MADDE 33 - SUÇ VE CEZALARA İLİŞKİN ESASLAR

Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 33- (1) Suç ile ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiili gerçekleştirmesinden dolayı cezalandırılamaz ve kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
(2) Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da birinci fıkra uygulanır.
(3) Suçluluğu kesin mahkeme kararı ile hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
(4) Hiç kimse, kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(5) Ceza sorumluluğu şahsîdir.
(6) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı hürriyetinden alıkonulamaz.
(7) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
(8) Kamu İdaresi, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(9) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.

22.646 yorum:

«En Eski   ‹Eski   13801 – 14000 / 22646   Yeni›   En yeni»
Adsız dedi ki...

ben çıkıyorum arkadaşlar gece buluşuruz görüşmek üzere

Adsız dedi ki...

tefecinin amına koyacaklar listesidir

1-ÇİNÇİNLİ (ANKARA ÇİNÇİN BAĞLARINDAN)
2-ADSIZ (NE ÜDÜĞÜ BELİRSİZ BİR HOMO)
3-2121 (BU DA BELİRSİZ)
4- MÜHENDİS (BU DA ŞEREFSİZ)
5- MY WAY (MERSİNLİ LALE)
6- TLGERD (ÇERİ BAŞI)
7- CÜNEYT (İBNENİN BİRİ)
8- SELİM (PUŞTUN BİRİ)

Adsız dedi ki...

g.tünden korkan adsız
sen neyle yapacan o işi
aq çakalı
tefeci

Adsız dedi ki...

tmm dostum cüneyt evet aklıma gelmemişti telefon,of ya şimdi sabahta olmazki:=)))) gece görüşürüz.. ayrıca emir kardeş senide çok ii anlıyorum içerde 1 saat in bile önemi var ama lütfen umudumuzu kırmayalım ...çocugunu düşün

Adsız dedi ki...

adsızsın homosun
homoş hatta
heheheheheheheheheheh
ballı lokma tatlısı
tefeci

Adsız dedi ki...

Çek'te 3ncü tahliye kararı!!!!!

Beyler daldınız bi olaya unuttunuz olayları.
Aynı mahkeme 3. kararını vermiş ;AĞIR CEZA gene medya barda şu anda okuma 7 demekki hala bizden biri girip haber vermemiş siteye.

Adresi :

http://www.medyabar.com/detay.php?ID=7851


R.C

Adsız dedi ki...

sn emir

bir bayan ve mayrıca bu mücadelyi sürdüren bir bayan olduğun için saygı duyuyorum tekrar senin şahsında bütün bayanlardan özür diliyorum..ve arkadaşlardan da rica ediyorum cevap yazmasınlar.ben söyledim yazmayacağım..

ayrıca biz aşama katediyoruz yolumuz açık..bu sn cüneytin attıgı daire başkanının yorumundada belli.artık ramak kalıyor ama doğal olarak sabırda tükeniyor.hepimiz aynı durumdayız..

umarım hemen biter.ayrıca dediğiniz doğru herşey lehimize bu açık..

my way

Adsız dedi ki...

bana cevap yazanın aq o zaman
tefeci

Işık Erdemli dedi ki...

sn mağdur 07

yani öyle birşey söyledin ki sabah
hala anlam verememiştim ki
davaın ertlendiğini okudum az evvel
olması zor bir olaydı zaten olmamış
gecmiş olsun zaten senin o dava sonuçanıp temize gidip gelene kadar
bu iş sonuçlanır zaten

Adsız dedi ki...

DAĞDAKİ HAREM LİSTESİDİR
1-ÇİNÇİNLİ (ANKARA ÇİNÇİN BAĞLARINDAN)
2-ADSIZ (NE ÜDÜĞÜ BELİRSİZ BİR HOMO)
3-2121 (BU DA BELİRSİZ)
4- MÜHENDİS (BU DA ŞEREFSİZ)
5- MY WAY (MERSİNLİ LALE)
6- TLGERD (ÇERİ BAŞI)
7- CÜNEYT (İBNENİN BİRİ)
8- SELİM (PUŞTUN BİRİ)
listenin son hali bu.biyerleri kaşınan kendisini ilave etsin.
ballı lokma tatlısı
tefeci

Adsız dedi ki...

listemi lütfen güncel tutun
tefeci

Işık Erdemli dedi ki...

hakim aldı gazı bir kere tutabilene aşk olsun
ama
bir başka adliye olsaydı keşke

bu istanbul şişli adliyesi gibi
başladı vermeye devam edecek

Adsız dedi ki...

Tlegerd burdaki fark bunun Ağır ceza olması.Dün konuştum ağır cezalar 3 hakim 1 savcıdan oluşuyormuş.Kurul kararı var ortada yani.Tek başına bi hakim karar vermiyor demek bu konuda hemfikirler demek.Yargıtayın tersine birşey yazacagını tahmin etseler 3 hakim birden terfilerini riske atmazlar diye düşünüyorum.

R.C

Adsız dedi ki...

beyler lütfen boş lakırdıları bırakınız...

medyabara f5 atmaya davetlisiniz hepiniz....

hadi parmaklarınıza kuvvet...

halis can...

Adsız dedi ki...

sn r.c

bu da güzel haber belki bizim ağır cezaya itirazlarda böyle sonuçlanır..tabi avukattan haber alabilirsek..

my way

Adsız dedi ki...

arkadaşlarrrr

BÖYLE SEVİYESİZ NSANLARA CEVAP VEREREK SİTENİN KALITESİN DÜŞÜRÜYOSUNUZ EGER BU YAZIYI OKUDUKTAN SONRA HALA CEVAP VERİP BU GİBİ ADAMLARA BU SİTEYİ YEM EDİP KONUNUN DIŞINA ÇIKACAK SİTENİN AMACINI AŞACAK SANIZ SİZLEREDE YAZIKLAR OLSUN

UNUTMAYIN BAZEN EN İYİ CEVAP SUSMAKTIK LÜTFEN CEVAP VERMEYİN

BAHRİYELİ

Işık Erdemli dedi ki...

sn r c

asliyeye göre bir üst mahkeme oldukları için yorumlama farkları her zaman oluşuyor zaten
ben bu durmu ünversitedeki hocalardan öğrendim
enn azından cgk kararını hızlandırır ve asli mahkemelerinin kararları acısından kolaylık oluşur kanaatı var

ama dediğim gibi keşke başka bir adliye olsaydı

Adsız dedi ki...

sendemi brütüs bahriyeli
senindemi arkan kaşındı
hadi yanıt verde sende gir listeye
kıskandın değil mi seni listeye almadım diye
ballı lokma tatlısı
tefeci

Adsız dedi ki...

f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5 f5....


lafı bırak işine bak....


halis can...

Adsız dedi ki...

SAYIN MYWAY...HADI BAKALIM TAM SITEM EDERKEN 2.TAHLIYE GELDI.BU KISILER DAHA NEYI BEKLIYOR.SIZINDE HAYIRLI HABERINIZI BEKLIYORUZ,INSALLAH.BUNCA EMEMK DUA BOSA CIKMASIN....EMIR

Işık Erdemli dedi ki...

keşke ama keşke

bu karalardan cgk nında haberi olsa

inşallah da vardır

Adsız dedi ki...

Sayın My Way ben hem avukatla hemde ceza hukuk ögretim üyesi ile görüştüm.İkisininde kanısı aynı.

Agır ceza kararı çok önemli diyorlar.Ağır cezalar eski DGM lermiş , onların verdikleri kararları Asliye ceza hakimleri didik didik incelerlermiş , onlar tek kişi olarak fikir beyan etmedikleri için bu karar Asliye Cezadaki hakimi tedirgin edermiş.Yani bir anlamda bu hakimler bu kadar yazmış yanlış olamaz diye kendileride olayı daha ciddiye alırlarmış.Emsal karar olmasa bile çok etkili ve önemli bir gelişme oldugunu beyan ettiler.Bende her gelişmede burdan birşey cıkmaz diyen adamlardan bunları duyunca acıkcası şaşırdım.Tabi şimdi bunu ne şekilde avukata kullandıracagız işte o deveye hendek atlatmak gibi birşey.

R.C

Adsız dedi ki...

r c
emsal lazım içerdekilere
senin kurtardığın yetmez
tefeci

Adsız dedi ki...

sn arkadaşlar

10 dakka olmadı okuyan sayısı 1000 i geçti bu tıklamayla olmaz sanırım bu site çok kalabalık ama yorum yazan çok az..

my way

Adsız dedi ki...

kanal cnn türk program beş n bir k şu anda yayında konulardan biri pkk ya af ..bu nasıl olur..
allah hakkı için kundaktaki bebeyi öldürene af çek suçu na hapis..
adalet nerde

Adsız dedi ki...

tefeci
mail adresine bir bak bakalım, sonrada başına ne gelecek hesap et bakalım

Adsız dedi ki...

Sayın Emir ,

2. değil 3. Beraat Kararıymış bu..


Kimse kurtarmış değil herkes birlikte birşeyler yapma peşinde.Neyse biz işimize bakalım

R.C

Adsız dedi ki...

adsız aq senin aq
tefeci

Adsız dedi ki...

sn r.c

elbet onlarda bu konuya eyvallah diyecekler ve dilekçeleri verecekler..bu gün ulaşamadım ama nasıl olsa o davalarda açılacak.

görevi savsama ağır bir suç..1 yıl barodan atılıyorlar..ağır cezada yargılanıyorlar..akıllı olmaları lazım..

my way

Adsız dedi ki...

tefeci yada Akhen Aton

Adsız dedi ki...

BAK TEFECİ AĞZINI TOPLA BENİM EŞİM F 1 YATIYOR .AYAĞINI DENK AL.TEFECİLERİNDE ADINI KULLAN MA.KOĞUŞ ARKADAŞINI BU İŞLERİ BİLİYORSAN KİMLER OLDUGUNU BİLLİRSİN.2121

Adsız dedi ki...

ne salak kafalarsınız ya
yargıtay kararı lazım
o öyle demiş bu böyle demiş şu mahkeme şunu vermiş
içerdekileri kurtarmaz
o insanları kurtaracak yargıtay kararı
tefeci

Adsız dedi ki...

2121 merak etme kim olduğunu öğrendim. Akhen Aton

Adsız dedi ki...

sayın My Way,

Dilekceye özenmese alıp bu agır cezanın gerekcelerini bir bir yazsa yeterli çok net ve hukuksal acıklama yapılmış zaten , kesin ve kati bir dille sonuç belli.Bakalım bunlar gelecek kararların ayak sesleridir inşallah.

R.C

Adsız dedi ki...

DAĞDAKİ MAREM LİSTESİNİ ONLAR YAPAR.SEN GİT ZERZAVAT SATTT2121

Adsız dedi ki...

ne diyon sen 2121
sana kemik mi attım ben
tefeci

Adsız dedi ki...

dağdaki listeyi yapıncaya kadar onnlar önce bi g.tü kurtarsınlar
aq
tefeci

Adsız dedi ki...

4500 ha gayret ...

hadi beyler bizim için...

f5 lere devam allah rızası için ...

halis can...

Adsız dedi ki...

sn r.c

belkide ağır cezalarda bu iş sonuçlanacak..yargıtay ondan bu adalet org daki yorumla önlerini açtı..

hepimizin asliye cezada reddedildi ağır cezada bekliyor dosyalar..arka arkaya beraat ler gelirse şaşmayın..

my way

Adsız dedi ki...

tefecinin mail adresi dreamer.2046@hotmail.com dur arkadaşlar
az önce uçurdum msn sini
kim olduğunuda öğrendim onu bana bırakın

Adsız dedi ki...

YORUMLAR YAYINA GIRMEDI HERHALDE.MASALLAH IYI GIDIYOR.SIMDIDEN BAYA OKUNMUS.emır

Adsız dedi ki...

SANA SON KEZ SOYLUYORUM KİMSE DALAŞMA 2121

Işık Erdemli dedi ki...

sn rc ve my way

ağır ceza mahkemeleri bu tür karaları almaya başladılar belki
bizim haberimiz olamaya bilir

bi de kafama takılan soru neden sakaraya da bir yerel basın bunu haber yaptı ve bize haberi varen yanlış hatılamıyorsam adsız bir arkadaştı

Adsız dedi ki...

hassi.tir adsız
hassi.tir
aq senin ben
hehehehehehehehe
ballı lokma tatlısı
tefeci

Adsız dedi ki...

PARDON BEN KAÇIRDIM GALİBA NEREYİ F5 LİYORUZ

Adsız dedi ki...

gel kafasını f5 le adsız
hehehehheheh
tefeci

Adsız dedi ki...

Arsızlığı da bırakmadılar!
Karasu’da fuhuş operasyonunda yakalanan yabancı uyruklu 6 kadın fotoğraflarını çeken habercilere uygunsuz hareketler yaparak ne kadar arsız olduklarını gösterdiler.Yerel medyada bir ilk!
Sakarya 1nci Ağır Ceza Mahkemesinin binlerce çek mağdurunu hapisten kurtaran kararıyla ilgili iki haberimiz rekor kırdı ve tam 78 bin kere okundu..

halis can...

Adsız dedi ki...

11 Mart 2009 21:09

Sakarya lnci Ağır Ceza Mahkemesinin Türkiye’de büyük yankı bulan karşılıksız çek vermek suçuyla ilgili hapis cezasını durduran kararı sonrasında dün bu suçtan 3ncü tahliye de gerçekleşti. İŞTE O KARAR

Ağır Ceza Mahkemesi 2nci Asliye Ceza Mahkemesinin çekle ilgili verdiği hapis kararıyla ilgili itirazı karara bağladı ve cezaevinde bulunan tutuklunun tahliyesine karar verdi. Ağır Ceza Mahkemesinin çek’le ilgili kararının Türkiyenin dört bir yanında bu suçtan hüküm giyenler için emsal teşkil edebilecegi belirtiliyor. Mahkeme çekle ilgili yasada boşluk olması nedeniyle ceza verilmeyecegini gerekçe gösteriyor


T.C.
SAKARYA
1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ
DEĞİŞİK İŞ KARAR
DEĞİŞİK İŞ NO : 2009/213

