Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 33- (1) Suç ile ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiili gerçekleştirmesinden dolayı cezalandırılamaz ve kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
(2) Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da birinci fıkra uygulanır.
(3) Suçluluğu kesin mahkeme kararı ile hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
(4) Hiç kimse, kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(5) Ceza sorumluluğu şahsîdir.
(6) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı hürriyetinden alıkonulamaz.
(7) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
(8) Kamu İdaresi, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(9) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
22.435 yorum:
«En Eski ‹Eski 14401 – 14600 / 22435 Yeni› En yeni»aslıye mahkemelerımı?ayrıca aycaya cok uzuldum.emır
oparlayabılecekmısınız,okadar parayı.allah yardım etsın.emır
sn expo 16
infazın durdurulmasına red veriyorlar
sizde ağır cezaya iitiraz ediyorsunuz sanırım
hiç ağır cezadan gelen herhangi bir karar var mı??
sn 07
ne yapmaya karar verdin
temyize gönderirken lehe olan herşyi yaz unutma
bozma iste beraat iste
kimse yok tabi avrupa fatihi
cimbambom top koşturuyor bu arada maç kaç kaç:::))))
mac bıttı 1-1...emır
teşekürler sayın emir
herkese merhaba nasılsınız iyi misiniz?
tolga
sızede ıyıaksamlar.ıyı olmak zor su durumda havada kaldık gene haftalar gecıyor.ortada somut bırsey yok.var da yok...
çek ve karşılıksız çek endüstrisi
sistem şu şekilde çalışır,
gerçek parayla yapılan ticaretin yetersiz vergi gelirlerini artırmak isteyen devletin, sanal piyasa yaratmak için tüm sorumluluk ve sonuçlarını kişilere yükleyebildiği ticaret aracına çek denir. (bu pastanın büyük dilimi için boynumuz kıldan ince verdiğimiz vergi olsun) ama bütün iyi niyetiyle aslında kazanamayacağı paraların ticaretini yapmaya çalışan bu ülke insanlarının iştahını kabarttığı banka, faktoring, tefeci, gruplarının çarklarıda kurulmaya başlar sizlerin paralarından yada yaptığınız ticaretten türlü roller kaparak pay almaya başlarlar yaptığınız her işlem önce kazancınızı sonra sermayenizi daha sonrasındada geleceğinizi bu aracılara kaptırır. sistemlerinin bir zaman sonra tıkanacağıda beyaz yakalı yetiştirmeleri tarafından kulaklarına fısıldanmıştır. çek vermiş olanlar ve bu çekleri alarak ticaret yapanlar bir süre sonra bankalara tefecilere faktorinklere iki kez teminatlandırarak verdikleri bu çeklerin karşılığında aldıkları nakitlerle kendi çeklerini ödemeye çalışırlar veeeee bir gün teminattaki çeklerden biri ödenemez olur sonrasındada zincirleme reaksiyon.....
büyük sermaye gruplarının ve hampalarının düğmesine bastığı basına yorum yayınlatıp adamı işindenmi edeceksiniz mağdur arkadaş. az önceki yorumumu dahada geliştirmek mümkün, sonrasını hepimiz yaşıyoruz.
bugün yine hüsran anlaşılan :(
tolga
sayın magdur bu bılgı yenı degıl.umutsuzluga kapılmayın.
ya akadaşlar biraz ayrılıyoruz siteden geliyoruz bakıyorumda hala kavrayamamışsınız olayları
1. 10 ceza dairesinin kararında üye muhalefeti olması nedeniyle konu ceza genel kuruluna taşınmıştır.yani farklı görüşler olduğudan 10 cezanın kararı emsal olamıyor.
2 ardından benzer bir durumdan 7 ceza dairesi (marka kanununa muhalefet) beraat verdi.
3 şimdi ceza genel kurulu içtihat birleştirme yapacak.bu da bir günde olmuyor 55 üte var.
4.ağır ceza kararlarıda önem arz ediyor.
5 aynı çemberin içinde dönüp durmayalım bakın iblen arkadaşlar anlatıyor.ee okuyorsunuz
sonra kalkıp ocak ayındaki 10 ceza kararı dediğinizde bu kadar anlatanla bir adım yol alınmamış oluyor.siz kendi durumunuzu anlamazsanız kime derdinizi anlatabilirsiniz.
sn.arkadaşlar;eski kararları önümüze getirip moralimizi bozmayın..lütfen..o kararların hepsini bu sitedekiler biliyor ve defalarca yorumlandı..yarın cuma umutla bir karar bekliyoruz..AASAA
10.ceza dairesi kararı lehimize çıksaydı zaten biz niye ceza genel kurulunun kararını bekleyelim sayın arkadaşım,bir ümit bekliyecez işte
cüneyt bey bunu temyiz için yazmıştı kendinize uyarlayın okuyarak
YARGITAY 10. CEZA DAİRESİNE
Gönderilmek üzere
......... MAHKEMESİNE
DOSYA NO :
TEMYİZ EDEN:
VEKİLİ :
DAVALI :
KONU : ...Asliye Ceza Mahkemesinin ……../…. E ve ……/…. K numaralı …./…./….. tarihli kararının temyizen bozulması talebidir.
TEMYİZ NEDENLERİ:
31/12/2008 tarihi itibariyle 5252 sayılı Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun geçici 1. maddesinde yeni bir değişiklik yapılmadığı için "diğer kanunların TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan maddelerinin uygulanmasına devam edileceğine" ilişkin kural yürürlükten kalkmıştır. 5237 sayılı TCK. nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7/2 maddesinde “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiş olmakla öncelikle Türk Ceza Kanunun Genel hükümlerine aykırılık içeren kesinleşmiş mahkeme ilamlarının da bu kapsamda yeniden gözden geçirilmesi gerekir. TCK 5.maddeye göre TCK genel hükümleri olan ilk 75. maddesi 1.1.2009 gününden itibaren ceza içeren tüm kanunlar için uygulanması zorunlu hale gelmiştir. Bu gerekçelerle
Dava konusu olayda TCK 45 madde ve 61/10 ve TCK 2. madde birlikte değerlendirildiğin de çek suçu 1.1.2009 dan sonra cezasız kalmıştır. TCK 52. maddede 'ÇEK BEDELİ KADAR ADLİ PARA CEZASI' uygulamak yasal değildir TCK 45. maddede de böyle bir ceza vermeye yasal imkan da yoktur cezasız kalan suç nedeniyle de önceden verilmiş cezanın ortadan kaldırılması infazlarınında durdurulması gerekir.
(…) Yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olan bu kararının bozulması gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin verdiği kararın TEMYİZEN BOZULMASINA karar verilmesini müvekkil/Vekil adına saygıyla arz ve talep ederim. …/…/…
ağır ceza itiraz örneği
AĞIR CEZA MAHKEMESİNE YAPILACAK İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ
.....AĞIR CEZA MAHKEMESİ' NE
ESAS NO :
KARAR NO :
İTİRAZ EDEN (Sanık) :
VEKİLLERİ :
KONUSU : Mahkeme kararının itiraz yoluyla kaldırılması ve düzeltilerek karar verilmesi istemini içerir, itiraz dilekçesinin sunumudur.
İTİRAZ NEDENLERİ:
31/12/2008 tarihi itibariyle 5252 sayılı Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun geçici 1. maddesinde yeni bir değişiklik yapılmadığı için "diğer kanunların TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan maddelerinin uygulanmasına devam edileceğine" ilişkin kural yürürlükten kalkmıştır. 5237 sayılı TCK. nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7/2 maddesinde “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiş olmakla öncelikle Türk Ceza Kanunun Genel hükümlerine aykırılık içeren kesinleşmiş mahkeme ilamlarının da bu kapsamda yeniden gözden geçirilmesi gerekir. TCK 5.maddeye göre TCK genel hükümleri olan ilk 75. maddesi 1.1.2009 gününden itibaren ceza içeren tüm kanunlar için uygulanması zorunlu hale gelmiştir. Bu gerekçelerle
.... Asliye Ceza Mahkemesine itiraz edilmiş fakat mahkemece bu talebimiz tamamen reddedilmiştir.
Dava konusu olayda TCK 45 madde ve 61/10 ve TCK 2. madde birlikte değerlendirildiğin de çek suçu 1.1.2009 dan sonra cezasız kalmıştır. TCK 52. maddede 'ÇEK BEDELİ KADAR ADLİ PARA CEZASI' uygulamak yasal değildir TCK 45. maddede de böyle bir ceza vermeye yasal imkan da yoktur cezasız kalan suç nedeniyle de önceden verilmiş cezanın ortadan kaldırılması infazlarınında durdurulması gerekir.
SONUÇ :
Yukarıda sunulan ve resen tespit edilecek sair nedenlerle dosya içeriğine, Usule, Yasa' ya aykırı anılan Mahkeme kararının itirazen kaldırılmasını ve düzeltilerek davanın reddine karar verilmesini, vekaleten talep ederiz. .../.../..
--------------------------------------------------------------------------------
YARGITAY TEMYİZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ
YARGITAY 10. CEZA DAİRESİNE
Gönderilmek üzere
......... MAHKEMESİNE
DOSYA NO :
TEMYİZ EDEN:
VEKİLİ :
DAVALI :
KONU : ...Asliye Ceza Mahkemesinin ……../…. E ve ……/…. K numaralı …./…./….. tarihli kararının temyizen bozulması talebidir
TEMYİZ NEDENLERİ:
31/12/2008 tarihi itibariyle 5252 sayılı Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun geçici 1. maddesinde yeni bir değişiklik yapılmadığı için "diğer kanunların TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan maddelerinin uygulanmasına devam edileceğine" ilişkin kural yürürlükten kalkmıştır. 5237 sayılı TCK. nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7/2 maddesinde “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiş olmakla öncelikle Türk Ceza Kanunun Genel hükümlerine aykırılık içeren kesinleşmiş mahkeme ilamlarının da bu kapsamda yeniden gözden geçirilmesi gerekir. TCK 5.maddeye göre TCK genel hükümleri olan ilk 75. maddesi 1.1.2009 gününden itibaren ceza içeren tüm kanunlar için uygulanması zorunlu hale gelmiştir. Bu gerekçelerle
.... Asliye Ceza Mahkemesine itiraz edilmiş fakat mahkemece bu talebimiz tamamen reddedilmiştir.
Dava konusu olayda TCK 45 madde ve 61/10 ve TCK 2. madde birlikte değerlendirildiğin de çek suçu 1.1.2009 dan sonra cezasız kalmıştır. TCK 52. maddede 'ÇEK BEDELİ KADAR ADLİ PARA CEZASI' uygulamak yasal değildir TCK 45. maddede de böyle bir ceza vermeye yasal imkan da yoktur cezasız kalan suç nedeniyle de önceden verilmiş cezanın ortadan kaldırılması infazlarınında durdurulması gerekir.
(…) Yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olan bu kararının bozulması gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin verdiği kararın TEMYİZEN BOZULMASINA karar verilmesini müvekkil/Vekil adına saygıyla arz ve talep ederim. …/…/…
Temyiz Eden Davacı Vekili/
-----------------------------------------------------------------------------
08
şimdi bu dilekçelerde bir husus var ki o da asli cezaya yapılan itirazı ve reddi içeriyor.sayın mağdur 07 avukatınız var sa dilekçeyi print edip gösterin nedenleri ortadan kaldırmadan kullanabilir.
esasen bir yol daha var sakarya ağır cezanın gerekçeli nedenleri kullanarak bir başvuru yapmanız.ekede sakarya ağır cezanın kararını ekleyebilirsiniz.
korkmayın,yorum yazmayan ve bu siteyi takip eden yüzlerce,binlerce kişi var..arkadaşların yorumlarından faydalanmaya çalışıyoruz..umutla bekliyoruz..kimisi kendisi için ,,kimisi yakını için ..merak etmeyin herkes takipte...AASAA
ve şunuda belirteyim,ben bu sitedeki herkesi çok sevdim.dayanışma içindeyiz.ama moraller yüksek olmalı.koy vermeyin kendinizi,,
hangimiz dolandırıcıyız..hiç birimiz...utanılacak bir şey yaptık mı...yapmadık...şubat ayında yazılan çek sayısı aldı başını gitti.siz hele bide mart sonu rakamlarını görün...güçlü olun..kendinize dikkat edin..inanç kaybı yok...kanunsuz suç suç değildir.bugün itibari ile bu suç suç değil ancak bazı mahkemeler direniyor.adem beyi dediği gibi geçmişler olsun...ceza kurulunun kararı direnme filan bırakmayacak.emin olun
yarın sabah 9 gibi avukatımla başka bir konu için görüşeceğim kendisine sorar yazarım sizin için.şimdi bir yorum yapsam hatalı olur yanlış yönlendirmek istemem.
şimdi yarını mı bekliyoruz sayın zaman ?
tolga
sn arkadaşlar
iyi geceler hepinize,anlıyorum hepiniz bir gün belli olsun ve o günü bekleyelim diyorsunuz.
ama hiç kimsenin kesin bir gün verebileceğini sanmıyorum.benim düşüncem bu karar sessizce gelecek,aynı sakarya ağır cezadaki karar gibi..
onun için kendinize bir gün oluşturup,daha fazla strese girmeye çalışmasanız iyi olur diyorum..
my way
my way nerdesin kardeşim yaaa,sensiz olmuyor site öksüz kalıyor :)
arkadaslar 32.gundekı programı seyredıyormusunuz.ıssızlık konusuluyor.belkı ıflas edenlerde vardır.secım oncesı son kozlar oynanıyor...
sayın my way gün vermedim tolga bet yanlış anlamış.mağdur 07 nin bir sorunun cevabını avukata danışıp yarın bilgi vereceğim dedim.sizinle aynı fikirdeyim aynen mal beyanı cezasının kalkması gibi olacak.
herkese iyi geceler.
ii geceler zaman ii geceler my way ve ii geceler adsız arkadaşlarım hepinizi çok seviyorum........
hade bakalım bizde yatalım. iyi geceler.....iskender
arkadaşlar günaydın .iyi haberler almak dilegiyle.kaç cumalar geçti bugün son olsun2121
MAĞDUR O7 KARDEŞ GÜNAYDIN ,BU ARADA KARDEŞ SENİN YAŞ KAÇ 3434
günaydın arkadaşlar
mutlu ve huzurlu bir gün olsun
MAĞDUR ABİ BENDE 11 YAŞ BÜYÜKSÜN MAĞDUR 07 ABİ MEDYABAR DAKİ 3.TAHLİYE KARARI HABERİ VAR BU KARAR GERÇEKTEN YENİMİ 3434
bir avukat akrabadan aldığım bilgiye göre aslında hukukçular da bizim gibi düşünüyor verilen cezanın hukuksuz olduğunu ama hakimlerin içtihat kararı olmadan istediği kararı verebileceğini söyledi.içtihat kararının da bugün de 3 ay sonra da olabileceğini söyledi.tavsiyesi kararı çıkanın süreyi geçirmeden itiraz etmesi geçirenin de kaçmaya devam etmesi olumlu bir kararın çıkma ihtimalinin yükesek olduğunu söyledi
SAYIN ADSIZ LÜTFEN BIRAKALIM BU TARZ YUVARLAK İFADELERİ BİZ BU TARZ BİLGİLERİ 3 AYDIR HERGÜN OKUYORUZ MORAL VERMEK İÇİN İYİ AMA LÜZÜMSUZ YAZILAR SAYGILARIMLA 3434
sayın 3434 sizle aynı fikirdeyim
GÜNAYDIN ARKADAŞLAR,
MEDYABAR DA SAKARYA 1.AĞIR CEZA DAN ÜÇÜNCÜ TAHLİYE KARARI ÇIKMIŞ.GERİSİ GELECEKTİR.HEPİMİZE HAYIRLI OLMASI DİLEĞİYLE
SAYIN MAĞDUR07, SAKARYA 1.AĞIR CEZADAN 3.TAHLİYE KARARINI YENİ ÖĞRENDİM.1.CİSİNİ BİLİYORDUK,
2. VE 3. SÜNÜ BUGÜN MEDYABAR DA YAZIYOR.SAYGILARMLA
SAYIN MAĞDUR O7 ABİ BUGÜN NE HABERİ BEKLİYORUZ ACABA 3434
mrb sevgili arkadaşlar
şükür kavuşturana
bir ev taşıdım
interneti 10 günde bağlatamadım
az önce artık telecom dan gelip hallettiler
nasılsınız???
