bir düzenleme bulunmaması halinde uygulanabileceği yönündeki sınırlamanın kalkmış olmasıdır. Gerçekten 765 s. TCK m.10’a göre herhangi bir özel ceza kanununda örneğin, teşebbüs, erteleme vb. konuda hüküm varsa o kanun hükmü uygulanmaktaydı. Yeni düzenlemeye göre ise özel ceza kanunlarında ya da ceza içeren kanunlarda YTCK’nın genel hükümleri içinde yer alan bir düzenleme varsa, artık YTCK’nın ilgili hükmü uygulanacaktır. Bu anlamda özel ceza kanunları ya da ceza içeren kanunlar sadece suç tipi ve yaptırım bakımından uygulanacak, teşebbüs, tekerrür, erteleme, çevirme, iştirak vb. hususlar bakımından ise YTCK uygulama alanı bulacaktır. O halde TCK dışında bulunan özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlarda yer alan sadece suç ve cezalar uygulanabilecek, bunun dışında kalan tüm ceza hukuku kuralları bakımından TCK’nın genel hükümleri uygulanacaktır.
Diğer önemli bir fark da YTCK’nın sadece özel ceza kanunlarından değil, ceza içeren kanunlardan söz etmesidir. Gerçekten ceza normuna yer veren her kanun özel ceza kanunu değildir. Esasen hükmün kapsamına giren kanunların çoğu ceza içeren kanunlardır. Örneğin, Vergi Usul Kanunu ceza içeren bir kanundur. Böylece kavram açıklığa kavuşturulmuş ve uygulama alanı genişlemiştir.
Bununla birlikte 11.5.2005 tarih ve 5349 sayılı Kanunla 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici maddeye göre ;“Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır.”
Bu düzenlemeden çıkan sonuçlar şunlardır:
 Özel kanunlarda mevcut ve fakat YTCK’nın Birinci Kitabını oluşturan genel hükümlere aykırı düzenlemeler uygulanmaya devam edecektir. Bu durumda Çek Kanunu, İİK, FSEK, VUK gibi kanunlarda yer alan erteleme, teşebbüs, tekerrür, zamanaşımı vb. kurumlar bakımından getirilen hükümlerin uygulaması sürecektir. Eğer ilgili hükümlerde herhangi bir değişiklik yapılmazsa m. 5’in yürürlük tarihi 31.12.2008’e kadar ertelenmiş olacaktır.
 Yasakoyucu bu madde ile aslında diğer kanunlardaki düzenlemelerin YTCK’nın genel hükümleri ile uyumlu hale getirilmesini ve mevcut farklılıkların giderilmesini istemektedir.
 Söz konusu süre içinde ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılmaz ise bu durumda artık m. 5 gereği TCK hükümleri uygulanacaktır.
Söz konusu süre içinde değişiklik yapılmış olsa dahi bu değişiklik ile TCK’nın ilgili hükümleri arasında farklılık varsa, 31.12.2008 tarihi beklenmeksizin değişikliğin yapıldığı tarihten itibaren TCK hükümleri uygulanacaktır.
Bu değişiklikler 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile gerçekleştirilmiş (RG.: 08.02.2008-26781). Ancak söz konusu Kanun içeriğine bakıldığında 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’la ilgili herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir. Öte yandan 5237 sayılı TCK’nın uygulanmasını engelleyen geçici madde hükmünde bir değişiklik yapılmamış ve hükümde öngörülen süre uzatılmayarak 31.12.2008 tarihinde sona ermiştir. Bu durumda artık 5237 sayılı TCK m. 5 gereği 3167 sayılı Kanun bakımından TCK’nın genel hükümleri uygulama alanı bulacaktır.
O halde 31.12.2008 tarihi sonrasında 5237 sayılı TCK m. 5 hükmü karşısında 3167 Sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’unun (Çek Kanunu) uygulanma şartlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle 31.12.2008 tarihine kadar, Çek Kanun’unda gerekli değişiklikler yapılmadığından, artık 01.01.2009 tarihi itibariyle TCK’nun genel hükümlerinin (1-75. maddeleri) 3167 sayılı Kanun bakımından da uygulama alanı bulması söz konusudur.
Bilindiği üzere 3167 sayılı Kanun m. 16’da karşılıksız çek keşide etme suçu düzenlenmektedir. Buna göre;
“Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksenmilyar liradan fazla olamaz. Bu miktar, 01/03/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesine göre her yıl artırılır. Bu suçtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
Bu suçun, organ veya temsilcisi tarafından tüzelkişi yararına işlenmesi halinde özel hukuk tüzelkişisi hakkında da birinci fıkra uyarınca para cezasına hükmolunur. Ayrıca yetkili temsilci tarafından yararına çek keşide edilen hesap sahibi gerçek kişi hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.
Mahkeme, ayrıca işlenen suçun niteliğine göre bir yıl ile beş yıl arasında belirleyeceği bir süre için hesap sahiplerinin ve yetkili temsilcilerinin çek hesabı açtırmalarının yasaklanmasına karar verir. Yasaklanma kararı bütün bankalara duyurulmak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir.
Kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan her çek yaprağı ayrı bir suç oluşturur.”
Bu çerçevede aşağıda öncelikle Çek Kanunu’ndaki karşılıksız çek keşide etme suçuna ilişkin olarak uygulama alanı bulabilecek TCK ve daha sonra CMK hükümleri değerlendirilecektir.

….



..




H- Lehe Kanun Uygulaması ve Davaların “Dirilmesi” Sorunu
Yukarıda açıklanmaya çalışılan 5237 sayılı TCK hükümleri lehe kanun uygulaması sorunu doğurmuştur. Bu nedenle bugüne kadar verilmiş kesinleşmiş ya da kesinleşmemiş tüm hükümler bakımından söz konusu dosyaların yeniden incelenmesi sorunu ortaya çıkmıştır. Bu da artık hükme bağlanıp kesinleşmiş dosyaların “Dirilmesi” sonucunu doğuracaktır.

Yazarlar: Doç. Dr. V. Özer ÖZBEK*/ Y. Doç. Dr. Vural SEVEN**
*(Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı)
**(Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Ticaret Hukuku Anabilim Dalı – Avukat İzmir Barosu)

Alıntıdır …

“31.12.2008 Tarihi Sonrasında, Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçu” başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doç. Dr. V. Özer Özbek - Y. Doç. Dr. Vural Seven’e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Adsız dedi ki...

sn arkadaşlar

ortada en fazla düşünülmesi gereken konu bana göre adı çek olan kağıt parçasının vadesinden önce ibrazı geçersiz demekle vasfının katbettirildiğidir..kanun koyucu ttk daki tanımı reddetmiştir..diğer konular teferruattır..

başka tartışmalar çalıyı tepesinden sürümektir..bu konuyu tartışanların burada yoğunlaşmaları gerekir..

my way

ÜÇÜNCÜ KISIM : ÇEK
BİRİNCİ AYIRIM : ÇEKLERİN KEŞİDESİ VE ŞEKLİ
A - ŞEKİL:
I - UNSURLAR:
Madde 692 - Çek:
1. "Çek" kelimesini ve eğer senet Türkçe'den başka bir dille yazılmış ise o dilde "Çek" karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi;
3. Ödeyecek kimsenin "muhatabın" ad ve soyadını;
4. Ödeme yerini;
5. Keşide gününü ve yerini;
6. Çeki çeken kimsenin (Keşidecinin) imzasını; ihtiva eder.
II- UNSURLARIN BULUNMAMASI:
Madde 693 - Yukarıki maddede gösterilen hususlardan birini ihtiva etmiyen bir senet aşağıdaki fıkralarda yazılı haller dışında, çek sayılmaz.
Çekte sarahat yoksa muhatabın ad ve soyadı yanında gösterilen yer, ödeme yeri sayılır. Muhatabın ad ve soyadı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir sarahat ve başka bir kayıt da mevcut değilse çek muhatabın iş merkezinin bulunduğu yerde ödenir.
Keşide yeri gösterilmemiş olan çek, keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde çekilmiş sayılır.
B - MÜNFERİT UNSURLAR:
I - MUHATAP:
1. MUHATABOLMA EHLİYET:
Madde 694 - Türkiye'de ödenecek çeklerde muhatab olarak ancak bir banka gösterilebilir.
Diğer bir kimse üzerine çekilen çek; yalnız havale hükmündedir.
Havale sayılan bir çek hakkında Damga Resmi Kanununun çeklere ait hükümleri tatbik olunmaz.
2. KARŞILIK:
Madde 695 - Bir çekin keşide edilebilmesi için, muhatabın elinde keşidecinin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve keşidecinin bu karşılık üzerinde çek keşide etmek suretiyle tasarruf hakkını haiz bulunacağına dair muhatapla keşideci arasında açık veya zımni bir anlaşma mevcut olması şarttır. Şu kadar ki; bu hükümlere riayetsizlik halinde senedin çek olarak muteber olmasına halel gelmez.
I - AVAL:
Madde 706 - Çekte yazılı bedelin ödenmesi, kısmen veya tamamen aval ile temin olunabilir.
Bu teminat muhatap hariç olmak üzere üçüncü bir şahıs yahut çek üzerinde esasen imzası bulunan bir kimse tarafından da verilebilir.
II - VADE:
Madde 707 - Çek, görüldüğünde ödenir. Buna aykırı her hangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.
Keşide günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan bir çek ibraz günü ödenir.


TTK ALINTIDIR

Adsız dedi ki...

my way bunlara takılma onlar hukukcuların işi sen birşey çözsende sesini duyuramadıktan sonra hiçbir işe yaramaz senin ve benim gibilerinin işi haber toplamak mail atmak haber oluşmasına katkıda bulunmak olmalı hukukcular bu maddelere istedikleri taklayı attırıyorlar

doğrucu

Adsız dedi ki...

kaç kişi kaldınız? :)



sadece şahidi

Adsız dedi ki...

doğrucu

bu konuları bilmezsen mail atarken ne yazacaksın..bu ülkede gerekçelere dayanan ve kanunda hükmü açık olan konular bile değerlendirilmiyor biliyorsun..

my way

Adsız dedi ki...

sen gitte karını s... tir.

sana PARA lazımya anladı sen onu..........o.ç.