BAŞKAN : ABDÜLKADİR YAVUZ 18685
ÜYE : BURHANETTİN ESENKAR 34432
ÜYE : CEVDET BAK 36835
KATİP : BİLGEN EL 79136


Hükümlü vekili tarafından Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2009 tarih 2007/415-739 esas karar sayılı ek kararı ile sanık vekilinin talebinin reddine ve mahkemelerinin 2007/415 esas-2007/739 karar sayılı ilamının değiştirilmesine ve infazın durdurulmasına yer olmadığına ve infazın devamına dair kararına süresi içerisinde; müvekkilinin 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet nedeni ile para cezasına mahkum edildiği ve para cezasının ödenmemesi nedeni ile hapse çevrildiği halen ceza evinde olduğu, 5275 Sayılı Yasanın 98. maddesi uyarınca yaptıkları başvurunun reddedildiği, bu kararın 5237 Sayılı TCK nun 5, 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesi, 3167 Sayılı Yasanın 16. maddesi ayrıca TCK 20.43.52,53,60,61 maddelerinde yer alan düzenlemelere aykırı olduğu, 31.11.2008 tarihi itibari ile karşılıksız çek keşide etmek eyleminin suç olmaktan çıktığı, böylece suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca hükümlü hakkında verilen cezanın yasal dayanağının kalmadığı iddiası ile Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 29.1.2009 tarihinde infazın devamına ilişkin ek kararın itiraz incelemesi ile kaldırılmasını ve müvekkili hakkında tayin edilen cezanın bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmasını ve tahliyesini istemiştir.
İddia makamı mütalaası alındı, dosya incelendi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Konu ile ilgili yasal durum incelendiğinde;
1-3167 Sayılı Yasanın 16. maddesinde :
(1) Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksenmilyar liradan fazla olamaz. Bu miktar, 01/03/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesine göre her yıl artırılır. Bu suçtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
2 – 5237 Sayılı TCK nun 2/1-3 madde ve fıkralarında ;
(1) “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.”
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
3- 5237 Sayılı TCK nun 5/1 madde ve fıkralarında :
“Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır. “
4-5237 Sayılı TCK nun 52/1-2-3 Madde ve fıkralarında;
(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir. “
5-5252 Sayılı Yasanın 5349 Sayılı Yasanın 6. Maddesi ile değişik Geçici 1. Maddesinde:
(1) Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır.
6-5275 Sayılı Yasanın 98/1-3 madde ve fıkrasında:
(1) Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.
(3) Yukarıdaki fıkralar uyarınca yapılan başvurular cezanın infazını ertelemez. Ancak, mahkeme olayın özelliğine göre infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.
7- 5275 Sayılı Yasanın 101/1-3 Madde ve fıkrasında:
(1) Cezanın infazı sırasında, 98 ilâ 100 üncü maddeler gereğince mahkemeden alınması gereken kararlar duruşma yapılmaksızın verilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebilir.
(3)Bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan başka mahkemeler tarafından verilmiş olan bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.” hükümleri bulunmaktadır.
Ayrıca TBMM tarafından 5728 Sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacı ile Çeşitli Kanunlar ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile düzenleme yapıldığı ve bu kanunun yürürlükte olduğu ancak yapılan bu düzenlemeler içerisinde 3167 Sayılı Yasanın 16. Maddesi ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı da ortadadır.
Kararına itiraz edilen mahkemenin itiraz edilen kararında 3167 Sayılı Yasanın yürürlükten kalkmadığı ve halen karşılıksız çek keşide etmek suçunun bulunduğu, bu durum karşısında kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlal edilmediği, 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesindeki düzenlemenin TCK nun 52. maddesi ile uyumlu olduğu, çek bedelinin 5-730 gün arasında olması halinde belirlenen tam gün sayısı ile takdir edilen bir gün karşılığı adli para cezasının çarpılması sonucu para cezası vermek olanaklı olduğu gibi çek bedelinin 5 tam günün altında olması halinde 5 tam güne yükseltilmesi, 730 tam günün üstünde olması halinde ise kanunlarda aksine hüküm bulunmayan hallerde ibaresi dikkate alınarak 3167 Sayılı Kanun 16/1 maddesi uyarınca belirlenecek adli para cezasının verilebileceği bunun TCK nun 52 maddesine aykırılık oluşturmayacağı yasal sebepleri ve diğer yasal sebeplerle sanık vekilinin talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yürürlükte olan yasal durum incelendiğinde; TCK nun 5/1 maddesinde bu kanunun genel hükümlerinin özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağı belirtilerek ceza hukukunda yeknesaklık sağlanmak istenmiştir.
Bu amaçla 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesine; diğer kanunların TCK nun birinci kitabında yer alan düzenlemesine aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31.12.2008 tarihine kadar uygulanır hükmü konulmuş ve bu süre yeniden uzatılmamıştır.
Yasa koyucu 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. Madde hükmünü dikkate alarak “ Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacı ile Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adı altında 580 maddeden oluşan 5728 Sayılı Yasayı çıkartmış ve bu yasa yürürlüğe girmiştir.
Buradan da anlaşıldığı üzere yasa koyucunun amacı TCK nun genel hükümlerinin bütün özel yasalarda ve ceza hükmü içeren yasalarda uygulanmasını sağlamaktır.
5237 Sayılı TCK nun 52. maddesi dikkate alındığında adli para cezasının tanımının yapıldığı görülmektedir. Buna göre adli para cezası , beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmadığı hallerde 730 günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması sureti ile hesaplanan meblağın hükümlü tarafından devlet hazinesine ödenmesinden ibarettir
Bu maddenin 1. fıkrasında bulunan “kanunda aksine hüküm bulunmayan haller” tanımının adli para cezası gün sayısının bu genel düzenlemeye aykırı olarak 730 günün altında veya üstünde olabileceği ve bu düzenlemenin de geçerli olduğu anlamındadır. Buradan da anlaşıldığı üzere TCK genel hükümlerinde gün adli para cezası sistemi benimsenmiştir.
3167 Sayılı yasanın 16. maddesi değerlendirildiğinde; “..... çek bedeli tutarı kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar . Ancak verilecek para cezası 80 milyar liradan fazla olamaz. ” hükmünün bulunduğu, bu düzenlemenin gün para cezası içermemesi nedeni ile TCK nun 52/1 maddesine uygun olmadığı ortadadır. Bu düzenleme karşısında açık bir yasal düzenleme yokken çek bedeli kadar tam gün sayısı belirlenerek bunun 20-100 TL arasında takdir edilecek bir bedelle çarpılması sureti ile sanığın cezalandırılabileceğini değerlendirmek kıyas yapmaktır. Kıyas, TCK nun 2/3. madde ve fıkrası ile yasaklanmıştır. Buna göre kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz. Kararına itiraz edilen mahkeme gerekçesinde kıyas yasağına rağmen kıyas yaparak 3167 Sayılı 16/1 maddesindeki ceza düzenlemesinin TCK 52. maddesindeki adli para cezası sistemine uygun olduğunu belirtmiştir.
Yasa koyucunun 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinde sözünü ettiği diğer kanunlar içerisinde 3167 Sayılı Yasanın da olduğu hususunda tereddüt yoktur. Buna göre 3167 Sayılı Yasada bulunan ve 5237 Sayılı TCK nun 1.kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümler 31.12.2008 tarihine kadar uygulanabilecektir. Bu düzenlemenin mevhumu muhalifinden 3167 Sayılı (özel) Kanunun TCK nun 1. kitabının 52. maddesinde düzenlenen gün para sistemine aykırı olan ceza kuralının 31.12.2008 tarihinden sonra uygulanmayacağı anlaşılmaktadır. Kaldı ki yasa koyucu 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesini dikkate alarak 5728 Sayılı Yasa ile özel yasalarda ayrıntılı düzenlemeler yapmasına rağmen 3167 Sayılı Yasada herhangi bir düzenleme yapmamıştır.
Yasa koyucunun atlama yaptığı, bu konuyu unuttuğu kabul edilemeyeceğine göre yasa koyucunun muradının 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesi ile düzenlenen ceza kuralının ortadan kalkması,uygulanamaz olması olduğu kabul edilmelidir. Çünkü ceza kuralları uygulanmak amacı ile konulur. Uygulanamayan bir ceza kuralı kaldırılmış demektir. Uygulanamayacağı yasa ile düzenlenen, bu nedenle yasal olarak kaldırılma dışında yok hükmünde olan bir kurala göre ceza vermek gerek Anayasa’da yapılan düzenlemeye, temel hak ve özgürlükleri içeren Uluslararası Sözleşme hükümlerine ve gerekse Türk Ceza Kanunun 2. maddesinde düzenlenen kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunlarda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz kuralına da aykırıdır.
Bu yasal durum karşısında hükümlünün, 31.12.008 tarihinden itibaren zımni olarak yürürlükten kaldırılan ve yerine yeni hüküm konulmamakla cezasız bırakılan karşılıksız çek keşide etmek eyleminden dolayı cezalandırıldığı, hükümlü müdafiinin yaptığı itirazın hukuka uygun olmayan mülahazalarla red edildiği, itirazın yasal ve yerinde olduğu anlaşılmakla 5275 Sayılı Yasanın 101/3 madde ve fıkrasının verdiği yetkiye dayanarak ve hükümlünün telafisi mümkün olmayan zararlara uğramasını engellemek amacı ile 5275 Sayılı Yasanın 98/1-3 maddesi gereğince mahkumiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında açıklanan nedenlerle duraksama olduğundan 3167 Sayılı Yasada yeni bir düzenleme yapılana ya da 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesinin açıkça yürürlükten kaldırılması anına kadar infazın ertelenmesine, yasa koyucunun yeni bir düzenleme yapması halinde hükümlünün durumunun yeniden mahkemesince ele alınarak değerlendirilmesi için itirazın kabülü ile hükümlüye Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.10.2007 tarih ve 2007/415 esas 2007/739 karar sayılı ilamı ile verilen adli para cezasının infazının durdurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hükümlü Hasan Sülhi Seyalıoğlu müdafiinin yapmış olduğu İTİRAZIN KABÜLÜNE,
2-Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2009 tarih ve 2007/415 esas 2007/739 karar sayılı EK KARARININ KALDIRILMASINA
3-Sanık hakkında Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.10.2007 tarih ve 2007/415 esas 2007/739 karar sayılı ilamı ile verilen 33.000TL adli para cezasının İNFAZININ DURDURULMASINA,
4-Kararın bir örneğinin gereğinin yerine getirilmesi için Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
Dosyanın Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesine iadesine
Karardan bir örneğin hükümlü vekiline TEBLİĞİNE ,
Dair; 5275 Sayılı Yasanın 101/3 ve CMK nun 271/4 madde ve fıkrası gereğince incelenen dosya üzerinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.11.03.2009

halis can...

Adsız dedi ki...

sn rc yeni tahliyeler mi var.anlamadım tşkr2121

Adsız dedi ki...

Sayın My Way ,

Sanıyorum ki birkaç agır ceza bu şekilkde karar vermeye başlarsa Yargıtay daha fazla bekletmez hemen karar yayınlar.Bunu şundan düşünüyorum.Sakaryada davası olanlar şanslı , istanbul , ankara , izmir , antalyada davası olanlar şanssızmı olacak?

Kişi , kurum ayrımı anayasada da belirtildiği şekilde olamayacagından acil bir cözüm olacak.Yoksa c.evlerinde olanlar bu kararlarlı örnek gösterip Aihm e gidebilirler.Çifte standart diyebilirler.Hukukda eşitlik yok gibi bir durum ortaya cıkabilir ki bu tehlikeli bir durum.Bence müdehale ederler.Agır cezalara yıkmazlar işi.Hadi hayırlısı bakalım.Sakaryadaki hakimler cidden yürekli hakimlermiş helal olsun.

R.C

Adsız dedi ki...

Evet sayın 2121 , Sakarya Agır ceza yine beraat vermiş bugun tarihli.

R.C

Adsız dedi ki...

ben kaçar
arkamdan konuşanın ta aq
ballı lokma tatlısı
tefeci

Adsız dedi ki...

sn rc elinizde mevcut mu .2121

Adsız dedi ki...

Sayın 2121 ,

Site linkini atmıştım ama arada kaynadı sanıyorum buyrun site linki ;

http://www.medyabar.com/detay.php?ID=7851

Adsız dedi ki...

sn r.c

bu ağır cezadan çıkan ilk karar diğerlerinden aleyhte bir karar görmedik.bence bütün ağır ceza kararları bu şekilde olabilir..

my way

Adsız dedi ki...

ABDÜLKADİR YAVUZ büyük bir isim 1. derecede hakim ve Yargıtay üyeliğine seçilecek isimlerden biri
Denizli ve Ankara A.C.M.Başkanlığı yapmış

Adsız dedi ki...

Sayın My Way istek ve dualarımız bu yönde tabiki.Fakat işler bir çırpıda hallolur inşallah cgk kararı ile.

Son 2 haftadır alehimize bir karar yada gelişme olmamasıda sevindirici bence.

R.C

Adsız dedi ki...

Cüneyt

şimdi kibarca adam yumurtalık sahibi bir hakim diyebilirmiyiz?

R.C

Adsız dedi ki...

arkadaşlar 5 dk ayrıldık siteden hayırlı haberler geldi,uğursuzluk bendemidir nedir:=))) devam medya bara...

Adsız dedi ki...

gelişmeler çok güzel.hayırlısı tşkr ederim.herkese iyi geceler2121

Adsız dedi ki...

şimdi bu medya bar raytingi öğrendi ya,işi gücü bırakır adliyede karar peşinde gezer:=))))

Adsız dedi ki...

bu şerefsiz tefeci yahudimiymiş

Adsız dedi ki...

R.C
bence yargıtay bu iş için ona görev verdi. Ağır ceza başkanının kararına itiraz bile edilemiyor dava yok sayılıyor.
Ağır Ceza Mahkemesi itiraz sonucu diğer mahkemelerden gelen kararı red ederse asliyede görülmeye devam eder temyize Asliye kanalıyla devam eder
Ama davayı kabul edipte beraat verdimi o dava yoktur artık olmayan avanın ne itirazı nede temyizi olmuyor. Dava düşmüş sayılıyor.
Şimdi mantıken düşünelim, aynı suçtan bu kişiler beraat aldı ve artık o suçtan o kişilere dava açılamıyacak, bu suçtan yargılanan tutuklanan kişiler ne olacak tamamen eşitlik ilkesine aykırı. :)

Adsız dedi ki...

sn arkadaşlar

bu medyabar birde yargıtay kararı bulsa türkiye rekorunu boşver dünya rekoru bile kırar her halde..

my way

Adsız dedi ki...

sabaha kadar 100 bini bulalım arkadaşlar, birde parmağınızı sürekli f5 de tutmayalım faydası olmuyor tıklayarak tıklayarak:)

Adsız dedi ki...

sn cüneyt

yukarıdaki yorumunda eminmisin.yargıtaya gitmiyorsa bütün ağır cezalardan aynı karar çıkması lazım..cezanın devamına karar verirse o da reddedilmez senin dediğine göre papazı buluruz sonra..

my way

Adsız dedi ki...

umarım bir ışık alıpta o kararı vermiştir hakim.......iskender

Adsız dedi ki...

yukardaki farklı şey sayın myway
itirazı kabul ederse davayı yok sayıyor olmayan davanın temyizide olmaz diyor
devam ederse yargıtay yolu açık oluyor

osman

Adsız dedi ki...

sn osman

öyleyse iyi.ben yanlış anlamış olabilirim..umarım bu karar sirayet eder ve bütün ağır cezalardan aynı karar çıkar..

my way

Adsız dedi ki...

yahu arkadaşlar lütfen f5 ya.....
nolur allah rızası için ya....

halis can...

Adsız dedi ki...

my way
ağır ceza red ederse asliyede görülüyor mahkeme yani yine asliyeye dönüyor zaten temyizi asliyeden gönderiyorsun, Ağır ceza asliyeye diyorki ben red ettim sen davayı sürdür asliye itiraz açık olarak karar vermişti ya, bu seferde temyiz yolu açık olmak üzere aynı kararı veriyor.....
amaaaa ağır ceza kabul ederse ki kabul etmek demek cezanın beraat olarak verilmesi demek bu karar kesin karardır asliyenin açtığı dava artık yok hükmündedir sen sağ ben selamet gibi bişi ne temyiz ne itiraz. olmayan davanın temyizi olurmu:)

Adsız dedi ki...

peki cüneyt kardeş şimdi ağır cezaya itiraz ettik ,ağır cezada davayı aldı ve asliye mahkemenin kararına uydu ve evet hapisderse ne olacak,onadamı itiraz edemeyeceğiz...

Adsız dedi ki...

sn cüneyt

peki o da reddederse asliye ceza aynı kararını yargıtaya gönderiyor yani infaz devam ediyor değil mi?

my way

Adsız dedi ki...

slm arkadaşlar.
herkese iyi akşamlar
bakıyorum haberler iyi yine
sağolsun cüneyt arkadaşta iyi bir haber yakalamış teşekürler.
bu arada medyabar yine çökmüş
yalnız dikkatimi çekti yorum çok az arkadaşlar biraz yorum yazalım ki okunduğu anlaşılsın reyting 8500 yorum 6 tezat oluyor.
ltfn yorum yazalım

Adsız dedi ki...

bu arada arkadaşlar benim dün 2. ayrı ağır cezalara yaptığım itirazlar var biri cumaya kadar demişti 1. ağır cezanın kararını da eke koymuştum itirazım genel ve gününden önce çekildiği içindi yarın bu yargıtay bşk nın görüşünü götürüp belkide yarın sonucunu da alabilirim

Adsız dedi ki...

my way
anlatamıyorum galiba ya
Ağır Ceza red ederse Asliyede görülmeye devam ediyor sanki Ağır cezaya gitmemiş gibi işlemler Asliyede temyiz vesaire, ağır Cezadan dosya Asliyeye geldimi başka bir belge sunarsın ertelemeye çalışırsın olmadı temyize gönderirsin.
Ağır Ceza beraat verdimi o kesin karardır. kararı okursan kesin olarak karar verildi diyor.. anlayın artık

Adsız dedi ki...

aslında bu itiraz dilekçesininde kaydını bulsak neler yazdılarki acaba yol gösterici olur belki,avukat ii ikna ediyor valla :))))

Adsız dedi ki...

sayın CÜNEYT ve SAYIN MY WAY

izim orada şöyle açıklanır o olay;

AĞANIN POHU ÜSTÜNE POH OLURMU!!!!!

HALİS CAN...

Adsız dedi ki...

sn 21

umarım beraat le sonuçlanır.sonuçta acm ler bu işi biliyorlar.ve hakimler deneyimli .

sn ankara hukuklu nun yorumu çok hoşuma gitti .bilgi olunca tabii.carrera demiş suçsuz yere bir kişinin hapise gireceğine bin suçlunun dışarda gezmesini yeğlerim..demiş..

my way

Adsız dedi ki...

sn cüneyt

anladık ne kızıyonda..))

my way

Adsız dedi ki...

cüneyt kardeş bende diyorumki eğer ağır ceza kararı inceledi ve evet asliyenin verdiği karar doğru derse ne oluyor o zaman yargıtayadamı gidemeyiz yani...

Adsız dedi ki...

magdur07
ağır ceza red verirse hiç bir şey olmamış gibi asliyeye geliyor ve orada devam ediyorrrrrrrrrr
Yine belge sunup itiraz filan edebiliyorsunnn
temyizede gönderebiliyorsunnnnnnnn
:)))

Adsız dedi ki...

medyabarda elinizi sürekli olarak f5 tuşu üstünde tutmayın site çöküyor yenile yapınnnnnnn

Adsız dedi ki...

sn cüneyt

yeni yorum yokmu atsanda okusak..

my way

Adsız dedi ki...

SN MYWAY kararın şu kısmını ii oku bak bunlarda benim gibi düşünmüşler :=)))))...................................................Yasa koyucunun atlama yaptığı, bu konuyu unuttuğu kabul edilemeyeceğine göre yasa koyucunun muradının 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesi ile düzenlenen ceza kuralının ortadan kalkması,uygulanamaz olması olduğu kabul edilmelidir. Çünkü ceza kuralları uygulanmak amacı ile konulur. Uygulanamayan bir ceza kuralı kaldırılmış demektir. .....

Adsız dedi ki...

rahatlattın cüneyt kardeş valla :=)))))

Adsız dedi ki...

my way
çok meşgulum olmaz 100 bine çıkarmak lazım medyabarı:))

Adsız dedi ki...