Arkadaşlar günaydın,
Sizin de bildiğiniz gibi Yeni Çek yasası dün başbakanlığa iletildi..İçeriği bugünkünden daha ağır yaptıtımlar donatılmış olarak.. Tabi artık taslağı ezberledik ancak bunun kabulü halinde bize ne olacak yorumu önem taşıyordu bizler için.Daha iöc de bahsettiğim avukatlarımın yorumu aynen aşağıdaki gibi sizinle paylaşmak istedim..,
* Bu kanun bizim için tuvalet kapıdından farksız, lütfen moral bozmayın,
* Bizi ilgilendiren tek durum şu anda hukukta oluşan kanun boşluğudur ve bizim durumumuzdaki tüm madurlar için kazanılmış bir haktır,
* BU boşluk bilinçli olarak oluşturuldu ve sırayla tüm teamüller gerçekleşmeye başladı,
* İtirazlar, lehte kararlar, alahte kararların bozulmasıyla birlite son sözü Yargıtay verecek,
* Yargıtay'ın vereceği karar bizim için kanundur ve bu maksatlı planlı işleyiş neticesinde takip edeceğimiz ve bekleyeceğimiz tek çıkış ve çözüm Yargıtay kararıdır,
* Böylesine derin bir kriz ortamıda hiçbir hükümet çıkıp da bu durumdaki madurları affettim demez,
* Çeklerin ödenmediği bir ortamda böyle bir kanun çıkacak beklentii dahi mevcut ödeyenleri de ödemez hale getirecek ve ticaret daha da kilitlenecek,
* Grup olarak genel kanı 7. aya kadar bu işin yargıtaydan çözümleneceği ama kesin tarihi tabi kimse bilemiyor..
* Sakarya Ağır cezanın verdiği 3. tahliye kararı da çok öenmli ve bizler için inanılmaz güçlü bir destek..
Sabah sabah belki hepimize moral olur diye paylaşmak istedim...
Saygılarımla
NICKMAN
şeker abla iyiyiz seni sormalı en son star tvde kalmıştık görüşüyordun neler oldu? bizdeki havadisleri okumuşsundur zaten
tolga
sayın nıcman
bu yeni tasarının kanunkaşması diyorsunuz
daha ağır diyorsunuz...
lütfen içeriğini yazar mısınız??
tolgacığım merhaba
ben 10 gündür ev taşıma işleri ile uğraştım durdum
malum sebeplerden dolayı
evimin elektrik-su-
doğalgaz-telefon-kablolu yu annemin üzerine devrederek bu işi halletme yoluna gittim...
bunların hepsi bir süreçti benim için önce üzerime kayıtlıları kapattım
tekrar annem üzerine aynı tel no ile telefonu ve diğerlerini açtırdım...
ancak bu interneti kapattıktan sonra tekrar annem üzerine açtırmak çok çok çok problemli oldu
günlerce evde eli ayağı bağlı oturdum durdum.
hiç sizi izleme fırsatımda olmadı...
bu kadar uzun sürmesinin sebebi ise telefonun naklinden sonra internet bağlanması için belli bir sürenin geçmesi gerekiyormuş...
yani 444 0375 den talep etmem rağmen açamadılar...
en son telecoma bizzat başvurdum ...torpil morpil hallederken bu arada nasıl olsa internet yok şu bilgisayara da bi format attırayım dedim...
nereden attırdım herşey bu sefer altüst oldu....
bütün bilgilerimi yedeklediğini zanneden aptal pc ci bilgilerimi uçurdu
3 gün de onunla uğraştım...
bu arada az önce telecomdan geldiler ve allaha şükür internetimi de bağladılar...
kablosuz aldım ..inş bundan sonra sorun da yaşamayacağım...
internette acayip hızlanmış bu arada..
şimdi hiçbirşeyden haberim yok sadece izlediğim için biliyoırum stra bizi pas geçti..
sağlık olsun gelişmeleri artık izleme fırsatım var..saygılar....
sayın mağdur7
bu ölçü değil zaten o yasanın hükmü artık sonları oynuyor..
isterse 500 000 tl desin ..
bence sıkmayın canınızı zira bu hiçbirşeyin çözümü değil..
ağır hapsin az daha ağırlaştırılması gibi birşey bence bu da tenakuz...
biz sinerjiye devam kardeşim...
herkeze günaydın
sn şeker hoşgeldin
sn nicman
bence 7 ay boyunca bu boşluğun doldurulmaması çok uzuzn bir süre
yargı bunun üstesinden daha hızlı gelecektir kansındayım ağır ceza mahkemesinin kararı olduğunu da düşünürsek
şeker abla geçmiş olsun aramıza gelmen bizleri sevindirdi. Bence en son kaldığın yorum yazısından sonra hızlı bir okuma yap yeni konular hakkında bir güncelleme yapmış olursun.o kadar çok şey olduki bunları birinin anlatması sana yetmez geçmişe yönelik yorumları okursan hem yeni bir bakış açısı ve yorumda çıkarabilirsin
saygılar
tolga
SAĞOL NICKMAN ÇOK GÜZEL MORAL OLDU BEE ALLAH RAZI OLSUN 3434
mağdur 7
canım kardeşim...
şimdi şu var.... elbette bir de yasalar gerçeği var..
herşey yasalar uygun olacak ..değil mi??
yasaların bizim aleyhimize işlemiş bir durumu yok allaha şükür..
yani biraz bence moral bozacak bişi yok...
onun için sağduyulu ve moralli olmalıyız...
saygılar...
günaydın tlgerd
ii siniz umarım...
saygılar
HOŞGELDİN ŞEKER ABLAYA NERELERDEYDİN YAW BİRDE ŞEY VAR SAYIN NICKMAN 7. AY NİYE 7. AYDA MECLİS TATİL ?3434
hıı bide ne yaşadım bu arada arkadaşlar....
benim mause ve klavye kablosuz...
çok da memnundum yıllardan beri...
ama pc formatlandıktan sonra klavye mause u pc okumadı...
vallahi deli oldum deli...
adam tamam hallederiz dedi 2 günde halletti..
zaten int.yoktu bide olsa ne olacaktı??
sinir oldum sinirde şöyle ortadan çatladım yani...
saygılar...
YAW ŞEKER ABLA ZIRT PIRT TARİH VERENLER VARYA İNSANLARIN MORALİNİ ONLAR DAHA ÇOK BOZUYOR YOK BUGÜN YOK YARIN AVUKAT AKRABASI OLANLAR FALAN SUSSALAR DAHA İYİ VALLAHİ 3434
mrb 3434
ii siniz siz de ??
saygılar...
tenakuz ne demek
ŞEKER ABLA EN SON DÜN BİR ARKADAŞ (ASLI)ÇIKTI YARIN (BUGÜN İÇİN)BU İŞ TAMAM DEDİ AVUKAT AKRABASI VARMIŞ:)3434
tenakuz..çelişki demek sayın adsız...saygılar...
Doğan Faktoring
Hizmetler
a) Finansman Faaliyetleri; Alacaklarını devraldığımız Grup Şirketlerimizin finansman gereksinimleri karşılanmakta, Grup Şirketlerimiz dışında piyasaya yapılan işlemlerde yine Grup sinerjinden hareket edilmekte, Grup Şirketlerimizin borçlarının ve bu tür bağlantı kurulabilen alacakların temlik alınması yolu izlenmekte, risk unsuru en aza indirilmektedir. Grup dışı olarak da, kredi değerlikleri göz önüne alınarak factoring hizmetleri sunulmaktadır.
b) Tahsilat Faaliyetleri; Hürriyet Gazetecilik, Doğan Gazetecilik, Doğan Burda, Doğan Ofset, Doğan Müzik, Doğan İletişim, Medyanet, Bağımsız Gazetecilik, Yenibiriş İnsan Kaynakları, Hürriyet Ticari ve Sınai ürünler vb. grup şirketlerimizin alacaklarının tahsili, Şirketimiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Doğan Yayın Holding yönetimine ve ilgili şirketlere tahsilat ve risklerin izlenebilmesi için raporlar hazırlanmakta, ortalama çalışma süreleri, tahsilat süreleri, reklam verenler/ajansların riskleri düzenli olarak izlenebilmektedir.
c) İlan Denetim Faaliyetleri; Yazılı basın ilan alacaklarının fiyat ve denetimine ilişkin reklam sisteminin koordinasyonuna yönelik çalışmalar doğrultusunda Hürriyet, Doğan Gazetecilik ve Doğan Burda, Bağımsız Gazetecilik firmalarının ticari reklam ve ilanları kontrol edilmekte ve faturaları ilgili şirketler adına düzenlenmektedir.
d) Hukuk Faaliyetleri; Grubumuzun icra iflas konularına ilişkin takip iş ve işlemleri, Şirketimiz bünyesinde yer alan Hukuk Servisi tarafından yürütülmektedir.
Bu basın mı bu star tv mi bizi haber yapacak, bu kadar saf olmayın...
Bizim işimiz yargıyla..
Anfa
İYİYİM ŞEKER ABLA ,ABLA DİYORUM DİYE KIZMIYORSUNUZ DEĞİLMİ YAŞIM 30 HERALDE BENDE BÜYÜKDSÜNÜZDÜR 3434
sn şeker
teşekür ederim iyi olmaya çalışıyorum
bu arada 5838 s kanunla beraber 3167 s kanuna eklenen geçici madde ye istinaden geçem haftaydı sanırırm şişli 3. asliye bri beraat verdi sizin bahsetiğiniz bir konu idid
ayrıca 1. sakarya ağır ceza mahkemesi asliey ceza mahkemesinin kararını bozarak 3 tane infazın durdurulması ve beraatine kara verdi son gelişmelerde haberdar olmanız açısından yazdım
AĞZINA SAĞLIK SAYIN ANFA UYUYANLAR UYANSIN 3434
:)) büyüğüm 3434
hiç yanılgın yok cnm..
saygılar
55 yaşında
şeker abla bide hukukun içinden diye bir geri zekalı çıktı 10 martta iş bitecek diye bizi umutlandırdı durdu sonrada ortadan yok oldu şerefsiz adammı kadın mı ne olduğuda belli değildi
allahından bulur inşallah adi yaratık
Sayın mağdur07
Haklısınız....
Anfa
anladım tlgerd kardeşim...
eee bunlar güzel gelişmeler...
sıkmayalım canımızı değil mi?
ya arkadaşlar... hayata niçin güzel bakmamaya gayret sarfediyoruz..
gerçekleri değiştirmek elde değil..
ama şu var ..zaten çöken psikolojimizi bu tür bazen mesnetsiz bazen olumsuz görünen gelişmeler ile daha da zora sokmamalıyız..
yani güçlü olmak zoruınluluğumuz var...elbette burada eşi hapiste ve çok zor durumda olan arkadaşlarımız var ama onlarında bi anlamda sağlıklı düşünebilmeleri ve haraket edebilmeleri için moral motivasyonlarının üst düzeyde olması gerekir.
ben en başından beri zaman zaman ban kızsanız bile bunu sizlere ihsas ettirmeye çalıştım..
hiçbirzaman negatif olmadım...
bu da en azından ayakta kalmamıza yardımcı olacaktır...
saygılar...
HUKUKUN İÇİNDEN BİRİ DEĞİL (MART KEDİSİ):)3434
SAYIN ŞEKER TEYZE:)MY WAY ABİDE SİZİN GELDİĞİNİZE ÇOK SEVİNECEK SAYGILARIMLA 3434
evettt
sayın my way görünmüyor..
yazık yani gece geç saatlere kadar burada mücadele etmiştir buralarda...anlıyorum..
yani çok emeği var o arkadaşımızın gerçekten..bu inkar edilemez...
saygılar...
MAĞDUR O7 ABİ BUGÜN BÜZ NEYİ BEKLİYORDUK ASLI HANIMIN DUYUMUNUMU? 3434
sayın adsız
elbette provokatörler olacaktır.
kulak asmamak gerekir diye düşünüyorum..
saygılar...
Sayın Seker
Siz gerçekten eski Seker misiniz?
Yazım şekliniz de çok önemli değişiklikler var..
Eskiden büyük harfle ve biraz daha deyim yerindeyse, "çalakalem" yazıyordunuz.
Oysa şimdi küçük harfler ve sıfır imla hatası..
Selamlar ve hoşgeldiniz..
Anfa
sayın şeker hoşgeldiniz
bukalemun
hoş geldiniz sayın şeker sayın cüneyt nerelerde acaba bize yeni haberler verir umarım
mrb sayın stranger.
nasılsınız??
umarım ii sinizdir...
saygılar..
mrb sayın anfa
şeker benim elbette...
valşla çok fazla büyük harf küçük harf ayırımı yapmam ben...
o an için hangi konumda ise devam ederim....
anlayamadığım şey sanki endişe taşıyor gibi hissettim sizi...
nedenini öğrenebilir miyim acaba??
saygılar....
Gayet iyiyim sayın şeker teşekkür ederim. Taşınırken yaşadığınız aksiliklerin geçmiş olması hoş olmuş. Sizin gibi sağ duyulu mantıklı ve araştırmacı birini tekrar burada görmek beni sevindirdi.
ayrıca sayın anfa bunu sınamak da kolay..
bana eski (sizin tabiriniz ile)şeker hakkında sorular yöneltebilirsiniz...yani düşünceleri olabilir bu...
yanıtlarum size...
ozaman daha emin olabilirsiniz...
saygılar...
herhalde hukukun içinden biri denen şerefsiz gelmez artık buraya
Sayın Seker
Ne endişesi olabilir ki? Birbirimizden hiç bir çıkarımız yok..
Hasbelkader burada bir yazgıyı ve umudu paylaşıyoruz..
Sadece radikal bir değişim hissetim ve dile getirdim bu kadar..
Önemli bir şey değil sonuçta.
Saygılar
Anfa
ADALET.ORG DA ÇEK YORUMLARI ÇIKARDI ŞİMDİ BİRŞEY ÇIKMIYOR SAKARYA AĞIR CEZANIN KARARINDAN SONRA HİÇ YORUM YOK 3434
ilginç yani...
haklısınızda bi ölçüde...sizi yadırgamıyorum sayın anfa...
yani burada bi,r metin yazıp altına da provoke etmek istediğiniz kişinin nıc ini yazarak alçaklık yapmak da kolay..
ancak bu elbette kalite meselesidir..
bu bana asla yakışmaz..
endişelerinize üzüldüm şahsen..
yani böyle tanınmamı gerektiren argümanı öğrenmek isterim tabii ki...
saygılar..
Sayın Seker
Ne benim bir endişem var, dolayısyla ne de sizin üzülmenizi gerektirecek bir durum..
Boş verin, söylenmemiş sayın lütfen...
Endişesiz Anfa
bende kısır ve mesnetsiz çekişmeleri sevmem sayın anfa...
sizi anlıyorum ve sorun olmadığını yazıyoreum size ...
saygılar...
ŞEKER ABLA UZATMAYALIM LÜTFENNNNNN SAYIN ANFA KÖTÜ NİYETLİ DEĞİLDİR EMİNİM :)3434
aslı hanım nerelerdesiniz?sizden haber bekliyoruz
tolga
Sayın Seker
Hiç bir sorunumuz yok, siz söylediniz ben anladım..
Teşekkürler.
Anfa
sayın 3434
ben uzatmıyorum.öyle bir tavır içerisine girmem ancak yanıt hakkı doğduğu için yazdım...
sizi de rahatsız etti isek özür dileriz kardeşim...
saygılar...
expo16, ayça hanımın eşi cezaevinden geliyorum.ayça sizi merak ediyormuş.aramamışsınız.ablamla aynı koğuştaymış.
sy.3434 sen bu siteden gitmeden ve benim hakkımda ileri konuşmayı bırakmadığın sürece herkesin bildiği kendinde.iyi veya kötü bundan sonra aldığım haberler benimdir.moralim zaten bozuk bir de senle uğraşamıyacağım.
saygılar sunuyorum.
allaha emanet olun.sizleri takip edeceğim ama yazmayı düşünmüyorum.
olurda 3434 senden bir haber gelirse iyi yönde o zaman istediğini yazabilirsin.
tşk.
aslı
ŞEKER ABLA VALLA BUGÜN ÇOK ASABİSİN:) İYİKİDE BANA ANANIDA AL GİT! DEMEDİN VALLA BENİM SANA KARŞI HİÇ BİR TEPKİM YOK YANLIŞ ANLAŞILDIYSAM BEN ÖZÜR DİLERİM! ABLA 3434
ASLI KARDEŞ BİLGİ VERİP VERMEMEN ÖNEMLİ DEĞİL SİZİNLE UĞRAŞMIYORUM İNŞALLAH TEZ ZAMANDA ABLANA KAVUŞURSUN AMA BİZDE BUGÜN YARINLARDAN, 10 MARTLARDAN, 19 ŞUBATLARDAN ÇOK SIKILDIK SAYGILARIMLA 3434
ben sizi zedeleyici en ufak birşey yazmadım ki sayın 3434...