Adsız dedi ki...

sn my way
sonuna kadar size katılıyorum
şimdi sayın hukukçularımız nediyecekler
çek 28 şubat 2009 tarihine kadar havaledir
28 şubat ile 31 12 2009 tarihleri arasında havale hükmünü yitirmiştir
31 12 2009 dan sonrada ne idüğü belirsiz bir evraktır

çok komik çok

Adsız dedi ki...

21
Yargıtay itiraz dilekçesi vardı sanırım dün yazılmıştı, Yargıtay yazan yerleri Ağır ceza olarak değiştirip veriyorsun
Dilekçe formu aynı

Adsız dedi ki...

3167 s. K. - TCK. GENEL HÜKÜMLER- Tayyar Cem Eralp
konu başlığında adalet.org yorumları

3167 s.Kanun 16/1-son cümle"Bu su çtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir."şeklinde.Bu bir özel tekerrür hükmüdür.Karşılıksız çek suçundan başkası tekerrüre esas olmaz.Çünki bu suçtan mükerrir olmayana adli para cezası verilir, TCK 58.maddesi infaza ilişkin olup hapis cezalarına uygulanır.Diğer suçların tekerrüre esas olabileceğini kabul etmek en azından 31.12.2008 tarihinden önce işlenen suçlar için aleyhe yorum sonucunu doğurur ki bu yorum TCK 7.maddeye aykırı olur, bu tarihten sonrası için ise yeni yasal düzenleme olmadığından aleyhe yorum yapılamaz.Bu durumda TCK 58. maddesinin kısmen uygulanması sonucuyla karşılaşırız ki bu yorum tarzı da doğru olmaz.Sonuç olarak karşılıksız çek suçlarında hapis cezası verilemeyeceğini,önceden verilen cezaların uyarlanması gerektiğini düşünüyorum.Değerli üstadımız Sayın Eralp yanlışlarımı ortaya koyarsa sevinirim.Kendisine saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Hakim Bilal Polat Çorum Merkez Adliyesi 08.03.2009.18:26
------------------------------------------------------------------

Adsız dedi ki...

Merhaba!
Tefeci ya da şahidi ya da şahidinin şahidi her kimse işte, bunlardan birinin yazdığı çok doğru bir şeye dikkatinizi çekmek isterim;çalının etrafını dolanmaya gerek yok!Konumuzda haklıyız,bizim sorunumuz organize olup da güçlü bir baskı unsuru oluşturamamak.Şu ana kadar verdiğiniz tüm adreslere mail gönderdiğimi belirttikten sonra,sitede sözü sayılanların yapacağı güçlü bir organizasyon için yapabileceğim bir şey varsa bekliyorum diyorum.

Adsız dedi ki...

Tefeci
orospu evladı
kaltak karılı

sen küfür istiyosun belli.
o zaman hep beraber sülaleni.
pezevenk
senden aldıgımız paraları ödemedik
ödemeyecegiz
hapse girersekde devlete öder kurtuluruz
aptal mahluk
paran var diye akıllımı sandın kendini
burdaki herkes seni cebinden çıkarır
orospu çocuğu seni

Adsız dedi ki...

neden cevap veriyorsunuz anlamadım
tefeci olarakta yazan tefeciye cevap yazanda aynı kişi
bu kişi afistiyorum.com da üye khuflu adlı üye olduğuna eminim
ezik kişilik
küfürü bile erdem sanan.. neyse

Adsız dedi ki...

sn cüneyt sağol
yardımların için teşekürler.

Adsız dedi ki...

sn arkadaşlar

bir iddiada bulunmuştum 10 yorumdan 9 u lehimize olur.her şey açık..tutar tarafı yok bunu herkes biliyor..

dahada fazlası vekilin soru önergesinde adalet bakanı 2008 yılını cevaplamamıştı hatırlarsanız..yani 2008 yılı ortalama ayda yazılan çek 75 bin olsa 900 bin o yapar şubat 2009 açıklandı 149 bin..

bir tane akıllı adam bana mantıklı bir açıklama yapsın bu kadar insanı nereye dolduracaklar..

olmaz..olmaz..olmaz...

neresinden baksan imkansız...

my way

ss34 dedi ki...

Herkese iyiakşamlar

Sayın myway birşey soracam size

Eve 3-5 kere kağıt geldi 450 ytl adli para cezası geri verilmemiş çekler varmış bunu banka savcılığa bildirmiş polis kağıt getiriyor bunu ödüyorsunuz ödemezseniz içeri atıyorlar rezillik..
Karşılıksız çekte banka 450-470 ytl sorumludur deniyor ya zaten bu parayı bizlerden alıyorlar yani bankanın hiçbir sorumluluğu cezai yaptırımı kalmıyor ki artı zaten çek karnesi alırken bu parayı bankaya yatırıyorsun 2 kere tahsil etmiş olmuyorlar mı?

Adsız dedi ki...

sn ss34

zaten bankalar yaprak başına o parayı blokede tutuyor..başka teminat yoksa..ve kendisini garantiye alıyor..yani şişirilmiş balon bir ekonomi yaratılıyor..ortada para yok çek denen kağıtla mal dolaşıyor..2009 sonuna kadar bir daha ertelediler güya.. ya sonra..

ama nereye kadar..

my way

my way

Adsız dedi ki...

merhaba arkadaşlar uzun süredir yoktum nasılsınız?inşallah iyisinizdir


melek

Adsız dedi ki...

sayın myway,cok haklısınız ama c.evını gormus yasamıs bır kısı olarak sunu soylemek ıstıyorum.gelen kımseyı gerı cevırmıyor.evırıp cevırıp bırseyler buluyorlar.bu konuda gosterdıklerıı kabılıyetı bırde su yasayı adam akıllı duzenlemeye gosterseler cok ıyı olacak.zaten tahmın edersınız dokldur bosalt usulu gıdıyor,c.evlerı.daha once bır arkadas yazmıstı.110kısılık kogusu.akıl alır gıbı degıl.ama bunu bırsekılde sonuclandırmazlarsa neler olur bılemıyorum.bu kadar ıvedılık arz eden bır konuda neden bu kadar umursamazlar?neden ve neye ayak dıredıklerı bıle bellı degıl?bakan hala prefabrık c.evınden bahsedıyor. emır

Adsız dedi ki...

melek hanım hoş geldiniz arada karalar bağlayıp arada seviniyoruz.cüneyt abi bir siteden yorumlar atıyor onları takip ediyoruz şu an elimizdeki en somut kaynak o


tolga

Adsız dedi ki...

dua edelim salı günü olumlu birşey çıksın.binlerce aile perişan.2121

Adsız dedi ki...

sn myway
cüneyt kardeşimin yargıtaya hitaben yazmış olduğu itiraz dilekçesini rica etsem üst mahkeme(ağır ceza )mahkemesine itiraz olarak uyarlayabilirmisin.

1) gününden önce çekin sorulmasıiçin
2)başka bir mahkemedede normal çek için red verilmişti o da ayrı itiraz olacak.
teşekürler.
YARGITAY 10. CEZA DAİRESİNE
Gönderilmek üzere
......... MAHKEMESİNE

DOSYA NO :
TEMYİZ EDEN:
VEKİLİ :
DAVALI :

KONU : ...Asliye Ceza Mahkemesinin ……../…. E ve ……/…. K numaralı …./…./….. tarihli kararının temyizen bozulması talebidir.


TEMYİZ NEDENLERİ:
31/12/2008 tarihi itibariyle 5252 sayılı Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun geçici 1. maddesinde yeni bir değişiklik yapılmadığı için "diğer kanunların TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan maddelerinin uygulanmasına devam edileceğine" ilişkin kural yürürlükten kalkmıştır. 5237 sayılı TCK. nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7/2 maddesinde “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiş olmakla öncelikle Türk Ceza Kanunun Genel hükümlerine aykırılık içeren kesinleşmiş mahkeme ilamlarının da bu kapsamda yeniden gözden geçirilmesi gerekir. TCK 5.maddeye göre TCK genel hükümleri olan ilk 75. maddesi 1.1.2009 gününden itibaren ceza içeren tüm kanunlar için uygulanması zorunlu hale gelmiştir. Bu gerekçelerle
.... Asliye Ceza Mahkemesine itiraz edilmiş fakat mahkemece bu talebimiz tamamen reddedilmiştir.

Dava konusu olayda TCK 45 madde ve 61/10 ve TCK 2. madde birlikte değerlendirildiğin de çek suçu 1.1.2009 dan sonra cezasız kalmıştır. TCK 52. maddede 'ÇEK BEDELİ KADAR ADLİ PARA CEZASI' uygulamak yasal değildir TCK 45. maddede de böyle bir ceza vermeye yasal imkan da yoktur cezasız kalan suç nedeniyle de önceden verilmiş cezanın ortadan kaldırılması infazlarınında durdurulması gerekir.
(…) Yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olan bu kararının bozulması gerekmektedir.


SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin verdiği kararın TEMYİZEN BOZULMASINA karar verilmesini müvekkil/Vekil adına saygıyla arz ve talep ederim. …/…/…

Adsız dedi ki...

şeker diye bir arkadaş vardı nerelerde yok mu?


melek

Adsız dedi ki...

adalet orgunuzdanda yorumlarınız tükendi cüneytte acı acı bakıyordur adaletorga :)

bilin bakalım ben kimim

Adsız dedi ki...

HOŞ GELDİN MELEK KOD ADLI SEKER756

Adsız dedi ki...

arkadaşım kimsiniz şekeri bu siteden bilirim Ben melek bu sitedede beni bilirler yazdıklarımızı okursan anlarsın

melek

Adsız dedi ki...

bilin bakalım ben kimim adlı yorumcu
her şeye verilecek cevabımız var ama yeri değil
ismine birşey diyecğim ama seviyemide bozmak istemem.
Eralpın görüşüne şu ana kadar 27 yorum var ve tamamına yakını "görüşlerinize katılmıyorum saygılar savcım" dır
onları buraya yazmanında bir anlamı yoktur.