Şişli 11. Asliye Ceza Mahkemesi, Karşılıksız Çek ile ilgili Beraat Kararı , 5-mart-2009
Yorumlara Git

TC Şişli 11. Asliye Ceza Mahkemesi
DOSYA NO:2007/541
KARAR NO:2009/113
C.Savcılığı Esas No:2007/6970
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
HAKİM :F.O
C.SAVCISI :C.K
DAVACI :KAMU HUKUKU
KATILAN :K.K
VEKİLİ :Av.S.Y
SANIK :A.A
SUÇ :Karşılıksız Çek Keşide Etme
SUÇ TARİHİ:16.12.2006
KARAR TARİHİ:05.03.2009
Mahkememizce açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın karşılıksız çek keşide ettiğinde bahisle hakkında kamu davası açılmış ve 3167 sayılı yasanın 16/1 maddesi gereğince çek yaprağı sayısınca cezalandırılması talep edilmiştir.
Öncelikle 5237 sayılı yeni TCK’nun özel kanunlarla ilişkisini düzenleyen 5. maddesinde “Bu kanunun genel hükümlerinin özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağı” hükme bağlanmış TCK’nun yürürlük ve uygulama şekli hakkındaki 5252 sayılı yasanın 5560 yasayla değişik geçici 1. maddesinde ise “Diğer kanunların 5237 sayılı TCK’nun 1.kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümlerinin ilgili kanunlarda değişiklik yapılıncaya ve en geç 31.12.2008 tarihine kadar uygulanmasına devam edileceği” belirtilmek suretiyle çek yasasının TCK’un genel hükümlerine aykırılık içeren kısımları süreye tabi tutularak bu tarihten sonra aykırı düzenlemelerin artık uygulanmayacağı açıkca ifade edilmiştir.

Yasama organı tarafından bir çok yasada TCK’nın genel hükümlerine uygun düzenlemeler yapıldığı halde 31.12.2008 tarihine kadar 367 sayılı çek yasası bakımından böyle bir düzenleme yapılmamıştır.
TCK’nun genel hükümleri yürürlüğe girmemiş gibi 01.01.2009 tarihinden itibaren karşılıksız çek keşide edenlere çek bedeli kadar adli para cezası verilmesi TCK’nın 5. maddesiyle 5252 sayılı yasanın geçici 1. maddesini anlamsız hale getirecektir.Bir başka değişle ceza içeren diğer özel yasalar bakımından TCK’nın genel hükümlerinin yürürlüğe girdiğinin kabul edip sadece çek yasası bakımından yürürlüğe girmediğini ileri sürmek böyle bir istisnai düzenleme olmadığı için mümkün değildir.
Ayrıca tüzel kişilere ceza verilemeyeceğine ilişkin lehe olan TCK’nın 20/2 maddesinin 01.01.2009 tarihinden itibaren çek yasası bakımından da geçerli olduğunu kabul edip TCK’nın genel hükümlerinde yer alan diğer hususların ise çek yasası bakımından geçerli olmadığını ileri sürmek de kendi içinde tutarsızlık oluşturacak ve TCK ile 3167 yasanın genel nitelikteki hükümlerinin karma uygulamasına yol açacaktır.
TCK’nun yürürlüğüne ilişkin 5252 sayılı yasanın 5/2 maddesinde nispi nitelikteki adli para cezalarından aksedilmiş olması,bu tür cezaların karşılıksız çek keşide etmek suçları bakımından da varlığını kabul ve 01.01.2009 tarihinden itibaren de uygulanacağı anlamına gelmemektedir.Bu düzenleme aynı maddede belirtilen alt ve üst sınırların maktu adli para cezaları bakımından geçerli olduğunu ancak nispi nitelikteki adli para cezaları bakımından geçerli olmadığını ifade etmek için yasaya konulmuştur.Dolayısıyla 31.12.2008 tarihine kadar özel ceza yasalarında belirtilen nispi nitelikteki adli para cezaları uygulamasına devam edileceği ve söz konusu tarihten sonra ise bu uygulamanın da son bulacağı amaçlanmış,zaten bu durum aynı yasanın geçici 1. maddesinde açıkca ifade edilmiştir.Eğer 5252 yasanın geçici 1. maddesindeki düzenleme söz konusu olmasaydı TCK’nın genel hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarih ile 31.12.2008 tarihleri arasındaki dönemde de çek bedeli kadar adli para cezası uygulaması yasal açıdan mümkün olmayacaktı
TCK’nın nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin 158/1-Son maddesinde nispi nitelikteki adli para cezasına yer verilmiş olması da çek yasası bakımından nispi nitelikte adli para cezasının kabul edildiği anlamına gelmemektedir.Çünkü bu düzenleme istisnai nitelikte özel bir düzenleme olduğundan ve TCK’nın genel hükümleri içinde yer almadığından çek yasası bakımından nispi adli para cezalarının kabulune imkan vermeyecektir.
Çek yasası bakımdan da 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren ve genel hükümler içinde yer alan TCK’nın 52/3 maddesinde ise ADLİ PARA CEZALARININ BELIRLENMESİNDE ESAS ALINAN TAM GÜN SAYISI İLE 1 GÜN KARŞILIĞI OLARAK TAKTİR EDİLEN MİKTARIN KARARDA AYRI AYRI GÖSTERİLECEĞİ belirtilmiş,dolayısıyla çek yasasında olduğu gibi çek bedeline bağlı adli para cezası uygulaması son bulmuştur.
Ayrıca cezanın belirlenmesine ilişkin TCK’nun 61/8 maddesinde ise ADLİ PARA CEZASINDA ARTIRIM VE İNDİRİM YAPILIRKEN HESAPLAMANIN GÜN ÜZERİNDEN YAPILMASI ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR.Bu durumda çek miktarına bağlı olup gün hesabıyla tespiti mümkün olmayan karşılıksız çek suçuna ilişkin adli para cezasına örneğin:TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen taktir-i indirim nedenlerini uygulama imkanı da kalmamış ve sonuç olarak çek yasasındaki yaptırım yasal süre içinde TCK’nın genel hükümlerine uygun hale getirilmediği için 01.01.2009 tarihinden itibaren zımmen yürürlükten kalkmıştır.
4814 sayılı yasa ile 3167 sayılı yasada değişiklik yapılmasından sonra her bir çek yaprağı ayrı suç oluşturduğundan karşılıksız çek keşide edenler hakkında teselsül hükümlerini uygulama imkanı kalmamış,ancak ceza içeren özel yasalar bakımından 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın genel hükümlerindeki 43.maddeye göre lehe kanun uygulaması nedeniyle belli şartların varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması tekrar mümkün hale gelmiştir.Bu durumda da gün hesabına göre tespiti mümkün olmayan çek yasasındaki mevcut yaptırımı TCK’nın 61/8 maddesindeki düzenleme nedeniyle teselsülden dolayı artırma imkanı kalmamıştır.
Ayrıca yürürlüğe giren TCK’nın genel hükümleri karşısında,karşılıksız çek keşide etmek suçları yönünden tekerrür,şikayetten vazgeçme,çek hesabı açtırmaktan yasaklanmaya ilişkin çek yasasındaki mevcut düzenlemeler de TCK’nın genel hükümlerine aykırı hale gelmiştir.5252 sayılı yasanın 5/3 maddesiyle cezaların infazına ilişkin 5275 sayılı yasanın geçici 1.maddesinde belirtilen ve adli para cezasının ödenmemesi halinde günlüğü kaç liradan hapse çevireleceğine ilişkin kurallar ise para cezasının ödenmemesi durumunda nasıl davranılacağını gösteren kurallar olup karşılıksız çek keşide edilmesi halinde cezanın miktarının tayini için başvurulabilecek kurallar değildir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:

Sanık A.A’ya atılı olan karşılıksız çek keşide etmek suçunun yasal unsurları bakımından oluşmadığı anlaşılmakla sanığın BERAATİNE,
Yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına,
Sanığın ve katılan vekilinin yokluğunda açıkca yapılan yargılama sonucunda Cumhuriyet Savcısının istemine aykırı olarak,kararın tefhim veya tebliğden itibaren 7 gün içinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine yapılacak beyanın tutanağa geçilmesi suratiyle Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.05.03.2009

BAHRİYELİ

Adsız dedi ki...

sn mağdur 07

cüneytin kızdığı kadar varsın..o atlamayı 2003 te yapmayıpta 500 bin insanın anasını neden ağlattı diyorum..5 yıl önce ekonomi düzgündüde sen niye battın.neden icrayla uğraşıyon.neden çek cezasıyla uğraşıyon..olay şu yandaşlar malı götürdü gerisi battıkça battı..bir gün kendi hikayemi yüz yüze anlatırım sana..

zaten ben yedisülalemi yönlendirdim oy konusunda kafanı yorma..

my way

Adsız dedi ki...

sn may way
sağol teşekürler
dikkat ettiyseniz karar kesin itiraz söz konusu değil.
yalnız berat değil durdurulmasına der kanun koyucu 3167 de düzenleme yapıncaya kadar aleyhe durum olursa mahkemesince yeniden yargılanmasına der.

Adsız dedi ki...

pardon lehte durum olacaktı

Adsız dedi ki...

MERHABA ARKADAŞLAR NASILSINIZ AİLE GİBİ OLDUK. GÜN İÇİNDE BAYAĞI YOĞUNDUM O YÜZDEN YENİ GELDİM. HEMEN İÇİMDEN SİZLERE BAKMAK GELDİ YENİ BERAAT KARARLARINI GÖRDÜM. ÜSTELİK CÜNEYT ŞU ADALETORGLA İÇİMİZİ RAHATLATIYORSUN ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM SENDEN. BUGÜN O KADAR UĞRAŞTIM KEŞKE BENDE SİZLERE SEVİNDİRİCİ BİR HABER VEREBİLSEYDİM DEDİĞİM GİBİ BAŞIMI KALDIRAMADIM BUGÜN

SAYGILARIMLA

Adsız dedi ki...

sn cüneyt
adalet org tan aldığın karar metni bana lazım yarın onu mahkemeye sunmak istiyorum.
isimli olarak kopy yaparsan sevinirim

Adsız dedi ki...

21
hangi karar metni?

Adsız dedi ki...

ne demk istiyorsun my way,ne demek cüneytin kızdığı kadar varsın demek,o kadarmı salak duruyorum yani...çokmu salağım.ne demek cüneytin kızdıgı kadar varsın demek...ben ne diyorum sen ne diyorsun ben diyorumki baştn bir yanlış yapıldıysa o ynlış sonsuza kadar gitsinmi yani,5 sene önce kiler yattı diye 50 sene sonrakilerdemi yatsın...yatalım o zaman kardeş...akp yi diyorsan ben onları savunmuyorum hiç birini savunmuyorum allah hepsinin belasını versin allah başımızdakilerin hepsinin belasını versin...bu ülke 80 yıldır böyle bu işte herkesin parmağı var....o zaman neyin mücadelesini veriyoruz bizden öncekiler yattı şimdi biz yatmasak onlara ayıp olur bizde yatalım o zaman....ne demek ya cüneytin kızdıgı kadar varmış...cüneyt kardeş ne zaman kızdın sen bana farkına varamadım özür dilerim...

Adsız dedi ki...

10.ceza dairesi başkanının metnini

Adsız dedi ki...

arkadaşlar ltfn sakin olalım
ve bu güzel günde moral bozmayalım.

sağolsun bu işi yapan bir tefeci arkadaşımız var o bize yeter birde bizler birbirimize düşmeyelim

ballı lokma tatlısı
tefeci kardeş birazdan gelir

Adsız dedi ki...

mağdur07
Tek yol devrim o zaman:))

21
Olurmu ya:)o bir karar değil
Adam yorum yazmış eleden ele, bir daha kimse yorum yazmaz mal gibi kalırız ortada
savunduğu gerkçeleri neyse yaz mahkemye ver

Adsız dedi ki...

sn cüneyt onu indirmekte srn yok
oraya noterler adli personel vs herkes girip indirebiliyor.

kaldiki bu savunmadan ziyade uygulama konusunda emir olmuş.
bunu eke koyarsak karar açısından daha etkili olur diye düşündüm.

Adsız dedi ki...

cüneyt kardeş bence arkadaşları bi yönlendir ,bide şu şerefsiz basına anti mesaj atalım istersen,sabaha hürriyete stara milliyete vs. binlerce mail attık biri bile gündeme getirmedi...m.ali brandmış.uğur dündarmış v.s hepsi fasa fiso, bende adam sanardım onları ..helede uğur dündar ı

Adsız dedi ki...

21
Yorumu yazdım sonunda R.Dizdaroğlu Yargıtay Ceza hakimi
yazıyor yani o şekilde
başka bir ayrıntı yok
yorumlar o şekilde yayınlanıyor

Adsız dedi ki...

zaten bu gidişle çekten yırtacagız hakaretten gün alacagız...akşam akşam moral bırakmadı arkadaşlar sağolsun...

Adsız dedi ki...

mağdur07
sen bu sitenin en istikrarlı yorumcularından birisin birbirimizin hatası olabilir ama kızmak sinirlenmek asla olmamalı
Ben Medyaya bomba atmayı düşünüyorum antimail neki!!

Adsız dedi ki...

arkadaslar heyecanlandık ama bu kararlar aynı olmasın.hakımler ve sanık aynı sanırım

Adsız dedi ki...

mağdur 07

döndürüp dolaştırıyon yok unutmuşlar,yok istemeyerek olmuş,böyle bişey yok adamlar buz gibi lobilere yaranmak için kanunu yapmış..bunu şirin göstermek yanlış..ayrıca yeni yasa metni ortada 1500 gün diyor yani o geçse şu anda sakarya ağır cezanın verdiği karar da olmayacaktı 52.madde.5 ocaktaki manşetleri hatırla..sicil affı ve çek yasası jet hızıyla mecliste..bunu ne sen ne de ben değiştiremezdik..bir medyaya bu kadar insan iki satır haberi bile yazdıramadık..bu ilahi adalet ben bunu böyle görüyorum ..

bu işten kimse mama aramasın.zaten gecikmesinin sebebide o mamayı kaybetmek istemiyorlar..

my way

Adsız dedi ki...

sn cüneyt sağol

Adsız dedi ki...

arkadaşlar f5 yapıyoruz değilmi...

sn cüneyt,my way,mağdur07,21,rc ,2121 ,osman,STRANGER,emir,ekim25,aslı,elül,tefeci,büfeci,mezeci herkes ama herkes f5 liyor dimi...

2009

Adsız dedi ki...

sn adsız arkadaş
tabiki hakim aynı ama tarihler farklı biri 05.03
diğeri 11.03 bugün yani
sanığa bakmadım

Adsız dedi ki...

linki bi daha tında f5 leyelim

Adsız dedi ki...

2009 tabiiki f5 liyoruz ama sadece f5 inandırıcı olmaz birazda değişik isimlerde yorum yazalım ....daha inandırıcı olur bence...ayrıca son yorum benim nasılama :=))))

Adsız dedi ki...

http://www.medyabar.com/detay.php?ID=7851

Adsız dedi ki...

sn arkadaşlar

hepinize iyi geceler..yarın görüşürüz..

my way

Adsız dedi ki...

helal size be 25000 geldik...

bravo devam devam...

halis can...

Adsız dedi ki...

arkadaşlar siyaset konusunda boşuna yorum yapıyoruz.
bakın ben akp li değilim fakat sezarın hakını da sezara verelim.

eğer akp istese idi bu yasayı 31.12.2008 tarihine kadar değiştiremezmiydi?
tabiki değiştirirdi amacı üzüm yemek bağcı dövmek değil.

değiştirse ne olurdu bizlerin çoğu perişan durumda idi ve bizlerden oy alamazdı.

karşı lobileri kırmamak ve onların oyunu kaybetmemek için pardon gözden kaçtı diyip topu yargıya attı

ağır ceza hakimi bu konuya güzel değinmiş yasa koyucu gözden kaçırmadı istese idi bu kanunu devam ettirirdi.
demekki bu kanunun kalkmasını veya uygulanmasını istemiyor der.

bundan dolatıdırki (bence)akp ye teşekür etmeliyiz ki bu açık kapıyı bizlere bıraktı diye düşünüyorum.
bu benim yorumum.

Adsız dedi ki...

arkadaşlar elinizi sürekli f5 tuşu üstünde basılı tutmayın site gitti

Adsız dedi ki...

benim görüşüm de akp nin her konuda yaptığı hatalardan birini burdada yaptığı yani bilerek yapılan bişey yok teşekküre de hiç gerek yok yeni tasarıya bakmak lazım ondan sonra teşekkür ederseniz siz bilirsiniz...bu da benim fikrim hepinize iyi geceler

Adsız dedi ki...

sn 21 senin yaptığın yorumun aynısını ben yaptım ve karardaki o cümleyi buraya copy ettim ama salak olduk...yoo olmaz ,madem baştan yanlış yapıldı o zaman o yanlış devam edecek 50 sene sonra torunlarımızda çekten içeri girecek...yasa koyucular o kadar salak yanii,aaaa tüüüühhh biz bunu değiştirmeyi unutmuşuz dicek öylemi,kim inanır buna,stajyer avukat bile duruşma gününü unutmuyor ama koca kanun koyucular unutacak peh peh peh...ben diyorumki zamanında bu akp bi halt yedi ama şimdi farkına vardı değiştiriyor...anlatamıyorum meramımı kimseye...ama olmaazzzzz madem bizden öncekiler yattı bizde yatalım o zaman çünkü onlara ayıp olur...

Adsız dedi ki...