üstelik gerçekten hiç de sinirli değil aksine çok mutluyum..
siz internetsiz geçen 10 günü bi düşünüebiliyor musunuz??
yemin ederim çok zormuş...
dizi izler hale geldim...
sonbahar---binbir gece vs...vs...
saygılar...
sayın 3434,
herkes duyumunu ve umudunu ve az çok bilgisini paylaşiyor.inanmıyorsanız yok sayın ama bu konuda eleştirmeyin site sonunda saygılı ama sorunlarını umutlarını ve duyumlarını paylaşan kişilerin değilyok tefeci yok hukukun kenarından yok küfürlü konuşan saygısız kişilerin eline kalacak, bir bakın bakalım kimler kaldı eski düzgün ve saygılı yazanlardanseviyesizlere seviyorum seviyelilere hadi yallah beğenmiyorsanız yoruma inanmayın beğenmiyorsanız okumayın,ama lütfen katılımıda baltalamayalım,
saygılarımla
kader
sayın aslı hanım dün bahsettiğiniz haber konusunda bir gelişme var mı?
saygılar
tolga
Sayın Kader,
Sizin dediğiniz gibi, ne bir baltalama ne de bir eleştiri var.
Ben Sayın Seker'e samimi bir gözlemimi ilettim, o da yanıtını verdi konu kapandı.
Bütün bunlar da son derece düzeyli bir şekilde oldu..
Buradaki insanların hepsinin ciddi sorunları ve stresleri var, siz de ben de dahil buna..
O yüzden küçük atışmalar ya da polemikler normaldir..
Takmayalım bunları kafamıza Sayın Kader..
Herkese iyi bir gün diliyorum..
Anfa
arkadaşlar bir umut ve moral olur diye bu siteye giriyoruz ama gereksiz dalaşmalar ve küfürleşmeler yüzünden herkes kaçıyor.eminim herkesin sinirleri bozuk ama biraz daha sağduyulı olursak çok daha büyük bir çoğunluk oluruz kanaatindeyim
HOŞGELDİNİZ SAYIN KADER ABİ YALLAH GİBİ İFADELER SİZİN USLUBUNUZA HİÇ YAKIŞMIYOR HER NEKADAR ÜSTÜME ALINMASAMDA BEN İNSANLARI ELEŞTİRSAMDE KİMSEYE BURDAN GİT YALLAH DEMİYORUM HAKARET ETMİYORUM YAZILARIMI İYİ OKUYUN KİMSEYE HAKARET ETMEDİM AMA 10 MATLARDA HUKUKÇULARDAN ÇOK SIKILDIM UMT VERİCİ YAZILAR YAZMAK AYRI ŞEY TARİH VERİP KONUŞMAK AYRI ŞEY TARİH VEREN KİMSEYE İNANMIYORUM BANA OLAN CEVAP YAZINIZI KINIYORUM YAŞINIZA YALLAH KELİMESİNİ HİÇ YAKIŞTIRAMIYORUM SAYGILARIMLA 3434
SAYIN KADER BEY BU YAZININ SİZE AİT OLDUĞUNA BİLE İNANAMIYORUM BU SİTEYE İLK YAZDIĞINIZ ZAMANDAKİ CİDDİ ,BABACAN ÜSLUPTAN ESER GÖREMİYORUM SAYGILARIMLA 3434
ayhan_bostan23-09-2005, 01:38:38
SAYIN TC.ADALET SİSTEMİ VE KANUN KOYUCULARI YETKİLİLERİNE
Bir devleti oluşturan en önemli unsur halkıdır.Halkın oyları ile seçtiği kişilerde o devleti yönetirler.
İktidarlarda halkın oyları ile gelir ve giderler,bunlarada gene vatandaşlar karar verir.
Devletin de bir ülkede sağlaması gereken en önemli sistemde eğitim ve ekonomiden öncelikli olan
hukuk ve adalet sistemidir.En önemli unsur budur.
Devlet vatandaşını soymaz,onun sırtından para kazanmaz,vatandaşının hakkını gaspetmez.
Adli mercilerde biriken dosya sayılarını azaltmak ve iş yükünden kurtulmak için kanunlar çıkartıp,kimin haklı kimin
haksız olduğuna bakmadan bu dosyaları kapattırmaz.
Devlet, vatandaşın alacaklı olduğu diğer bir vatandaşın borcunu affedemez,hele hele bu durumun sırtından kendine
adli para cezası adı altında para alamaz.
Çıkartmış olduğu ve çıkaracağı kanunlarda amacı;bu durumdan zarar gören vatandaşın,zararını ve hakkını karşılamak olmalıdır.
Şöyleki;
08/02/2003 tarihinde çıkarılan 3167 sayılı çekle ödemelerin düzenlemesi kanununa ek olarak çıkartılan
4814 sayılı yasada haklı olan vatandaşın hakkı hiç korunmamamıştır.
08/02/2003 tarihinden önceki 3167 sayılı yasa 16 maddesinde derki;çek keşide eden kişi borcunu ödemezse hapse
mahkum edilir.Bu yüzden de bu tarihe kadar olan olaylarda borçluların hepsi hapis cezası korkusundan borçlarını ödemişlerdir.
Ve bu dönemde piyasada çeke olan bir güven vardı.
08/02/2003 tarihinde çıkan 4814 sayılı yasanın 16 maddesi derki;çek keşide eden kişi borcunu ödemezse ilk seferinde
para cezası eğer bu suç tekrar ederse hapis cezası verilir.
Şimdi asıl kötü olan 4814 sayılı yasanın gene 16 maddesinin a şıkkındaki geçici maddesi resmen katliam gibi bir madde
sadece ve sadece mahkemelerde biriken dosya sayısını ve iş yükünü azaltmak için çıkartılmış bir maddedir.
16/1.maddede geçici a maddesi derki;Bu kanun çıkmadan önce devam eden davalarda 16/1 maddedeki hapis cezası uygulanamaz
suçun tekrar etmiş olmasındada uygulanmaz sadece çek bedeli kadar ağır para cezası verilir.
Bu ülkede en ufak bir dava en az 2 ila 4 sene arasında sürer.Buda bu ülkedeki hukuk sisteminin ne derece sağlıksız
olduğunun göstergesidir.
Bu durumda 1998 den 08/02/2003 tarihine kadar çek alacak davası açmış olan kişilerin tüm hakkını gaspetmiştir.
Bu durumda olan kişiler bu çekleri aldıklarında yürürlükte olan yasaya güvendikleri için bu çekleri almışlardır
Çünki biloyorlardıki borcunu ödemeyen hapse girecekti ve bu korku yüzündende ödenirdi
Ama öyle olmadı devlet onların sırtından resmen mafya babası gibi borçludan para alarak borçluyu hapise girmekten
kurtarmıştır.
Sizlere kendimdem bir örnek vermek istiyorum
Çek miktarı yaklaşık 16 milyar
çek tarihi ocak 2001
asliye ceza mahkemesinde dava açtım,bir iki celseden sonra bir söylenti neymiş efendim kimse borcundan dolayı
hapsedilmezmiş.Neyse anayasa mahkemesi karar verdi çek sözleşme aracı değildir ödemeyene hapis cezası verilir.
Bir celse daha sonra hakim dedi işte yeni düzenlenecek çek kanunun beklenmesine diye.Tam 2 sene kanunun çıkmasını bekledik.
Davalar sürekli ertelendi.Neyse kanun çıktı yargılamaya yeni yasaya göre devam olundu.Bu arada sanık hiç mahkemeye gelmedi.
Sürekli sahte adreslere ikamet alıp durdu,adres sahte oluncada muhtarlar tebliğleri almıyorlar,peki madem adres
sahte niye bu adamın nakilini kabul ediyorsun dedim ses yok.
Neyse yargılamaya devam edildi.En sonunda karar verildi.Çek bedeli kadar ağır para cezasına çarptırıldı.Sanık temyiz
etti vekili tarafından,ocak 2005 te yargıtaydan onandı ve karar kesinleşti.
Sevindik paramızı alacaz diye.Miktarda yasal faizleri ve tazminatı ile beraber yaklaşık 60 milyar civarı.
Ama sanık yasal hakkını kullanarak bana 60 milyar ödeyeceğine 16 milyarı üç eşit taksit halinde devlete yatırdı,ve bana
hiç bir ödeme yapmadı.Hapise girmektende kurtuldu.
Benim yapmam gereken tek şeyde icra yolunu devam ettirmek dediler.2001 yılından beri uğraşıyom üzerine kayıtlı hiçbirşey
bulundurmuyor,kendini bile bulamıyorum.
Şimdi bütün bu olanlar ve yaşadıklarımdan sonra Bu TC DEVLETİNİ yönetenlere ve bu devletin adalet mekanizmasını yönetenlere
ve yasa koyucularına soruyorum;
1-bu kanunun uygulama ve yargılama şekli anayasamızın eşitlik ve eşit yargılanma hakkı ilkesine uygunmudur?
2-Benim tek suçum bu yasa çıkmadan önce başıma böyle bir olayın gelmesimidir?
3-Devlet bana borcu olan birisini affedebilirmi eğer affederse o zaman benim paramı devletin ödemesi gerekmezmi?
4-Devlet benim alacağım üzerinden resmen kendisine haraç alabilirmi?
5-Bu kanunu böyle iki uygulama şekli olarak neden çıkardılar?
6-Yoksa bu kanunu çıkarırken bu şekli gözdenmi kaçtı?
7-yoksa bu kanundan önce bu yasayı çıkaranların çok yüklü miktarda çek borçları mı vardı?
Bütün bunlardan sonra yorumu sizlere bırakıyorum.
Benim durumumda olan herkesi de hakkımızı alana kadar uğraşmak için www.cekyasasi.com adlı siteme bekliyorum.
SAYGILARIMLA.AYHAN BOSTAN
NOT:Bu yazıda amacım hiçbir kurum yada kişileri rencide etmek değil,sadece ve sadece ortada yanlış yapılmış bir uygulamayı
düzeltmek ve hakkımı istemek içindir.
--------------------------------------------------------------------------------
Av.Ragıp Atay23-09-2005, 05:38:21
Sayın Ayhan Bostan
2 yıldır sürekli aynı konuda, hem de tüm hukuk sitelerinde forum açıp duruyorsunuz. Hiç kendinizde kusur aramak aklınıza gelmiyor mu? Niçin hiçbir mal varlığı olmayan adama kredi açıyorsunuz. Davlat sizin alacağınızın bekçisi mi? Say ki adam ceza yattı ne olacak. Sizn daha önceki iletilerinize cevap verdim. Elbette ki, devlet, vatandaşın hakkını korumak zorundadır. Elbette ki, ceza verilmesi gereken bir konuda ceza verilmemesi hukuk ilkelerine aykırıdır. Bunları defalarca tartıştık. Ama aynı konunun ısıtılıp ısıtılıp konması da sıkıyor.
Hiç düşünmediniz mi? çekte vade olmaz. Gidip bankaya bakaydınız. Karşılığı var mı yok mu? Sen vadeli çek al, sonra onu bunu suçla
--------------------------------------------------------------------------------
ayhan_bostan23-09-2005, 10:20:36
sayın atay
çok güzel söylemişsiniz ve de haklısınız
Peki şimdi elimizde bir güç olsa ve şu an piyasada çek kullanan ve alan kişilerin ellerindeki çekleri görebilseydik eğer,ben inanıyorum ki hepsinin yada %90 ı nın vadeli kesilmiş çeklerdir.
Piyasada kaç kişinin koç yada sabancı gibi şirketlerle iş yapıp günlük çek aldığı görülmüştürki.Bununda böyle olduğunu en iyi bilen kişilerden biri de avukat olan sizlersiniz.
Gelelim 2 senedir aynı konuyu işleyip işleyip durduğuma
demekki bayağı dikkatinizi çekmiş,benim bu hak arayışım
Peki elinizde belki en az 30 yada 40 çek davası dosyanız vardır takip ettiğiniz.Hiç bu uygulamanın yanlış olduğunu düşünüp durşmalarınız sırasında veya idari mahkeme nezdinde böyle bir girişimde bulundunuzmu.
Devlet devlet olsunda bir dava 4 sene sürmesin ne yapalım yani onun suçlusu da benmiyim
Devlet benim alacağımın meselesine gelince
EVET DEVLET BENİM ALACAĞIMIN BEKÇİSİ olmak zorundaa
Çünki devletin garantisi altında olan bir kurumun çıkartmış olduğu ve o dönemde ödenmediği takdirde hapis cezası ile cezalandırılan bir ödeme aracı ödenmediği için benim bu durumum ortaya çıkmıştır.
peki sizce bu nasıl bir durumdur.yasanın uygulama şeklinin benim bu kağıt parçasını aldığım dönemdeki uygulama şeklinin kaldırılıp yenisi ile değiştirilmesi benim hakkımın gaspı değilmidir.Devlet benim babamın oğlumu,malımın ortağımı yada çek tahsilatı yapan mafya tarzı bir grupmudurmu dabenim alacağım üzerinden kendine adli para crzası altında haraç alıp da bana borçlu olan kişiyi affediyor.
saygılarımla.Ayhan
--------------------------------------------------------------------------------
Av.Tayfun Eyilik23-09-2005, 15:44:27
ayhan bey hakkınız olduğunuzu düşündüğünüz konularda dava açma haklarınız vardır davaların nasıl sonuçlanacağını kimbilir neden bir avukat tutmuyorsunuz
--------------------------------------------------------------------------------
Av.Ragıp Atay23-09-2005, 20:42:55
Ayhan bey,
ben yüzlerce foruma cevap yazdım ve sizi hatırlıyorum. Ama senin tek bir forumun var beni hatırlamıyorsun. Size destek olduğumu da hatırlıyorum. Ama olması gereken ile olan, farklı şeylerdir.
Öncelikle sapla samanı birbirine karıştırmamak lazım. Devlet sizin alacağınızın bekçisi olmak zorunda değil. Devlet sizn alacağınızn alınabilmesi için İcra Daireleri kurmuş durum da ve alacağınız o kurum tarafından tahsil edilir.
İkinci olarak, cezalandırma yetkisi devlete aittir. Devlet istediği cezayı koyar. İster para cezası, ister hapis cezsı.
Peki bu durum adil midir? Hayır değildir. Af yasası için de yazdığım gibi, devlet, vatandaşa karşı işlenen suçu af edemez.
Çek kanunu da öyle bir şey. Hiç de adil olmayan bir şekilde, parayı bana ver seni affedeyim demiştir.
Ama nedense, bu adaletsizliği, hukuksuzluk olarak niteleme başladı. Bu doğru değil işte. mağduriyetinizi anlıyorum. Ama bir takım hukuki prensipleri de gözardı edemeyiz. İnsanları borçlarından dolayı, özgürlüğünden mahrum etmek de çağdaş hukuk anlayışına ters düşmektedir.
--------------------------------------------------------------------------------
YA SEV! YA TERKET! USLUBU ÇOK YANLIŞ HERKES İSTEDİĞİNİ DÜŞÜNEBİLİR YAZABİLİR HAKARET ETMEDİĞİ SÜRECE SAYGILARIMLA 3434
HERKESE HAYIRLI CUMALAR 3434
PKK'ya genel af mı geliyor?
ABD, PKK'ya silah bıraktıracağı savunulan siyasi açılımlar planını Ankara'ya iletti
13 Mart 2009 Cuma -11:28:46
ABD, PKK'nın silahsızlandırılması ve Kürt sorununda yeni bir plan geliştiriyor. Obama'nın ziyareti öncesi, dört yetkili Ankara'ya gelerek 'açılım'a yönelik görüşmelerde bulundu.
ABD Başkanı Barack Obama, PKK'nın tasfiyesi ve Kürt sorunun çözümü için açılıma hazırlanıyor. Türkiye ile ortaklığı güçlendirme sinyali veren ABD yönetimi, Başkan Obama'nın nisan başındaki Türkiye ziyareti öncesi ilginç bir görüşme trafiği başlattı. ABD'li yetkililer, Ankara'da Kürt kanaat önderleri ile bir araya geldi. Görüşmelerde PKK militanlarının dağdan indirilmesinden, genel affa, TRT Şeş'ten, Iraklı Kürt liderlerle Türk devletinin barıştırılmasına kadar pek çok konu ele alındı.