Adsız dedi ki...

cüneyt abi sen boş ver onu sen yazda biz bilelim belki davalarımızla ilgili insanların görüşleridir.sen takma o münasebetsizi


tolga

Adsız dedi ki...

sn emir

belki haklı olabilirsiniz ama bu sayı katlanarak gidecek..bunu daha öncede söyledim..hiçbirşey sonuç vermiyecekse ki siz eminim hepimiz gibi müsbet bişey bekliyorsunuz.bir haber ,netice,,
bunu söyleyebilecek merci belli yargıtay..hepimizin yaptığı yorum..ama haklı olduğumuzu düşünüyoruz..

herşey açık olmasına rağmen bu yanlış düzeltilmiyorsa yapacak birşeyde kalmayacak demektir..o zaman adalet bakanlığının bütçesinin tümünü hapishane yaptırmaya ayrırlar..bizde gider paşa paşa yatarız..ne diyeyim başka..


my way

Adsız dedi ki...

sn cüneyt

yorumların hepsini atsan bizde okusak nelere dayandırıyorlar..

my way

Adsız dedi ki...

Burda asıl konu Edremit Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Kemal Mecitin Sayın Eralpın cevaplaması isteğiyle sorduğu "gerekçelerinizi yazın bizde bilelim" sorusuna bir cevap veremeyişidir.
ne kadar düşündürücü
bir sav ileri süreceksin ve savunmak için bir gerekçe bir kelime bulamıyacaksın!

Adsız dedi ki...

sayın myway,yazım sıze muhalefet degıldır.yanlıs anlasılma olmasın.sadece benı artık cıleden cıkaran hersey ortada ama ıcraat yok.bu ınsanları bu kadar magdur eden yargımı ,yasamamı hangı kurumsa bukadar bedelı nasıl odeyecek.uzuntum boyle gıderse,(allah korusun)bınlerce kısıyıde ıcerı koyup olayı ıyıce cozulemez hale getırecekler.artık sole bıle dusunmeye basladım.sımdı sartlı tahlıye dıye bırsey daha cıkardılar.bırcok seye af geldı.dıyorum kı acaba karsılıksız ceklere yermı acıyorlar?anlamadım gıttı?*EMIR

Adsız dedi ki...

Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular

MADDE 58. - (1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.

(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;

a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,

b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,

Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.

(3) Tekerrür hâlinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.

(4) Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.

(5) Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.

(6) Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.

(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.

(8) Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır.

(9) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir.

en tehlikeli suçlar kategorisine çeki ödeyemeyenler giriyor..

my way

Adsız dedi ki...

SAYIN CUNEYT bazı ınsanlar bu dunyaya mıkser gorevı ıcın gelmıs.buda onlardan bırı.aklıselımlerı nasıl yoldan cıkarırım dıye ortaya dayanagı olmayan bır sey attı.aslında kendıde bılıyordur.neyın ne oldugunu ama ısıne gelmıyor bence.....emır

Adsız dedi ki...

Çek suçlarından cezaevinde yatanlar veya hüküm giymiş ve yakalanamamış olanların haricinde, tutuklulara genel bir af yapılacağını duydum. ne derece doğru bilemiyorum

Adsız dedi ki...

valla arkadaşlar benimde umudum kalmadı artık....lobiler çok güçlü yaptırmazlar böyle bi kanunu...tek umudum artık genel af...ondan bile korkar oldum artık,pkk lılar ve çek suçluları hariç af derlerse şaşmayın...

Adsız dedi ki...

sn emir

yanlış anlamıyorum..haklısınız,haklıyız..

sonuç doğru olanın yapılması olacaktır diye düşünüyorum..bazen şüpheye düşüyor insan ama..sonuçta herkes doğru olanı biliyor..

tekrar hatırlatayım ..bu yılbaşında ortaya çıkan bir konu bu sitede 2008 yılında da yorum yazıyorduk..af olacakmı diyorduk..şu an yanlış olduğunu bildiğimiz birşeye af dileme durumundan kurtulduk..iyi tarafından da bakmayı bilmeliyiz..

my way

Adsız dedi ki...

cokdogru duymussun.1nısanda meclıse gelecek alt komısyonda su anda .ve bızlerı ılgılendırmıyor.ınanılır gıbı degıl.sayın my way ın dedıgı cok dogru sızler en tehlıkelı suclu katagorısınde goruluyorsunuz.emır

Adsız dedi ki...

sn my way
bir dilekçe örneği atmıştım sanırım gözünüzden kaçtı bakarmısınız?

Adsız dedi ki...

iyimaya ve sözüer basbasbağırdı yasa geçerliliğini kaybetmiştir ceza kalkmıştır diye,kimsenin tınladığı yok...iktidar susmuş muhalefet susmuş basın susmuş yargı dogru olanı yapmıyor,anlayamıyorum markalar kanunu ile aynı kategoride değilmiyiz....onlar beraat biz devam...

Adsız dedi ki...

......... MAHKEMESİNE

DOSYA NO :
TEMYİZ EDEN:
VEKİLİ :
DAVALI :

KONU : ...Asliye Ceza Mahkemesinin ……../…. E ve ……/…. K numaralı …./…./….. tarihli kararının temyizen bozulması talebidir.


TEMYİZ NEDENLERİ:
31/12/2008 tarihi itibariyle 5252 sayılı Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun geçici 1. maddesinde yeni bir değişiklik yapılmadığı için "diğer kanunların TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan maddelerinin uygulanmasına devam edileceğine" ilişkin kural yürürlükten kalkmıştır. 5237 sayılı TCK. nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7/2 maddesinde “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiş olmakla öncelikle Türk Ceza Kanunun Genel hükümlerine aykırılık içeren kesinleşmiş mahkeme ilamlarının da bu kapsamda yeniden gözden geçirilmesi gerekir. TCK 5.maddeye göre TCK genel hükümleri olan ilk 75. maddesi 1.1.2009 gününden itibaren ceza içeren tüm kanunlar için uygulanması zorunlu hale gelmiştir. Bu gerekçelerle
.... Asliye Ceza Mahkemesine itiraz edilmiş fakat mahkemece bu talebimiz tamamen reddedilmiştir.

Dava konusu olayda TCK 45 madde ve 61/10 ve TCK 2. madde birlikte değerlendirildiğin de çek suçu 1.1.2009 dan sonra cezasız kalmıştır. TCK 52. maddede 'ÇEK BEDELİ KADAR ADLİ PARA CEZASI' uygulamak yasal değildir TCK 45. maddede de böyle bir ceza vermeye yasal imkan da yoktur cezasız kalan suç nedeniyle de önceden verilmiş cezanın ortadan kaldırılması infazlarınında durdurulması gerekir.
(…) Yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olan bu kararının bozulması gerekmektedir.


SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin verdiği kararın TEMYİZEN BOZULMASINA karar verilmesini müvekkil/Vekil adına saygıyla arz ve talep ederim. …/…/…

sn 21

dolduracaksınız .o kadar..

my way

Adsız dedi ki...

sn my way
benimik temyiz değil'yazımdada belirtiğim gibi üst mahkeme(ağır cezaya)çekin gününden önce yazdırılması hususunda itiraz ve diğer bir itirazda yine üst mahkemeye 31.12.2008 den sonra bu yasanın uygulanamayacağı hususu buna göre uyarlıyabilirmisiniz?

Adsız dedi ki...

my way
"temyizen" geçmemesi lazım

Adsız dedi ki...

sn 21

asliye ceza mahkemesinin kararlarına itiraz üst mahkeme olan ağır ceza mahkemesine yapılır..ve dilekçe konuları anlatıyor..

my way

Adsız dedi ki...

sn cüneyt

ağır ceza mahkemesi de reddederse yargıtaya göndermiyor mu?tam bilmiyorum ama..

my way

Adsız dedi ki...

...AĞIR CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO :
İTİRAZ EDEN:
VEKİLİ :
DAVALI :

KONU : ...Asliye Ceza Mahkemesinin ……../…. E ve ……/…. K numaralı …./…./….. tarihli kararına itiraz talebidir.


İTİRAZ NEDENLERİ:
31/12/2008 tarihi itibariyle 5252 sayılı Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun geçici 1. maddesinde yeni bir değişiklik yapılmadığı için "diğer kanunların TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan maddelerinin uygulanmasına devam edileceğine" ilişkin kural yürürlükten kalkmıştır. 5237 sayılı TCK. nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7/2 maddesinde “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiş olmakla öncelikle Türk Ceza Kanunun Genel hükümlerine aykırılık içeren kesinleşmiş mahkeme ilamlarının da bu kapsamda yeniden gözden geçirilmesi gerekir. TCK 5.maddeye göre TCK genel hükümleri olan ilk 75. maddesi 1.1.2009 gününden itibaren ceza içeren tüm kanunlar için uygulanması zorunlu hale gelmiştir. Bu gerekçelerle
.... Asliye Ceza Mahkemesine itiraz edilmiş fakat mahkemece bu talebimiz tamamen reddedilmiştir.

Dava konusu olayda TCK 45 madde ve 61/10 ve TCK 2. madde birlikte değerlendirildiğin de çek suçu 1.1.2009 dan sonra cezasız kalmıştır. TCK 52. maddede 'ÇEK BEDELİ KADAR ADLİ PARA CEZASI' uygulamak yasal değildir TCK 45. maddede de böyle bir ceza vermeye yasal imkan da yoktur cezasız kalan suç nedeniyle de önceden verilmiş cezanın ortadan kaldırılması infazlarınında durdurulması gerekir.
(…) Asliye Ceza Mahkemesinin usul ve yasaya aykırı olan bu kararının düzeltilmesi gerekmektedir.


SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Asliye Ceza mahkemesinin verdiği kararın yerinde olmadığından lehimize olan kararların verilmesini müvekkil/Vekil adına saygıyla arz ve talep ederim. …/…/…

sn 21

dolduracaksınız .o kadar..

Adsız dedi ki...

SN MY WAY
teşekürler sağol

Adsız dedi ki...

21
bekle

Adsız dedi ki...

.....AĞIR CEZA MAHKEMESİ' NE

ESAS NO :
KARAR NO :
İTİRAZ EDEN (Sanık) :
VEKİLLERİ :

KONUSU : Mahkeme kararının itiraz yoluyla kaldırılması ve düzeltilerek karar verilmesi istemini içerir, itiraz dilekçesinin sunumudur.