21
Allah adamın eşşeğini kaybettirir sonrada buldurur kulunu sevindirirmiş. senin örneğin buna benzedi:)
Bu yasayı Ak Parti çıkardı!
ve çek haricinde benim ilgi alanıma girdiği için Borçlar kanunu yasasını hergün takip ediyordum bu borçlar kanunun içinde yeni çek yasasıda vardı

MHP liler kurul görüşmelerinde borçlar kanun tasarısı maddelerine tek tek önerge veriyorlardı o yüden borçlar kanunun ancak 43 maddesi oylmadan geçti yıl sonuna yetiştirmek mümkün olmadı.

Adsız dedi ki...

peki cüneyt kardeş eğer hükümet isteseydi bu maddeyi ilk 43 ün içine koyamazmıydı :=))))bakın beni yine yanlış anlıyorsunuz ben hiç bir partiyi tutmam o sevdayı bırakalı yıllar oldu,ama şu an hükümette kim var akp kimden medet umuyoruz onlardan,yeni anayasada kanun varmı,sözleşmeden doğan yükümlülükten dolayı kimse özgürlüğünden alıkonulamaz diye,,,pekiii chp daha yasaları okumadan bile hepsine itiraz edeceğiz diyor.buna ne diyeceksiniz...yine yapacaklar gerekeni ve yeni anayasa yine başka bahara kalacak...

Adsız dedi ki...

cüneyt kardeş,my way kardeş cevap verdi ama bide sana sorayım,benimçek keşide yerim alanya oldugu için duruşma yerlerini alanyaya aldırma şansım varmı...yoksa ben çok gezeceğim,antalya konya izmir =))))

Adsız dedi ki...

SAYIN CÜNEYT SAYIN MAĞDUR07 BÜLENT KARDEŞİM F5 LÜTFEN BIRAKALIM O İŞLERİ BİZ KENDİ İŞİMİZE BAKALIM...

F5 LÜTFEN....

2009

Adsız dedi ki...

BU DURUMDA BİLE HALA GİZLİ GİZLİ AKP Yİ SAVUNAN ARKADAŞLARIMIZ VAR DEMEKKİ BİZ HERŞEYİ HAK EDİYORUZ ÜLKE OLARAK HAPİS DAHİL, NOT CHP Lİ DEĞİLİM BENİM İÇİN BÜTÜN SİYASİ PARTİLER AYNI BU PARTİLERE İNANMAK HARBİDEN G.Z

Adsız dedi ki...

2009 merak etme benim bi elim devamlı f5 tıklıyor :=))))

Adsız dedi ki...

magdur07
Koyamazdı çünkü Borçlar kanunu 2007 de hazırlanmış Adalet komisyonu Ticaret Komisyonu ve Etik Komisyonundan geçmişti. meclis Genel Kurulunda 2008 Eylulunde geldi. MHP lilerin bu taktiklerini hesap edememiş olmalılar.
Bu durum Cemil Çiçeğe sordular Borçlar kanunu neden kanunlaşmadı diye MHP milletvekilleri nerdeyse madde fıkralarına itiraz edip önerge istiyorlar bu şekilde yasanın çıkması mümkün olmadı diyede yakındı hatırlarsanız. ayrıca hiç bir siyasi yönüm yok yani birilerini savunduğumu sanmayın.

Adsız dedi ki...

SN CÜNEYT
mhp önergelerlen geçirmedi diyorsun diyelimki doğru ve yetiştiremediler.
bu konuda insanların mağdur olmasını isteselerdi tekrar geci süre ile ertelerlerdi ve yine 5838.md ile gününden önce sorulamaz ibaresi koymazlardı veya yürürlük tarihini resmi gazetede yürürlük olarak kabul edebilirlerdi diye düşünüyorum.
z.dizdaroğlu yorumunda ne diyor örtülü af diye bahsediyor.

Adsız dedi ki...

teşekkür etmek isteyenler gidip elbette edebilirler..ama şu bir gerçek lobinin en fazla iş yaptığı dönem bu dönem..zaten eski liboş anaplıların hepside burda..

ama kaç yasa gelip kaç tane değişiklik yapldığı ,kaç yasaya önergeyle son dakkada gol atıldığı,kayıtlarda var,bunlar af edeceğine ceza yatmayı yeğlerim..

bu siteye ilk yazdığımda uludağ hukukçu pervin ve ben vardım hiç af lafı etmedim ,etmemde ,çünkü prof hayri domaniçin makelesini okudum,sulhi dönmezer in hazırladığı ilk çek yasasındaki madde olan çekten hapis cezası verilemez maddesinin son dakka önergeyle yasadan çıkarıldığını biliyorum.desteksiz atmıyorum yani..

grekçede elbette öyle diyecek..herhalde sen unutmuşsun ama ben genede yasayı olmasada uygularım mı yazacaktı..

sn cüneyt eşeği kaybetme espirisini bizim buradada çok yaparlar..aynen katılıyorum..önce aç bırakırsın sonra makarna verip sevindirirsin..

my way

Adsız dedi ki...

tmm adsız kardeş,sen haklı ol,ben taaa baştan dedim allah hepsinin belasını versin diye...hangisi hangisinden iiki,al birini vur ötekine...ama şu an tek tutunacak dalımız akp diyorum,başta işçi partisi olsaydı ona tutunurduk.bunun particilikle alakası yok...ona bakarsan ben MHP liyim :=))))

Adsız dedi ki...

magdur07 o konuda yargıtay kararı arıyayım.
Keşide yeri Alanya ve çek sahibinin adresi Alanyaysa aynı yerde görülür diye biliyorum.. yanıltmayım senide bi araştırayım

Adsız dedi ki...

21
Allah'tan dünya krizi patladıda o yasalar çıktı vade filan. kriz çıkmasaydı görürdük vadeyi:)
ayrıca o vade sana bana çıkmadı büyük sanayiciler için çıktı sıkışan vadesinden önce parayı alıyordu:) vadeli sistem patlayacaktı yoksa:)
21 plakanmı:) orda durumlar nasıl:)

Adsız dedi ki...

mağdur 07

1 anayasa ya sözleşme ile ilgili madde ab şart koşduğundan koyuldu
2 ekonomik suça ekonomik ceza kılfıyla ceza ab yide kandırıp devam edildi.
3 anayasa nın hangi maddesi sizi rahatsız ediyor.
4 anayasa 38. madde 8. fıkra sözleşmeyle ilg,ili madde zaten var..
4 chp zaten düzgün muhalefet yapsa akp şu an olmazdı.
5 al birini vur ötekine..

ben oy kullanabilsem yaşar nuri öztürk ün partisine verirdim..

my way

Adsız dedi ki...

sn 00.4 adsız arkadaş ve sn may wy
insanların kendi kendine göre doğru olan düşünceleri ile mukayese ederek nekadar da kolay bir siyasi düşünceye mensupmuş gibi yorumluyabiliyorsunuz.

ben yorumumun altına özelliklen bu benim yorumum diye belirtmiştim.
ben bu konuyu böyle yorumluyorum.

sizler farklı yorumluyabilirsiniz.
bunada saygı duyuyorum.
olabilir belki siz haklısınızdır.

bu da demek değldirki ben yorumlarımda sizin gibi düşüneceğim.

ayrıca benim haklı olmadığımı nereden biliyorsunuz.
bakın sizde kendinize göre yorum yapıyorsunuz nedir 2007 de bu kanunu onlar koydu diyorsunuz.

doğrudur acaba hatalarını ve uygulamada ki zorlukları görerek bu lehte durumu yaratmış olamazlarmı.

aksi olsay idi bir adalet komisynu bir bakanlık bir tbmm bunu atlarmıydı diye düşünüyorum.
bu benim yorumum.

Adsız dedi ki...

SN CÜNYT VE SAYIN BÜLENT(07) ARKADAŞLARIM,

ÇKE DAVAYI KARŞI TARAF KARŞILIKSIZ DİYE YAZDIRDIĞI İLDE AÇAR ANCAK KEŞİDECİ YETKİ İTİRAZI DAVASI İLŞE DAVAYI KEŞİDE ETTİĞİ YERİN MAHKEMELERİNDE GÖRÜLMEK ÜZERE LEHİNE KARAR ALDURABİ
LİR. TABİKİ BU BİRAZ MASRAFLI FAKAT BU SİZE AYRICA 4-5 AY GİBİDE EK BİR SÜRE KAZANDIRIR.

2009

Adsız dedi ki...

arkadaşlar ben şuna da inanmak istemiyorum,LOBİ??? bu nasıl bir lobiymişki tüm türkiyeyi etkisi altına aldı bütün hükümeti bütün yargıyı bütün basını bütün tvleri bütün muhalefeti,böyle bir güce inanamıyorum,ermeni lobisi yahudi lobisi bile bu kadar güçlü değil o zaman ...bence ayrı bi yanlışlık var bi yerde yanlış yapıyoruz sesimizi duyurma bakımından...ben bakıyorumda şu an tam seçim zamanı onlarca miting yapılıyor onlarca pankart açılıyor ama ben daha bir tane çekle ilgili pankart görmedim.hiçmi bu yatan insanların akrabaları eşleri dostları fırsat bu fırsat deyip dile getirmiyorlar...adamın kredi kartı borcu var ve kendi beynine silah dayarsa başbakanlıkta tabiiki haber olur basına...tabii onu tasvip etmiyorum ama 1tane bile pankart açılmazmı ....

Adsız dedi ki...

sn 00.4 adsız yorumunuzun sonundaki kelimeyi yeni fark ettim.
bu kelimeden dolayı sizi kınıyor ve iade ediyorum.

yinede diyorum ben herhangi bir parti mensubu değilim.
siz ise chp li olmadığınız söylüyorsunuz.

demekki başka partiye mensupsunuz olsun bunada saygı duyarım.
ama sizde başkalarının düşüncesine saygı duyun.

Adsız dedi ki...

ARKADAŞLAR İŞİN RENGİNİ DEĞİŞTİRMESEK..
DERSİMİZ POLİTİKA DEĞİL..

KAYBEDİLEN HAKLARIMIZIN GERİ ALINMASIDIR.

ŞU ANDA HEPİMİZ AYNI TARAFTAYIZ. BUNU HİÇ AMA HİÇ AKLIMIZDAN ÇIKARMAYALIM.

2009

Adsız dedi ki...

Mağdur07
Bu lobi sermaye lobisi, Bankalar büyük iş adamlarının. Bankacıların Sermaye guruplarının mecliste 200 den fazla milletvekili var bakanları var. Üst makamlara getirdikleri hakimleri var. üst makamlara getirdikleri kolladıkları bürokratları var, gazteleri var televizyonları var ve en önemlisi açıklarını bildikleri yöneticileri var.
Uyumayalım arkadaşlarrrr f5 e devam;)

Adsız dedi ki...

sn cüneyt
21 plakam fakat ben 38 yıldır izmirde yaşıyorum.

duyumum ordada ekonomi çok daha kötü buralardan farkı yok

Adsız dedi ki...

30 000 DEVİRDİK HELALİNİZ VAR SİZE BİŞEY DAYANMAZ YEMİNLE HA...


GELSİN TAZE TAZE F5 LER HADİN BAKAM...


HALİS CAN...

Adsız dedi ki...

sn 21

bu yasa 2007 de değil 2003 te çıktı..ve büyük tartışmalara neden oldu basın manşet attı patronlar lobi yaptı çek yasası değişti diye..biraz araştırıp okursan bunları göreceksin.bende parti mensubu değilim .en sağlam yaşar nuri öztürk ve abdüllatif şeneri görüyorum..

ne yalan söyliyeyim bu ülkede bakanlığı tepip fikrini söyleyen bir siyasetçi daha görmedim..

onu savununda size hak vereyim..

my way

Adsız dedi ki...

21
Benimde yarım ordan, yarı yarıya oralıyım anne 21:)
uyumayalım f5 e devammm;)

Adsız dedi ki...

tmm cüneyt kardeş onların güçlü lobileri var her tarafa hakimler büyük para babaları var,eğer my way in vede senin söylediğin gibi bu kanun gerçekten yetiştirilemediği için düzenlenmediyse,eeeeeee ne olduuu gördünüzmü,zalimin zulmü varsa, mazlumunda ALLAHI var......bu yeter bence hak döner dolaşır bulur yerini....yemişim onların parasını...

Adsız dedi ki...

evet sn my way birde öyle adnan kahveci vardı ama rahmetliyi yediler...

Adsız dedi ki...

mağdur 07

mağrurlanma padişahım senden büyük ALLAH var diyoruz bizde zaten..

my way

Adsız dedi ki...

bu memlekette asgari ücret 500 lirayken 5 bin dolarlık ayakkabı giyenin sağcısı solcusu orta yolcusu olmaz arkadaşlar..

my way

Adsız dedi ki...

genç bakışta bekaroğlu var.bakalım o ne diyor..

my way

Adsız dedi ki...

My way

Sadettin TANTAN i unutma. nl

Adsız dedi ki...

100.000 yapmadan uyumak yok

Adsız dedi ki...

cüneyt,myway,21,adsız hepinizi çok seviyorum ve hepinize ii geceler diliyorum yarın görüşmek üzere ii gecelerrrrrr

Adsız dedi ki...

sn my way aptüllatif şener konusunda sizin gibi düşünüyor idim.
ve izmirde bir panele davet ettik taktir ettim.

ama kazın ayağı öyle değilmiş.
neden yıllarca onlarlan beraber oldu da bugün ne oldu da ayrıldı.
1 cumhurbaşkanlığı olayı
2 ergenekoncuların ömrünün vefa etmemesi.
ergenekoncular onu hazırladı parti kuruyordu biliyorsunuz meydanlara çıkmaya başlamıştı ne oldu neden partiyi kurmadı?

veli paşa içeri girmese idi şuanda seçim meydanlarındaydı.

parti kuracak adam bu seçimleri değerlendirmezmiydi ne dersin.

sn may wy malesef deveye sormuşlar boynun neden eğri nerem doğruki demiş

siz mersinlisiniz bunuda bilirsiniz.

sonuç olan bizlere oluyor diğerleri deveyi amuduylan götürüyor.

Adsız dedi ki...

sn cüneyt hemşeriymişiz sevindim.
meslek ne

Adsız dedi ki...

sn arkadaşlar

harcanan bi köşeye atılanlar hep hakkı savunanlar hepsine saygı duymak lazım..çünkü hepimiz zor günler yaşıyoruz ama bizden ço9k zor yaşayanları da unutmamak lazım..fakirin bir kuruşunun hesabinı yapmayan kimse allah bin belasını versin..

meclisin aylık masrafının 45 milyon olduğunuda geçen bir satır haber olarak tv de geçtiler..

my way

Adsız dedi ki...

sn 21

söylediğin doğru olsaydı ilk içeri atılan o olurdu..

my way

Adsız dedi ki...

TC Şişli 11. Asliye Ceza Mahkemesi
DOSYA NO:2007/541
KARAR NO:2009/113
C.Savcılığı Esas No:2007/6970
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
HAKİM :F.O
C.SAVCISI :C.K
DAVACI :KAMU HUKUKU
KATILAN :K.K
VEKİLİ :Av.S.Y
SANIK :A.A
SUÇ :Karşılıksız Çek Keşide Etme
SUÇ TARİHİ:16.12.2006
KARAR TARİHİ:05.03.2009
Mahkememizce açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın karşılıksız çek keşide ettiğinde bahisle hakkında kamu davası açılmış ve 3167 sayılı yasanın 16/1 maddesi gereğince çek yaprağı sayısınca cezalandırılması talep edilmiştir.
Öncelikle 5237 sayılı yeni TCK’nun özel kanunlarla ilişkisini düzenleyen 5. maddesinde “Bu kanunun genel hükümlerinin özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağı” hükme bağlanmış TCK’nun yürürlük ve uygulama şekli hakkındaki 5252 sayılı yasanın 5560 yasayla değişik geçici 1. maddesinde ise “Diğer kanunların 5237 sayılı TCK’nun 1.kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümlerinin ilgili kanunlarda değişiklik yapılıncaya ve en geç 31.12.2008 tarihine kadar uygulanmasına devam edileceği” belirtilmek suretiyle çek yasasının TCK’un genel hükümlerine aykırılık içeren kısımları süreye tabi tutularak bu tarihten sonra aykırı düzenlemelerin artık uygulanmayacağı açıkca ifade edilmiştir.