6-7 Nisan 2009'da Türkiye'ye yapacağı tarihi ziyaret öncesi Dışişleri'ndeki adamlarını Ankara'ya göndererek nabız tutması, "Obama'nın, sürpriz Kürt kartını açmaya hazırlandığı" yorumlarına neden oldu. Görüşmeler, Clinton'un ziyaretinden önce 4-5 Mart 2009'da gerçekleştirildi. ABD'li yetkililer, Ankara'da eski CHP Hakkâri milletvekili Esat Canan, Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkanı Şerafettin Elçi ve yazar Orhan Miroğlu ile ayrı ayrı görüşerek Kürt sorununu masaya yatırdılar.
GENEL AF FORMÜLÜ
ABD Dışişleri Bakanlığı'nı üç kadın yetkilinin temsil ettiği görüşmelerde ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden bir yetkili de bulundu. ABD'li yetkililer, "Özgürlükler ve demokrasiden yana olduklarını" vurgularken Kürt kanaat önderlerine genel affın PKK'nın silah bırakmasına nasıl katkı sağlayacağı konusunda görüşlerini sordular.
Görüşmelere ilişkin görüşlerini aktaran Canan, "Meseleye nasıl bir yaklaşım sergilemek gerektiğinin yanıtını arıyorlar. Bu sorunun bir çözüme kavuşması gerektiğini, bölgede artık terörün bitmesi gerektiğini düşündüklerini ve bunun için çaba içinde olduklarını gördüm" dedi. ABD'li yetkililerin "alt yapı" çalışması yaptıklarını söyleyen Canan, dile getirilen çözümler arasında genel affın da olduğunu belirtirken, "Özellikle Talabani ve Barzani'nin katkı vermesinin yararlı olup olmadığını sordular. Obama ziyaretinde bazı gelişmeleri göreceğiz sanırım" dedi. KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi de görüşmede Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü kadar Irak'ın kuzeyindeki Kürtlerin durumunun da ele alındığını söyledi.
K. IRAK YÖNETİMİ
ABD tarafının oldukça iyi bir ön hazırlık yaptığını, görüşmelerin Kürt sorunu konusunda bunu gösterdiğini kaydeden Elçi, temasların şiddete bulaşmayan Kürtler'le yapıldığına dikkat çekti. "Artık sorunun şiddet ve askeri yöntemle çözülemeyeceğini anlamışlar ki şiddetsiz bir çare nasıl bulunur bunun arayışı içindeler" diyen Şerafettin Elçi, ABD tarafından çatışmasız, silahsız ve barışçı bir çözüm istendiğini savundu. Elçi ile ABD'li heyetin toplantısında, Elçi'nin 20 gün önce Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Kuzey Irak Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani ile yaptığı görüşmeler ele alındı. Görüşmede genel af konusu da masaya yatırıldı.
İLK SİNYAL ABDULLAH GÜL'DEN
Başkan Barack Obama'yı bekleyen Ankara'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sözleri de olası gelişmelerin işareti olarak değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanı Gül, hafta içinde İran'a giderken 'Kürt sorunuyla ilgili önümüzdeki günlerde çok iyi şeyler olacağını' söylemişti.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani de Türkiye ile "PKK sorununun çözümü için diyalog içinde olduklarını" söyledi. Londra'da Chatham House'da yapılan toplantıda konuşan Barzani, bağımsızlığın bütün Kürtlerin arzusu olduğunu "Ancak şu anda bölge gerçeklerinin buna müsait olmadığını" dile getirdi.
SN aslı haber alınca bize lutfen haber verirmisiniz.2121
3378 firma yerine Çalık
Çalık'a verilen Halkbank kredisi, yeniden yapılandırılan 3.378 firmanın borcuna eşit
Kategori : Güncel
Tarih : 12 Mart 2009 12:12
Yılsonu bilançosunu açıklayan Halkbank, Çalık Grubu'na Sabah-atv satışı için tek kalemde 375 milyon dolar kredi verirken, 7.969 firmaya kullandırdığı kredi tutarı 1,3 milyar TL oldu. Yani firma başına ortalama sadece 120 bin dolar kredi veren banka, Çalık'a tam 375 milyon dolarlık kredi kullandırmış oldu. Bu rakam aynı zamanda, bankanın yeniden yapılandırdığı 3.378 firmanın toplam borcuna eşit.
Türkiye'deki bankalar geçen yıl sonu bilançolarını açıklamaya başladı. Dün bilanço açıklayan bankalardan biri de, Türkiye'nin üç kamu bankasından biri olan Halk Bankası oldu. Banka, önceki yılın aynı dönemine göre, karlılığının yüzde 10 gerilediğini ve 1 milyar 18 milyon TL'ye düştüğünü açıkladı.
Ancak Halk Bankası'nın bilanço rakamları içerisinde karlılıktan daha çok dikkat çeken bazı noktalar da vardı. Çünkü banka, geçen yıl Çalık Grubu'na Sabah ve atv'nin satışında kullanılmak üzere 375 milyon dolarlık krediyi tek kalemde kullandırması nedeniyle çok eleştirilmişti. Bu nedenle bilançonun anlatıldığı basın bülteninde, Halk Bankası'nın kredi ve kaynak kullanımına dair birçok önemli not bulunuyordu.
Bankanın kendi gönderdiği basın bülteninde, Genel Müdür Hüseyin Aydın'ın ağzından verilen rakamlar, görevinin küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek olduğunu her fırsatta açıklayan Halk Bankası yönetiminin kaynak kullanımına dair soru işaretleri yarattı.
İşte Halk Bankası'nın kendi basın bülteninden verilen rakamlar ve Çalık Grubu'na kullandırılan 375 milyon dolarlık krediyle karşılaştırması:
- Global kredi krizi ile birlikte kredi borçlarının yeniden yapılandırılmasına duyulan ihtiyaç karşısında, firmaların yaşatılarak ekonomiye katkılarının devamını sağlamaya yönelik olarak toplam 3.378 firmanın yaklaşık 482 milyon TL tutarındaki kredi borcunu yeniden yapılandırdık. Bu yapılandırmaların daha başarılı sonuçlar verebilmesi için durumu uygun görülen firmalara 40 milyon TL ek işletme kredisi kullandırdık. 2009 yılı için de Nisan ayında uygulamaya başlamayı planladığımız tasfiye programı ile firmaların takibe intikal etmiş borçlarının orta vadeye yayılarak tasfiyesini ana amaçlarımızdan birisi olarak belirledik.
Halk Bankası'nın Çalık Grubu'na kullandırdığı 375 milyon dolarlık kredinin geçen yıl ortalaması 1.30 olarak kabul edildiğinde TL karşılığı 487.5 milyon TL. Yani, tek kalemde Çalık Grubu'na verilen kredi, tam 3 bin 378 adet firmanın yeniden yapılandırılan borç tutarının altında. Bir başka deyişle, Çalık Grubu'na verilen parayla bu sayıda firmanın kurtarılmasının mümkün olduğu ortaya çıkıyor. Sabah-atv grubunda çalışan sayısı 1.100. Borcu yapılandırılan şirketlerde ortalama 20 kişi çalıştığını varsayarsak, bu paranın KOBİ'ler için kullandırılması halinde yaklaşık 70 bin kişilik bir istihdam katkısı daha yapmak mümkün olacaktı.
- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Ankara Ticaret Odası (ATO), Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), İstanbul Ticaret Odası (İTO), Eskişehir Ticaret Odası (ETO) başta olmak üzere 10 oda ile imzaladığımız anlaşmalar neticesinde sağlanan 500 milyon TL ve Bankamız kaynaklarından ilave edilen miktar ile birlikte toplam 3,5 Milyar TL kredi kullandırımını hedefliyoruz.
Yani, Halk Bankası'nın kullandırdığı kredilerin önemli bir bölümünün kaynağı Türkiye'nin büyük odalarından sağlanan fonlarla sağlanmış. 10 sanayi ve ticaret odasından elde edilen kaynağın toplamı, Çalık'a verilen toplam krediyi ancak finanse ediyor. Çalık'a kredi veriliyor, bunun açığı ancak 10 odadan elde edilen kaynaklarla kapatılabiliyor.
- Yine reel sektörü canlı tutabilmek amacıyla, ticaret ve sanayi odaları ile odaların kendi kaynaklarından Bankamıza aktarılan tutarların oda üyelerine uygun koşullarla kullandırılmasına yönelik kredi anlaşmaları imzaladık. Söz konusu anlaşmalar kapsamında bugüne kadar 7.969 firmaya 1,3 milyar TL kredi kullandırdık.
Halkbank'ın 7969 firmaya kullandırdığı 1.3 milyar liralık kredinin firma başına ortalaması 162 bin lira. İyimser rakamlarla geçen yıl ortalaması 120 bin dolar. Yaklaşık 8 bin firmaya düşen kişi başına kredi tutarı 120 bin dolar iken, banka Çalık Grubu'na 375 milyon dolarlık krediyi bir seferde vermiş durumda.
- Yakın dönemde Avrupa Yatırım Bankası’ndan 380 milyon USD tutarında bir kaynak daha sağlanmasına yönelik çalışmalarımız da devam ediyor.
Yurtdışından sağlanan kaynağın yurtiçinde ne şekilde kullanıldığına bakıldığında, sadece Avrupa Yatırım Bankası'ndan alınmasına yönelik devam eden çalışmaların başarıya ulaşması halinde sadece Çalık Grubu'na verilen krediyi finanse edebileceği ortaya çıkıyor.
KREDİ NASIL VERİLMİŞTİ?
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun satışa çıkardığı Sabah-ATV ihalesine tek teklif veren Çalık Grubu şirketi Turkuaz'ın ihale için muhammen bedel olarak belirlenen 1.1 milyar dolar önermişti. 28 Mart 2008 tarihinde Sabah ATV finansmanı için Çalık Grubu'na Halkbank tarafından kredi sağlandı.
Halkbank ATV-Sabah Ticari ve İktisadi Bütünlüğünün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan (TMSF) satın alımında Turkuvaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş’ye 375 milyon dolar tutarında kredi anlaşaması yaptı. Halkbank anlaşma sonrasında çıkan haberler ile kendini savunmak zorunda kalmıştı. Banka, ATV-Sabah'ın TMSF satın alımında Çalık Grubuna kullandırılan 375 milyon ABD doları tutarındaki proje kredisinin, bağımsız ve itibarı yüksek kuruluşlara yaptırılan değer tespitine göre belirlenmiş olan satın alma bedelinin yüzde 34'üne tekabül ettiğini açıklamıştı.
O dönemde Halkbank'tan yapılan yazılı açıklamada, bankanın, asli bankacılık faaliyetlerine odaklanmaya, geri dönüş olasılığı yüksek, karlı sendikasyon ve proje kredilerine imza atmaya devam edeceği vurgulanarak, "Misyonumuz doğrultusunda asli görevimiz olan kredi vermeye devam edeceğiz" denilmişti...
GAZETEPORT
ÇEK YASAĞINA GİRENLERE AF GELDİ!
21-02-2009
Bakanlar Kurulunun geçen günkü toplantısında çek yasağına girenlere af kararı alındı.Af kararı çek yasağından acı çeken onbinlerce insana büyük bir ekonomik ve psikolojik rahatlama getirecek.
Maliye Bakanı Ahmet Uzun dün afla ilgili olarak Kıbrıslı gazetesine özel açıklamalarda bulundu. Global ekonomik krizin ülkemize ekonomide daralma şeklinde kendini gösterdiğini vurgulayan Uzun çek yasağına girenleri affetme kararının ekonominin önünü açmaya yönelik önlemlerden sadece biri olduğunıu belirtti..
Uzun özetle şunları söyledi:
1) Amaç çek yasağı nedeniyle ekonominin dışına itilmişleri yeniden ekonomiye kazandırmaktır.
2) Mükellefiyetlerini yerine getiren ve çeklerin karşılığını ödeyenler af kapsamına alınıyor.
3) Özel olarak çıkarılmış olan kanun gücünde bir kararnameyle 90 gün içinde çek yasağına girecek olanlar da yine mükellefiyetlerini yerine getirmek şarıyla aftan yararlanacak.
Ahmet Uzun yine daralan ekonominin önünü açmak için reklamlardan alınan % 16 KDV’nin % 5’e indirildiğini de duyurdu. Uzun bundan amaç işletmelerin mallarını daha rahat pazarlayabilmek için daha çok reklam vermelerini sağlamaktır dedi..
Bakanlar Kurulunun geçen günkü toplantısında alınan bir kararla, çek yasağına girenlerle ilgili, ekonomiye destek bakımından bir af kararı alındı. Maliye Bakanı Ahmet Uzun bu konuda Kıbrıslı gazetesine konuştu. Çek yasağına girenlerle ilgili af konusunda Uzun şu açıklamada bulundu: “ Global ekonomik krizin etkileri bizim ülkemizde de hissedilmektedir. Bu nakit darlığı veya talebin kısılması, taleplerin daralması şeklinde ortaya çıkıyor. Ve neticede ekonomide bir daralma meydana geliyor. Yani enflasyon dediğimiz talep fazlalığıdır. Şu anda yaşadığımız ise, tam tersi talep yok. Bu nedenle fiyatlar düşmektedir ki, eldeki mallar satılabilsin. Bu daralan ekonomiyitetikliyecek, canlandıracak tedbirler alma gereği vardır. Bu noktadan hareketle, hükümetimiz birçok tedbir hayata geçirdi. Hatırlayacağınız gibi ilk süreç, Sayın Başbakanın başkanlığında Saray Otel’de bir toplantı yapılmıştı. Ve oradea alınan tedbirler izah edilerek, Finans Sektörünün önü açılmıştı. Öncelikle Finans Sektörünün önü açılması lazım ki, Reel Sektör kredilerini ödemekte zorluk çekenler yeniden borçlarını yapılandırabilsinler veya yeni kredi alabilsinler ki işlerini devam ettirebilsinler. Bu konudaki tedbirden sonra yine bir dizi, yine hatırlayacaksınız, piyasayı yine tetikleyebilmek için , ekonomiye aktivite kazandırmak için tapu harçlarını yüzde yetmiş beş indirmiştik. Tapu stopajlarını da yüzde otuzbeş civarında indirmiştik. Ve İnşaat Sektörüne de tetikleme öngörmüştük. Yine bu tedbirler manzumesinin devamı olarak, küçük esnafa, zanatkara ve bunlar gibi küçük işletmelere veya yüksek okul mezunu olup da iş kurmak isteyen üniversite gençlerimize katkı olması bakımında düşük faizli krediler öngörmüştük. Bunu da Vakıflar Bankası kanalı ile yapmıştık. Bu kredilerin faizini de Maliye Bakanlığı ödeyecek. Altı ay ödemesiz otuz altı ay vadeli krediler olacak bunlar. Niye bunu da yaptık. Ekonominin önündeki tıkanıklığı açmak ve ekonomiyi canlandırmak için. Çeklerle ve çek yasakları ile ilgili tedbirimiz de yine ayni amaca dönüktür. Çek yasağına girip de ekonominin dışına itilmişleri tekrar ekonominin içerisine çekip bunların katkısını da ekonomiye alabilmek için ne yaptık. Dedik ki, bugüne kadar çek yasağına girmiş olanlar, biliyorsunuz bu çek yasağı konusu bir yıl sürelidir. Mükellefiyetlerini yerine getirmeleri, o çekin karşılığını ödemeleri şartıyla. Zaten yüzde 99’u da ödemiştir zaten. Bunlara bir af getiriyoruz. Ve öekten men uygulamasını kaldırıyoruz. Ancak devam ediyor ve diyoruz ki, bu kararnamenin, çünkü bunu yapmak için yasa gücünde karaname çıkardık. Bu karaname doksan gün sürelidir. Ve bu doksan gün içerisinde çek yasağına girecek olanlara da ayni muamele yapılacaktır. Sisteme dokunmadık. Doksan birinci gün eğer çek yasağına giren olursa, yine bugünkü gibi çe3kten men edilecektir. Ama şu anda tam sayısını ben de bilmiyorum sayıları binleri bulan çekten men edilenlere böylece bir af geliyor. Bir de doksan gün içerisinde, üç ay süre ile, çek yasağına girenlere de mükellefiyetlerini yerine getirmeleri şartı ile tabii ki, bu aftan yararlanmaları ön görülüyor. Temel amaç bu insanların da bir şekilde, çekten men edilen bu insanların ve işletmelerin de, ekonomiye tekrara geri dönmeleri ve faaliyetlerine devam etmelerini sağlayarak ekonominin canlanmasını sağlamaktır.”