İTİRAZ NEDENLERİ:
31/12/2008 tarihi itibariyle 5252 sayılı Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun geçici 1. maddesinde yeni bir değişiklik yapılmadığı için "diğer kanunların TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan maddelerinin uygulanmasına devam edileceğine" ilişkin kural yürürlükten kalkmıştır. 5237 sayılı TCK. nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7/2 maddesinde “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiş olmakla öncelikle Türk Ceza Kanunun Genel hükümlerine aykırılık içeren kesinleşmiş mahkeme ilamlarının da bu kapsamda yeniden gözden geçirilmesi gerekir. TCK 5.maddeye göre TCK genel hükümleri olan ilk 75. maddesi 1.1.2009 gününden itibaren ceza içeren tüm kanunlar için uygulanması zorunlu hale gelmiştir. Bu gerekçelerle
.... Asliye Ceza Mahkemesine itiraz edilmiş fakat mahkemece bu talebimiz tamamen reddedilmiştir.
Dava konusu olayda TCK 45 madde ve 61/10 ve TCK 2. madde birlikte değerlendirildiğin de çek suçu 1.1.2009 dan sonra cezasız kalmıştır. TCK 52. maddede 'ÇEK BEDELİ KADAR ADLİ PARA CEZASI' uygulamak yasal değildir TCK 45. maddede de böyle bir ceza vermeye yasal imkan da yoktur cezasız kalan suç nedeniyle de önceden verilmiş cezanın ortadan kaldırılması infazlarınında durdurulması gerekir.

SONUÇ :
Yukarıda sunulan ve resen tespit edilecek sair nedenlerle dosya içeriğine, Usule, Yasa' ya aykırı anılan Mahkeme kararının itirazen kaldırılmasını ve düzeltilerek davanın reddine karar verilmesini, vekaleten talep ederiz. .../.../..

Bu şekilde

Adsız dedi ki...

Sayın 21 Benim çeklerim temize gitmedi yine bu dilekçeyi mi dolduracam aynı zaman karar çıktı itraz edemedik hangi dilekçeyi dolduracam cevap verirseniz sevinirm

Adsız dedi ki...

21:10
Asliye Ceza Mahkemesi kararına itiraz Ağır Ceza verilecek dilekçe örneği bu

Adsız dedi ki...

Sayın 21 Benim çeklerim kararçıktı 100 tl günlük avukatım temiz edememiş itrazda yapılamadı hangi dilekçeyi doldurmam gerekiyor cevap verirseniz sevinirim ADSIZ-50

Adsız dedi ki...

sky türke 2 meil gönderdim.destekleyin.tiponne

Adsız dedi ki...

ADSIZ-50
bekle birazdan dilekçe örneklerini yazarım.....

Adsız dedi ki...

Ek karar talebi veya yargıtaya temyiz yapılabilir diye biliyorum kesinleşenlerde.

R.C

Adsız dedi ki...

nooldu la sustunuz

Adsız dedi ki...

DİLEKÇE ÖRNEKLERİ

İNFAZI ÇIKMIŞ KARARLARDA ASLİYE CEZA MAHKEMSİNE KARAR ÖRNEĞİ

.... ASLİYE CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
ŞEHİR


ESAS NO : .... /….
KARAR NO : .... / ...
SANIK : ......

TALEP : Mahkemenizin kesinleşen 2003/… ESAS, 2005/…. KARAR sayılı ilamı ile öngörülen cezanın kaldırılması ve hükmün infazının durdurulması talebidir.


O L A Y L A R :

5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un Geçici 1. Maddesine göre; “Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır.”

Bu hüküm çerçevesinde, belirtilen tarihten sonra, Türk Ceza Kanunu dışındaki ceza hükmü getiren tüm ceza kanunları hükümlerinin, TCK’da öngörülen şekle uydurulması çerçevesinde, 3167 Sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanma şartlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.

31.12.2008 tarihine dek, ceza hükmü getiren diğer özel kanunlardan olan 3167 Sayılı Çek Kanununun cezai hükümleri, TCK’nun genel hükümlerine aykırı olsa da uygulanabilmekteydi. Ancak 31.12.2008 tarihine kadar, Çek Kanununda gerekli değişiklikler yapılmadığından, artık 01.01.2009 tarihi itibariyle TCK’nun genel hükümlerinin (1-75. maddeleri) uygulama alanı bulması söz konusudur.

Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2005/90 sayılı kararında, çek suçları için TCK Genel Hükümlerindeki “uzlaşma” esaslarının uygulanmasını isteyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının mütalaasını, 3167 Sayılı Kanunda öngörülen davayı ve cezayı ortadan kaldıran sebeplere ilişkin düzenlemenin , TCK Genel Hükümlerindeki (m. 73/8) uzlaşma kurumuna açıkça aykırı olduğundan bahisle, bu aykırı hükümlerin de 31.12.2006 (bilahare yapılan değişiklikle 31.12.2008) tarihine kadar uygulanacağı gerekçesiyle reddetmiştir. Bir başka deyişle, Ceza Genel Kurulu, 3167 Sayılı Kanunda yer alan ve fakat, yeni TCK Genel Hükümlerine aykırılık teşkil eden maddelerinin sırf bu sebeple 31.12.2008 tarihinden sonra uygulanmasının mümkün olmadığını açıkça belirtmiştir.

Ayrıca, 5252 Sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca, Lehe olan hüküm, önceki (3167 SK) ve sonraki kanunların ( 1.1.2009’da yürürlüğe giren TCK madde 5) ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Dolayısıyla, aynı kanunun geçici 1. maddesi yanında, yargılamada, 9. maddenin de göz önünde bulundurulmasıyla sanığın en lehine olan hükümlerin araştırılıp değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu çerçevede aşağıda, Çek Kanunu’ndaki karşılıksız çek keşide etme suçunu düzenleyen hükümleri yerine uygulanması gerektiği düşünülen TCK hükümlerinin kısa bir değerlendirilmesi yapılmıştır.

1. TCK m. 21 bakımından : 3167 SK. m. 16/1’de karşılıksız çek keşide etme suçu, “şekli suç” niteliğinde düzenlenmiştir. Ancak, TCK ’nın genel hükümleri (m. 21) uyarınca, bir suçun oluşumu kastın varlığına bağlıdır. Kast “doğrudan”(m. 21/1) veya “olası kast” (m. 21/2) olabilir. Bu nedenle, bir kişinin karşılıksız çek nedeniyle cezalandırılabilmesi için, bu kişinin çeki keşide ederken, çekin karşılıksız kalacağı kastıyla hareket etmiş olması gerekmektedir. Başka bir deyişle, bunu bilmeli ve istemelidir. Dolayısıyla, yapılan yargılamada, artık kastın varlığı mutlak olarak araştırılmalı ve bunun sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.

Şayet olayda kast yoksa yahut fiil objektif sorumluluk çerçevesinde mütalaa ediliyorsa TCK m. 21/2’ye göre, somut olayda karşılıksız çek keşide eden kişide “olası kast”ın varlığı da ayrıca değerlendirilerek, maddede öngörülen ceza indirimleri uygulanmalıdır.

Bu noktada dikkate alınması gereken en önemli husus şudur: Eski TCK 45. madde çerçevesinde “objektif sorumluluk” kapsamında mütalaa edilen karşılıksız çek suçuna verilen cezalar, yeni TCK 21. maddeye aykırıdır. Zira , şayet suçun manevi unsuru olarak “doğrudan kast” aranmıyor ve objektif sorumluluk esasına göre “olası kast”ın var olduğu kabul edilerek ceza tayin ediliyorsa, bu durumda TCK m.21/2 uygulanmalı ve “diğer suçlar” kapsamında, temel cezada üçte birden yarısına kadar indirime gidilmelidir. Eski TCK madde 45’e göre böyle bir indirim gerekmediğinden mahkemeler kanunda öngörülen cezayı aynen verebilmekteydiler. Oysa yeni TCK madde 21, objektif sorumluluk halinin kabul edildiği suçlarda, yani “olası kast”ın varlığı halinde, verilecek cezalardan indirim yapılmasını emredici olarak va’zetmiş bulunmaktadır.

Şu halde, karşılıksız çek suçlarında suçun manevi unsuru olarak “kast” aranmalı, yok eğer objektif sorumluluğa göre ceza tayin ediliyorsa, “olası kast”ın varlığı araştırılmalı ve olası kast varsa temel cezada kanunda belirtilen indirim uygulanmalıdır. Bunlar yapılmadan tayin edilen cezalar, 3167 Sayılı Kanunun uygulanması açısından 1.1.2009’da yürürlüğe giren 5252 Sayılı yeni TCK ‘nun 5nci maddesi dalaletiyle 21 nci maddesine aykırılık teşkil etmektedir, bu sebeple de ortadan kaldırılmaları ve infazlarının durdurulması icap etmektedir. Aksi bir uygulama “kanunsuz suç ve ceza olamaz” esasına açık bir aykırılık teşkil edecektir.

2. TCK m. 52 – 61/8 bakımından
Çek Kanunu’na göre, karşılıksız çek keşide etme suçunun cezası, çek bedeli tutarı kadar “adli para cezası” olarak belirlenmekteydi. Ancak, 1.1.2009 tarihinden itibaren TCK’nın adli para cezalarına ilişkin 52. maddesi uygulama alanı bulacağından, ceza miktarının ve niteliğinin belirlenmesi farklılaşacaktır.

Adli para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. Yargılama sonucunda verilen kararda, adli para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilmelidir. Adli para cezasının miktarının tespiti artık, sadece bu yolla gerçekleştirilebilecektir.

Bu noktada, yargılamada sanığın lehine olan hafifletici hükmün de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adli para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirtilir. Dolayısıyla, karşılıksız çek keşide etme suçuna karşılık verilecek cezanın tayininde bu hükmün uygulanması gerekmektedir.

Burada karşılaşılacak bir başka sorun, karşılıksız çek keşide etme suçuna tayin edilecek cezanın tam gün karşılığının neye göre belirleneceğidir. Çek Kanunu’nun uygulamasında, ceza, karşılıksız çıkan çek miktarına göre belirlenmekteyken, TCK’nın 52. maddesinin uygulanmasıyla, öncelikle tamgün hesabının yapılması ve bir güne karşılık gelen parasal miktarın belirlenmesi üzerine karar verilmesi gerekmektedir.