Yasama organı tarafından bir çok yasada TCK’nın genel hükümlerine uygun düzenlemeler yapıldığı halde 31.12.2008 tarihine kadar 367 sayılı çek yasası bakımından böyle bir düzenleme yapılmamıştır.
TCK’nun genel hükümleri yürürlüğe girmemiş gibi 01.01.2009 tarihinden itibaren karşılıksız çek keşide edenlere çek bedeli kadar adli para cezası verilmesi TCK’nın 5. maddesiyle 5252 sayılı yasanın geçici 1. maddesini anlamsız hale getirecektir.Bir başka değişle ceza içeren diğer özel yasalar bakımından TCK’nın genel hükümlerinin yürürlüğe girdiğinin kabul edip sadece çek yasası bakımından yürürlüğe girmediğini ileri sürmek böyle bir istisnai düzenleme olmadığı için mümkün değildir.
Ayrıca tüzel kişilere ceza verilemeyeceğine ilişkin lehe olan TCK’nın 20/2 maddesinin 01.01.2009 tarihinden itibaren çek yasası bakımından da geçerli olduğunu kabul edip TCK’nın genel hükümlerinde yer alan diğer hususların ise çek yasası bakımından geçerli olmadığını ileri sürmek de kendi içinde tutarsızlık oluşturacak ve TCK ile 3167 yasanın genel nitelikteki hükümlerinin karma uygulamasına yol açacaktır.
TCK’nun yürürlüğüne ilişkin 5252 sayılı yasanın 5/2 maddesinde nispi nitelikteki adli para cezalarından aksedilmiş olması,bu tür cezaların karşılıksız çek keşide etmek suçları bakımından da varlığını kabul ve 01.01.2009 tarihinden itibaren de uygulanacağı anlamına gelmemektedir.Bu düzenleme aynı maddede belirtilen alt ve üst sınırların maktu adli para cezaları bakımından geçerli olduğunu ancak nispi nitelikteki adli para cezaları bakımından geçerli olmadığını ifade etmek için yasaya konulmuştur.Dolayısıyla 31.12.2008 tarihine kadar özel ceza yasalarında belirtilen nispi nitelikteki adli para cezaları uygulamasına devam edileceği ve söz konusu tarihten sonra ise bu uygulamanın da son bulacağı amaçlanmış,zaten bu durum aynı yasanın geçici 1. maddesinde açıkca ifade edilmiştir.Eğer 5252 yasanın geçici 1. maddesindeki düzenleme söz konusu olmasaydı TCK’nın genel hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarih ile 31.12.2008 tarihleri arasındaki dönemde de çek bedeli kadar adli para cezası uygulaması yasal açıdan mümkün olmayacaktı
TCK’nın nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin 158/1-Son maddesinde nispi nitelikteki adli para cezasına yer verilmiş olması da çek yasası bakımından nispi nitelikte adli para cezasının kabul edildiği anlamına gelmemektedir.Çünkü bu düzenleme istisnai nitelikte özel bir düzenleme olduğundan ve TCK’nın genel hükümleri içinde yer almadığından çek yasası bakımından nispi adli para cezalarının kabulune imkan vermeyecektir.
Çek yasası bakımdan da 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren ve genel hükümler içinde yer alan TCK’nın 52/3 maddesinde ise ADLİ PARA CEZALARININ BELIRLENMESİNDE ESAS ALINAN TAM GÜN SAYISI İLE 1 GÜN KARŞILIĞI OLARAK TAKTİR EDİLEN MİKTARIN KARARDA AYRI AYRI GÖSTERİLECEĞİ belirtilmiş,dolayısıyla çek yasasında olduğu gibi çek bedeline bağlı adli para cezası uygulaması son bulmuştur.
Ayrıca cezanın belirlenmesine ilişkin TCK’nun 61/8 maddesinde ise ADLİ PARA CEZASINDA ARTIRIM VE İNDİRİM YAPILIRKEN HESAPLAMANIN GÜN ÜZERİNDEN YAPILMASI ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR.Bu durumda çek miktarına bağlı olup gün hesabıyla tespiti mümkün olmayan karşılıksız çek suçuna ilişkin adli para cezasına örneğin:TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen taktir-i indirim nedenlerini uygulama imkanı da kalmamış ve sonuç olarak çek yasasındaki yaptırım yasal süre içinde TCK’nın genel hükümlerine uygun hale getirilmediği için 01.01.2009 tarihinden itibaren zımmen yürürlükten kalkmıştır.
4814 sayılı yasa ile 3167 sayılı yasada değişiklik yapılmasından sonra her bir çek yaprağı ayrı suç oluşturduğundan karşılıksız çek keşide edenler hakkında teselsül hükümlerini uygulama imkanı kalmamış,ancak ceza içeren özel yasalar bakımından 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın genel hükümlerindeki 43.maddeye göre lehe kanun uygulaması nedeniyle belli şartların varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması tekrar mümkün hale gelmiştir.Bu durumda da gün hesabına göre tespiti mümkün olmayan çek yasasındaki mevcut yaptırımı TCK’nın 61/8 maddesindeki düzenleme nedeniyle teselsülden dolayı artırma imkanı kalmamıştır.
Ayrıca yürürlüğe giren TCK’nın genel hükümleri karşısında,karşılıksız çek keşide etmek suçları yönünden tekerrür,şikayetten vazgeçme,çek hesabı açtırmaktan yasaklanmaya ilişkin çek yasasındaki mevcut düzenlemeler de TCK’nın genel hükümlerine aykırı hale gelmiştir.5252 sayılı yasanın 5/3 maddesiyle cezaların infazına ilişkin 5275 sayılı yasanın geçici 1.maddesinde belirtilen ve adli para cezasının ödenmemesi halinde günlüğü kaç liradan hapse çevireleceğine ilişkin kurallar ise para cezasının ödenmemesi durumunda nasıl davranılacağını gösteren kurallar olup karşılıksız çek keşide edilmesi halinde cezanın miktarının tayini için başvurulabilecek kurallar değildir.
3167 sayılı yasadaki cezanın miktarına ilişkin ÇEK BEDELİ TUTARI KADAR ibaresi 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren TCK’nın genel hükümleri nedeniyle geçerlilğini kaybettiğinden bu durumda TCK’nın 52. maddesine giderek yaptırımı belirlemek imkanı da kalmamıştır.Çünkü genel düzenleme içinde yer alan ve cezaların sınırlarını gösteren maddeler suç olarak kabul edilen eylemlere yaptırım olsun diye değil sadece cezaların alt ve üst sınırlarını belirtmek amacıyla konulmuş hükümlerdir.
Diğer taraftan 4814 sayılı yasa ile değişiklik yapılmasından önce karşılıksız çek keşide edenler hapisle cezalandırılmaktaydılar bu değişikliğin yapılmadığı ve karşılıksız çek keşide edenlerin hapisle cezalandırıldıkları vasayılıdığında sonradan yürürlüğe giren yasa hükümleri nedeniyle maddede hapis cezası muhafaza edilip cezanın miktarına ilişkin kısım uygulama imkanını kaybetseydi o zaman TCK’nın genel hükümlerinde yer alan 49.maddeye giderek karşılıksız çek keşide edenlere 1 aydan 20 yıla kadar hapis cezası verilmesi ve buna bağlı olarak görevsizlik kararı verilip dosyanın ağır ceza maddesine gönderilmesi mi kabul edilecekti?
Anayasının 38.maddesinde ifadesini bulan SUÇTA VE CEZADA KANUNİLİK İLKESİNİN doğal sonucu olarak yasama organı suç olarak benimsediği bir eylemin cezasının türünü ve miktarını ilgili maddede belirtmek durumundadır.Zaten bu nedenle ceza kanunlarında her bir suç yönünden ilgili maddede cezanın türü ve sınırları gösterilmiş,genel hükümler içinde yer alıp cezanın sınırlarını gösteren maddelerle yetinmek yolu benimsenmemiştir.Çünkü hangi eylemin kamu düzenini daha çok bozduğu ve bu nedenle daha fazla cezalandırılması gerektiği konusundaki tercih,suç ve ceza siyasetiyle ilgili olup siyası sorumluluğu gerektiren ve yasama organlarının mutlak taktirinde olan bir husustur.Ancak bu durumun belirli bir ceza makası aralığında cezanın bireyselleştirilmesi için mahkemeye tanınan taktir hakkıyla karıştırılmaması gerekmektedir.
5237 sayılı TCK’nın bedelsiz senedi kullanma suçuna ilişkin 156. maddesinde adli para cezasının sınırlarının belirtilmemiş olması karşı örnek olarak gösterilebilir ise de zaten bu madde de yasama organı bu fiil için sınırlarını belrttiği hapis cezasını da öngördüğünden aynı yasanın 52. maddesindeki limitlerin farkında olarak adli para cezası yönünden taktir hakkını mahkemeye bırakmış,dolayısıyla cezasının türü ve miktarı konusundaki tercihini açıkca ortaya koymuştur kaldı ki hapis ve adli para cezasının birlikte uygulanması gereken durumlarda,bu cezalardan birisinin asgari hadden diğerinin ise azami hadden tayini kendi içinde tutarsızlık oluşturacağından mahkemenin taktir ettğini hapis cezasının miktarı adli para cezasının gün bakımından miktarını belirlemede ölçü oluşturacaktır.Mevcut durum nedeniyle çek yasası bakımından ise yaptırımın ne miktarda olacağı konusunda kanun koyucunun ortaya koyduğu açık bir iradeden bahsetmek söz konusu değildir.Niye miktarı belirtilmeyen adli para cezasıyla hapis cezasının seçimlik olarak düzenlendiği bazı suçlarda örneğin:Mühür fekki suçunda asgari hadden uygulama yapılması yönünde bir eğilim gösterilmesi nedeniyle 5560 sayılı yasayla TCK’nın 61. maddesinde değişiklik yaparak adli para cezasının tercih edilmesi halinde hesaplamanın ne şekilde yapılacağını belirlemiştir.Zaten bu örnekler genel hükümler içinde yer almayıp TCK’nun özel hükümlerine ilişkin 2. kitabında yer aldığından çek yasası bakımından sonuca etkili olmayacaklardır.
31.12.2008 tarihine kadar karşılıksız çek keşide edenlere çek bedeli kadar adli para cezası verilmesinin o dönem için yasaya uygun olduğu ve dolayısıyla infazının gerektiği ileri sürülebilir ise de bu tarihten sonra gün hesabına göre adli para cezası belirlemek zorunlu hale gelmiş ve buna uygun bir düzenleme yapılmadığı için de eylemin yaptırımsız kaldığı sonucuna varılmış,dolayısıyla meydana gelen ve lehe olan bu durumdan henüz cezaları infaz edilmeyen kişilerin de yararlanması yolu açılmıştır.
Karşılıksız çek keşide etmek suçlarına ilişkin yeni bir yasa yapıldığı taktirde bu yasanın yürülüğe gireceği tarihe kadar,TCK’nın genel hükümlerine aykırılık içeren mevcut çek yasasının ilgili maddelerini uygulamak imkanı kalmadığı için bu boşluğu kıyas veya kıyasa yol açacak biçimde geniştici yorum yapmak yoluyla doldurmakta TCK’nın 2/3 maddesi kapsamında mümkün görülmemiştir.
Sonuç olarak karşılıksız çek keşide etmek suçu için 368 sayılı yasada öngörülen yapıtırımda,31.12.2008 tarihine kadar TCK’nın genel hükümlerine uygun düzenleme yapılmadığından 3167 sayılı yasadaki mevcut yasadaki yaptırımı fiilen uygulama imkanının kalmadığı,ayrıca ceza miktarını TCK’nın 52.maddesine göre tayin imkanı da olmadığı,dolayısıla çek yasasındaki mevcut yaptırımın zımmen yürürlükten kalktığı sonucuna varılmış,yaptırımı kalmayan bir eylemi de suç olarak kabul etmek mümkün olmadığı için aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:

Sanık A.A’ya atılı olan karşılıksız çek keşide etmek suçunun yasal unsurları bakımından oluşmadığı anlaşılmakla sanığın BERAATİNE,
Yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına,
Sanığın ve katılan vekilinin yokluğunda açıkca yapılan yargılama sonucunda Cumhuriyet Savcısının istemine aykırı olarak,kararın tefhim veya tebliğden itibaren 7 gün içinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine yapılacak beyanın tutanağa geçilmesi suratiyle Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.05.03.2009
Katip Hakim

Adsız dedi ki...

sn 21

ayrıca örgütlenmesini tamamlayamayan parti seçime giremez..ve söylediklerin kulakdan dolma gibi geliyor..

ama ben daha önce de yazdım kimse okumadı..bayan clinton u çok taktir ettim anıtkabir i ziyaret ettiği için..

ayrıca bugün mahsuni şerifin yiğit muhtaç olmuş soğana gündeme gelmiş bu gün haberlerde vardı..

mahsuni şerifin bir şarkısı daha var..

SARI SAÇLIM MAVİ GÖZLÜM NERDESİN..diyor inşallah o şarkıyıda bu ülkede herkes dinler..

my way

Adsız dedi ki...

21
turizimciyim
ağırlıklı olarak iran ve ıraklı turistlere hitap eden termal tesis işletiyorum, beni dünya krizi değil körfez krizi mahfetti, körfez krizi başladı kimse gelmez oldu:)

Adsız dedi ki...

ARKADAŞLAR BİRAZ UZUN AMA KUSURA BAKMAYIN.NE ZAMAN YAZILDIĞINI BİLMEMEKLE BERABER KANUNLAR GENEL MÜDÜR YARD.GÖRÜŞÜ

3167 SAYILI KANUNDAN DOĞAN SUÇLAR

HAKKINDA DEĞERLENDİRME





Akın ÇAKIN

Kanunlar Gn. Md. Yrd.



1. Karşılıksız çek keşide etmek suçu

3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Ko­runması Hakkındaki Kanunun (aşağıdaki açıklamalarda Çek Kanunu olarak ifade edilecektir.) 16’ncı maddesinde karşılıksız çek keşide etmek suçu “Üze­rinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4’üncü madde uya­rınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksen milyar liradan fazla olamaz. Bu miktar, 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2’nci maddesine göre her yıl artırılır. Bu suçtan mükerrerlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

Bu suçun, organ veya temsilcisi tarafından tüzel kişi yararına işlen­mesi halinde özel hukuk tüzel kişisi hakkında da birinci fıkra uyarınca para cezasına hükmolunur. Ayrıca yetkili temsilci tarafından yararına çek keşide edilen hesap sahibi gerçek kişi hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.

Mahkeme, ayrıca işlenen suçun niteliğine göre bir yıl ile beş yıl ara­sında belirleyeceği bir süre için hesap sahiplerinin ve yetkili temsilcilerinin çek hesabı açtırmalarının yasaklanmasına karar verir. Yasaklanma kararı bütün ban­kalara duyurulmak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir. Kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan her çek yaprağı ayrı bir suç oluşturur.”

Şeklinde tanımlanmaktadır.

2. Karşılıksız çek keşide etmek suçunun cezaî yaptırımı

Çek Kanununun 16’ncı maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ibraz edil­diğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa öden­meyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar ağır para cezasıyla cezalandırılacak, ancak verilecek para cezası seksen milyar liradan fazla olama­yacaktır. Bu miktarın her yıl yeniden değerlendirme oranında arttırılacağına dair 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2’nci maddesinin karşılığı, 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda bulunma­maktadır. Bu itibarla iler­leyen yıllarda seksen milyarlık üst sınırın günün şartlarına göre arttırılması ihti­yacı doğabilecektir. 4814 sayılı Kanunla 26/02/2003 tarihinde Çek Kanununda yapılan değişiklik ile karşılıksız çek keşide eden sanıklara, direkt olarak hapis cezası verilmemektedir. Çek be­deli tutarı kadar ağır para cezası tayin edilmek­tedir.

3. Çek karnesini süresinde iade etmemek ve yasaklı olduğu süre içinde çek keşide etmek eylemleri

Bu eylemlerden doğan suçlarda, 3167 sayılı Çek Kanununun 13’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Karşılıksız çek keşide etmek suçunun türevleri­dir. Bu suçlarda savcılık ve mahkemelerimizin iş yükünü arttır­maktadır. Çek karne­sinin kullanımında, vadeli çek keşide etme eylemi nede­niyle uygula­mada bu suçlardan mahkumiyet hemen hemen hiç gerçekleş­memektedir. Kanunun yaptı­rımından kurtulmak isteyen kişiler, bu uygula­mayı ve mah­kemelerin bu uygu­lama nedeniyle beraat ettirme şeklinde geli­şen içtihadını bildikleri için, savun­malarını bu minval üzerine kurmakta ve cezaî yaptırım­dan her halükarda kur­tulmaktadırlar.

4. Genel olarak karşılıksız çek keşide etmek suçunun gösterdiği geli­şim

Çek karnelerini bankalar ve finans kurumları dağıtmaktadır. Ülkemi­zin iktisadi hayatında yaşanan sıkıntılar nedeniyle karşılıksız çek keşide etme suçla­rının adliyelerimize getirdiği yük altından kalkılamaz bir hal al­mıştır. Kar­şılıksız çek keşide etme suçu şekli bir suçtur. Bu itibarla çe­kin kaynağı olan bankaların çek karnesi dağıtımında özen göstermeleri, çek ha­millerinin adresle­rini ve kimliklerini düzenli tutmaları gerekmektedir. Ancak Çek Kanununun geçmiş uygulamasından şu sonuca varabiliriz ki şim­diye kadar bankalarımız üzerlerine düşen görevi hakkıyla yapmamışlardır. Bu nedenle mahkemelerimiz, karşılıksız çek keşide etmek eyleminden kay­nak­lanan ihtilafların hem sayıca çokluğundan hem de delillerin toplanma­sındaki güçlük ve şekli şartlardan do­layı oldukça güç durumda kalmıştır. (Örneğin en son banka kapatma olayları nedeniyle çekle ilgili bilgi ve bel­geler birim­ler arasında taşındığından, savcılık ve mahkemelerimizin bu bilgi ve belge­lere ulaşmaları güç olmuş ve zaman al­mıştır.) Tablo I’deki bilgilerden yıllar itibariyle Çek Kanunundan kaynaklanan iş yükü incelendi­ğinde, 2003 yılın­daki iş yükünün önceki yıllara oranla azalarak 1990 yılın­daki iş yüküne yaklaştığını görmekteyiz. Ancak bu olumlu gelişmeye rağ­men Çek Kanu­nundan kaynaklanan iş yükünün devam ettiğini söyleyebili­riz.