Maliye Bakanı Ahmet Uzun bir soru üzerine “ gerçekten çeklerini ödeyemeyecek şirketler veya kişiler olabilir. Şüphesiz ki bunlara bankalar yeni çek defteri vermeyecektir. Ama çek yasağına girmemiş olsaydı dahi bu tip kişilere bankalar çek defteri vermiyor. Genelde bir şekilde, bir firma veya kişi ve çeki geri dönüyor. Adam yıllarca borcuna sadık yaşamıştır, çekleri düzenli bozuluyor fakat bir şekilde; belki bu daralan ekonomi nedeniyle işlerinin de kötü gitmesiyle bir çeki geri dönüyor. Belki de büyük bir ihtimalle, daha doğrusu o çekin karşılığını ödemiş olmasına rağmen, mevzuata yakalanarak çek yasağına girmiştir. Bu gibilere de bankalar şüphesiz ki çek kullandıracaklardır.”
Maliye Bakanı Ahmet Uzun reklamlardaki yüzde 16 olan KDV oranının yüzde beşe düşürülmesi konunda da şöyle konuştu: “ Tüm bu tedbirler daralan ekonominin önünü açmak içindir. Daralan ekonomilerde, ekonomik kurallar katı uygulanmıyor. Normal zamandaki ekonomik kurallar olağanüstü durumlarda bugünkü gibi esnekleştiriliyor. Biz bu esnekliği yaparken ekonominin canlanmasını hedefliyoruz. Bildiğiniz gibi şu anda ekonomide bir daralma mevcuttur. Bir talep eksikliği söz konusudur. Bu genellikle de psikolojik faktörlerden de kaynaklanmaktadır. Bu noktada ekonominin canlanması şüphesiz ki reklam faktörü ile de ilgilidir. Yani sektörlerin kendi ürünlerini tanıtmaları ve talebi kamçılamaları gerekmektedir. Bu noktada da reklam çok önemlidir. Dolayısıyla reklam giderlerinden, faturalarından alınan yüzde 16 KDV miktarı yüzde 5’e indirilmiştir. Böyle olunca da işletmelerimiz çok daha rahat reklam versinler, gazetelere, televizyonlara ve radyolara reklamlarını versinler, ilanlarını versinler ve mallarını rahatça pazarlayabilsinler ki talep biraz kamçılansın.
12:43 maliye bakanı ahmet uzun nerenin maliye bakanı mozambik mi.....
sayın 2121 böyle önemli bir haber olsa tv ler son dakika geçmezmi?
KKTC Maliye Bakanı...
Anfa
çek affı dediği de yasaklılara çek karnesi vermek
bizimle ne alakası var
Arkadaşlar
Kıbrıs'la ilgili bir haber..
Bizimle ilgisi yok..
Adsızın biri yapıştırmış işte..
Anfa
offffff ki offff
Ben bu gün aldıgınm bir habere göre,
Yargıtayın bizimle ilgili görüşleri hic olumlu degil,yerel mahkemeler işnfazı durduruyorlarmış ama Yargıtay infazın verilmesi yönündeymiş
böyle ipsiz sapsız,ilgisiz haberleri yapıştırarak bize okutmanızın ne işe yarıyor,elinize ne geçiyor bilmiyorum..KKTC ile bizim ne ilgimiz vaaarrr..AASAA
senin aldığın duyumunda senin de amına koyayım
böyle ipsiz sapsız,ilgisiz haberleri yapıştırarak bize okutmanız ne işe yarıyor,elinize ne geçiyor bilmiyorum..KKTC ile bizim ne ilgimiz vaaarrr..AASAA
BWN KIZINCA KIZDI OLUYOR YİNE BİRİ DUYUM ALMIŞ YARGITAYDAN NE OLDU HAŞA ALLAHTAN VAHİYMİ GELDİ BIRAKIN ARTIK BOŞ İŞLERİ YAV 3434
AHİM den başka yol kalmadı
bana küfür edene aynen kendine iade ediyorum,sitenin seviyesini düşürmemek adına susuyorum.
artı duydugum doğru ve emin yerden bende sizler gibi mağdurum.
valla haklısın 3434,
bunlar insanı çileden çıkartıyor,ondan sonrada niye küfür geliyor diyoruz..yani hak etmiyor değillerde...dingiller.. AASAA
MY WAY ABİ NERDESİN YA 3434
ALLAH HEPİNİZİN CEZASINI VERSİN DOGRU SÖYLEYİNCE KÜFÜR UMUT VAAD EDİNCE TEBRİK BUNDAN SONRA SİZE TEL KELİME YOK BEN NASIL OLSA BULURUM YOLUNU CAHİLLER ACABA DÜŞÜNDÜNÜZMÜ BURANIN ESKİ İNSANLARI NEREYE KAYBOLDU
selam arkadaşlar
my way
şu duyumu nerden aldınız sayın adsız bizimle de paylaşır mısınız
arkadaşlar
geçen gün bana hacize gelen ve dini imanı para olan bir avukatla konuştum
mahkemeler çek suçlusunun lehine ne varsa kullanıyor diyor kendisi bu konuda çok mutsuz ama yırtınmanıza gerek yok eninde sonunda bu sizin lehinize sonuçlanacak diyor
osman
sayın adsız lütfen haberin doğruluğu hakkında bilgi verirseniz buradaki insanlar da ona göre davranır
sn 3434
kalp kalbe karşı derler.sen sordun ben geldim..nette sorun vardı sanırım giremedim.bir türlü..
my way
SAYIN UMUTLUYUM bakarmısınız küfürlere,cahiller bunlar,duydugum ceza 10 dairenin hakimlerinden ve canım cok sıkıldı,hatta bende cıkar yol mutlaka bulup bana yol göstermelisiniz dedim. sonra görüşürüz dedi.inşaALLAHyalan olurda bende yalancı olurum
bu sitedeki adamların umududa sana kalmıştı zaten
nolur gitme ya
sn cüneyt hala yok,umarım bir sorun yoktur..
my way
sn 13.19
emin bir yerden duyum almanızdan benim anladığım cgk üyerinden birisi olması gerekir
dün de bir arkadaş avukatının eski hakim ve savcılık geçmişi olan bir kişi olduğunu söyleyip bu karrın lehte çıktığını ama daha kararın kamu ya verilmediğini söyledi yani arkasına böyle bir dayanak getirdi
sen sadece emin bir yerden aldığını söyleyip yazduğın şeyi ortada bırakıyorsun
aklın yolu bir bu kadar lehe olan bir düzen içersinde kanunsuz suç olamaz denen( ki bizler söylemiyoruz)
nasıl bir sağlam bir duyum ki yargıtayın infazların devam yönünde olması gerektiğini belirten konu
evet biliyoruz 3e karşı 2 oyla 2 dosya onadılar ve iş cgk ya kaldı
bizi burda ilgilendiren çıkacak sonuç değil bizler zaten biliyoruz ki sonuç lehimize çıkacak esas konu bu işin ne zaman olacağı s
siz şu emin olduğunuz yere bu konunun ne zaman açıklığa kavuşacağını sorsanız hepimizi mutlu edeceksiniz
sn arkadaşlar
bu konu sona yaklaştı ve netice çıksa hemen haber kanallarına düşer.bakmayın siz medyanın sessiz olmasına,anında haber yaparlar kesinleşse..
onun haricinde tarih vermek,daha öncekiler gibi desteksiz atma olur..
karavana olur..
my way
sayın adsız dikkat ederseniz boş olarak olumlu umut vaad edenede bu sitede tepki gösteriliyo herkezin morali bozuk zaten kaynağını söylemeden duyum belirtince tepkide doruğa çıkıyo haliyle
,
osman
sn my way
hoş geldiniz
SAYIN TLGER
ben telefon acar sorarımda
inşallah siz de bir sorun yoktur
siz yoksunun zortalıklarda
ayrıca sn cuneyt in bizim gibi bir söz konusu değil o istediği kadar dolaşabilir sanıyorum ::)))
sn arkadadaşlar,
aklın yolu bir,günlerdir burada ilgili konularda birazcık dahi bilgisi olanlar tartışıyor,hukuk camiası devamlı çelişki içinde ve geenelde bizim lehimize olan bir çıkmazın içindeler yck nun beyaza siyah diyecek halide yok..o zaman biraz sabır ..beklemekten başka çaremiz yok..saygılar AASAA
MY WAY ABİ ÇOK ŞÜKÜR GELDİN ,TLGERD ABİ SENDE HOŞ GELDİN SİTENİN TADI KAÇMIŞTI:)DESTEKSİZ ATAN ATANA SAYGILARIMLA KARDEŞİNİZ 3434
arkadaşlar boş verin duyumları muyumları.dogru şeyler yazılsın.kimse kimseninde kalbini kırmasın.unutmayın ortak bir davaa için buradayız,ortak dava için birbirimizle yazışma imkanı buluyoruz.amacımız haber almak ve bu konuyu hızlandıracak bişeyler yapmak...ŞUNUTA UNUTMAYIN.... BU İŞ MUHAKKAK OLACAK ,KAÇARI YOK,ÖYLE YADA BÖYLE OLACAK.az bir rakam degil ve hepsi ekonominin bir parçası olan esnaf ve iş adamı....daha öncede yazmıştım,en büyük avantajımız ,içinde bulundugumuz kriz ortamıdır...bence krize karşı alınacak önlem paketlerinin başında gelir bu mesele.bunu hükümette ,yargıda çok iyi biliyor.sabredelim arkadaşlar,mücadeleye devam,kavgalara ve atışmalara son verelim.biraraya gelmişken bu birlikteligi kaybetmeyelim.düşünün bir şürü bilgi alışverişi yapıyoruz.kararları ve haberleri anında burda görüyoruz,haklı yorumları burada okuyoruz....dd1dd2
adsız arkadaşım
ben size ne yapıp ne yapamıyacağınız hakkında bir şey söylemiyorum
sadece birşey yazarken veya yorum yazarken bir dayanak noktasu bulunması gerektiğini savunuyorum
tabiki telefon açıp sorabilirsin
ama nereye açtığın ve kimin yorumunu buraya yansıtığın önemli
yargıtay dediğin çok üyeli ve en üst adalet yeridir
tabiki karşı olan üylerde olacaktır ama bunu genel bir kanı gibi buraya yazman birçok kişiyi demoralize eder.
sn tlgerd
teşekkürler..
bu kadar karardan sonra bu konuda ters karar çıkacağına ihtimal vermiyorum..ki bu kararlar sadece tck 5. maddenin yürürlüğe girmesiyle ortaya çıkan boşlukla ilgili..daha vadeli çek konusu cabası..akıl ve mantık kullanılması gereken,unsurlardır..
ben konu bu kadar açıkken,yargıtayın vereceği kararın lehe olacağını düşünüyorum.
6 aydırda böyle düşünüyorum.ve yanılmadığım ortada,çünkü okuyorum,mantık çalıştırıyorum..52. madde örneğinde olduğu gibi..düşünürkende kendimi alacaklı avukatının yerine koymaya çalışıyorum..
tabi böyle düşünüyor olmam oleyyy bu iştamam şu tarihte tamam dememi gerektirmez..çünkü buna karar verecek kurum belli,biz ancak konu hakkındaki kendi yorumumuzu yapabiliriz..ne zaman biteceğine ,yargı karar verir..
my way
MY WAY ABİ YALAKALIK YAPMIYORUM !YEMİN EDİYORUM SİZ , TLGERD VE SAYIN CÜNEYT OLMAYINCA HİÇ İYİ OLMUYOR BURASI ,TLGERD ABİ MY WAY ABİ! CÜNEYT ABİ SEYAHATTE SANIYORUM ÖYLE YAZMIŞTI, SAYGILARIMLA! 3434
sn mağdur 07
doğru..itiraz dilekçesini ankara hukuklu yazmıştı onu verebilirsin..
unutmadan dün avukatım ank da bir davada vadesinden önce yazılan bir çek için beraat kararı verildiğini söyledi..ayrıntısını alamadım..
my way
mrb arkadaşlar tekrar...
sayın my way nasılsınız
şükür bende kavuştum yani...
saygılar..
MY WAY ABİ HEPİMİZ OLUMLU OLACAĞINDEN HEMEN HEMEN EMİNİZ SİZ BİRDE MÜJDEM VAR !:)SAYIN ŞEKER GERİ DÖNDÜ TAŞINMIŞ OYÜZDEN YAZAMAMIŞ SAYGILARIMLA 3434
sn şeker
hoşgeldiniz..uğur dündar dan bir haber yok herhalde..adam bizi ciddiye almadı hayret..o kadar da uğraştık bu kadar kişiyi ilgilendiren bir konuda nasıl haber yapmazlar anlamıyorum..size ünal oymak ilgileneceğini söyleyince ümitlenmiştik..
my way
YA ŞEKER ABLA KALBİN NE KADAR TEMİZMİŞ BE! YAZDIM GELDİN !3434
sn mağdur 07
mutlaka ekle tabii..hakim dilekçeyi okuyunca beraat bile verebilir..
my way
1 ederiz. . ASLİYE CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
ANKARA
ESAS NO : 2003 /….
KARAR NO : 2005 / ….
SANIK : ……. ……….
TALEP : Mahkemenizin kesinleşen 2003/… ESAS, 2005/…. KARAR sayılı ilamı ile öngörülen cezanın kaldırılması ve hükmün infazının durdurulması talebidir.
O L A Y L A R :
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un Geçici 1. Maddesine göre; “Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır.”
Bu hüküm çerçevesinde, belirtilen tarihten sonra, Türk Ceza Kanunu dışındaki ceza hükmü getiren tüm ceza kanunları hükümlerinin, TCK’da öngörülen şekle uydurulması çerçevesinde, 3167 Sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanma şartlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
31.12.2008 tarihine dek, ceza hükmü getiren diğer özel kanunlardan olan 3167 Sayılı Çek Kanununun cezai hükümleri, TCK’nun genel hükümlerine aykırı olsa da uygulanabilmekteydi. Ancak 31.12.2008 tarihine kadar, Çek Kanununda gerekli değişiklikler yapılmadığından, artık 01.01.2009 tarihi itibariyle TCK’nun genel hükümlerinin (1-75. maddeleri) uygulama alanı bulması söz konusudur.
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2005/90 sayılı kararında, çek suçları için TCK Genel Hükümlerindeki “uzlaşma” esaslarının uygulanmasını isteyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının mütalaasını, 3167 Sayılı Kanunda öngörülen davayı ve cezayı ortadan kaldıran sebeplere ilişkin düzenlemenin , TCK Genel Hükümlerindeki (m. 73/8) uzlaşma kurumuna açıkça aykırı olduğundan bahisle, bu aykırı hükümlerin de 31.12.2006 (bilahare yapılan değişiklikle 31.12.2008) tarihine kadar uygulanacağı gerekçesiyle reddetmiştir. Bir başka deyişle, Ceza Genel Kurulu, 3167 Sayılı Kanunda yer alan ve fakat, yeni TCK Genel Hükümlerine aykırılık teşkil eden maddelerinin sırf bu sebeple 31.12.2008 tarihinden sonra uygulanmasının mümkün olmadığını açıkça belirtmiştir.
Ayrıca, 5252 Sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca, Lehe olan hüküm, önceki (3167 SK) ve sonraki kanunların ( 1.1.2009’da yürürlüğe giren TCK madde 5) ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Dolayısıyla, aynı kanunun geçici 1. maddesi yanında, yargılamada, 9. maddenin de göz önünde bulundurulmasıyla sanığın en lehine olan hükümlerin araştırılıp değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede aşağıda, Çek Kanunu’ndaki karşılıksız çek keşide etme suçunu düzenleyen hükümleri yerine uygulanması gerektiği düşünülen TCK hükümlerinin kısa bir değerlendirilmesi yapılmıştır.
1. TCK m. 21 bakımından : 3167 SK. m. 16/1’de karşılıksız çek keşide etme suçu, “şekli suç” niteliğinde düzenlenmiştir. Ancak, TCK ’nın genel hükümleri (m. 21) uyarınca, bir suçun oluşumu kastın varlığına bağlıdır. Kast “doğrudan”(m. 21/1) veya “olası kast” (m. 21/2) olabilir. Bu nedenle, bir kişinin karşılıksız çek nedeniyle cezalandırılabilmesi için, bu kişinin çeki keşide ederken, çekin karşılıksız kalacağı kastıyla hareket etmiş olması gerekmektedir. Başka bir deyişle, bunu bilmeli ve istemelidir. Dolayısıyla, yapılan yargılamada, artık kastın varlığı mutlak olarak araştırılmalı ve bunun sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
Şayet olayda kast yoksa yahut fiil objektif sorumluluk çerçevesinde mütalaa ediliyorsa TCK m. 21/2’ye göre, somut olayda karşılıksız çek keşide eden kişide “olası kast”ın varlığı da ayrıca değerlendirilerek, maddede öngörülen ceza indirimleri uygulanmalıdır.