TCK m. 61/8 hükmüne göre, adli para cezasının hesaplanması ise, adli para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılmalıdır. Adli para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunacaktır. Bu itibarla, yargılama sonucunda verilecek adli para cezasının tayini usulü de tümden değişmektedir.

K I S A C A : Bu değerlendirmeler ışığı altında mahkemenizce verilen ilgili karar, 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan TCK 5nci maddesi uyarınca , aynı kanunun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırılık teşkil etmektedir ve sanık/hükümlü lehine olan yeni hükümler uygulanmalıdır. Şöyle ki:

1. İlgili karar tesis edilirken, karar tarihindeki kanun uygulandığı için “kasıt” unsuru aranmamıştır. Oysa 3167 SK bakımından yürürlüğe giren TCK genel hükümlerine göre, suçun oluşumu kastın varlığına bağlıdır. Anılan suçun “taksirli” hali de kanunda öngörülmediğinden ceza yaptırımı uygulanamayacaktır. Diğer taraftan, 18.02.2009 tarih ve 5838 Sayılı Kanunun 18nci maddesindeki düzenlemeye göre, artık çek bir havale aracı değil, üzerinde yazılı tarihte ödenmesi gereken bir bono/poliçe haline gelmiştir. Bu düzenleme de esasen TCK nun kastı düzenleyen maddesiyle uyumludur ve böylece karşılıksız çek suçu, yasama organının da iradesiyle artık “kasıtlı suç” haline gelmiştir. Kast unsuru aranmadan verilen cezanın infazının durdurulması gerekmektedir.

Diğer taraftan, son düzenleme ile, geçici bir süre ile de olsa, “ibrazında ödenmesi” özelliği kaldırılmış olduğundan, havale ve ödeme aracı değil, bono/poliçe vasfı kazanmış olan çekin karşılıksız çıkmasından dolayı hapis cezası verilmesi uygulaması, Anayasanın 38nci maddesine eklenen son fıkrasına da aykırılık teşkil edecektir.

2. Tayin edilen adli para cezalarında TCK m. 52 ve m. 61/8 uygulanmalıdır.


N E T İ C E V E T A L E P :
Bu sebeplerle, sanık lehine olan TCK genel hükümlerinin davaya uygulanarak mahkemenizin ilgili kararında öngörülen cezanın ortadan kaldırılması ve infazın durdurulması hususunda hüküm tesis edilmesini arz ve talep ederiz.
Saygılar,
Sanık Savunucusu
-------------------------------------------------------------------------------------



AĞIR CEZA MAHKEMESİNE YAPILACAK İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ

.....AĞIR CEZA MAHKEMESİ' NE

ESAS NO :
KARAR NO :
İTİRAZ EDEN (Sanık) :
VEKİLLERİ :

KONUSU : Mahkeme kararının itiraz yoluyla kaldırılması ve düzeltilerek karar verilmesi istemini içerir, itiraz dilekçesinin sunumudur.

İTİRAZ NEDENLERİ:
31/12/2008 tarihi itibariyle 5252 sayılı Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun geçici 1. maddesinde yeni bir değişiklik yapılmadığı için "diğer kanunların TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan maddelerinin uygulanmasına devam edileceğine" ilişkin kural yürürlükten kalkmıştır. 5237 sayılı TCK. nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7/2 maddesinde “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiş olmakla öncelikle Türk Ceza Kanunun Genel hükümlerine aykırılık içeren kesinleşmiş mahkeme ilamlarının da bu kapsamda yeniden gözden geçirilmesi gerekir. TCK 5.maddeye göre TCK genel hükümleri olan ilk 75. maddesi 1.1.2009 gününden itibaren ceza içeren tüm kanunlar için uygulanması zorunlu hale gelmiştir. Bu gerekçelerle
.... Asliye Ceza Mahkemesine itiraz edilmiş fakat mahkemece bu talebimiz tamamen reddedilmiştir.
Dava konusu olayda TCK 45 madde ve 61/10 ve TCK 2. madde birlikte değerlendirildiğin de çek suçu 1.1.2009 dan sonra cezasız kalmıştır. TCK 52. maddede 'ÇEK BEDELİ KADAR ADLİ PARA CEZASI' uygulamak yasal değildir TCK 45. maddede de böyle bir ceza vermeye yasal imkan da yoktur cezasız kalan suç nedeniyle de önceden verilmiş cezanın ortadan kaldırılması infazlarınında durdurulması gerekir.

SONUÇ :
Yukarıda sunulan ve resen tespit edilecek sair nedenlerle dosya içeriğine, Usule, Yasa' ya aykırı anılan Mahkeme kararının itirazen kaldırılmasını ve düzeltilerek davanın reddine karar verilmesini, vekaleten talep ederiz. .../.../..

--------------------------------------------------------------------------------

YARGITAY TEMYİZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ

YARGITAY 10. CEZA DAİRESİNE
Gönderilmek üzere
......... MAHKEMESİNE

DOSYA NO :
TEMYİZ EDEN:
VEKİLİ :
DAVALI :

KONU : ...Asliye Ceza Mahkemesinin ……../…. E ve ……/…. K numaralı …./…./….. tarihli kararının temyizen bozulması talebidir

TEMYİZ NEDENLERİ:
31/12/2008 tarihi itibariyle 5252 sayılı Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun geçici 1. maddesinde yeni bir değişiklik yapılmadığı için "diğer kanunların TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan maddelerinin uygulanmasına devam edileceğine" ilişkin kural yürürlükten kalkmıştır. 5237 sayılı TCK. nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7/2 maddesinde “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiş olmakla öncelikle Türk Ceza Kanunun Genel hükümlerine aykırılık içeren kesinleşmiş mahkeme ilamlarının da bu kapsamda yeniden gözden geçirilmesi gerekir. TCK 5.maddeye göre TCK genel hükümleri olan ilk 75. maddesi 1.1.2009 gününden itibaren ceza içeren tüm kanunlar için uygulanması zorunlu hale gelmiştir. Bu gerekçelerle
.... Asliye Ceza Mahkemesine itiraz edilmiş fakat mahkemece bu talebimiz tamamen reddedilmiştir.

Dava konusu olayda TCK 45 madde ve 61/10 ve TCK 2. madde birlikte değerlendirildiğin de çek suçu 1.1.2009 dan sonra cezasız kalmıştır. TCK 52. maddede 'ÇEK BEDELİ KADAR ADLİ PARA CEZASI' uygulamak yasal değildir TCK 45. maddede de böyle bir ceza vermeye yasal imkan da yoktur cezasız kalan suç nedeniyle de önceden verilmiş cezanın ortadan kaldırılması infazlarınında durdurulması gerekir.
(…) Yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olan bu kararının bozulması gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin verdiği kararın TEMYİZEN BOZULMASINA karar verilmesini müvekkil/Vekil adına saygıyla arz ve talep ederim. …/…/…



Temyiz Eden Davacı Vekili/
-----------------------------------------------------------------------------

Adsız dedi ki...

teşekkürler cüneyt abi


tolga

Adsız dedi ki...

sayın cüneyt adaletorg ne durumda?


melek

Adsız dedi ki...

melek
Kimse yorum yapmıyor
düşüncelerinize katılmıyorum!!
diye fikir beyan edenler çoğunlukta
bazılarıda teşekkür ederiz paylaşım için"" diyorlar
Eralpin düşüncelerine katılan şimdilik yok

Bence iyi:)
Savcılar hakimler bezmiş çek meselesinden:)

Adsız dedi ki...

aman çok iyi bir gelişme sayın cüneyt allahtan böyle eralpin böyle davranmasını anlayamıyorum belkide olayın gündeme gelmesi için yardımcı olduğundan teşekkür etmeliyiz

melek

Adsız dedi ki...

SAYIN CÜNEYT Teşekür ederim Adsız-50

Adsız dedi ki...

melek
Eralp bir şekilde hakim ve Savcıları etkisi altına almaya çalışıyor.
Yasalarda geçerli bir kanun olsa dahi, insan onuruyla oynayan, sermaye guruplarına hizmet eden bu yasayı savunmak ve arkasında durmak ne için!
Acaba bunu açıklayacak bir gerekçeside varmı?
Yoktur buna eminim
Amacı ne olabilir diye düşünüyorum bir cevap bulamıyorum.

Adsız dedi ki...

SAYIN ARKDAŞLARIM,

ZATEN TÜRKİYENİN EKONOMİK DURUMU BU HALDE GİTMEYE DEVAM EDERSE O BURNUNU KAF DAĞINDA GÖRENLER DAHİL CÜMLE ALEM BU HAPİS OLAYININ KALKMASI İÇİN SAĞA SOLA KOŞTURARAK ÇÖZÜM ARAYACAK Kİ BU DEDİKLERİMİN OLMASI DA ÇOK YAKINDIR.

"SONTÜRK"

Adsız dedi ki...

sayın cüneyt işin özünde sana katılıyorum dolaylı bir çıkar olabilir ya da farklı görünmek istiyor olabilir.Nasılsa her yanlışın bir doğru muhalifi olduğu gibi her doğrununda bir yanlış muhalifi vardır. muhalefet yaparken alehteki hareketi inşallah bizim lehimize dönüşür.dahasında cevap vermemiş değil mi sadece konuları açmış

melek

Adsız dedi ki...

peki arkadaşlar bu 10 mart görüşme olacağı konusunda kesin bir bilgi var mı?

melek

Adsız dedi ki...

Herkese iyi geceler, Hayırlı kandiller, bu günki yorumları okudum Cüneyt Bey'e teşekkür ediyorum arkadaşlar bu tefeciyi muhattaba almayın bir süre sonra sikılır gider.
Cüneyt bey yarınki randevunuz kaçtaydı ve orada kiminle görüşeceksiniz sizden yine güzel haberler bekliyıruz.
Senol-MERSİN

Adsız dedi ki...

Merhaba senol sizede Hayırlı kandiller
yarsavda Hasan Ali Atay ile görüşeceğim, kimdir necidir bilmiyorum yöneticilerden biri olduğu söylendi

Adsız dedi ki...

Başkan : Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU
Genel Sekreter : Ali Rıza AYDIN
Sayman :Mahmut KAMACI
Başkan Yardımcısı : Hasan Ali ATAY
Başkan Yardımcısı : Kazım DAĞDEVİREN
Başkan Yardımcısı : Zekerya SEVİMLİ
Başkan Yardımcısı : Ziya ÖZCAN

yarsav yetkilileri

Adsız dedi ki...