5. Karşılıksız çek de cezai yaptırım kaldırılmalıdır

Karşılıksız çek de cezaî yaptırımı kaldırdığımız zaman ticarî hayatın sekteye uğrayacağı, çek kullanımının azalacağı dolayısıyla dolaşıma çek yo­luyla çıkarılan parasal kıymetin azalmasıyla çek yoluyla yaratılan ticarî geliş­menin gerileyeceği şeklindeki eleştiri gerçeği yansıtmamaktadır. Çeke cezaî yaptırımla sağlanan güvence sanal ve aldatıcıdır. Dürüst insanlar zarar görmek­tedir. Çekte cezaî yaptırımla Devletin gücünün sağladığı güvence ile rahatlayan insanlar, ticari hayatın temel kurallarından olan, iş yaptığı kişiyi araştırma so­ruşturma, güven duymada itidallik kısacası basiretli davranmayı terk etmekte­dir. Bunun sonucunda ticari hayattaki bu boşluk sahtekâr kişi­lerce rahatça dol­durulmaktadır. Dürüst insanlara hizmet etmesi gereken bir kurum sahtekârlara hizmet etmektedir. Çekte cezaî yaptırımın kaldırılma­sıyla çekin diğer kıymetli evraklardan önemli bir farkının ortadan kalka­cağı bir gerçektir. Bu gerçeğin yanında şunu da söyleyebiliriz. Çek asli fonksi­yonu olan nakit para karşılığı ve görüldüğünde ödenecek olması po­zisyo­nuna, daha da yaklaşacaktır. Çek karşı­lıksız kaldığında cezaî yaptırım olma­yacağını bilen insanlar, çok güvendikleri dürüst insanlardan çek kabul ede­ceklerdir. Bu durumda sözüne ve davranışına güvenilir insanlar ticari ha­yatta söz sahibi olacaklar, sahtekârlara bu anlamda tanınan kredi de tü­ken­miş olacaktır. Ayrıca taraflar arasındaki özel alacak borç ilişkisinden doğan karşılıksız çek keşide etme fiiline hürriyeti bağlayıcı ceza verilmesi, devletin alacaklının yanında taraf olduğu anlamına gelir ki, devlet yargılama faaliyeti sırasında hiçbir şekilde taraf olmamalıdır.

Hürriyeti bağlayıcı ceza ancak, çok ağır ve kamu düzenini ciddi şe­kilde bozucu fiillerde uygulanmalıdır. Öte yandan Türkiye’nin de taraf ol­duğu, “İnsan Hakları ve Ana Hürriyetlerini Korumaya Dair Sözleşme” (Av­rupa İnsan Hakları Sözleşmeleri) çerçevesinde imzalanan ancak ülkemizin katılmadığı 4 sayılı protokolün birinci maddesi, özel hukuk alanında “borç için hapsedilmeme” kuralını öngörmüştür. Ayrıca Türkiye’nin taraf olduğu ve onayladığı uluslara­rası nitelikteki sözleşmelerde de açık olmasa da kişi­nin borç nedeniyle özgür­lüğünden yoksun bırakılamayacağını öngören hü­kümler bulunmaktadır. Ulusla­rarası hukukta yer alan tüm bu belgeler bir­likte değerlendirildiğinde genel eği­limin, borç için kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılması veya insan haysiyeti ile bağdaşmayan diğer ceza ve uy­gulamalara maruz kalmaması yolunda olduğu görülür. Bu itibarla karşılıksız çek keşide etmek eylemi nedeniyle borçluyu, “cezaevine girmek veya cezaî yaptırımla karşılaşmak” gibi ikilemle karşı kar­şıya bırakarak mahkemeler ve savcılıkları borç tahsili için aracı kurum olarak kullanmanın terk edilmiş bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz.

Karşılıksız çek suçunun faili, müştekiyle girdiği sürtüşmenin verdiği kız­gınlıkla karşılıksız çek keşide etme suçu nedeniyle Devletin tayin ettiği para cezasını öncelikle ödemeyi yeğlemektedir. Çek lehdarı müştekinin ya­nında, birde Devletin verdiği ceza nedeniyle alacaklı duruma geçtiğini söy­leyebiliriz. Devlete olan borç ödenmediğinde borcun hapse çevrilmesi teh­didi karşısında ve yukarıda belirttiğimiz gibi alacaklıya hûsumeti nedeniyle sanık, Devlete olan ceza niteliğindeki borcu ödeyerek tümden ceza tehdidin­den kurtulmaktadır. Bu durumda ise alacağını alamayan çek lehdarı müşteki için en istenilmeyen sonuç gerçekleşmektedir. Neticede alacaklı olan müş­teki tatmin edilmemekte, borçlu olan sanık ise, Devlete yaptığı ödemeyle kıt olan malvarlığı azaldığı halde ala­caklının icra takibi tehlikesi devam et­mek­tedir. Bu arada mahkemelerimiz, hu­kuk felsefesi açısından toplumun bir sorununu istediği gibi çözemediği gibi, büyük bir iş yükü ile mesaisine de­vam etmektedir. Ayrıca mevcut yasal düzen­lemede borçlu, mahkeme safha­sında alacaklı olan müştekiye, borcun faizi ve masrafından feragat etmesini ayrıca alacağın aslından da tenzilat yapmasını talep ettiği, aksi takdirde Devlete olan bedeli ödedikten sonra kendisine her­hangi bir ödemede bulun­mayacağını beyan edebilmektedir. Uygulamada karşı­laşılan bu durum gös­termektedir ki, onca uğraşıya rağmen bir kıymetli evrak olan çeke cezaî yaptırım ile saygınlık kazandırmak mümkün olamamıştır.

Asliye ceza mahkemelerinin iş yükünün önemli bir bölümünü Çek Ka­nunundan doğan dosyalar oluşturmaktadır. Aşağıdaki tabloda da görül­düğü gibi 1989 yılından 2003 yılına kadar yıllar itibariyle Türkiye gene­linde ceza mahkemelerine Çek Kanununun uygulanması ile ilgili açılan da­vaların önemli bir yekûn tuttuğunu söyleyebiliriz. Çek Kanununda 2003 yılında yapılan deği­şiklikle karşılıksız çek keşide etmek suçuna doğrudan cezaî yaptırımın kaldırıl­masıyla 2003 yılı sonu itibariyle toplam dosya sayı­sının 131.790’a kadar gerilediği görülmektedir.

Tüm ceza mahkemelerine (DGM, çocuk, ağır ceza, asliye ceza, sulh ceza, trafik ve icra ceza) 2001 yılında 3.441.037 dava gelmişken, bunun 307.381’ni (tüm ceza davalarının yaklaşık %10’u) Çek Ka­nunundan ceza mahkemelerine gelen davalar oluşturmaktadır. Bu davalar için savcılık aşa­masından başlayarak sanıkların nüfus ve sabıka ka­yıtları gibi tüm deliller ve bilgiler getirilmekte, bir ceza davası için gereken her şey yapılmakta, onca emeğe rağmen bu davaların büyük çoğunluğu be­raat, davanın düşmesi ve diğer kararlar şeklinde hüküm kurularak sonuçlan­dırılmaktadır. Bu itibarla bor­cun ödenmesi, müştekinin vazgeçmesi veya çekteki şekli şartların eksik­liği gibi sebeplerle çoğunlukla düşme veya orta­dan kaldırma ile sonuçlanan bu davalarda savcılık ve ceza mahkemelerinin soruşturma ve yargılama için ayırdığı emek, mesai ve masrafların karşılığı­nın verimli olarak alındığını söyleyemeyiz. Tablo II’den de anlaşılacağı üzere 2002 yılı itibariyle ceza mahkemelerinde, çocuk mahkemelerinden sonraki en uzun yargılama süre­sinin asliye ceza mahkemele­rine ait olduğunu görmekteyiz.

Asliye ceza mahkemelerinde yargılamanın uzun sürmesinde karşılık­sız çek keşide etmek suçundan kaynaklanan iş yoğunluğunun önemli katkısı vardır. Karşılıksız çek keşide etmek suçlarında sanıkların, ellerinden geldi­ğince, borcu daha sonra ödemek veya borcunu yüksek enflasyonla eritmek düşüncesi­nin borçluda hâkim olması gibi düşüncelerle, yargılamadan kaçma yolunu seç­mesi, mahkemelerin iş yükünü ciddi şekilde arttırmaktadır. 4814 sayılı Kanun sorunu bu yönüyle çözememiştir. 4814 sayılı Kanunla Çek Kanununda yapılan iyileştirmelerin yeterli olmadığını söyleyebiliriz. Çek suçlarından kaynaklanan iş yoğunluğunun çarpıcı bir örneği İstanbul Bağcı­lar Adliyesi Asliye Ceza mahkemelerinin dosya sayılarında kendini göster­mekte­dir. 2003 yılı sonu itibariyle Bağcılar Birinci Asliye Ceza Mahkeme­sinin toplam dosya sayısı 9.080, İkinci Asliye Ceza Mahkemesinin dosya sayısı ise 10.454’dür. Bu mahkemelerin yargı çevresinde bankaların takas mer­kezlerinin bulunması nedeniyle karşılıksız çek keşide etmek suçundan kay­naklanan dosyaların bu mahkemelerin iş yükünü aşırı derecede arttırdı­ğını söyleyebiliriz.

6. Değerlendirme ve sonuç

Evrensel hukuk kuralları, uluslararası sözleşmeler ve yukarıda açıkla­nan sebeplerle, Çek Kanununun uygulamasından doğan “karşılıksız çek keşide etmek suçu ile çek karnesini süresinde iade etmemek ve yasaklı olduğu süre içinde çek keşide etmek” fiillerinin suç olmaktan çıkarılması gerekmektedir. Bu amaçla Çek Kanununun yeniden gözden geçirilerek bazı maddelerinin ta­mamen yürürlükten kaldırılması ile bu Kanundan doğan suçlar ortadan kalka­caktır. Böylelikle bu Kanundan dolayı yargıya intikal eden dosya da kalmaya­caktır. Bunun sonucunda çekin itibarını kaybedip kaybetmeyeceği sorusu akla gelebi­lir. Yukarıda etraflıca açıkladığımız gibi çeke cezai yaptırım ile itibar sağlama­nın çekten istenen fonksiyonun sağ­lanmasında faydalı olmadığı görülmüştür. Çekte cezai yaptırımın ortadan kaldırılmasıyla ortaya çıkan boşluğu doldurmak için bankaların sorumluluk alarak garantili çek uygulamasını yaygınlaştıracak­ları değerlendirilmekte­dir. Çeke ancak çeki piyasaya süren bankalar itibar sağ­layabilir. Doğru uy­gulamanın da bu şekilde olması gerektiği değerlendirilmek­tedir.

Adsız dedi ki...

Akın ÇAKIN Genel Müd. Yrd. 77 17 719 417 04 19 acakin@adalet.gov.tr

Adsız dedi ki...

sn may way
ürgütlenme dediğin işi sn şener istese idi çözerdi ve bildiğim kadarıylan yerel seçimlerde tüm türkiyede örgütlenmeye gerek yok belirli bir sayı var sn şenerde bu alt yapı vardı yapabilirdi.

buna inmamayabilirsin yalnız tama konusundaki uslubun hoş değil sana yakışmıyor.

kaldi sarı saçlım mavi gözlüm neredesini ben 35 yıldır dinlerim siz kaçyaşındasınız bilmiyorum ama ben deden chp liyim.

yalnız baykal chp te olduğu sürece de baykalın sayesinde chp ye oy vermiyorum.

buda demek değil oyumu akp ye veriyorum o da bende kalsın sn my way

Adsız dedi ki...

sn cüneyt

yukarıdaki şişli 11 cezanın kararını okudun mu?

karar gene tck 52 ye dayanmış ve beraat..bu çok önemli ben atladım sanırım..okudunsa yorumla sana..

my way

Adsız dedi ki...

sn cüneyt geçmiş olsun umarım hepimiz bu ekonomik krizi atlatır düzlüğe çıkarız.
işletmeniz nerede

Adsız dedi ki...

21
yalova Gökçedere

my way
o kararı adalet.org dan ben kopyalamıştım hatırlarsan

Adsız dedi ki...

sn 21

örgütlenme 6 ay sürüyor ve seçime yetişmedi..hangi partiye oy vereceğin seni bağlar..yalnız tartışıyorsak benim dediğimide hazmedeceksin..mesele hangi partiden olduğun değil savunduğun fikirin nereye dayanması..

ergenekonu ağzına herkes sakız etti havada kuş uçsa ergenekona bağlanıyor nedense..

my way

Adsız dedi ki...

sn my way okarr yeni değil
sanırım atladınız 3.gün önce bloga ta yayınlandı

Adsız dedi ki...

merhaba abilerim ablalarım yine geldi bu diyeceksiniz moralim acayip bozuk nasıl olacak nasıl bitecek ne zaman biter gibi soruları kendime sormaktan bıktım.


tolga

Adsız dedi ki...

sn zaman
bu çok güzel bir yorum ve bu adam kanunlar genel müd yrd
fakat tarih göremedim.

acaba nezaman yazılmış adam doğruları yazmış.
inşallah uygularlar

Adsız dedi ki...

CÜNEYT BEY YALOVADAMI İŞ YERİMİZ?
BİR DE KANUNLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN SİTESİNE BAKABİLİRMİSİNİZ BU GÜN İTİBARİYLE ÇAK YASA TASARISINI BAŞBAKANLIĞA GÖNDERDİKLERİNİ YAZMIŞLAR.TASARI ORDA VAR. YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILANLAR KISMINI İNCELERMİSİNİZ TŞK

Adsız dedi ki...

sn my way
ben başkalarının fikrine saygı göstermesini bilen biriyim.

görüyorumkisiz bu konuda yeterli değilsiniz.
işinize gelmediğinde uslubunuz değişiyor.

benim savunduğum fikrimin nerye dayandığı sizi bukadar neden rahatsız etti.

elbetteki nereye oy vereceğime kararı ben veririm.

herkesin diline dolanan ergenekon konusuna gelince bozulmana gerek yok türkiye gerçeği bu malesef

bunu da ben siz yaratmıyoruz bu işten çıkar sağlayanlar yapıyor.

Adsız dedi ki...

Syın 21 tarihi bende göremedim.zanderim eski.eski ama gerçek kanun tasarılarını bu kurumun hazırladığını düşünürsek lobi baskısını yada hükümet etkisinidaha net anlamış oluruz.

Adsız dedi ki...

sn zaman
inşalla yenidir

Adsız dedi ki...

sn cüneyt
çınarcıkmı.

Adsız dedi ki...

İyide burada 1500 gün adli para cezası yazıyor

Adsız dedi ki...

http://www.kgm.adalet.gov.tr/

Adsız dedi ki...

yeni tasarıyı okuyunca pekte yeni olduğunu sanmıyorum.yeni tasarı 1500 güne kadar adli para cezası ön görüyor.çek bedelini geçemeyecini belirtmiş.ancak geçeci kanunlarında kanunun yürürlüğe giriş tarihine kadar olan suçlarda 3167 sayılı yasaya göre hüküm verileceği yazıyor.ancak yasanın yürürlük tarihi ile 31 12 2009 arasında kalan zarfında ilgili yasa tck uyumlu değil buda açık ve net.YCK davaları düşürecek ama bu yasadan Allah Türk esnafını korusun biz tövbe ettik artık çek yok.

Adsız dedi ki...

DÜZELTİYORUM 31 12 2009 YANLIŞ BİR YAZI OLMUŞ.KISACASI YIRTARSAK BİZLER YIRTACAĞIZ YASANIN İLANINDAN SONRAKİLERİÇİN ALLAH YARDIM ETSİN İŞTE BİZİM ÜLKEDE BU

Adsız dedi ki...

BU MAKALEYİ DEFALARCA ATTIM AMA OKUNMAMIŞ DEMEKKİ BİR DAHA ATACAĞIM OKUYANLAR KONU HAKKINDA NET BİLGİ SAHİBİ OLURLAR..OKURLARSA TABİİ..


KARŞILIKSIZ ÇEKE HAPİS CEZASI ANAYASAYA AYKIRIDIR - Prof. Dr. Hayri Domaniç - (22.02.2006)



KARŞILIKSIZ ÇEKE HAPİS CEZASI ANAYASAYA AYKIRIDIR
Prof. Dr. Hayri Domaniç

(Bu makale Legal Hukuk Dergisi'nin Kasım 2003/11. sayısından alınmıştır.)