Bu noktada dikkate alınması gereken en önemli husus şudur: Eski TCK 45. madde çerçevesinde “objektif sorumluluk” kapsamında mütalaa edilen karşılıksız çek suçuna verilen cezalar, yeni TCK 21. maddeye aykırıdır. Zira , şayet suçun manevi unsuru olarak “doğrudan kast” aranmıyor ve objektif sorumluluk esasına göre “olası kast”ın var olduğu kabul edilerek ceza tayin ediliyorsa, bu durumda TCK m.21/2 uygulanmalı ve “diğer suçlar” kapsamında, temel cezada üçte birden yarısına kadar indirime gidilmelidir. Eski TCK madde 45’e göre böyle bir indirim gerekmediğinden mahkemeler kanunda öngörülen cezayı aynen verebilmekteydiler. Oysa yeni TCK madde 21, objektif sorumluluk halinin kabul edildiği suçlarda, yani “olası kast”ın varlığı halinde, verilecek cezalardan indirim yapılmasını emredici olarak va’zetmiş bulunmaktadır.
Şu halde, karşılıksız çek suçlarında suçun manevi unsuru olarak “kast” aranmalı, yok eğer objektif sorumluluğa göre ceza tayin ediliyorsa, “olası kast”ın varlığı araştırılmalı ve olası kast varsa temel cezada kanunda belirtilen indirim uygulanmalıdır. Bunlar yapılmadan tayin edilen cezalar, 3167 Sayılı Kanunun uygulanması açısından 1.1.2009’da yürürlüğe giren 5252 Sayılı yeni TCK ‘nun 5nci maddesi dalaletiyle 21 nci maddesine aykırılık teşkil etmektedir, bu sebeple de ortadan kaldırılmaları ve infazlarının durdurulması icap etmektedir. Aksi bir uygulama “kanunsuz suç ve ceza olamaz” esasına açık bir aykırılık teşkil edecektir.
2. TCK m. 52 – 61/8 bakımından
Çek Kanunu’na göre, karşılıksız çek keşide etme suçunun cezası, çek bedeli tutarı kadar “adli para cezası” olarak belirlenmekteydi. Ancak, 1.1.2009 tarihinden itibaren TCK’nın adli para cezalarına ilişkin 52. maddesi uygulama alanı bulacağından, ceza miktarının ve niteliğinin belirlenmesi farklılaşacaktır.
Adli para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. Yargılama sonucunda verilen kararda, adli para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilmelidir. Adli para cezasının miktarının tespiti artık, sadece bu yolla gerçekleştirilebilecektir.
Bu noktada, yargılamada sanığın lehine olan hafifletici hükmün de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adli para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirtilir. Dolayısıyla, karşılıksız çek keşide etme suçuna karşılık verilecek cezanın tayininde bu hükmün uygulanması gerekmektedir.
Burada karşılaşılacak bir başka sorun, karşılıksız çek keşide etme suçuna tayin edilecek cezanın tam gün karşılığının neye göre belirleneceğidir. Çek Kanunu’nun uygulamasında, ceza, karşılıksız çıkan çek miktarına göre belirlenmekteyken, TCK’nın 52. maddesinin uygulanmasıyla, öncelikle tamgün hesabının yapılması ve bir güne karşılık gelen parasal miktarın belirlenmesi üzerine karar verilmesi gerekmektedir.
TCK m. 61/8 hükmüne göre, adli para cezasının hesaplanması ise, adli para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılmalıdır. Adli para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunacaktır. Bu itibarla, yargılama sonucunda verilecek adli para cezasının tayini usulü de tümden değişmektedir.
K I S A C A : Bu değerlendirmeler ışığı altında mahkemenizce verilen ilgili karar, 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan TCK 5nci maddesi uyarınca , aynı kanunun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırılık teşkil etmektedir ve sanık/hükümlü lehine olan yeni hükümler uygulanmalıdır. Şöyle ki:
1. İlgili karar tesis edilirken, karar tarihindeki kanun uygulandığı için “kasıt” unsuru aranmamıştır. Oysa 3167 SK bakımından yürürlüğe giren TCK genel hükümlerine göre, suçun oluşumu kastın varlığına bağlıdır. Anılan suçun “taksirli” hali de kanunda öngörülmediğinden ceza yaptırımı uygulanamayacaktır. Diğer taraftan, 18.02.2009 tarih ve 5838 Sayılı Kanunun 18nci maddesindeki düzenlemeye göre, artık çek bir havale aracı değil, üzerinde yazılı tarihte ödenmesi gereken bir bono/poliçe haline gelmiştir. Bu düzenleme de esasen TCK nun kastı düzenleyen maddesiyle uyumludur ve böylece karşılıksız çek suçu, yasama organının da iradesiyle artık “kasıtlı suç” haline gelmiştir. Kast unsuru aranmadan verilen cezanın infazının durdurulması gerekmektedir.
Diğer taraftan, son düzenleme ile, geçici bir süre ile de olsa, “ibrazında ödenmesi” özelliği kaldırılmış olduğundan, havale ve ödeme aracı değil, bono/poliçe vasfı kazanmış olan çekin karşılıksız çıkmasından dolayı hapis cezası verilmesi uygulaması, Anayasanın 38nci maddesine eklenen son fıkrasına da aykırılık teşkil edecektir.
2. Tayin edilen adli para cezalarında TCK m. 52 ve m. 61/8 uygulanmalıdır.
N E T İ C E V E T A L E P :
Bu sebeplerle, sanık lehine olan TCK genel hükümlerinin davaya uygulanarak mahkemenizin ilgili kararında öngörülen cezanın ortadan kaldırılması ve infazın durdurulması hususunda hüküm tesis edilmesini arz ve talep
MY WAY ABİ BU HAFTA KRAL FM DE KARŞILIKSIZ ÇEKLER'LE İLGİLİ PROGRAM VARDI SALI GÜNÜ DİNLEDİM ADANA BARO BAŞKANIYLA ADANA DEFTARDARI KONKTU ONLARDA DÜZENLEME ŞART AMA YENİ BİRŞEY YOK DEDİ SAYGILARIMLA 3434
evet sayın my way
size yemin ederim
ben ünal oymak beyle yüzyüze görüştüm..
o hatta okeylemek adına benim mailimi kendisi söyledi..
ismimi telefon nomu..
yani buraya kadar herşey doğruydu...
ancak tabi tekrar görüşmek imkanım olmadı bu arada ev taşıması bi ton iş ben siteyede giremedim.hiç öyle bir imkanım olmadı benim...sonunda az önce geriye dönük 1 saat kadar yazılanları okudum sitede...
zaten tv dende hergün takip ettim bizim konu gündeme hiç gelmedi..demekki pas geçtiler..
yanlız şurası kesin ki bizim mailler ulaştı...
duyarsızlıklarını anlayamadım bende..
tekrar deneyelim mi ??
ben herzaman yardımcı olurum bu konuda...
saygılar...
sn 3434
kim ne dese bu iş sona yaklaştı..be belli..ama birde kesinleşsede işimize bakar vaziyete gelseydik..çokiyi olacaktı..
my way
sayın mağdur
inanmak değil de doğru ise ona göre tavır alalım ... şimdi ben bu karar lehimize çıkacak diye alacaklılara yüz vermiyordum henüz yakalamam da yok çıkmadan bir çare bulmam lazım en azından şehri terk etmem lazım
SAYIM MY ABİ!PROGRAMDA İLGİNÇ BİR ŞEKİLDE DEFTERDAR BİZİM LEHİMİZE KONUŞURKEN BARO BAŞKANI DURMADAN SALLADI 3434
sn mağdur 07
o lobi zaten bunu adı gibi biliyor..ama geçmiş olsun..ellerinde azıcık bişey olsa başarırlardı emin ol..ama iyi ki yok ..birşey yapamıyorlar ondan gecikiyor..mail atmadığımız bir yer mi kaldı ki haberleri olmasın..
sn şeker
gene beni yanlış anladınız ..biliyorum konuştuğunuzu..duyarsız kalmış olabilirler..siz bizim ist daki gözümüz kulağımız oldunuz..
my way
yok yanlış anlamadım sayın my way..
bende diyorum ki fikir üretelim...
başka bir yöntem uygulayalım..ben varım yani burada sorun olmaz...
saygılar...
sn şeker
bir daha arasanız belki bir şey derler olumlu ve ya olumsuz farketmez önemli olan yorum yapmaları..
şuna inanıyorum dünyada birleşse yargı doğru kararı verecektir..
my way
sn mağdur 07
bunu da sayın cüneyt yazmıştı.çok doğru ama ben olsam uzun olanı verirdim..çünkü ceza kanunlarının ne dediğini tam bilmediklerini düşünüyorum..okumak zahmet olmazsa daha ayrıntılı olur ve netice alabilir..ayrıca uzun dilekçeye vadeli çekle ilgili anayasa mahkemesinin 2002 de verdiği kararı da eklemeni tavsiye ederim..
tabi sen karar ver..
my way
tamam hemen arayayım ünal beyi tekrar sayın my way..
ne diyelim??
bi kararlaştırıp soracaklarımızı 1 defada soralım...
tekrar tekrar rahatsız etmiyelim diyorum...önce bana sormak istediklerinizi hemen yazın ...
saygılar...
önce bence uüur beye intikal edip etmediğini
sonra niçin duyaesız kaldığını
tekrar gündeme getirmemizin faydalı olup olmayacağını
konuda yardımcıolmasını arz edelim mi??
saygılar...
sn şeker..
sakarya 1. ağır ceza mahkemesinin çeke hapsi kaldıran kararı verdiğini söyleyin..neden bu konuya eğilmediklerini sorun..sizde tefeci lobisinden yana mı hareket ediyorsunuz deyin..
my way
sakarya kararından bahsedeyim de
ama konu ile özel ilgilendiğini sanmıyorum
gene bahsedeyim tabiki
saygılar... başka bişi var mı arıyorum???
sn şeker
ayrıca sizden bişey olmayacağını anladığımızı,gölge etmemelerinin yeterli olacağını söyleyin..
my way
sn mağdur 07 bu karar..
my way
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Resmi Gazete tarih/sayı:26.04.2003/25090
Esas Sayısı : 2002/165
Karar Sayısı : 2002/195
Karar Günü : 11.12.2002
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Vezirköprü Asliye Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 19.3.1985 günlü, 3167 Sayılı “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun” un 16. maddesinin birinci fıkrasının, Anayasa’nın 38. maddesinin sekizinci fıkrasına aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Karşılıksız çek keşide etmek suçu ile ilgili açılan davada, 3167 sayılı Yasa’nın 16. maddesinin birinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme iptali için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“3167 sayılı Yasa’nın 16/1 maddesi “ibraz süresi önce 4. maddeye göre ibraz edildiğinde yeterli karşılığı bulunmaması sebebiyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden kişiler bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar...” şeklindedir.
Anayasa’nın 3.10.2001 tarih ve 4709 sayılı Yasa ile değişik 38/8. maddesi ve fıkrası “Hiç kimse yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz” şeklindedir.
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre çek bir tedavül aracıdır. Bu bağlamda çek, sözleşmenin kendisi olmamasına karşın düzenlenmesine neden olan bir sözleşmenin varlığı da mutlaktır. Alım-satım, bağışlama, ödünç verme,vb. bir sözleşme sonrası borçlunun edinimine karşılık olmak üzere düzenlenir. Çek sözleşme nedeni ile vardır. Çek karşılıksız çıktığında aslında keşideci sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmemiş olmaktadır. Karşılıksız çek düzenleyen kişi gerçekte, arka planda edimini yerine getirmediği için 3167 sayılı Yasa’nın 16/1. maddesinde tanımlanan suçu işlemiş olmaktadır. Bu suçun cezası hürriyeti bağlayıcıdır. Anayasa’nın değişik 38/8. madde ve fıkrası sözleşmeden doğan yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde borçlunun özgürlüğünden alıkonulamayacağını hüküm altına almasına nazaran 3167 sayılı Yasa’nın 16/1 maddesi Anayasa’ya aykırıdır.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
19.3.1985 günlü, 3167 sayılı “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun”un itiraz konusu bölümü de içeren 16. maddenin birinci fıkrası şöyledir:
“MADDE 16/1 : İbraz süresi içinde veya üzerinde yazılı keşide tarihinden önce, 4 üncü maddeye göre ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması sebebiyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden kişiler bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Mahkeme ayrıca işlenen suçun mahiyetine göre bir yıl ile beş yıl arasında belirleyeceği bir müddet için failin bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin yasaklanmasına karar verir. Yasaklama kararı bütün bankalara duyurulmak üzere T.C. Merkez Bankasına bildirilir.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralı
İtiraz başvurusunda Anayasa’nın 38. maddesinin sekizinci fıkrasına dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ, Samia AKBULUT, Yalçın ACARGÜN, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ertuğrul ERSOY, Tülay TUĞCU, Ahmet AKYALÇIN, Enis TUNGA, Mehmet ERTEN’in katılmalarıyla 11.12.2002 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ile bunların gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Sınırlama Sorunu
Anayasa’nın 152. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 28. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi’ne itiraz yoluyla yapılacak başvurular, itiraz yoluna başvuran mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulayacağı yasa kuralları ile sınırlıdır.
İtiraz yoluna başvuran Mahkeme, 3167 sayılı Yasa’nın 16. maddesinin birinci fıkrasının iptalini istemiş ise de, sadece bu kuralda yer alan hürriyeti bağlayıcı cezanın Anayasa’ya aykırılığını ileri sürmüştür. Bu nedenle, esas incelemenin, fıkranın birinci tümcesinin “... bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar” bölümüyle sınırlı olarak yapılmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.
B- Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
İtiraz başvurusunda, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre çekin, kambiyo senedi olduğu, alım satım veya alacak-borç sözleşmesi gereğince ödeme vasıtası olarak kullanıldığı, taraflarca varılan hür irade sonucunda ve sözleşmenin sonucu olarak keşide edildiği, aktedilen sözleşme hükümlerine göre borçlunun belirlenen tarihte yazılı miktarı çek hamiline veya cirantalara ödeme yükümlülüğü altına girdiği, yasada öngörülen hapis cezasının sözleşmeden kaynaklandığı, kanunların Anayasa’ya aykırı olamayacağı bu nedenle kuralın, Anayasa’nın 2., 11. ve 38. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Kuralın iptali istemiyle daha önce Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru hakkında 26.2.1995 günlü, E: 1999/18, K:1999/50 sayı ile itiraz isteminin reddine karar verilmiş ve bu kararın Anayasa’nın 152. maddesinin son fıkrası uyarınca 15.11.1997 tarihinde Resmî Gezete’de yayımlanmasından itibaren 10 yıllık süre geçmemiş ise de, başvuru kararının dayanağını oluşturan Anayasa kuralının değişikliğe uğradığı gözetilerek yasaklanan süre içinde yeniden iptal için başvuruda bulunulabileceği kanaatine varılmıştır.
3167 sayılı Yasa’nın 16. maddesinin gerekçesinde, “Karşılıksız Çekler hakkında ilgili kanunlarda özel ceza hükümleri bulunmakta, karşılıksız çek keşide edenler Türk Ceza Kanunu’nun dolandırıcılık suçunu müeyyide altına alan 503 üncü maddesine göre cezalandırılmaktadırlar. Ancak, dolandırıcılık suçunun unsurlarının karşılıksız çıkan her çek yönünden tespiti mümkün olmadığından, bu şekilde çek keşide edenlerin bir kısmının cezasız kalması gibi durumlar ortaya çıkmakta, bu durum çeke olan güveni sarsmaktadır.
Bu sebeple onyedinci maddede karşılıksız çek keşide eden kişilerle çekleri bilerek ciro edenler yönünden müstakil bir müeyyide getirilmiş, muhatap bankaya süresi içinde ibraz edildiğinde ödenmeyen her türlü çek keşidecisinin cezalandırılması öngörülmüştür. Ancak bu eylemlerden dolayı kovuşturma yapılması çek hamilinin şikayetine bağlı kılınmış, ayrıca kanunda belirtilen belli müddet içinde hamilin zararının karşılanmış olması dışında şikayet hakkının doğmayacağı hususu iyi niyetli keşideciler yönünden belirtilmiştir. Diğer taraftan şikayetten vazgeçmenin hükümden sonra dahi geçerli olacağı bu halde hükmün icrasından ve cezanın neticelerinden sarfınazar olunacağı belirtilmiştir.
Tasarıda yer alan geçici 1. madde ile, Kanun’un yürürlük tarihini takip eden onbeş gün içinde, çek tutarı veya karşılıksız kalan tutar ile gecikme faizi ve tazminatı hamil adına muhatap bankaya yatıran keşideciler yönünden takibat yapılamayacağı, açılmış davaların düşürüleceği, mahkumiyet hükümlerinin ise infazına yer olmadığına karar verileceği hükmü getirilmiş bulunmaktadır” denilmiştir.