Görüşmeden sonra gelişmeler ile ilgili yorumlarınızı kaçta yazarsınız
Senol-MERSİN

Adsız dedi ki...

Haberler iyi olursa yazarım, kötü olursa yazmaya elim varmaz! 16:00 da görüşme kaçta biter bilmiyorum belkide kavga ederim karakolda sabahlarım, hiç belli olmaz artık sinirlerime hakim olmakta zorlanıyorum bilemiyorum yani

Adsız dedi ki...

Ne oldu ben yorumları göremiyorum

Adsız dedi ki...

kavga edecek ne varki sayın cüneyt gidip görüşüp soru soracaksınız.Ne sormayı düşünüyorsunuz?

melek

Adsız dedi ki...

Cüneyt Bey biz haberler iyide olsa kötüde olsa bekleyeceğiz ne olacağımızı bilmemekten ve belirsizlikten iydir yinede sağlık olsun der geçeriz başka çarelere yöneliriz herşeyin hayırlısı bu mubarek gecede dualarımız kabul olur inşallah.
Herkese iyigeceler yarın güzel haberlerle buluşmak dileği ile...
Senol-MERSİN

Adsız dedi ki...

sayın melek
Yarsav yok ergenakonmuş yok şuymuş, haksız yere hapistelermiş diye iki de bir açıklama yapıyor, bu insanlar haksız yere hapis yatıyorlarmış dediklerine göre! doğrudur belki bilemem!
ama bildiğim bir şey var, karşılıksız çek suçundan haksız yere cezaevinde olan, kaçak durumda yaşayan yüzbinlerce insan var..
Bu mağdur insanların yarsav'ın nezdinde bu ülkenin vatandaşı veya insan sıfatı olarak tanımlanması için gazeteci, dernek başkanı veya paşamı olması gerekli.
Bunu soracağım.

Adsız dedi ki...

sayın cüneyt ağzına sağlık yarın sizi dört gözle bekleyeceğim

melek

Işık Erdemli dedi ki...

herkeze günaydın

Adsız dedi ki...

ARKADAŞLAR GÜNAYDIN BANKALAR ŞİMDİDE ŞİRKET İFLASLARIYLA UĞRAŞIYOR ADALET BAKANLIĞINA BAŞVURMUŞLAR İFLASLAR ZORLAŞMASIN YANİ BANKALAR KREDİLERİ ÖDEYEMEYEN ŞİRKETLERİN İFLASINI İSTEMEK İÇİN UĞRAŞIYORLAR BANKALAR KARŞISINDA İŞİMİZ ÇOK ZOR CNN TÜRKTE YIĞIT BULUT ANLATIYOR TÜRK TİCARET KANUNU MECLİSTE KAYBOLDU DİYOR BANKA LOBİSİ HÜKÜMETE HER İSTEDİĞİNİ YAPTIRIYOR DİYOR BİZİM ÇEK İŞİ ÇOK ZOR ARKADAŞLAR 3434

Adsız dedi ki...

TLGERD ABİ CNN TÜRK'Ü ACARMISIN LÜTFEN 3434

Adsız dedi ki...

TLGERD ABİ HÜKÜMETTEKİLERİN TUZU KURU BANKALARLA ELELE MİLLETİ EZİYORLAR BU NE BİÇİM ABİŞ YA BUNLAR NASIL MÜSLÜMAN ABİ KAFAYI YİYECEĞİM ABİ BUNLAR NASIL İNSANLAR ANLAMIYORUM ABİ VALLAHİ BİLLAHİ ALLAH BUNLARA İNSAF VERSİN İSLAM TARİHİNDEKİ HACCACI ZALİME BENZEDİLER YA 3434

Adsız dedi ki...

günaydın arkadaşlar,bende bazen umutsuzluğa kapılıyorum ama,yargıtaydan çıkacak ilk kararı beklemek zorundayız,o kararı görmeden bi yorum yapamayız..hakkımızda hayırlısı herşey...

Işık Erdemli dedi ki...

sn 3434

adamlar geldikleri günden beri banka sattılar
şimid ağızlarının içine bakıyorlar

bankalar istediği kadar yapsın lobi
yapsın zaten yapacakları başka birşey kalmadığı için lobi yapıyorlar

Adsız dedi ki...

günaydın arkadaşlar

my way

Işık Erdemli dedi ki...

sn my way

havalar nasıl orada ??? ::))))

Adsız dedi ki...

Günaydın arkadaşlar.Hayırlı haftalar....ekm2510

Adsız dedi ki...

sn tlgerd

hava harika..tadını çıkarmak lazım ama...

my way

Adsız dedi ki...

BUGÜNKÜ MİLLİ GAZETEYİ OKUYUN BANA KREDİ KARTI AFFIYLA GELMEYİN DEMİŞ VAY HALİMİZE 3434

Adsız dedi ki...

ADANADA HAVA MÜKEMMEL,BİRDE CEPTE PARAR OLSA :)3434

Adsız dedi ki...

BANA KREDİ KARTI AFFI ILE GELMEYİN DİYEN SAYIN BAŞBAKAN 3434

Adsız dedi ki...

TLGERD ABİ ADALET .ORGDAKİ YARGITAY KARARI YENİMİ ESKİMİ BİLİYORMUSUN SAYGILARIMLA 3434

Işık Erdemli dedi ki...

sn 3434

eski karar

Unknown dedi ki...

merhaba ,

ben yorum yapmayıp forumu izleyenlerdenim bir gazete haberi var lütfen doğruluğunu sizde araştırırmısınız
Sakarya lnci Ağır Ceza Mahkemesi, Türkiye’de binlerce kişinin hapisten çıkmasına neden olacak bir karar verdi. Mahkeme 3167 sayılı çek kanunuyla ilgili yasada boşluk olması nedeniyle karşılıksız çek vermek suçundan Adapazarı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hapis cezasına çarptırılan ve tutuklanan İstanbul Ümraniye’de esnaflık yapan Hasan Sulhi S.na verilen 24 bin 300 lira adli para cezası sonrasında verilen hapis cezası hükmü durdurdu

Bu karar sonrasında karşılıksız çek vermek suçundan Ferizli Cezaevinde tutuklu bulunan Hasan H. Seyalıoğlu’nu tahliye ederken mahkemenin bu kararının emsal teşkil edebilecegi belirtildi.

Türkiye’de ilk olan karar , Sakarya lnci Ağır Ceza Mahkemesi başkanı Abdulkadir Yavuz mahkeme heyeti hakim Burhanettin Esenkar, Cevdet Bak tarafından tutuklanan Hasan Sulhi Seyalıoğlu’nun avukatının cezaya yaptığı itiraz sonrasında verildi.
İstanbul Ümraniye’de tavukçuluk yapan Hasan Sulhu S.(64) 17 Şubat 2007 tarihinde kestiği 24 bin 300 liralık çek karşılıksız çıkınca hakkında karşılıksız çek vermek suçundan Adapazarı lnci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dava açıldı. 12 Aralık 2007 tarihinde karara çıkan dava sonrasında da İstanbullu tavukçu karşılıksız çek vermek suçundan çek bedeli olan 24 bin 300 YTL adli para cezasına çarptırıldı.

Mahkemenin kararı 29 Ocak 2009 tarihinde infaz edilerek Hasan Sulhi Seyalıoğlu tutuklanarak Ferizli Cezaevine konuldu.

Bu tutuklama sonrasında Seyalıoğlu’nun avukatı Sakarya lnci Ağır Ceza Mahkemesine verdiği dilekçe ile hapis cezasının 3167 sayılı çek kanunun 16ncı maddesi ile TCK’nın 20,43,52,53,60 ve 6lni maddelerini kapsayan düzenlemelere aykırı olduğunu ve 31 Kasım 2008 tarihi itibariyle de karşılıksız çek keşide etmek eyleminin suç olmaktan çıktığını belirterek müvekkilinin tahliye edilmesini istedi.
İtirazı inceleyen Sakarya lnci Ağır Ceza Mahkemesi Türkiye’de emsal teşkil edecek bir karar verdi.

Mahkemenin gerekçesi

Mahkeme 4 sayfalık kararında tahliyeye gerekçe olarak şunları yazdı:

“ 3167 sayılı yasanın 16ncı maddesi değerlendirildiğinde çek tutarı kadar ağır para cezası ile cezalandırır. Ancak veilen para cezası 80 milyar liradan fazla olamaz”hükmünün bulunduğu bu düzenlemenin gün para cezası içermemesi nedeni ile TCK’nın 52/1 maddesine uygun olmadığı ortadadır.

Bu düzenleme karsısında açık bir yasal düzenleme yokken çek bedeli kadar tam gün sayısı belirlenerek bunun 20-100 lira arasında takdir edilecek bir bedelle çarpılması sureti ile sanığın cezalandırılabilecegini degerlendirmek kıyas yapmaktır. Kıyas TCK’nın 2/3 madde ve fıkrası ile yasaklanmıştır. Buna öre kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler kıyasa yol açacak biçimde yorumlanamaz. Kararına itiraz edilen mahkeme gerekçesinde kıyas yasağına ragmen kıyas yaparak adli para cezası olduğu belirtilmiştir.

3167 sayılı yasada bulunan ve 5237 sayılı TCK’nınlnci kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümler 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanabilecektir. Bu düzenlemenin mevhumu 52nci maddede düzenlenen gün para sistemine aykını oln ceza kuralının 31 Aralık 2008 tarihinden sonra uygulanamayacağı anlaşılmaktadır. Kaldı ki yasa koyucu 5252 sayılı yasanın geçici lnci maddesine dikkate alarak 5728 sayılı yasa ile özel yasalarda ayrıntılı düzenleme yapmasına rağmen 3167 sayılı yasada herhangi bir düzenleme yapmamıştır.
Yasa koruyucunun atlama yaptığı, bu konuyu unuttuğu kabul edilemeyecegine göre yasa koruyucunun muradının 3167 sayılı yasanın 16/1 maddesi ile düzenlenen ceza kuralının ortadan kalkması uygulanamaz olması olduğu kabul edilmelidir. Çünkü ceza kuralları uyguylanmak amacı ile konulur.Uygulanmayan bir ceza kuralı kaldırılmış demektir. Uygulanamayacağı yasa ile düzenlenen bu nedenle yasal olarak kaldırılma dışında yok hükmünde olan bir kurala göre ceza vermek gerek Anayasa7da yapılan dütenlemeye temel hak ve özgürlükleri içeren uluslar arası sözleşme hükümlerine ve gerekse türk ceza kanunun 2nci maddesinde düzenlenen kanunun açıkca suç saymadığı bir fiim içim kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunlarla yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden baska bir ceza .ir güvenlik tedbirine hüküm olunamaz kuralına da aykırıdır

Mahkeme 4 sayfalık gerekçesiyle itirazı kabul ederek yasada yeni düzenleme yapılıncaya kadar infazın durdurulmasına karar vedi.