Ödenmeyen çekleri imzalayanlara 1-5 yıl hapis cezası öngören 3167 sayılı kanunla, bu kanunu daha ağır cezalarla yenileyen 4814 sayılı ve 26.2.2003 tarihli Kanun ve çekte hapis cezasının sözleşmelerden doğan borçların yerine getirilmemesi nedeni ile kimsenin hürriyetinden yoksun bırakılamayacağını emreden anayasanın 38. maddesine aykırı sayılmayacağına karar veren Anayasa Mahkemesi,
Ağır şekilde hatalıdır.
Çekte hapis cezasını tekrarlayan 4814 sayılı kanunun hatalı gerekçeler ile Anayasa Mahkemesi kararındaki hatalar, eleştiriler, yasal ve doktrinal gerekçeler aşağıdadır:
A- Yeni Çek Kanunu’nu Hazırlayanlar ve Gerekçeleri:
TBMM, Adalet Bakanlığı Alt Komisyon Başkanı Hakkı KÖYLÜ, üye Harun TÜFEKÇİ ve Muharrem KILIÇ tarafından imzalı 3.2.2003 tarihli raporda belirtildiğine göre, çeklerin ödenmemesini “objektif sorumluluk” nedeni sayan, yani Ceza Kanunu’nun 45. maddesinde yer alan ve “cürümde kasdın bulunmaması cezayı kaldırır” diyen uluslar arası kuralın dışında tutan kanun tasarısı:
1) Adalet Bakanlığı,
2) Merkez Bankası,
3) Türkiye Bakanlar Birliği,
4) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu,
5) Türkiye Barolar Birliği,
Temsilcileri ile,
6) Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanının
katıldığı 31.01.2003.ve 03.02.2003 tarihli toplantılarda hazırlanmıştır.
Alt Komisyon tasarıda bazı değişikler yapmışsa da, netice olarak tasarı:
a) Bedeli bağış veya lehtara verilen ödünç bir para dahi olsa çeklerin ödenmemesini, genel olarak tüm suçlarda şart koşulan kasıt unsurunu aramaksızın objektif sorumluluk sebebi saymış,
b) Bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile 80 milyar lirayı aşmamak üzere çek bedeli kadar para cezası öngörmüş,
c) Çek hamili lehine tazminat ve reeskont faizi önerilmiştir.
10.1.2003 TARİHLİ “GENEL GEREKÇE”nin ÖNEMLİ BÖLÜMÜ ŞÖYLEDİR:
“Ceza hükmü içeren özel ceza kanunları hükümlerinin, uygulanacak cezanın ülkedeki tüm ceza kurallarının bütünü dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekir. Çağdaş ceza hukukunda, ekonomik ilişkilerin gelişmesi ve çeşitlenmesi sonucu bu ilişkilerden doğan ve netice itibarıyla, cezaî müeyyideyi gerektiren eylemlere hürriyeti bağlıyıcı cezanın başvurulacak en son çare olarak öngörülmesi,
‘EKONOMİK SUÇA EKONOMİK CEZA’ ilkesinin doğmasına yol açmıştır.
Bu gelişme nedeniyle karşılıksız çek keşide etmek suçunu ilk defa işleyenlere hürriyeti bağlıyıcı ceza yerine çek bedeli tutarı kadar ağır para cezası verilmesi,
Ancak çeke güvenin zaafa uğratılmaması ve cezada etkinliğin arttırılması bakımından, bu suçtan mükerrirler hakkında (1 yıldan 5 yıla kadar) hapis cezası verilmesi uygun görülmüştür.”
B- Anayasa Mahkemesi de Resmî Gazete’nin 26.04.2003 Tarihli Sayısında Yayımlanan 11.12.2002 Tarihli 2002/165 K. Sayılı Kararında Çeklerin Sözleşme Olmadığını Bu Nedenle, Sözleşmeden Doğan Borçların Yerine Getirilmemesi Nedeni ile, Hapis Cezası Verilemeyeceğini Emreden Anayasanın 38. maddesi Dışında Kaldığını ve Karşılıksız Çeke Hapis Cezasının Doğru Olduğunu Başkan Vekili Haşim Kılıç’ın Muhalefeti ve Oyçokluğu İle Açıklamıştır.
Kararın gerekçe bölümü şöyledir:
“Türk Ticaret Kanunu’nda kambiyo senetleri arasında düzenlenen çek;
Temel ilişkide bir sözleşmenin bulunup bulunmadığından bağımsız olarak,
Kambiyo hukukuna özgü borç doğuran özel bir havaledir.
Hatır senetlerinde olduğu gibi, taraflar arasında herhangi bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığı veya temelde yer alan sözleşmenin geçersiz olduğu durumlarda çek, başlı başına borç kaynağı biçiminde ortaya çıkabilmektedir.
Ayrıca, haksız fiil veya sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bir borç için dahi çek keşide edilebilmektedir.
Çeki elinde bulunduran hamil, keşideci ile lehdar arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan bir alacağı değil, doğrudan doğruya çekten doğan bir hakkı iktisap etmektedir.
O halde, çek ilişkisi bizzat sözleşme olmadığı gibi, çekin temelinde her zaman bir sözleşme bulunması da zorunlu değildir. Temelde bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu durumlarda ise, çekte bu ilişkiden bağımsız ve sözleşme olarak nitelendirilemeyecek bir kambiyo taahhüdü söz konusudur.
Borçlu, temel ilişkisi ne olursa olsun borcunu ödemek için çek kullandığında, asıl borç ilişkisi dışında kambiyo ilişkisi doğmaktadır.
İtiraz konusu kuralın, Anayasa’nın 38. maddesi’nin sekizinci fıkrası kapsamında değerlendirilebilmesi için ilişkinin yalnızca sözleşmeden doğması ve borcun yerine getirilememesi gerekmektedir.
Oysa çek temelde sözleşmeden bağımsız olarak kambiyo hukukuna özgü borç doğuran bir havaledir.
Bu nedenlerle kural, Anayasa’nın 38. maddesi’nin sekizinci fıkrasa aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir.”

C- Çekte Hapis Cezasını Tekrarlayan 4814 Sayılı Kanunla Bu Doğrultudaki Anayasa Mahkemesi Kararına Eleştiriler İle Yasal ve Doktrinal Dayanakları:
“EKONOMİK SUÇA EKONOMİK CEZA” gerekçesi ile hapis cezasını tespit eden, 4814 sayılı kanunla bu doğrultudaki Anayasa Mahkemesi kararı hatalı olup, DÜNYA MEVZUATINA AYKIRI VE ACEMİLİK ÜRÜNÜDÜR..
1) Yeni Çek Kanunu’nun gerekçesinde yer alan “ekonomik suça ekonomik ceza” hem komik derecede yanlış, hem de çeke dayalı ekonomik suç tekrarlandığı takdirde, karşılıksız çek düzenleyenlere 1 – 5 yıl hapis cezası kuralı ile çelişkilidir. Zira “ekonomik suç” kavramı, hırsızlık, dolandırıcılık, evrakta sahtekarlık gibi haksız yararlar sağlayan suçları da kapsar ve tüm Dünya kanunlarında hapisle cezalandırılmıştır. Hile ve dolandırıcılık gibi bir suç unsuru bulunmadıkça, çeklerin ödenmemesi “ekonomik suç” değil, “ekonomik direncedir” yaptırımı da faiz ve tazminattır. Para ve hapis cezası Dünya tarihinde ve halen yoktur. Anayasa Mahkemesi kararlarına da yansıyan “ekonomik suça ekonomik ceza” hiçbir yasal dayanak gösterilmeden yakıştırılmış bir acemilik ürünüdür, böyle bir prensip Dünyada yoktur. “Ekonomik suç” ile mal, hizmet ve para borçlarını “ödemede temerrüt dirence” karıştırılmıştır. Parasal direncelerin yaptırımı parasaldır, faiz ve tazminattır. Hapis ve hatta para cezası yoktur. Ekonomik direnceye alacaklı yararına parasal yaptırım uygulanacakken “ekonomik ceza” Devlete ödenmekte olup, alacağı direnceye uğrayan alacaklıya bir faydası yoktur. Çek bedeli borcunu ödemeyen borçlunun para cezasını Devlete ödemesi de söz konusu değildir. Çek Kanununun Yeni 16. maddesi’ne göre 80 milyar lirayı aşmamak üzere karşılıksız kalan çek bedeli kadar para cezası da, çekin temsilciler tarafından imzalanması halinde iki üç katına çıkabilmektedir. Zira 16. madde hem temsil edene hem temsil edilen kişiye ayrı ayrı çek bedeli kadar para cezası uygulamaktadır. Temsil edilen özel kişi 80 milyar, temsilcide 80 milyar lira ceza ödeyecektir. Vakıf ve Dernek gibi özel tüzel kişiler adına çek imzalanması hallerinde de tüzel kişi ayrı, temsilci veya temsilcilerden her biri ayrı ayrı çek bedeli kadar para cezası ödemek zorundadır. Çeklere uygulanacak poliçe hükümlerine yollama yapan TK.730’un yollama yaptığı TK.599 ve 600 gereğince, çek borçlusu çeki ibraz eden lehtara karşı her tür defileri ileri sürebildiği ve bu defi imkanı nama yazılı çeklerde iyi niyet sahibi üçüncü şahıslara karşı da geçerli olduğu halde, 16. madde karşılıksız çekte hapis ve para cezası için bu defileri de göz ardı etmiştir.
KUR’AN-I KERİM’in AHZAP Suresinin 72. Ayeti diyor ki;
İnsan ZALUMEN CEHULA yani İNSAN ÇOK ZALİM ve ÇOK CAHİLDİR.
Çeklerin mutlaka bir sözleşmeye dayalı olmasını emreden bunca kanun maddeleri ile parasal borçlarda dirence nedeni ile hapis cezası verilemeyeceğini emreden Anayasa’nın 38. maddesine rağmen, çekin bir sözleşme olmadığını gerekçe alan 16. madde’nin mimarları da aynı görüşü paylaşan yargı üyelerinin tutumu da 72. Ayeti anımsatmaktadır.
Sürekli olarak Hazine Müsteşarlığı, Banka Denetleme Kurumu ve Merkez Bankası gibi Devlet kuruluşlarının denetiminde bulunmasına rağmen 40 – 50 maddelik kredi sözleşmelerinin tamamı emredici hükümlere aykırı ve geçersiz bulunan bankaların yasama organını yanıltması neticesinde Çek Ceza Hukukunda şu dengesizliğe bakınız:
1- Karşılıksız kalan çek bedeli kadar para cezası,
2- Temsil edilene ayrı, temsilciye ayrı olmak üzere çek bedelinin iki katı para cezası,
3- Birden çok temsilci varsa her birine ayrı ayrı para cezası, temsil edilene de üçüncü para cezası,
4- Para cezaları bir ayda ödenmezse, üç yılı geçmemek üzere hapis cezası,
5- Birinci çekin karşılıksız kalması nedeni ile para cezalarının ödenmesinden sonra düzenlenen ikinci çekin karşılıksız kalması halinde ise 1-5 yıl arası hapis cezası,
6- TCK. 503 gereğince dolandırıcılık suçlarına 1-3 yıl arası hapis cezası yeterli görüldüğü halde, borç para vermek amacı ile düzenlenen çekin karşılıksız kalmasına 1-5 yıl hapis cezası,
7- TCK. 491 gereğince hırsıza 6 ay ile 3 yıl arasında hapis cezası, buna karşı teslim edilmeyen malın bedeli olup, BK. 81. gereğince ödenmeyen çek için 1-5 yıl hapis cezası,
8- TCK.508’de düzenlenen emniyeti suistimal suçu için 2 aydan 2 yıla kadar hapis cezası, bağış çekinin karşılıksız kalması halinde ise 1-5 yıl hapis cezası,
9- Sahte belgeler düzenleyerek vergi kaçıranlara Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi gereğince altı aydan üç yıla kadar hapis cezası, haklı nedenle de olsa çeki ödemeyenlere 1-5 yıl hapis cezası,
Ödenmeyen çeklere hapis cezası getirerek çok müşteri edinmek ve para kazanmak amacındaki bankaların zulüm örneklerindendir. Bunca yasal dengesizliğe ve karşılıksız beher çek için 80 milyar liraya kadar para cezası ile hapis cezasına neden olan bankaların karşılıksız çeklerde riski de yaprak başına 300 milyon liradan ibarettir.
Avrupa Birliği (AB) Devletleri’nin hiç birinde, kötü niyet ve dolandırıcılık gibi suç unsurları olmadıkça tarihte ve halen karşılıksız çek için hapis cezası yoktur. Arjantin, Brezilya, Japonya gibi devletlerin çek kanunlarında da hapis cezası söz konusu değildir.
TK. 707, çeklerin vadeli olmasını yasakladığı halde uygulamamızda karşılıksız çeklerin hemen hemen tümü vadelidir. Vadeli çekin vade beklemeksizin ibrazı TCK. 508 gereğince suç olduğu halde, avukatlarla hakimler bunu da nazara almamakta hemen hapis cezası uygulamaktadır. ZALUMEN CEHULA.
“Ekonomik suça ekonomik ceza” aynı zamanda aldatıcıdır. Çünkü para cezası savcının talebi üzerine ödenmezse 657 sayılı İnfaz Kanun’un 5. maddesi gereğince, üç lira için bir gün hapis olmak ve üç seneyi geçmemek üzere hapse dönüşür. Yeni Çek Kanunun gerekçesinde yer alan ve çeklerde karşılıksızlığın tekrarı halinde hapis cezası öngören bölüm de çelişkilidir. Madem ki, “ekonomik suça ekonomik ceza prensip edinilmiştir” karşılıksız çeklerin tekrarlanması halinde de “suç ekonomiktir” cezanın da parasal olması zorunludur. Yeni Çek Kanunu ve gerekçesi, kanunları inceleme yetersizliğinden kaynaklanan tam bir acemilik ürünüdür.
2) Çeklerin birer havale ve sözleşme senedi olduğunu düzenleyen başlıca yasalar:
a) Çekler dahil Kıymetli Evrakı tarif eden TK. 557:
Kıymetli evrak ÖYLE SENETLERDİR Kİ, bunlarda mündemiç olan hak senetten ayrı olarak dermeyan edilemediği gibi başkalarına da devredilemez.
Şeklinde olup, çekin SENET olduğunu açıklamaktadır.
b) Çekin şekil şartlarını düzenleyen TK. 692’nin 2. bendine göre çek;
“Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için HAVALE”dir.
c) Borçlar Kanunu 457’ye göre de;”HAVALE BİR AKİTTİR” sözleşmedir.
d) TK. 694 hükmü de çeklerin HAVALE SENEDİ olduğunu tekrarlamıştır.
e) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 9.7.1958 tarihli ve K. 28 sayılı kararına göre de:
Çek mahiyeti itibariyle BORÇ İKRARINI HAVİ bir vesika değil, HAVALE BENZERİ bir ödeme vasıtasıdır.
f) Hususî ve resmî evrakta sahtekarlık suçlarını cezalandıran Türk Ceza Kanunu’nun 349. maddesi’nin 2. bendi de, TK. 557 gereğince çekleri de kapsayan “Emre veya hamile yazılı olarak tanzim edilen KAMBİYO SENETLERİ”ni daha ağır cezalara tabi tutmuş ve ÇEKLERİ de SENET VE SÖZLEŞME saymıştır.
g) “KAMBİYO SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ HUSUSİ TAKİP USULLERİ”ni düzenleyen İİK. 167-176 hükümleri de çekleri senet ve sözleşme saymış ve özel bir icra takip usulüne tabi tutmuştur.
h) 57 maddeden oluşan 1931 tarihli Milletler Yeknesak Çek Kanunu (Loi Uniforme Concernant le Cheque) de 1 ve 3. maddelerinde çekin bir banka üzerine yazılan özel bir havale sözleşmesi olduğunu açıklamıştır.
HAYRİ DOMANİÇ de, 1990 YAYIMI KIYMETLİ EVRAK HUKUKU adlı kitabının 529. sayfasında:
“Çek, münhasıran bir bankaya hitaben yazılabilen, kanuni şekil şartlarına tabi, kıymetli evrakta madut ve sadece nakde taalluk edebilen hususî bir HAVALE SENEDİDİR.”
Şeklinde bir tarif yapmış, çekin bir senet ve sözleşme olduğunu belirtmiştir. Hocamız Ord. Prof. Dr. Halil ARSLANLI’da 1960 yayımı Ticari Senetler adlı eserinde ÇEKİN BİR HAVALE SÖZLEŞMESİ ÜRÜNÜ olduğu beyan etmiştir.
Prof. Dr. Reha POROY ile Prof. Dr. Hamdi YASAMAN’ ın müşterek eseri KIYMETLİ EVRAK HUKUKU adlı kitap da çekler bir havale ve senet olarak tarif edilmiştir.
Ziraat Bankasının, 1988 yayımı “Tevdiat ve Banka Hizmetleri Mevzuatı” adlı kitapçığının 1 ve 2. sayfalarında da çek, bir havale ve senet olarak tarif edilmiştir.
Özetle, 26.2.2003 tarihli ve 4814 sayılı Yeni Çek Kanunu’na kadar çekin sözleşme niteliğinde bir havale ve senet olmadığını savunan yasal, yargısal ve doktrinal bir görüş yoktur.
Bir kimsenin diğer bir kimseye çek vermesinde amaç:
- Ya çek lehtarına olan bir borcun ödenmesi;
- Veya çek lehtarına bir miktar paranın borç verilmesi;
- Yahut çek lehtarının ileride teslim etmeyi vaadettiği mal ve hizmetlerden doğacak borçların karşılanması;
- Veyahut bir miktar paranın borç verilmesi;
gibi hukukî sebeplere dayalı ve yönelik olabilir.
BK. 17’ye dayalı tüm bu hukuki sebepler da yazılı veya sözlü sözleşmelere dayalıdır. Dolayısı ile Anayasa’nın 38. maddesinde yer alan ve:
“Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” diyen emredici kuralın kapsamındadır. Bu nedenle, çek bedelinin ödenmemesi hapis cezasını gerektirmez. Dolayısı ile bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngören 4814 sayılı Yeni Çek Kanunu Anayasa’ya aykırıdır.
Yeni Çek Kanunu’nun gerekçesinde yer alan “ekonomik suça ekonomik ceza” hem komik derecede yanlış, hem de çeke dayalı ekonomik suç tekrarlandığı takdirde, karşılıksız çek düzenleyenlere 1-5 yıla hapis cezası kuralı ile çelişkilidir. Zira, “ekonomik suç” kavramı, hırsızlık, dolandırıcılık, evrakta sahtekarlık gibi haksız yararlar sağlayan suçları da kapsar ve tüm Dünya kanunlarında hapisle cezalandırılmıştır. Hile ve dolandırıcılık gibi bir suç unsuru bulunmadıkça, çeklerin ödenmemesi “ekonomik suç” değil “ekonomik direncedir” yaptırımı da faiz ve tazminattır. Para ve hapis cezası Dünya tarihinde ve halen yoktur.
Anayasa Mahkemesi kararlarına da yansıyan “ekonomik suça ekonomik ceza” ilgili kanunları yeterince incelememekten kaynaklanan hata ürünüdür, böyle bir prensip Dünyada yoktur.”ekonomik suç” ile mal, hizmet ve para borçlarını ödemede temerrüt dirence” karıştırılmaktadır. Parasal direncelerin yaptırımı parasaldır, faiz ve tazminattır. Hapis ve hatta para cezası yoktur. Ekonomik direnceye alacaklı yararına parasal yaptırım uygulanacakken “ekonomik ceza” Devlete ödemekte olup, alacağı direnceye uğrayan alacaklıya bir faydası yoktur. Çek bedeli borcunu ödemeyen borçlunun para cezasını Devlete ödemesi de söz konusu değildir.
“Ekonomik suça ekonomik ceza” aynı zamanda aldatıcıdır. Çünkü para cezası ödenmezse 657 sayılı İnfaz Kanunu’nun 5. maddesi gereğince hapis cezasına çevrilir.
Yeni Çek Kanunu’nun gerekçesinde yer alan ve çeklerde karşılıksızlığın tekrarı halinde hapis cezası öngören bölüm de çelişkilidir. Madem ki, “ekonomik suça ekonomik ceza prensip edinilmiştir” karşılıksız çeklerin tekrarlanılması halin de “suç ekonomiktir” yaptırımın da parasal olması zorunludur. Yeni Çek Kanunu ve gerekçesi tam bir acemilik ürünüdür.
NETİCE:
ÇEK BANKALARA HİTABEN YAZILAN BİR HAVALE SENEDİDİR. BK. 457’ye GÖRE İSE HAVALE BİR AKİTTİR.”
ŞU HALDE ÇEK TANZİMİ BİR SÖZLEŞMEDİR VE ANAYASA’NIN 38. MADDESİ’NDE YER ALAN VE “HİÇ KİMSE KENDİSİNİ VE KANUNDA GÖSTERİLEN YAKINLARINI SUÇLAYAN BİR BEYANDA BULUNMAYA VEYA BU YOLDA DELİL GÖSTERMEYE ZORLANAMAZ”. ŞEKLİNDE BULUNAN EMREDİCİ KURALA TABİDİR.
BU EMREDİCİ YASAL DURUMA RAĞMEN, ÇEKLERİN ÖDEME ARAÇLARI OLDUĞU, SENET OLMADIĞI YÖNÜNDEKİ GÖRÜŞLER, YASALARI VE DOKTRİNİ GÖZARDI EDEN HATALARDIR.
Osmanlı İmparatorluğunun 20 Nisan 1914 tarihli Çek Kanunu ile 1926 ve 1956 tarihli Türk Ticaret Kanunları da karşılıksız çeke hapis cezası düşünmemiştir. Hiçbir suç unsuru aramaksızın ve keşideciye, Anayasanın 36. maddesi’ne dayalı savunma hakkı da vermeksizin karşılıksız çeke hapis cezası öngören 1985 ve 2003 tarihli Çek Kanunları çek kullanımını artırmak, daha çok çek hesabı açtırmak, kazanç artırmak peşinde koşan bankaların ürünüdür.
Doğru ve olması gereken Kanun, Uyum Yasaları’nı hazırlamakta olduğumuz AB ülkeleri başta olmak üzere, ayrı bir suç unsuru taşımadıkça, tarihte ve halen karşılıksız çeke cezası vermeyen ve %5-10 tazminat ve masrafla yetinen medeni Dünya mevzuatına uygun bir çek kanunudur.