Maddenin birinci fıkrasında, ibraz süresi içinde veya üzerinde yazılı keşide tarihinden önce bankaya ibraz edildiğinde yeterli karşılığı bulunmaması sebebiyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden kimseye hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmüş, mahkemenin, ayrıca işlenilen suçun mahiyetine göre belirleyeceği bir müddet için failin bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin yasaklanmasına karar vereceği, bu kararın bütün bankalara duyurulmak üzere T.C. Merkez Bankası’na bildirileceği belirtilmiştir.
Anayasa’nın 38. maddesine eklenen sekizinci fıkrada, hiç kimsenin, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağı öngörülmüş, maddenin gerekçesinde de, “... 4 nolu protokol gereği sözleşmeden doğan bir yükümlülük nedeniyle hiç kimsenin özgürlüğünden alıkonulamayacağı hükmü eklenmiştir. Sözleşmeden doğan yükümlülük içinde borçlar da vardır ...” denilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nda kambiyo senetleri arasında düzenlenen çek, temel ilişkide bir sözleşmenin bulunup bulunmamasından bağımsız olarak, kambiyo hukukuna özgü borç doğuran özel bir havaledir. Hatır senetlerinde olduğu gibi, taraflar arasında herhangi bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığı veya temelde yer alan sözleşmenin geçersiz olduğu durumlarda çek, başlı başına borç kaynağı biçiminde ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca, haksız fiil veya sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bir borç için dahi çek keşide edilebilmektedir. Çeki elinde bulunduran hamil, keşideci ile lehdar arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan bir alacağı değil, doğrudan doğruya çekten doğan bir hakkı iktisap etmektedir. O halde, çek ilişkisi bizzat sözleşme olmadığı gibi, çekin temelinde her zaman bir sözleşme bulunması da zorunlu değildir. Temelde bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu durumlarda ise, çekte bu ilişkiden bağımsız ve sözleşme olarak nitelendirilemeyecek bir kambiyo taahhüdü söz konusudur.Borçlu, temel ilişki ne olursa olsun borcunu ödemek için çek kullandığında, asıl borç ilişkisi dışında kambiyo ilişkisi doğmaktadır.
İtiraz konusu kuralın, Anayasa’nın 38. maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında değerlendirilebilmesi için ilişkinin yalnızca sözleşmeden doğması ve borcun yerine getirilememesi gerekmektedir. Oysa çek temelde sözleşmeden bağımsız olarak kambiyo hukukuna özgü borç doğuran özel bir havaledir.
Bu nedenlerle kural, Anayasa’nın 38. maddesinin sekizinci fıkrasına aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir.
Haşim KILIÇ bu görüşe katılmamıştır.
VI- SONUÇ
19.3.1985 günlü, 3167 sayılı “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun”un 16. maddesinin birinci fıkrasının birinci tümcesinin “... bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.” bölümünün, Anayasaya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Haşim KILIÇ’ın karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA, 11.12.2002 gününde karar verildi.
Başkan
Mustafa BUMİN Başkanvekili
Haşim KILIÇ Üye
Samia AKBULUT
Üye
Yalçın ACARGÜN Üye
Sacit ADALI Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Ertuğrul ERSOY Üye
Tülay TUĞCU Üye
Ahmet AKYALÇIN
Üye
Enis TUNGA Üye
Mehmet ERTEN
KARŞIOY GEREKÇESİ
Anayasa’nın 38. maddesine 4709 sayılı Yasa ile eklenen sekizinci fıkrada “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” denilmektedir. Anayasa’da yapılan bu değişiklik Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 4 nolu protokolün birinci maddesinden -yazım farklılığı dışında- aynen alınmıştır. Anayasakoyucunun amacını ve hangi nedenle böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyduğunu maddenin gerekçesi ve Mecliste yapılan görüşmeler gözetilerek ortaya koymak gerekir. Yapılan bu değişiklik pozitif hukuk kurallarına kaynaklık etmiyor, ya da etkilemiyorsa kural haşivdir denilebilir. Anayasakoyucu böyle bir amaç gütmeyeceğine göre Anayasa’nın 38. maddesine giren bu kurala işlerlik kazandırmak gerekir. İhmal, hile ve kötü niyet dışında kalan ekonomik suçlara ekonomik ceza öngörülmesi çağdaş dünyada kabul edilen ve izlenen bir politikadır. Bu anlayış ve amaç içinde düşünülmediği takdirde Anayasa’nın 38. maddesinde yazılmış olan bu değişikliğin pozitif hukuk içinde uygulama alanı hiç yok denecek kadar işlevsiz olduğu çok açıktır. Bu değişiklik yapılmadan önce kimi ekonomik suçlara hapis cezası öngörülmesi Anayasa’ya aykırı olmamasına karşın, yeni kural bu alanı sınırlayarak oldukça daraltmıştır.
Anayasa’nın 38. maddesindeki bu değişiklik üç noktada toplanmıştır.
- Yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülük,
- Bu yükümlülüğün yerine getirilememesi,
- Bundan dolayı özgürlükten alıkonamama,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 4 nolu protokolün 1. maddesi “Borç için hapis yasağı” başlığını taşımakla beraber madde metninde, “özgürlüğünden yoksun kılınamaz.” denilerek yasağın sadece hapis cezası ile sınırlı olmadığı başka özgürlükleri de kapsadığı açıktır. Sözleşmeden aynen alınan Anayasamızdaki metni de sadece hapis cezası ile sınırlandırmamak gerekir. Sözleşmeden doğan yükümlülük de borç ilişkisi dışında bir şeyin yapılması ya da yapılmaması anlamında daha geniş değerlendirilmelidir. Yükümlülük borç ilişkilerini de içine alan geniş bir kavramdır. Yükümlülük sözleşmeden kaynaklanmıyorsa bu kapsamda değildir. Ayrıca, yükümlülüğün yerine getirilememesi iyi niyete dayanmalıdır. Yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğini önceden bilen kişiyi kural korumamaktadır. Nitekim TBMM Genel Kurulu’nda 38. maddedeki değişiklik görüşülürken Anayasa Komisyonu Başkanı “kendi ihmal veya kusuru olmaksızın borcunu ödemekte acze düşen kişi, bu yüzden hapis cezasına çarptırılamaz. Ancak, borçlunun hileyle veya kasten borcunu ifa etmekten kaçınması halinde protokolün bu hükmünden yararlanması mümkün değildir.” görüşünü dile getirmiştir. (26.9.2001 günlü, 133. Birleşim Tutanakları)
Buna göre, yapılan Anayasa değişikliğinde ekonomik nedenlerle ve iyiniyetle borcunu ödeyemeyen kişilere hapis cezası verilmesini önlemek amacı ön plana çıkmaktadır. Etkili ceza düşüncesiyle “hapisle tazyik” yoluyla çalışma hayatının daha iyi düzenleneceği anlayışı Anayasakoyucunun iradesini saptırmaktır. Kasıt ve kötüniyet olmadığı sürece ekonomik suçlara hapis cezası öngörülmesi insan onuruyla bağdaşmadığı için çağdaş dünya ve demokratik toplumlarda terkedilmiştir.
Çoğunluk görüşünde, borç ilişkisi ile çek kullanımı arasındaki bağ koparılmış soyut bir kambiyo ilişkisinden bahsedilmiş, sözleşmeden bağımsız bir kambiyo yükümlülüğü üzerinde durulmuştur. Oysa, keşideci ile lehdar arasındaki borç ilişkisini sözleşmenin dışında mutlak bağımsız bir işlem olarak nitelemek mümkün değildir. Sözleşmeye bağlı bir yükümlülük nedeniyle çek keşide edenle lehdar arasında bir ilişki her zaman olanaklıdır. Hapis cezası öngörülerek alacaklının hakkının korunması ve kamusal güvenin sağlanması gerekçesi de kabul edilemez. Hukuksal nitelikleri farklı da olsa bono ve poliçe gibi kambiyo senetlerinde de ödenmediği takdirde kamusal güvenin bozulması ve alacaklının hakkının yok olması söz konusu olabilir. Bu nedenle iyiniyetli olması koşuluyla bonosunu ödeyemeyen kimseye hapis cezası öngörülemeyeceği gibi karşılıksız çıkan çek içinde öngörülemez.
Çoğunluk gerekçesinde aynen “Yalnızca Anayasa’nın 38. maddesi kapsamında hürriyeti bağlayıcı ceza yasağı sözleşmeden doğan borcun yerine getirememesini gerektirmektedir. Oysa keşideci çekin karşılıksız olmasını bilmesine rağmen çek keşide ettiğine göre bu borcun yerine getirilemediğinden söz etmek de olanaksızdır.” denilmektedir. Çekin karşılıksız olduğunu bile bile keşide edenlerin iyiniyetinden zaten bahsedilemez. Böyle bir çek düzenleyen kişinin 38. maddesinde öngörülen korumadan faydalanması da olanaksızdır.
3167 sayılı Yasa’nın 16. maddesinin birinci fıkrası suçlarda objektif sorumluluk esası benimsenerek düzenlenmiştir. Yargıtay’da bugüne kadar objektif sorumluluk kapsamında uygulamasını sürdürmüştür. Düzenlenen çekin karşılığı yoksa suç oluşmuştur. Bunun dışında yargıcın subjektif değerlendirme ve araştırmaları kuralı objektif sorumluluk kapsamından çıkarmaz. Objektif sorumluluk nedeniyle 16. maddenin birinci fıkrasına göre oluşacak suç da “ödememe” ya da “ödeyememe”durumlarının araştırılması sözkonusu değildir. Bilerek ve kasden ödemeyenle, iyiniyetle hareket edilerek ödeyememe durumlarını ayırmaya imkan tanımayan bir düzenleme Anayasa’nın 38. maddesine aykırılık oluşturur. Karşılıksız çek suçu, kasıtla işlenen bir suç haline getirilmediği sürece Anayasa’ya aykırılıktan kurtulamaz.
Belirtilen nedenlerle çoğunluk görüşüne katılmadım.
oley
sayın my way
görüştüm...
sağolsun adam ilgilenmiş gerçekten ama dediki
biz haber masası olarak bütün mailleri değerlendiriyoruz.takdir edersiniz ki hepsini gündeme almamız mümkün deil..bende dedim ki şu halde lütfen bana yardımcı olur musunuz bunu güncelleştirmem gerekiyor.oldukça büyük bir kitleyi ilgilendiren bu konuda yenii bir mahkeme kararı da çıktı... deyince...
tamam işte o zaman ben sizden rica ediyorum o zaman sayın dündara çekmiş olduğunuz (yani benim adresime) tekrar mail atın ve ama mutlaka o dediğiniz kararı da kopyalayın bana dedi..şimdi sayın my way bu kararı önce şuraya bir kopyalayın ben hemen onu maille göndereceğim.sonrası bu çok önemli sadece sizlere kalıyor iş.
nedir o
o kararla ilgili sizlerde mail atın ayrı ayrı
tamam mı?
saygılar...
benim acil çıkmam gerekiyor ama sayın my way sizin copy i bekliyorum
onu mail olarak göndereceğim hemen...akabinde lütfen siz de bu doğrultuda
unal.oymak@startv.com.tr adresine maillerinizi gönderin
,saygılar...
sn şeker
linka aşağıda..
http://www.medyabar.com/detay.php?ID=7851
10.CD.
E: 2007/4895 K: 2007/7077
11.6.2007
İLERİ TARİHLİ çEKLERDE şİKAYET HAKKı
VADELİ çEK
3167 SK 16, 5271 SK 158
ÖZET:Karşılıksız çek keşide etmek suçundan şüpheli Y.A. hakkında yapılan soruşturma sonucunda verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına ilişkin Denizli Cumhuriye Başsavcılığının 31.06.2006 gün ve 2006/7999 soruşturma, 2006/3914 karar sayılı kararına yönelik itiraz üzerine, itirazın reddine ilişkin Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının 10.08.2006 tarihli değişik iş kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 15.02.2007 gün ve 7596 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.03.2007 gün ve 2007/32223 sayılı tebliğnamesi ile dosya Dairemize gönderilmekle incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede “Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca müştekinin şikayet hakkının henüz doğmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de suça konu 30.06.2006 keşide tarihli çekin ibraz süresinden önce 21.03.2006 tarihinde muhatap bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığının anlaşılması üzerine, ileri tarihli keşide edildiği anlaşılan suça konu çekin süresinden önce ibrazında karşılığının bulunmaması sebebiyle müşteki vekilince şikayetçi olunarak ceza kovuşturması yapılması yönündeki iradenin ortaya konulmuş olması ve muhatap bankadan gelen 16.05.2006 tarihli cevabi yazıda da düzeltme hakkının kullanılmamış olduğunun belirtilmiş olması karşısında, itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının anılan kararının bozulması istenmiştir.
Ceza yargılaması şarltarından birisi olan şikayet, kanunun, ceza soruşturması ve kovuşturması yapılmasını suçtan zarar görenin isteği koşuluna bağladığı suçlarda, suçtan zarar görenin, “ceza kovuşturmasında sakınca görmediği” yönündeki iradesini ortaya koyan bir başvuru ile, kanuni bir işlemi ortadan kaldırma işlemidir.
3167 sayılı kanunun 4818 sayılı kanun ile ekli 16b maddesinde, “Çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle şikayet hakkı, 8. maddede belirtilen miktarın yatırılması için öngörülen dolduğu tarihte; ihtiyati tedbir kararı veya ödeme yasağı nedeniyle süresi içinde ibrazında çek hakkında işlem yapılmaması halinde ise, ihtiyati tedbir kararının veya ödeme yasağının kalktığı tarihte doğar” hükmüne yer verilmiştir.
3167 sayılı kanunun 4814 sayılı kanunla değişik “karşılıksız çek” başlıklı 16. maddesinde, “ibraz edildiğinde, yeterli karşılığının bulunmaması nedeniyle kısmende olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcilerinin cezalandırılacağı” hükme bağlanmıştır.
Somut olayımızda, suça konu çekin ileri tarihli düzenlendiği, keşide tarihinden önceve 3167 sayılı kanunun 8. maddesinde öngörülen süre dolmadan şikayette bulunulmuş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda 3167 sayılı kanunun 16/1. maddesinde, karşılıksız çek keşide etmek suçu için tanımlanan maddi eylemi, yani hamili olduğu çekin süresinde bankaya ibrazında karşılığının bulundurulmaması eylemini bilen suçtan zarar gören hamil, şikayette bulunarak, karşılıksız çek keşide eden kişi hakkında, ceza kovuşturması yapılmasında bir sakınca görmediği yönünde iradesini ortaya koymuştur.
5271 sayılı CMK.nın 158. maddesinin son fıkrasında “yürütülen soruşturma evresine geçildikten sonra suçun şikayete bağlı olduğunun anlaşılması halinde; mağdur açıkca şikayetten vazgeçmediği taktirde yargılamaya devam olunur.” hükmünün getirilmiş olduğu da nazara alındığında; Cumhuriyet Savcılığınca, şikayet hakkının doğmadığı gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, hak kaybına neden olacağı gibi, hak ve nesafet kurallarına da aykırılık teşkil ettiğinden, kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının 10.08.2006 tarihli değişik iş kararının 5271 s. CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; aynı kanunun 309/4-b maddesi uyarınca dosyanın müteakip işlemlerin yapılması için anılan mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamına tevdiine, 11.06.2007 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
arkadaşlar marka affı medyaya yansımadı.çekleri hiç yansıtmak istemezler.biz medyayı bilgilendirmekle doğrumu yapıyoruz.işleri bozmayalım.karşı lobide var çünkü.2121
vay anasını yalan rüzgarına döndü burası 4 dk içinde ünal oymakla konuştu bilgi aldı verdi helal olsun birde buraya yazdı
sn 2121
haberlerinin olmadığını mı düşünüyorsunuz..hepsinin her ilde muhabiri var..biliyorlar zaten..dünya kadar mail attık daha önce..sonra adem sözüer haberleri falan..işlerine gelmiyor ondan kıvırıyorlar..
my way
T.C.