Bu karar ile karşılıksız çek vermek suçundan tutuklanan ve cezaevlerinde bulunan kişilerinde tahliyeleri gündeme geldi

SLM
ATD

Adsız dedi ki...

SAYIN ATD HANGİ GAZETE ACABA YAZABİLİRMİSİNİZ SAYGILARIMLA 3434

Unknown dedi ki...

medyabar.com
slm
atd

Işık Erdemli dedi ki...

evet haber o adrste var
sakarya yerel basını

anlamadığım ağır ceza mah karar verirse emsal mi olur olmaz mı?

Işık Erdemli dedi ki...

sn 3434

sen bi avukatına sor bakalım ne diyecek

Işık Erdemli dedi ki...

sn 3434

ben ulaşamıyorum kimseye şu an da

Adsız dedi ki...

http://www.medyabar.com/detay.php?ID=7815

evet arkadaşlar tlgerd haklı 52.madde sonunda uygulandı demektir..

çok az kaldı bence emsal olur..ağır cezada alınmış karar..

my way

Adsız dedi ki...

sy.my way nediyorsunuz bu karar için emsal teşkil edermi?
yada cgk çıkacak karara pozitif etkisi olurmu ;?


tşk.
aslı

Adsız dedi ki...

sn arkadaşlar

soru :ağır ceza mahkemeleri asliye ceza mahkemelerinin üstünde olduğundan emsal olur mu?

bence olur ..tabi şahsi fikrim..

my way

Işık Erdemli dedi ki...

ayrıca o kararıda bulmak lazım
işin kötüsü
içimizdem kimse sakarya da değil bildiğim kadarıyla

Adsız dedi ki...

TLGERD ABİ AVUKATIMI ARADIM ADLİYEDEYMİŞ BÜROSUNA GEÇİNCE BAKACAK ABİ SAYGILARIMLA 3434

Adsız dedi ki...

TLGERD ABİ ARAMIZDA SAKARYADA OLAN VAR AMA NICK İNİ HATIRLAMIYORUM ABİ SAYGILARIMLA 3434

Adsız dedi ki...

medyabar gaztesine tlf la ulaşıp bilgi alsak olurmu acaba nedersiniz.

Adsız dedi ki...

arkadaşlar

adresi yukarı da yazılı herkes okusun sona yaklaştık artık..

my way

Işık Erdemli dedi ki...

arkadaşlar

emsal teşkil etmemizmiş
fakat böyle bri kara olduğundan dolayı mahkemelere kara verme açısından kara verme kolaylığı sağlar dedi saygı değer üniversite
hocaları
emsal sadece yargıtayda çıkar dendi

duyrulur

Adsız dedi ki...

Günaydın Arkadaşlar

TC Şişli 11. Asliye Ceza Mahkemesi
DOSYA NO:2007/541
KARAR NO:2009/113
C.Savcılığı Esas No:2007/6970
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
HAKİM :F.O
C.SAVCISI :C.K
DAVACI :KAMU HUKUKU
KATILAN :K.K
VEKİLİ :Av.S.Y
SANIK :A.A
SUÇ :Karşılıksız Çek Keşide Etme
SUÇ TARİHİ:16.12.2006
KARAR TARİHİ:05.03.2009