ss34 dedi ki...

Tasarı yeni veya eski; Ama zaten yeni görünüyor çünkü içinde yok yok zaten başbakanlığa gönderiliş tarihi 11/3/2009

ss34 dedi ki...

Bu tasarıyı yazanın da hazırlayanın da aklından zoru var herhalde bu kadar olmaz artık yuh diyorum

Adsız dedi ki...

çeke vade koymuşlar o kadar
1500 günde hapis vay babam vay
duy sesimi 21:)

Adsız dedi ki...

SN ARKADAŞLAR

AYLARDIR BU YASAYI ANLATIYORUM 1500 GÜN DİYEREK UYDURMUŞLAR.HAPİS CEZASI YOK DİYORLAR..KÜLLİ YALAN 2003 TEDE ÖYLE DEDİLER..MADDEYE BAKIN AŞAĞIDA..

(3) Kişi, mahkûm olduğu adlî para cezası tamamen infaz edildikten veya bu cezayı
ödemediği için hakkında hapis uygulanıp serbest bırakıldıktan itibaren üç yıl ve her hâlde
yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir. Mahkemenin vereceği
karara itiraz edebilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin
karar kesinleştiğinde, yasağın kaldırıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına 5 inci
maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilân olunur.

Adsız dedi ki...

bu yasa kanunlaşsa dahi eski davalara devam olunur cezalar en ağır şekilde verilir
bu işte bir iş var ama
Akpelilerin bu çekten çok menfaatleri var ama nedir anlamadım musaf mı sanıyorlar ne

ss34 dedi ki...

Millet gidiyor aya bizimkiler yaya
Böyle kanun da olmaz adalette olmaz bu yasa tasarısından da bir cacık olmaz

Adsız dedi ki...

Birileri çıkıp karşılıksız çeke hapisi kaldırıyoruz diyor birileri yeni tasarı yapıp cezayı daha da ağırlaştırıyor utanmasalar kurşuna dizecekler

Adsız dedi ki...

sn cüneyt

5. madde kanunu yürürlükten kaldırıyor geçmişe yürüme ihtimali yok..ama bu yasayı bilen çek kullanırsa aklına şaşarım..

komisyonda jet hızıyla geçti ama geç kaldı uyudular yani..

bütçe görüşmeletri falan yoğunluk atlattı..

ilahi adalet..
değilse yanmıştık..

my way

Adsız dedi ki...

şimdilik tek umudumuz yargı
yavaş yavaş onuda ele geçiriyorlar şimdiden yargının yarısı ellerinde sayılır
belki şimdilik bizler kurtarırız ama yıl sonra yargıda ellerine geçtimi, çek yaprakları musaf, paralarda kutsi ilan edilir cezalarda recm olur kesin.
Allah sonumuzu hayr eylesin

ss34 dedi ki...

Şimdi benim anlamadığım bu yasa tasarısı güncel gözüküyor başbakanlığa sevk tarihi 11.03.09 yani bu yasa tasarısı geçip bunca muhalefete rağmen yasalaşır mı

Adsız dedi ki...

arkadaşlar enteresan bir durum var bu kanun aylardır kanunlar genel müd lüğünde taslak olarak duruyordu neden bu gün gönderdiler.

my way in dediği 5. md bakmadım ama diğer taraftan derki bu kanun yörürlüğe girdiğinde geçmiş çek davaları 3167 ye tabi olarak devam edecek.
enterasan bir durum yani eski ceza davaları devam yeni karşılıksız çeke de her yaprağı için 1500 gün ve para cezasıda çek bedelin den az olaamaz vay esnafım vay allah kisenin çekini karşılıksız çıkarmasın

Adsız dedi ki...

meclisin ilk oturumunda yasallaşır, kabul edenler, etmeyenler kabul edilmiştir, güldende jet hızıyla geçer

Adsız dedi ki...

sn cüneyt

bu seçim biraz zor belki oylar düşünce yasayı okuyup öyle yaparlar..

kabul edenler etmeyenler

kabul edilmiştir olmaz..

bunlar önce yanlış yapıyorlar değiştirene kadar zarar görene de pardon diyorlar..nasıl olsa yaptırım yok..ayrıca aihm den hala hiç bir cevap gelmedi..

my way

Adsız dedi ki...

peki bu durumda nerde kaldı avrupa uyum yasaları nerede kaldı insan hakları

Adsız dedi ki...

Bu yasa tasarısını kabul etmek insanlık dışıdır geri kafalıktır

Adsız dedi ki...

SEVGİLİ ARKADAŞLARIM BU TASARI GEÇMEZSE BENİMDE ADIM STRANGER OLMASIN. KGM YÜRÜRLÜĞE SOKTURMAYACAĞI BİR TASARIYI BUGÜNE KADAR BEKLETİP BAŞBAKANLIĞA SUNMAZDI. BASKILAR GELİNCE ACELE TOPARLAYIN DEDİLER. BERAATLERE TEPKİLER VARDI LOBİCİLER TARAFINDAN BU YÜZDEN GAZA GELİP TOPARLADILAR. SEÇİMDEN SONRA KESİN ONAYLANIR. VADESİNDEN ÖNCE YAZILANLARIN DAVALARI DÜŞER ANCAK TEKRAR AÇILMAK KOŞULUYLA ALACAKLIYIDA KORUMAK İÇİN SONRA EN İYİ İHTİMALLE 31.12.2008 DEN BU KANUN ÇIKANA KADARKİ SÜRE İÇİNDE ALINMIŞ MAHKUMİYETLER İÇİNDE DAVALAR DÜŞTÜ ALACAKLILARIN HAKKI KORUNMAK KOŞULUYLA TEKRAR DAVA AÇABİLİRLER DERLER. VE YENİ DAVALARA YENİ KANUNU İŞLETİRLER. ANLAMADIĞIM TASARI İÇİNDE DİYORKİ AĞIR HAPİS CEZALARI CAYDIRICI ÇÖZÜM OLMADIĞINDAN DÜZENLEMEYE GİDİLDİ ULAN ANAM BABAM ŞU OLAYA BAKARMISINIZ HER ÇEK YAPRAĞI İÇİN MAKSİMUM 1500GÜN BİR KOÇANDAN DİYELİMKİ 25 YAPRAK ADAMIN DIŞARIDA DİYELİMKİ 100 YAPRAĞI VAR MİKTARLARDA 50.000TL YA DA 100.000TL BÖYLE İŞİ GÜCÜ OLANLARDA VAR YAPRAK BAŞINA MİNİMUM 500 GÜN YATSA 50.000 DEN BU ADAM 100 YAPRAKTA 50.000GÜN YATAR BUDA NEREDEYSE 45 KÜSÜR YIL HAPİS YATAR. YA DA YENİ YASAYI BEN Mİ YANLIŞ YORUMLUYORUM LÜTFEN BİRİ UFAKTA OLSA BENİ TESELLİ ETSİN :)

Adsız dedi ki...

Bu yasa gülün imzasından çıkana kadar eğer CGK dan karar çıkmazsa yandı gülüm keten helva.
Bilerek yasa çıkarmayanları gördük babalar gibi yasa yapmşlar
yok bilerek çıkmamışta istememişlerde
ne istediklerini ahanda gördük

Adsız dedi ki...

BEN KANUNLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE MAİL ATTIM

sayın yetkili,yıllar önce yazmış olduğunuz 3167 sayılı yasa ile ilgili bir yazıyı okudum.
ardından kurumunuzun sitesine girdim ve yeni çek tasarısına baktım.ancak yazınızda
savunduklarınızın çok dışında hazırlanmış bir yasa ile karşılaştım.

dünyanın içinde bulunduğu kriz belli dolar 1800 lerin üzerine çıktı eskiden olsa develüasyon denirdi halk
sindikçe sindi kimse laf edemez hale geldi.esnaf artık belini doğrultamıyor.çark artık dönmüyor.
alacaklar tahsil edilmiyor edilemiyince çekler ödenemiyor.elimizde demetle çek var tahsil edemedik.
biliyoruzki bu çeki keşide edenler kötü niyetli değil.her şey krizden adamlar çek ile aldıkları malı satamamışlar.
çeki ödeyemiyorlar.onlar ödeyemeyince elbetteki bizlerde ödeyemiyoruz.her şey zincirin halkaları misali.
biz onları dava edecez hapse attıracağız da ne olacak.para eder mi hapislik.biz ödeyemiyoruz ,ödemekiçin zaman lazım
özgür olmak lazım infaz çıkarsa nasıl çalışabiliriz münkünü varmı?

yani karşılıksız çek olaylarında yargı keşidecinin ticari konumuna bakmalı.haksızmıyım herkes dolandırıcımı
bankadan koçanı alıp çeki doğrayıp piyasadan mal kaldırıp ortadan kaybolanlarla,vergi veren senelerce çeklerini
trilyonlarca ödeyen,, bir olabilir mi

olamaz ama... hazırladığınız yasalarla olduruyorsunuz.

sayın yetkili hangi avrupa ülkesinde var adli para cezası bunun alacaklıya yararı ne?parası olmayanın
hapsi kime fayda getiryor.cezai müeddiye uygulamak istiyorsanız niye batılı bazı devletler gibi yapmıyorsunuz
neden çek bedeli kadar ceza veriyorsunuz adil mi bu?yüzde 1 ler yüzde 3 ler var ceza olarak avrupada.bazılarında ise hiç yok.

TCK kast olmadan suç olmaz diyor.bu krizde batan adamın kastı ne olabilir?
siz krizleri yaratanları değil krizden yara alanları yargılatmış olmuyormusunuz?

Adsız dedi ki...

sn 21

onu anlatmaya çalışıyorum..

ama 2003 te arada boşluk yoktu eski yasaya ek madde ekleyerek yürüttüler şimdi o imkanları yok ..bizler yırtarız yani..ama yasa çıktıktan sonra çeki yazılanın vay haline..

adamlar oy yükseldikçe daha fazla eziyorlar insanları..

my way

ss34 dedi ki...

Sayın myway nasıl yırtıyoruz acaba

Adsız dedi ki...

İyi geceler arkadaşlar.

Burayı 4 aydır takip ediyorum.

Bir yakınım 5 aydır cezaevinde.

Burdaki bütün mesajları tek tek okudum.

Sizlere 2 konuda bilgi vermek istiyorum.

Birincisi burada Adsız mesaj yazanlara karşı çok büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Neden derseniz, burayı umutla takip eden bilgi almak isteyenlerin büyük bir kısmı çekden dolayı aranan kişiler.
Her ne kadar karşılıksız çek keşide etmek suçundan arananlar için teknik takip yapılmamakta isede unutmayınızki buraya mesaj yazan birisinin teknik takibe yakalanması hiç de zor değildir. Bilgisayardan biraz anlayan birisi bunun mümkün olduğunu bilir.
O yüzden yukarıdada belirttiğim gibi her nekadar bu suçla rananlar için bu yöntem uygulanmıyorsada insanların çekinmelerini anlayışla karşılamamız gerekirken sırf adsız olarak yazı yazanlara olmadık hakaretler edildi. Hakaret edenler de yer yer el üstünde tutuldu.
Üstelik bazı kişilerde adsızlarla muhatap olmayalım diyerek zaten çekinen insanların birer rumuzla yazmalarına adeta zorlandı.
AMacın bir paylaşım ve destek platformu oluşturmak olması gerekirken bu şekilde insanları adsız yazmamaya zorlamayıda manidar buluyorum.

İkinci konu ise asıl meselemiz olan bu durumda olanların ne yapması gerektiği ile ilgili.
Dediğim gibi bir yakınım 5 aydır cezaevinde idi.
Uzun uğraşlarımız çabalarımız sonucu tahliye kararını alabildik ve yarın tahliye olacak.
Bu konuda neler yaptığımızı sizinle paylaşmak istiyorum. Belki bir ölçüde sizde aynı yolları deneyebilirsiniz.
Öncelikle alacaklılara içerde yatan çalışmayan bir insanın borcunu ödeme imkanı olmadığını anlatmaya çalıştık. Uzun bir süre alacaklıları bu konuda ikna etmeye çalıştık. Bunu yaparken bir yandan da kanunlar ve gelişmlereinde bizim lehimize olduğunu uygun bir dille aktardık. Bu şekilde alacaklılar ile bir ölçüde sıkı bir pazarlığa girişerek iyi niyet çerçevesinde hapis cezası ile ilgili olarak geri çekilme kararı alanlar oldu.
En son pazartesi bir başka alacaklıyıda aynı şekilde ikna ederek geri çekilmesini sağladık ve bugün mahkeme kararını çıkarttırdık. Yarın tahliye olacak.
Ben yinede buradaki gelişmeleri takip etmeye çalışacağım.
Umarım en kısa zamanda yasalardaki bu belirsizlik bu durumdan mağdur olan insanların lehine sonuçlanır.
Hepinize iyi geceler diliyorum.

İnadına Adsız

Adsız dedi ki...

iyi geceler arkadaşlar.Haberler iyiye gidiyor.Allahım inşallah bütün illerdende güzel haberler gelir.

Adsız dedi ki...

YAHU ARKADAŞLAR HESABIM DOĞRU MU? YOKSA REFERANS GAZETESİ GİBİ BURAYADA YAZDIĞIM GELMİYOR MU?

Adsız dedi ki...

bu arada mağdur07 arkadaşım antalya adliyesindeki davanda bir gelişme varmı

Adsız dedi ki...

sn zaman
ne mailler attık o kanunlar dairesine, mailleri okuyup okuyup bir birlerine kahkaha atıyorlar sonrada haydi ezan okundu namaza diyorlar.

«En Eski ‹Eski   13801 – 14000 / 22646   Yeni› En yeni»

Yeni anayasa yapılmalı mı?

AKP'nin tavrı kürt sorununun çözümüne olumlu katkı yapıyor mu?

DTP'nin tavrı kürt sorununun çözümüne olumlu katkı yapıyor mu?