SAKARYA
1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ
DEĞİŞİK İŞ KARAR
DEĞİŞİK İŞ NO : 2009/213
BAŞKAN : ABDÜLKADİR YAVUZ
ÜYE : BURHANETTİN ESENKAR
ÜYE : CEVDET BAK
KATİP : BİLGEN EL
Hükümlü vekili tarafından Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2009 tarih 2007/415-739 esas karar sayılı ek kararı ile sanık vekilinin talebinin reddine ve mahkemelerinin 2007/415 esas-2007/739 karar sayılı ilamının değiştirilmesine ve infazın durdurulmasına yer olmadığına ve infazın devamına dair kararına süresi içerisinde; müvekkilinin 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet nedeni ile para cezasına mahkum edildiği ve para cezasının ödenmemesi nedeni ile hapse çevrildiği halen ceza evinde olduğu, 5275 Sayılı Yasanın 98. maddesi uyarınca yaptıkları başvurunun reddedildiği, bu kararın 5237 Sayılı TCK nun 5, 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesi, 3167 Sayılı Yasanın 16. maddesi ayrıca TCK 20.43.52,53,60,61 maddelerinde yer alan düzenlemelere aykırı olduğu, 31.11.2008 tarihi itibari ile karşılıksız çek keşide etmek eyleminin suç olmaktan çıktığı, böylece suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca hükümlü hakkında verilen cezanın yasal dayanağının kalmadığı iddiası ile Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 29.1.2009 tarihinde infazın devamına ilişkin ek kararın itiraz incelemesi ile kaldırılmasını ve müvekkili hakkında tayin edilen cezanın bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmasını ve tahliyesini istemiştir.
İddia makamı mütalaası alındı, dosya incelendi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Konu ile ilgili yasal durum incelendiğinde;
1-3167 Sayılı Yasanın 16. maddesinde :
(1) Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksenmilyar liradan fazla olamaz. Bu miktar, 01/03/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesine göre her yıl artırılır. Bu suçtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
2 – 5237 Sayılı TCK nun 2/1-3 madde ve fıkralarında ;
(1) “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.”
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
3- 5237 Sayılı TCK nun 5/1 madde ve fıkralarında :
“Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır. “
4-5237 Sayılı TCK nun 52/1-2-3 Madde ve fıkralarında;
(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir. “
5-5252 Sayılı Yasanın 5349 Sayılı Yasanın 6. Maddesi ile değişik Geçici 1. Maddesinde:
(1) Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır.
6-5275 Sayılı Yasanın 98/1-3 madde ve fıkrasında:
(1) Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.
(3) Yukarıdaki fıkralar uyarınca yapılan başvurular cezanın infazını ertelemez. Ancak, mahkeme olayın özelliğine göre infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.
7- 5275 Sayılı Yasanın 101/1-3 Madde ve fıkrasında:
(1) Cezanın infazı sırasında, 98 ilâ 100 üncü maddeler gereğince mahkemeden alınması gereken kararlar duruşma yapılmaksızın verilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebilir.
(3)Bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan başka mahkemeler tarafından verilmiş olan bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.” hükümleri bulunmaktadır.
Ayrıca TBMM tarafından 5728 Sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacı ile Çeşitli Kanunlar ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile düzenleme yapıldığı ve bu kanunun yürürlükte olduğu ancak yapılan bu düzenlemeler içerisinde 3167 Sayılı Yasanın 16. Maddesi ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı da ortadadır.
Kararına itiraz edilen mahkemenin itiraz edilen kararında 3167 Sayılı Yasanın yürürlükten kalkmadığı ve halen karşılıksız çek keşide etmek suçunun bulunduğu, bu durum karşısında kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlal edilmediği, 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesindeki düzenlemenin TCK nun 52. maddesi ile uyumlu olduğu, çek bedelinin 5-730 gün arasında olması halinde belirlenen tam gün sayısı ile takdir edilen bir gün karşılığı adli para cezasının çarpılması sonucu para cezası vermek olanaklı olduğu gibi çek bedelinin 5 tam günün altında olması halinde 5 tam güne yükseltilmesi, 730 tam günün üstünde olması halinde ise kanunlarda aksine hüküm bulunmayan hallerde ibaresi dikkate alınarak 3167 Sayılı Kanun 16/1 maddesi uyarınca belirlenecek adli para cezasının verilebileceği bunun TCK nun 52 maddesine aykırılık oluşturmayacağı yasal sebepleri ve diğer yasal sebeplerle sanık vekilinin talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yürürlükte olan yasal durum incelendiğinde; TCK nun 5/1 maddesinde bu kanunun genel hükümlerinin özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağı belirtilerek ceza hukukunda yeknesaklık sağlanmak istenmiştir.
Bu amaçla 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesine; diğer kanunların TCK nun birinci kitabında yer alan düzenlemesine aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31.12.2008 tarihine kadar uygulanır hükmü konulmuş ve bu süre yeniden uzatılmamıştır.
Yasa koyucu 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. Madde hükmünü dikkate alarak “ Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacı ile Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adı altında 580 maddeden oluşan 5728 Sayılı Yasayı çıkartmış ve bu yasa yürürlüğe girmiştir.
Buradan da anlaşıldığı üzere yasa koyucunun amacı TCK nun genel hükümlerinin bütün özel yasalarda ve ceza hükmü içeren yasalarda uygulanmasını sağlamaktır.
5237 Sayılı TCK nun 52. maddesi dikkate alındığında adli para cezasının tanımının yapıldığı görülmektedir. Buna göre adli para cezası , beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmadığı hallerde 730 günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması sureti ile hesaplanan meblağın hükümlü tarafından devlet hazinesine ödenmesinden ibarettir
Bu maddenin 1. fıkrasında bulunan “kanunda aksine hüküm bulunmayan haller” tanımının adli para cezası gün sayısının bu genel düzenlemeye aykırı olarak 730 günün altında veya üstünde olabileceği ve bu düzenlemenin de geçerli olduğu anlamındadır. Buradan da anlaşıldığı üzere TCK genel hükümlerinde gün adli para cezası sistemi benimsenmiştir.
3167 Sayılı yasanın 16. maddesi değerlendirildiğinde; “..... çek bedeli tutarı kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar . Ancak verilecek para cezası 80 milyar liradan fazla olamaz. ” hükmünün bulunduğu, bu düzenlemenin gün para cezası içermemesi nedeni ile TCK nun 52/1 maddesine uygun olmadığı ortadadır. Bu düzenleme karşısında açık bir yasal düzenleme yokken çek bedeli kadar tam gün sayısı belirlenerek bunun 20-100 TL arasında takdir edilecek bir bedelle çarpılması sureti ile sanığın cezalandırılabileceğini değerlendirmek kıyas yapmaktır. Kıyas, TCK nun 2/3. madde ve fıkrası ile yasaklanmıştır. Buna göre kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz. Kararına itiraz edilen mahkeme gerekçesinde kıyas yasağına rağmen kıyas yaparak 3167 Sayılı 16/1 maddesindeki ceza düzenlemesinin TCK 52. maddesindeki adli para cezası sistemine uygun olduğunu belirtmiştir.
Yasa koyucunun 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinde sözünü ettiği diğer kanunlar içerisinde 3167 Sayılı Yasanın da olduğu hususunda tereddüt yoktur. Buna göre 3167 Sayılı Yasada bulunan ve 5237 Sayılı TCK nun 1.kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümler 31.12.2008 tarihine kadar uygulanabilecektir. Bu düzenlemenin mevhumu muhalifinden 3167 Sayılı (özel) Kanunun TCK nun 1. kitabının 52. maddesinde düzenlenen gün para sistemine aykırı olan ceza kuralının 31.12.2008 tarihinden sonra uygulanmayacağı anlaşılmaktadır. Kaldı ki yasa koyucu 5252 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesini dikkate alarak 5728 Sayılı Yasa ile özel yasalarda ayrıntılı düzenlemeler yapmasına rağmen 3167 Sayılı Yasada herhangi bir düzenleme yapmamıştır.
Yasa koyucunun atlama yaptığı, bu konuyu unuttuğu kabul edilemeyeceğine göre yasa koyucunun muradının 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesi ile düzenlenen ceza kuralının ortadan kalkması,uygulanamaz olması olduğu kabul edilmelidir. Çünkü ceza kuralları uygulanmak amacı ile konulur. Uygulanamayan bir ceza kuralı kaldırılmış demektir. Uygulanamayacağı yasa ile düzenlenen, bu nedenle yasal olarak kaldırılma dışında yok hükmünde olan bir kurala göre ceza vermek gerek Anayasa’da yapılan düzenlemeye, temel hak ve özgürlükleri içeren Uluslararası Sözleşme hükümlerine ve gerekse Türk Ceza Kanunun 2. maddesinde düzenlenen kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunlarda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz kuralına da aykırıdır.
Bu yasal durum karşısında hükümlünün, 31.12.008 tarihinden itibaren zımni olarak yürürlükten kaldırılan ve yerine yeni hüküm konulmamakla cezasız bırakılan karşılıksız çek keşide etmek eyleminden dolayı cezalandırıldığı, hükümlü müdafiinin yaptığı itirazın hukuka uygun olmayan mülahazalarla red edildiği, itirazın yasal ve yerinde olduğu anlaşılmakla 5275 Sayılı Yasanın 101/3 madde ve fıkrasının verdiği yetkiye dayanarak ve hükümlünün telafisi mümkün olmayan zararlara uğramasını engellemek amacı ile 5275 Sayılı Yasanın 98/1-3 maddesi gereğince mahkumiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında açıklanan nedenlerle duraksama olduğundan 3167 Sayılı Yasada yeni bir düzenleme yapılana ya da 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesinin açıkça yürürlükten kaldırılması anına kadar infazın ertelenmesine, yasa koyucunun yeni bir düzenleme yapması halinde hükümlünün durumunun yeniden mahkemesince ele alınarak değerlendirilmesi için itirazın kabülü ile hükümlüye Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.10.2007 tarih ve 2007/415 esas 2007/739 karar sayılı ilamı ile verilen adli para cezasının infazının durdurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hükümlü Hasan Sülhi Seyalıoğlu müdafiinin yapmış olduğu İTİRAZIN KABÜLÜNE,
2-Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2009 tarih ve 2007/415 esas 2007/739 karar sayılı EK KARARININ KALDIRILMASINA
3-Sanık hakkında Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.10.2007 tarih ve 2007/415 esas 2007/739 karar sayılı ilamı ile verilen 33.000TL adli para cezasının İNFAZININ DURDURULMASINA,
4-Kararın bir örneğinin gereğinin yerine getirilmesi için Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
Dosyanın Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesine iadesine
Karardan bir örneğin hükümlü vekiline TEBLİĞİNE ,
Dair; 5275 Sayılı Yasanın 101/3 ve CMK nun 271/4 madde ve fıkrası gereğince incelenen dosya üzerinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.11.03.2009
sn my vay söylediğiniz doğru yapsınlarda kıvırarak yapsınlar.adamlar içerde avukatların ağzına bakıyoruz.artık yeter.daraldık2121
sayın mağdur07,
bu karar örneği medyapar dan alınma,aslına ulaşabilmek lazım bence.
yargıtay 11.ceza dairesi kararını vermiş inanmayan yargıtayı arasın
sn mağdur 07
bu konuda yazılabilecek en güzel dilekçe inan sn ankara hukuklu nun yazdığı dilekçe..onda her konu var..kararlarıda ekledinmi tamam..
samimi söylüyorum ben bu dilekçeyi usulune uygun yazabilseydim ondan rica etmez kendim yazardım ..sağolsun kırmadı yazdı..
karar nasıl olur onu bilmem ama umarım sakarya daki gibi olur..
sonun da talep demiş orda kopyalamada hata yapmışım..orayı düzelt boşluklara kendi numaralarını yaz ver..
my way
mağdur 07
sanada hangi avukata yazdırdın diye soracaklar..emin olabilirsin..çünkü ancak o kadar yazılabilir..
my way
YAHU YİNE BAŞLADIK KARAR VERDİ DİYENİNDE BU YAZIYI YAZANINDA TARİH VERENİNDE .......SAYGILARIMLA 3434
sayın adsız nerden biliyorsunuz açıklayınnnnn
sayın adsız,ne cıkmıs acıkla barıde rahat edelım.bırde bız 11.daıreden karar beklemıyorduk.zaman zaman arayan arkadalar oldu,yanıt alamadı.sen ne ogrendıysen yazda ogrenelım...
adsız saçma sapan yazmada bizleride üzme.ayıp bu yaptığınız.koskoca insanlarız.mavranı başka yerde yap.2121
adsız saçma sapan yazmada bizleride üzme.ayıp bu yaptığınız.koskoca insanlarız.mavranı başka yerde yap.2121
tamam arkadaşlar ben maillerimi attım ..
inanmayanlar sayın oymak a ulaşmak kolay arar sorarlar...
saygılar...
sn aslı sizin avukatınızdan haber varmı varsa yazarmısını.2121
sn aslı sizin avukatınızdan haber varmı varsa yazarmısını.2121
11. CEZA DAİRESİ
MADDESİ SUÇUN ADI
7.12.1994 gün 4053 sayılı Kanunla Yargıtay Kanunun 14. maddesine eklenen fıkra gereğince 3953 sayılı Kanun gereğince Askeri Yargıtay'dan gönderilen dava ve işler ile aynı kanun gereğince adli yargı mercilerine devredilen dava ve işlerden temyizen intikal edecek olanlar
506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası
213 Sayılı Kanuna Muhalefet
5816 Sayılı Kanuna Muhalefet
TCK 155/1 Güveni Kötüye Kullanmak
TCK 155/2 Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanmak
TCK 156/1 Bedelsiz Senedi Kullanmak
TCK 157/1 Dolandırıcılık
TCK 158/1-a Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık
TCK 158/1-b Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık
TCK 158/1-c Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık
TCK 158/1-d Kamu, Kurum ve Kuruluşlarının, Kamu Meslek Kuruluşlarının, Siyasi Parti, Vakıf veya Dernek Tüzel Kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
TCK 158/1-e Kamu Kurum ve Kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
TCK 158/1-f Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
TCK 158/1-g Basın ve Yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle dolandırıcılık
TCK 158/1-h Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyetleri kapsamında işledikleri dolandırıcılık
TCK 158/1-i Serbest Meslek Sahibi kişilerin, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle işledikleri dolandırıcılık
TCK 158/1-j Banka ve Kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken kredinin açılmasını sağlamak amacıyla dolandırıcılık
TCK 158/1-k Sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık
TCK 158/2 Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin görüleceği vaadiyle aldatarak menffat temin etmek
TCK 159/1 Hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık
TCK 160/1 Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf
TCK 161/1 Hileli iflas
TCK 162/1 Taksirli İflas
TCK 163/1 Karşılıksız Yararlanma
TCK 163/2 Telefon hat ve frekansları ile elektromanyetik dalgalarla yapılan yayınlardan karşılıksız yararlanma
TCK 204/1 Resmi belgede sahtecilik
TCK 204/2 Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
TCK 204/3 Sahteliği sabit olana kadar geçerli belgede sahtecilik
TCK 205/1 Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
TCK 206/1 Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
TCK 207/1 Özel belgede sahtecilik
TCK 207/2 Sahte özel belgeyi bilerek kullanmak
TCK 208/1 Özel Belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
TCK 243 Bilişim sistemine girme
TCK 244 Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme
TCK 245 Banka ve Kredi Kartlarının kötüye kullanılması
11. dairenin görevleri başka varmı bilmiyorum..
aslı hanım dun bırseyler soyledınız.bızı merakta bırakmayın.eslerı c.evınde olanlar var.varsa bır haber paylasın lutfen.
sn mağdur 07
ederim yaz yeter..başka birşey ekleme..onlar zaten yukarıda var ..içeriği bozma..bence..
my way
sn aslı cevinden geldim dedi asılsız ümit veriyorsunuz diyenler olunca küstü bidaha yazmayacağını söyledi aslının ablasıyla sn ayça aynı yerdeymişler sn ayçayı aramamış sn ayça merak içindeymiş LÜTFEN SN EXPO BİR ZAHMET EŞİNİZİ ARAYIN
sn mağdur 07
ilk cümleyi cezanın kaldırılması talebidir yazın..
malum infaz yok sende..
my way
SAYIN EMİR ABLA SAYIN ÜMİTLİYİM İNANMAYIN BU KARAR ÇIKTI DİYENLERE ,TARİH VERENLERE KARAKTERSİZ ÇIKMIŞ YARGITAY KARARI ÇIKTI DİYOR NERDEN BİLİYORSUN HAŞA SÜMME HAŞA VAHİY Mİ GELDİ 3434
karar çıktıu diyorum siz hala inanmayın
SAYIN EMİR ABLA 5 DAKİKALIĞINA BU SİTEDEN ÇIKARMISINIZ ULAN ADSIZ BEN SENİN .......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................SAYGILARIMLA 3434
sayın adsız açıklayın ozaman sonucu merak içinde bırakmayın kötü de olsa bilmek istiyoruzzzz
Yorum Gönder