Mahkememizce açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın karşılıksız çek keşide ettiğinde bahisle hakkında kamu davası açılmış ve 3167 sayılı yasanın 16/1 maddesi gereğince çek yaprağı sayısınca cezalandırılması talep edilmiştir.
Öncelikle 5237 sayılı yeni TCK'nun özel kanunlarla ilişkisini düzenleyen 5. maddesinde "Bu kanunun genel hükümlerinin özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağı" hükme bağlanmış TCK'nun yürürlük ve uygulama şekli hakkındaki 5252 sayılı yasanın 5560 yasayla değişik geçici 1. maddesinde ise "Diğer kanunların 5237 sayılı TCK'nun 1.kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümlerinin ilgili kanunlarda değişiklik yapılıncaya ve en geç 31.12.2008 tarihine kadar uygulanmasına devam edileceği" belirtilmek suretiyle çek yasasının TCK'un genel hükümlerine aykırılık içeren kısımları süreye tabi tutularak bu tarihten sonra aykırı düzenlemelerin artık uygulanmayacağı açıkca ifade edilmiştir.
Yasama organı tarafından bir çok yasada TCK'nın genel hükümlerine uygun düzenlemeler yapıldığı halde 31.12.2008 tarihine kadar 367 sayılı çek yasası bakımından böyle bir düzenleme yapılmamıştır.
TCK'nun genel hükümleri yürürlüğe girmemiş gibi 01.01.2009 tarihinden itibaren karşılıksız çek keşide edenlere çek bedeli kadar adli para cezası verilmesi TCK'nın 5. maddesiyle 5252 sayılı yasanın geçici 1. maddesini anlamsız hale getirecektir.Bir başka değişle ceza içeren diğer özel yasalar bakımından TCK'nın genel hükümlerinin yürürlüğe girdiğinin kabul edip sadece çek yasası bakımından yürürlüğe girmediğini ileri sürmek böyle bir istisnai düzenleme olmadığı için mümkün değildir.
Ayrıca tüzel kişilere ceza verilemeyeceğine ilişkin lehe olan TCK'nın 20/2 maddesinin 01.01.2009 tarihinden itibaren çek yasası bakımından da geçerli olduğunu kabul edip TCK'nın genel hükümlerinde yer alan diğer hususların ise çek yasası bakımından geçerli olmadığını ileri sürmek de kendi içinde tutarsızlık oluşturacak ve TCK ile 3167 yasanın genel nitelikteki hükümlerinin karma uygulamasına yol açacaktır.
TCK'nun yürürlüğüne ilişkin 5252 sayılı yasanın 5/2 maddesinde nispi nitelikteki adli para cezalarından aksedilmiş olması,bu tür cezaların karşılıksız çek keşide etmek suçları bakımından da varlığını kabul ve 01.01.2009 tarihinden itibaren de uygulanacağı anlamına gelmemektedir.Bu düzenleme aynı maddede belirtilen alt ve üst sınırların maktu adli para cezaları bakımından geçerli olduğunu ancak nispi nitelikteki adli para cezaları bakımından geçerli olmadığını ifade etmek için yasaya konulmuştur.Dolayısıyla 31.12.2008 tarihine kadar özel ceza yasalarında belirtilen nispi nitelikteki adli para cezaları uygulamasına devam edileceği ve söz konusu tarihten sonra ise bu uygulamanın da son bulacağı amaçlanmış,zaten bu durum aynı yasanın geçici 1. maddesinde açıkca ifade edilmiştir.Eğer 5252 yasanın geçici 1. maddesindeki düzenleme söz konusu olmasaydı TCK'nın genel hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarih ile 31.12.2008 tarihleri arasındaki dönemde de çek bedeli kadar adli para cezası uygulaması yasal açıdan mümkün olmayacaktı
TCK'nın nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin 158/1-Son maddesinde nispi nitelikteki adli para cezasına yer verilmiş olması da çek yasası bakımından nispi nitelikte adli para cezasının kabul edildiği anlamına gelmemektedir.Çünkü bu düzenleme istisnai nitelikte özel bir düzenleme olduğundan ve TCK'nın genel hükümleri içinde yer almadığından çek yasası bakımından nispi adli para cezalarının kabulune imkan vermeyecektir.
Çek yasası bakımdan da 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren ve genel hükümler içinde yer alan TCK'nın 52/3 maddesinde ise ADLİ PARA CEZALARININ BELIRLENMESİNDE ESAS ALINAN TAM GÜN SAYISI İLE 1 GÜN KARŞILIĞI OLARAK TAKTİR EDİLEN MİKTARIN KARARDA AYRI AYRI GÖSTERİLECEĞİ belirtilmiş,dolayısıyla çek yasasında olduğu gibi çek bedeline bağlı adli para cezası uygulaması son bulmuştur.
Ayrıca cezanın belirlenmesine ilişkin TCK'nun 61/8 maddesinde ise ADLİ PARA CEZASINDA ARTIRIM VE İNDİRİM YAPILIRKEN HESAPLAMANIN GÜN ÜZERİNDEN YAPILMASI ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR.Bu durumda çek miktarına bağlı olup gün hesabıyla tespiti mümkün olmayan karşılıksız çek suçuna ilişkin adli para cezasına örneğin:TCK'nın 62. maddesinde düzenlenen taktir-i indirim nedenlerini uygulama imkanı da kalmamış ve sonuç olarak çek yasasındaki yaptırım yasal süre içinde TCK'nın genel hükümlerine uygun hale getirilmediği için 01.01.2009 tarihinden itibaren zımmen yürürlükten kalkmıştır.
4814 sayılı yasa ile 3167 sayılı yasada değişiklik yapılmasından sonra her bir çek yaprağı ayrı suç oluşturduğundan karşılıksız çek keşide edenler hakkında teselsül hükümlerini uygulama imkanı kalmamış,ancak ceza içeren özel yasalar bakımından 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın genel hükümlerindeki 43.maddeye göre lehe kanun uygulaması nedeniyle belli şartların varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması tekrar mümkün hale gelmiştir.Bu durumda da gün hesabına göre tespiti mümkün olmayan çek yasasındaki mevcut yaptırımı TCK'nın 61/8 maddesindeki düzenleme nedeniyle teselsülden dolayı artırma imkanı kalmamıştır.
Ayrıca yürürlüğe giren TCK'nın genel hükümleri karşısında,karşılıksız çek keşide etmek suçları yönünden tekerrür,şikayetten vazgeçme,çek hesabı açtırmaktan yasaklanmaya ilişkin çek yasasındaki mevcut düzenlemeler de TCK'nın genel hükümlerine aykırı hale gelmiştir.5252 sayılı yasanın 5/3 maddesiyle cezaların infazına ilişkin 5275 sayılı yasanın geçici 1.maddesinde belirtilen ve adli para cezasının ödenmemesi halinde günlüğü kaç liradan hapse çevireleceğine ilişkin kurallar ise para cezasının ödenmemesi durumunda nasıl davranılacağını gösteren kurallar olup karşılıksız çek keşide edilmesi halinde cezanın miktarının tayini için başvurulabilecek kurallar değildir.
3167 sayılı yasadaki cezanın miktarına ilişkin ÇEK BEDELİ TUTARI KADAR ibaresi 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren TCK'nın genel hükümleri nedeniyle geçerlilğini kaybettiğinden bu durumda TCK'nın 52. maddesine giderek yaptırımı belirlemek imkanı da kalmamıştır.Çünkü genel düzenleme içinde yer alan ve cezaların sınırlarını gösteren maddeler suç olarak kabul edilen eylemlere yaptırım olsun diye değil sadece cezaların alt ve üst sınırlarını belirtmek amacıyla konulmuş hükümlerdir.
Diğer taraftan 4814 sayılı yasa ile değişiklik yapılmasından önce karşılıksız çek keşide edenler hapisle cezalandırılmaktaydılar bu değişikliğin yapılmadığı ve karşılıksız çek keşide edenlerin hapisle cezalandırıldıkları vasayılıdığında sonradan yürürlüğe giren yasa hükümleri nedeniyle maddede hapis cezası muhafaza edilip cezanın miktarına ilişkin kısım uygulama imkanını kaybetseydi o zaman TCK'nın genel hükümlerinde yer alan 49.maddeye giderek karşılıksız çek keşide edenlere 1 aydan 20 yıla kadar hapis cezası verilmesi ve buna bağlı olarak görevsizlik kararı verilip dosyanın ağır ceza maddesine gönderilmesi mi kabul edilecekti?
Anayasının 38.maddesinde ifadesini bulan SUÇTA VE CEZADA KANUNİLİK İLKESİNİN doğal sonucu olarak yasama organı suç olarak benimsediği bir eylemin cezasının türünü ve miktarını ilgili maddede belirtmek durumundadır.Zaten bu nedenle ceza kanunlarında her bir suç yönünden ilgili maddede cezanın türü ve sınırları gösterilmiş,genel hükümler içinde yer alıp cezanın sınırlarını gösteren maddelerle yetinmek yolu benimsenmemiştir.Çünkü hangi eylemin kamu düzenini daha çok bozduğu ve bu nedenle daha fazla cezalandırılması gerektiği konusundaki tercih,suç ve ceza siyasetiyle ilgili olup siyası sorumluluğu gerektiren ve yasama organlarının mutlak taktirinde olan bir husustur.Ancak bu durumun belirli bir ceza makası aralığında cezanın bireyselleştirilmesi için mahkemeye tanınan taktir hakkıyla karıştırılmaması gerekmektedir.
5237 sayılı TCK'nın bedelsiz senedi kullanma suçuna ilişkin 156. maddesinde adli para cezasının sınırlarının belirtilmemiş olması karşı örnek olarak gösterilebilir ise de zaten bu madde de yasama organı bu fiil için sınırlarını belrttiği hapis cezasını da öngördüğünden aynı yasanın 52. maddesindeki limitlerin farkında olarak adli para cezası yönünden taktir hakkını mahkemeye bırakmış,dolayısıyla cezasının türü ve miktarı konusundaki tercihini açıkca ortaya koymuştur kaldı ki hapis ve adli para cezasının birlikte uygulanması gereken durumlarda,bu cezalardan birisinin asgari hadden diğerinin ise azami hadden tayini kendi içinde tutarsızlık oluşturacağından mahkemenin taktir ettğini hapis cezasının miktarı adli para cezasının gün bakımından miktarını belirlemede ölçü oluşturacaktır.Mevcut durum nedeniyle çek yasası bakımından ise yaptırımın ne miktarda olacağı konusunda kanun koyucunun ortaya koyduğu açık bir iradeden bahsetmek söz konusu değildir.Niye miktarı belirtilmeyen adli para cezasıyla hapis cezasının seçimlik olarak düzenlendiği bazı suçlarda örneğin:Mühür fekki suçunda asgari hadden uygulama yapılması yönünde bir eğilim gösterilmesi nedeniyle 5560 sayılı yasayla TCK'nın 61. maddesinde değişiklik yaparak adli para cezasının tercih edilmesi halinde hesaplamanın ne şekilde yapılacağını belirlemiştir.Zaten bu örnekler genel hükümler içinde yer almayıp TCK'nun özel hükümlerine ilişkin 2. kitabında yer aldığından çek yasası bakımından sonuca etkili olmayacaklardır.
31.12.2008 tarihine kadar karşılıksız çek keşide edenlere çek bedeli kadar adli para cezası verilmesinin o dönem için yasaya uygun olduğu ve dolayısıyla infazının gerektiği ileri sürülebilir ise de bu tarihten sonra gün hesabına göre adli para cezası belirlemek zorunlu hale gelmiş ve buna uygun bir düzenleme yapılmadığı için de eylemin yaptırımsız kaldığı sonucuna varılmış,dolayısıyla meydana gelen ve lehe olan bu durumdan henüz cezaları infaz edilmeyen kişilerin de yararlanması yolu açılmıştır.
Karşılıksız çek keşide etmek suçlarına ilişkin yeni bir yasa yapıldığı taktirde bu yasanın yürülüğe gireceği tarihe kadar,TCK'nın genel hükümlerine aykırılık içeren mevcut çek yasasının ilgili maddelerini uygulamak imkanı kalmadığı için bu boşluğu kıyas veya kıyasa yol açacak biçimde geniştici yorum yapmak yoluyla doldurmakta TCK'nın 2/3 maddesi kapsamında mümkün görülmemiştir.
Sonuç olarak karşılıksız çek keşide etmek suçu için 368 sayılı yasada öngörülen yapıtırımda,31.12.2008 tarihine kadar TCK'nın genel hükümlerine uygun düzenleme yapılmadığından 3167 sayılı yasadaki mevcut yasadaki yaptırımı fiilen uygulama imkanının kalmadığı,ayrıca ceza miktarını TCK'nın 52.maddesine göre tayin imkanı da olmadığı,dolayısıla çek yasasındaki mevcut yaptırımın zımmen yürürlükten kalktığı sonucuna varılmış,yaptırımı kalmayan bir eylemi de suç olarak kabul etmek mümkün olmadığı için aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Sanık A.A'ya atılı olan karşılıksız çek keşide etmek suçunun yasal unsurları bakımından oluşmadığı anlaşılmakla sanığın BERAATİNE,
Yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına,
Sanığın ve katılan vekilinin yokluğunda açıkca yapılan yargılama sonucunda Cumhuriyet Savcısının istemine aykırı olarak,kararın tefhim veya tebliğden itibaren 7 gün içinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine yapılacak beyanın tutanağa geçilmesi suratiyle Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.05.03.2009
Katip Hakim

Adsız dedi ki...

iyi de neden agır ceza bakmış davaya?dd1dd2

Adsız dedi ki...

Hadi hayırlısı bakalım.İyi haber.Neden ağır cezadan çıkmış bu karar onu anlamadım....ekm2510

Işık Erdemli dedi ki...

sn cüneyt

ben buraya 1 ay önce şişli 3 6 11
acm leri zaten böyle karalr veriyor diye yazdığımda kimse inanmamıştı

hala devam ediyor demekki

Adsız dedi ki...

Sn Cuneyt süper bir haber ve karar....ekm2510

Adsız dedi ki...

EKM 2510 ABİ BEN AVUKATIMI ARDIM ADLİYEDEYMİŞ FAKAT BÜROSUNDSKİ KATİP DEDİKİ ÇEKİN AĞIR CEZADA NE İŞİ VAR KARDEŞİM ÇETEMİ KURDUNUZ SANKİ:) AMA AVUKATIMA BÜROSUNA GELİNCE SORACAK3434

Adsız dedi ki...

adalet.org Yorumlar
yargıtay 10.Ceza Dairesinin 2007/8699 esas ve 2009/605 karar sayılı ilamında karşı oy kullanan üyenin görüşleri,Yargıtay ceza genel kurulunun 2005/10 esas ve 2005/84 karar sayılı ilamındaki çek yasasında uzlaşmayla ilgili karar verirken 5252 sayılı yasanın geçici 1. maddesine atıf yaparak TCK'nın 1. kitabında yer alan hükümlerin özel kanunlarda yasal düzenleme yapılıncaya kadar en geç 31.12.2006 tarihine kadar (Sonradan 31.12.2008 olmuştur) uygulanamayacağını dahil görüşü ve yargıtay 7.CD'nin 2007/1431 esas sayılı kararında markalar kanunda 31.12.2008 tarihine kadar TCK'ya uyumlu yasal değişiklik yapılmadığından eylemlerin suç olmaktan çıkarıldığına dair görüşü dikkate alındığında karşılıksız çek keşide etmek suçlarının da cezasız kaldığı görülecektir.
Ancak uygulamada doğan kaos bu konuda Yargıtay Ceza Genel Kurulunca bir karar verilinceğe kadar devam edeceğe benzemektedir.Bugün karşılıksız çek keşide etme suçunun suç olmaktan çıktığına dair azınlıkta kalan görüş ileride çoğunluk görüş haline gelebilir. Şişli Cumhuriyet Savcısı Aydin Şen 09.03.2009.1:48
-----------------------------------------------------------------------------------------

«En Eski ‹Eski   12001 – 12200 / 22646   Yeni› En yeni»

Yeni anayasa yapılmalı mı?

AKP'nin tavrı kürt sorununun çözümüne olumlu katkı yapıyor mu?

DTP'nin tavrı kürt sorununun çözümüne olumlu katkı yapıyor mu?